Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıktığı günden bu yana dünya kamuoyunu kasıp kavuran koronavirüs (COVİD-19) enfeksiyonu Sağlık Bakanlığı ve ilgili kurumların çalışmalarına rağmen Türkiye’de de görüldü. Koronavirüs vakasının Türkiye’de görülmesi sonrası vatandaşlarda büyük bir telaş oluştu. İnsanlarda oluşan korku ve telaş, sağlık ürünlerinin ya da marketlerdeki ürünlerin adeta yağmalanmasına sebep oldu. Yaşanan gelişmeler üzerine geçtiğimiz gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen koronavirüs toplantısı sonrası bazı kararlar alındı. Toplantıda eğitim ve öğretime ara verilmesinin yanı sıra spor karşılaşmalarının seyircisiz oynanmasına kadar birçok karar alınırken, illerde de Valiliklerin koordinasyonunda bilgilendirme toplantılarının yapılmasına karar verildi. Bu kapsamda Kahramanmaraş Valiliği’nde kurum amirlerinin katılımıyla Vali Yardımcısı Mahmut Hersanlıoğlu başkanlığında bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Toplantıda katılımcıları Kahramanmaraş İl Sağlık Müdürü Ali Nuri Öksüz ve Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı’nda Doç. Dr. Selma Ateş koronavirüse karşı bilgilendirdi.

“TEDBİRLER CUMHURBAŞKANIMIZIN TALİMATLARIYLA ALINMIŞ DURUMDA”

Toplantıda ilk olarak açıklamalarda bulunan Kahramanmaraş Vali Yardımcısı Mahmut Hersanlıoğlu, Kahramanmaraş’ta virüse karşı tedbirler alındığını ve çalışmaların aralıksız devam ettiğini belirterek, “Koronavirüs, Çin’de görüldüğü andan itibaren Sağlık Bakanlığımız tedbirlerini Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla almış durumda. Türkiye’de bir vaka görüldükten sonra dün itibariyle Cumhurbaşkanımız başkanlığında yapılan toplantıda bir takım yeni kararlar alında. Okulların tatil edilmesi, maçların seyircisiz oynanması gibi. Daha sonra da bakanlıklar ve kurumlar kendi iç tedbirlerini alarak bir çalışma başlattılar. Ondan önce Sağlık Bakanlığımız malumunuz olduğu üzere bir takım tedbirleri planladı ve bununla alakalı olarak geçmişte var olan pratiğini bugüne taşıyarak ülke genelinde yapılması gerekenleri izah ettiler. Bununla birlikte Çevre Bakanımız, İçişleri Bakanımız, Milli Eğitim Bakanlığımız, Ticaret Bakanlığımız, Milli Savunma Bakanlığımız, Diyanet İşleri Başkanlığımız değişik saatlerde değişik tedbirler yayınladılar. Bu konuyla alakalı İl Sağlık Müdürlüğümüzün yapmış olduğu çalışmaları sizlere arkadaşlarımız izah edecekle” dedi.

“HER TÜRLÜ SENARYOYA DA HAZIRLIKLI OLMAK DURUMUNDAYIZ”

Kahramanmaraş İl Sağlık Müdürü Ali Nuri Öksüz ise İl Sağlık Müdürlüğü olarak her türlü senaryoya hazırlıklı olduklarını ifade ederek, “Toplantımızın amacı aslında konuyla ilgili bir farkındalık yaratmak. Siz değerli yöneticilerimizin bazı sorularını cevaplamak ve üniversitemiz ile İl Sağlık Müdürlüğümüz iş birliğinde il olarak ne gibi tedbirler alıyoruz, bu işin neresindeyiz onları gözden geçirmek ve bu konuda sizin değerli fikirlerinizi ve katkılarınızı almak. Sağlık Bakanlığımızın başlattığı çalışmalar çok iyi gitmekte ve virüs belli bir yere kadar geldi. Vaka sayısı noktasında Sağlık Bakanımız devamlı açıklamalar yapıyor zaten, koruma tedbirleri yurdumuzda çok iyi alınmış durumda ama her türlü senaryoya da hazırlıklı ve hazır olmak durumundayız. Bu toplantıda İnşallah bizim kendi çalışmalarımızı il olarak sizlerle paylaşacağız, virüsü tanıtacağız. Şehrimizde bu konuda neler yapabiliriz noktasında görüş alışverişi yapacağız” şeklinde konuştu.

“KORONAVİRÜSLE İLK KEZ KARŞILŞAMADIK”

Ardından kürsüye Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı’nda Doç. Dr. Selma Ateş geldi. Ateş, koronavirüs hakkında katılımcıları bilgilendirirken, “Virüsün yapısının daha önce karşılaştığımız SARS virüsü ile benzerlik göstermesi sebebiyle virüse SARS COV-2 olarak isimlendirdiler. Tablo noktasında ise COBİT-19 olarak nitelendirildi. Çin’in Wuhan kenti ilk salgının başladığı yerdir. Koronavirüsler zarflı RNA virüsleridir. Peki bu zarflı RNA virüsleri bizim için neden önemli? Zarf yapısının içerisinde lipik bulunması sebebiyle bu virüsler yüzey dezenfektanlara ve bizim hidroklorik asite bile dayanıksız. Bu bizim açımızdan bir avantaj. Yüzeyinde çubuksu uzantıları olması nedeniyle taca benzetildiği için Latince’de buna koronavirüs olarak adlandırılmıştır. Koronavirüsler aslında bizim yeni karşılaştığımız bir virüs değil. Ortadoğu Solunum Sendromu olarak bilinen MERS COV virüsü bir dönem Suudi Arabistan’da salgınlara neden olmuştu, daha sonra görmez olduk. Diğeri de yine Çin orjinli çıkan SARS-COV virüsü olarak adlandırdığımız virüsler. Koronavirüsler, normalde hayvanlardan insanlara geçen yani zoonotik olarak adlandırdığımız virüslerdir. Henüz insanlara ulaşmamış hayvanlar içerisinde olan çok fazla virüs olduğunu da biliyoruz. Bunlar korona olur, başka tipler de olabilir” ifadelerini kullandı.

“DAMLACIK VE TEMAS YOLUYLA BULAŞIYOR”

Koronavirüslerin hayvanlardan insanlara bulaştığını anlatan Ateş, virüsün damlacık ve temas yoluyla bulaştığını dile getirerek, “SARS-COV virüsünün misk kedisi olarak adlandırılan özel bir tür hayvandan bulaştığını, MERS-COV’un ise Suudi Arabistan’da bulunan tek hörgüçlü develerden bulaştığını bilmekteyiz. SARS-COV2 virüsünün rezervuarı ise maalesef bizim bilinmeyenlerimiz arasında. Salgının ilk defa Wuhan’daki deniz ürünleri toptan satış pazarından çıkması, ilk olguların orayla bir bağlantısının olması nedeniyle vahşi hayvanlardan kaynaklandığını, özellikle yarasa kökenli olduğunu bize düşündürdü ama bu kesin ispat edilmiş bir şey değil. Kuluçka süresi olarak virüs vücudumuza alındıktan sonra hastalık yapması için geçen süre entrübasyon süresi olarak adlandırılıyor. Bu süre, Çin’deki vakalarda gördüğümüz üzere 5-6 gün arasında değişiyor ama 2-14 güne kadar uzayabileceğini de biliyoruz. Bizi sıkıntıya sokan durumlardan bir tanesi de bu süreni uzun olması çünkü bu sürede fazla temasla bulaştırıcılık artabiliyor. Hastaların hastaneye başvuru süresine baktığımızda 7 gün civarında klinik semptonların ortaya çıktığı, hastaların hastaneye geldiğini biliyoruz. Bulaştırıcılık süresi ne kadar olacak, işin aslı bunu da bilmiyoruz. Virüsün bulaşması damlacık veya temas yoluyla oluyor. Damlacık yoluyla nasıl oluyor derseniz. Öksürürken, hapşururken ortama salınan damlacıkların büyük partiküllü virüs olması nedeniyle çok fazla ileri gidemiyor ama bir metrelik mesafeye kadar uzağa gidebilme riski var. Bu yüzden yakın temasla bulaşma riski yüksek. Yine virüs partiküllerin yüzeylere düşmesi, bizim oraları ellememiz, elimizin temizliğine dikkat etmeden, el yüz ve göz bağlantısıyla virüsü alabiliyoruz” dedi.

Toplantı daha sonra basın mensuplarına kapatıldı. Edinilen bilgiye göre kurum amirlerine alınması gereken tedbirler anlatıldı.

(Haber: Ahmet Güneçıkan)

Editör: Mahmut Beyaz