Rektör Prof. Dr. Niyazi Can, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında, Avşar Kampüsü Kongre Merkezi'nde düzenlenen "27 Mayıs'tan 15 Temmuz'a Türkiye'de Askeri Müdahaleler ve Demokrasi" konulu konferansta, vatan, bayrak, ezan ve mukaddes değerler uğruna canını feda eden aziz şehitleri ve kahraman gazileri, minnet ve şükranla yad ettiğini ifade etti.

FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki hain darbe girişimine karşı milletin verdiği destansı mücadeleye dikkati çeken Can, "15 Temmuz gecesi ezanımızı susturmak, bayrağımızı indirmek, milli iradeyi ayaklar altına almak isteyen FETÖ mensubu hainlere milletimiz, şanlı bir direnişle karşılık vermiş ve milletin silahlarını milletin iradesine çeviren, kendi vatandaşına kurşun sıkanları hüsrana uğratmıştır." dedi.

Allah'tan bir daha bu millete böyle bir hainlik yaşatmamasını dileyen Can, "Bu tür hain emeller besleyenler de bilmelidir ki bu millet her türlü hain girişime karşı duracak kuvvet ve kudrettedir. Vatan, bayrak ve mukaddesatı için şehitliği göze alan bir milletin karşısında hiçbir hain girişim muvaffak olamaz." diye konuştu.

- "Her darbe bir öncekinden daha acımasız"

KSÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cengiz Şavkılı da Türk siyasal hayatında derin yaralar açan darbelerin, her defasında demokratik düzene sekte vurduğunu ve milli egemenliği hiçe saydığını söyledi.

Türkiye'de yaşanan darbelere ilişkin değerlendirmede bulunan Şavkılı, "Ne yazık ki Türkiye'de 27 Mayıs darbesinden başlayarak her on yılda bir gerçekleşen askeri darbeler karşısında siyaset kurumunun bölünmüşlüğü ve tepkisizliği, darbe yapanları cesaretlendirmiştir. Her darbe bir öncekinden daha acımasız bir şekilde yapılmıştır." değerlendirmesinde bulundu.

27 Mayıs 1960 askeri darbesi, 12 Mart 1971 muhtırası, 12 Eylül 1980 askeri darbesi, 28 Şubat "post-modern" darbe, 27 Nisan e-muhtırasına ilişkin bilgiler veren Doç. Dr. Şavkılı, son örneğine yakın zamanda herkesin şahit olduğu 15 Temmuz darbe teşebbüsünün ise demokratik hukuk düzenine ve millet iradesine aleni şekilde kastettiğini vurguladı.

Geçmiş darbelerde askerin, sistemi kendi kontrolünde tutmak istediğine dikkati çeken Şavkılı, "Oysa 15 Temmuz'da gerçekleştirilmek istenen, ülke yönetimini askerin vesayetine vermek değil tam tersine kökü dışarıda olan ve Türk milletine ihanette sınır tanımayan cemaat görünümlü, adına FETÖ denilen hain ihanet yapılanmasının kontrolüne sokmaktı." diye konuştu.

Türkiye'deki askeri müdahaleleri, vatandaşın sessizce sineye çekmek zorunda kaldığını ifade eden Şavkılı, şunları kaydetti:

"15 Temmuz 2016'da yaşanan hain kalkışma esnasında ise diğer darbe teşebbüslerinden farklı olan taraf, sadece bu teşebbüsün başarıya ulaşmamış olması değil aynı zamanda Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde bir halk iradesinin sokaklara dökülerek tanklara, silahlara kendisini siper etmesidir. Herkesin canlı olarak şahit olduğu bu onurlu duruş aynı zamanda darbelere karşı keskin bir karşı duruşu temsil etmektedir. Bu destansı hareket, halkın demokratik olgunluğa eriştiğini, kendi iradesini savunacağını ve kendi oyları ile seçtiği iktidarına her ne pahasına olursa olsun sahip çıkacağını tüm dünyaya açıkça göstermesi açısından takdire şayandır."

Editör: Mahmut Beyaz