Meclis Genel Kurulu’nda 18 Ekim’deki oturumda kabul edildikten sonra Cumhurbaşkanlığına gönderilen ve müftülere de nikah kıyma yetkisi de veren Nüfus Hizmetleri Yasası'nın Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesinin ardından Kahramanmaraş Müftüsü Celal Sürgeç, kentteki ilk resmi nikahı kıydı. Mebrure Gül ve Mehmet Kalın çiftinin Müftülük binasında düzenlenen nikah töreni, ilklere sahne oldu. Müftülere verilen kanun kapsamında ilk nikahı kıyan Müftü Sürgeç, evliliğin başından sonuna kadar sabır olduğunu belirtti. Nikah töreninde çiftin nikahını kıyan Sürgeç, “Evlenmek istediğinizi belirttiniz, beyanlarınızda evlenmek için ibraz ettiğiniz belgelere göre evlenmeye engel halinizin olmadığı anlaşılmıştır” dedi.  

GELİNİN DÜŞENMESİ DAVETLİLERİ GÜLDÜRDÜ!

Müftü Celal Sürgeç’in, “Sayın Mebrure Gül, Yaşar oğlu Mehmet Kalın’ı hiçbir baskı altında kalmadan özgür iradenizle ve kendi arzunuzla kocalığa kabul ettiniz mi? sorusuna Gül’ün ‘biraz düşenebilir miyim?’ demesi davetlileri gülümsetirken, Gül, daha sonra ‘Evet ediyorum’ dedi. Ardından damada sorusunu yönelten Müftü Sürgeç’in, “Siz Mehmet Bey, Emin kızı Mebrure hanımı hiçbir baskı altında kalmadan özgün iradenizle ve kendi arzunuzla zevceliğe kabul ettiniz mi?” sorusuna ise damat Mehmet Kalın düşünmeden ‘Evet’ dedi. Çiftlerin ardından nikah defterini şahitlere de imzalatan Sürgeç, “Şahitlerin huzurunda evlenme isteğini beyan ettiniz, evlenmeye engel bir haliniz olmadığı tespit edildiğinden, evlenmeniz yapılmıştır. Yasaların bana verdiği yetkiye dayanarak sizleri karı-koca ilan ediyorum, hayırlı olsun”  ifadelerini kullandı.

“BİRBİRİNİZLE HUZUR BULUN”

Nikah töreninin ardından çiftlere uyarılarda bulunan Sürgeç, “Evlilik nedir, evlenme nedir, işin dini boyutuna geçecek olursak, tabi malumunuz aile toplumun özüdür, çekirdeğidir, hücresidir. Nasıl ki, bir insan vücudunda hücrenin işleyişi yapısı, düzeni bozulursa insan vücudunda kanserleşme meydana gelir, urlar, tümörler oluşur. Bir toplumun hücresi olan ailenin yapısı, işleyişi bozulursa toplum kanserleşir. Onun için başta Rabbimiz, kitabımız Kur’an-ı Kerim ve Peygamberimiz evliliğe önem vermiştir. İnsanın bu yer yüzünde ilk serüveni Hz. Adem ve Hz. Havva ile birlikte devam etmiştir. Allah tektir, birdir ama yeryüzünde hayatın çift olarak işlenmesini istemiştir. Bir müminin cenneti bu dünyada evidir, insan bazen işten, dışardaki toplumdan, ticaretten her şeyden belki bazen bıkar usanır, kendini evime cennetime atayım der, ve orada rahat eder. Biz  eğer o cenneti cehenneme çevirirsek insanlar nerede rahat edecek, nerede huzur bulacak. Aynen bir oksijen çadırı gibidir, insanın evi. Bunun için Kur’an-ı Kerim, ‘huzur bulasınız, sükun bulasınız diye sizi eşli yarattık’ diyor. Birbirinizle kavga edesiniz, birbirinizi yiyesiniz diye değil, birbirinizde huzur bulasınız diye. Huzuru bulmayı, sükunu yakalamayı neye bağlamış cenab-ı hak, karşılıksız sevgiye ve rahmete bağlamıştır. Sadece sevgi yetmez bir de rahmetle bakın demiş, çünkü insan iki kişi olarak yola çıkar, hayata beraber başlarlar, olur ya birisi Allah göstermesin hasta olabilir, yürüyemezse bu sefer rahmet devreye girer ve diğer eş rahmetiyle onun elinden tutar yolculuğa devam eder” açıklamalarında bulundu.

Evlilik cüzdanını çifte veren Sürgeç, Kalın çiftine çeşitli Kur'an-ı Kerim ve kitaplardan oluşan çeşitli hediyeler takdim etti.

(Haber: Ahmet Güneçıkan)

Editör: Mahmut Beyaz