Siyasi çalışmalarının yanı sıra üyelerinin bilgilendirilmesine yönelik faaliyetler de gerçekleştiren İYİ Parti Kahramanmaraş İl Başkanlığı, bu kez depreme dikkat çekti. İYİ Parti Kahramanmaraş İl Başkanlığı’nda depreme yönelik düzenlenen konferansa Jeoloji Mühendisi ve aynı zamanda İYİ Parti İl Başkanvekili İrfan Mert Yıkan konuşmacı olarak katıldı. Yıkan, gmişten bugüne yaşanan depremler ve Türkiye’deki fay hatlarıyla ilgili bilgiler verirken, Yönetim Kurulu üyesi Mahmut Pamuk ise deprem ve deprem sonrasında yapılacak ilk yardım müdahalelerini anlattı. Programa, İYİ Parti İl Başkanı Ahmet Çabukel ile çok sayıda partili katıldı. Konferansında Kahramanmaraş’ta neden büyük bir depremin beklendiğini anlatan Yıkan, “Geçmişte yurdumuzda birçok yıkıcı depremler olduğu gibi gelecekte de sık sık oluşacak depremlerle büyük can ve mal kaybı uğrayacağımız bir gerçektir. Çünkü yurdumuz aktif bir deprem kuşağı üzerinde bulunuyor” dedi.

KAHRAMANMARAŞ’IN DEPREM RİSK FAKTÖRÜ VAR”

Kahramanmaraş’ın deprem noktasında riskli olduğuna dikkat çeken Yıkan, “Biliyorsunuz bir süredir gündemimizi meşgul eden özellikle talihsiz Elazığ depreminden sonra kamuoyunda şu sorular gündemde özellikle bölgede yaşanan artçıdan sonra insanlarımız şunları sormaya başladılar; Deprem riski ile karşı karşıyamıyız? Yani bölgemizde herhangi bir deprem yaşanabilir mi. Deprem ne zaman yaşanacak nasıl yaşanacak kaç şiddetinde yaşanacak biz jeologlar, yer bilimcileri olarak şunu açıkça ifade etmek istiyorum: Deprem ne zaman nasıl gerçekleşeceğini bilemiyoruz ama bazı deprem parametreleri deprem verileri bize bazı sonuçlar ortaya çıkartıyor. Bu sonuçları ele alarak, işleyerek bazı değerlendirmelerimiz. Var bugün bu burada bu değerlendirmeleri sizlerle paylaşacağız. Yine kamuoyunda bir süre devam eden ve jeoloji mühendislerinin, jeologların, jeofizikçilerin, inşaat mühendislerinin yer bilimcilerinin uyardığı bir Kahramanmaraş deprem risk faktörü var. Bu riski hangi boyutlarda olduğunu ve bu ilişkiye karşı alınabilecek önlemleri konuşacağız. Ben biraz daha jeoloji mühendisi olarak depremin parametrelerini anlatacağım” ifadelerini kullandı.

EN ETKİN DEPREM KUŞAKLARINDAN BİRİNİN ÜZERİNDE BULUNUYOR’

İrfan Mert Yıkan, sözlerine şu şekilde devam etti, ‘‘Deprem, yerkabuğunun içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlere yani biz bunlara sismik aktivite diyoruz, dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yer yüzeyini sarsma olaylarına biz deprem diyoruz. Yeryüzünde en büyük deprem, 1960 yılında Şili’de meydana geldi. Yaklaşık 9,5 büyüklüğünde bir depremdi tam anlamıyla felaketti. Bu bir volkanik depremdi. Burada deprem çeşitleri var deprem çeşitleri biraz tanıyalım. 1 Tektonik Depremler: bu depremler levhaların hareketleri sonucunda oluşan depremlerdir. 2 Volkanik depremler: volkanik patlamalar sonucunda meydana gelen deprem çeşididir. 3 Çöküntü Depremler: yeraltı madenlerinin erimesi, galeride meydana gelen çökmeler sonucunda oluşan depremlere çöküntü depremler diyoruz. Bizim Türkiye'de bahsettiğimiz depremler iç sınıfa giriyor yani tektonik depremlere. Şimdi depremle ilgili bazı parametreleri incelememiz lazım. 1 odak noktası hipo center: Odak noktası, yerin içinde depremin ortaya çıktığı noktadır. Yani bir yerde deprem oluyorsa o yerin içinde enerjinin ilk açığa çıktığı noktaya biz odak noktası diyoruz. Odak derinliği, depremde enerjinin açığa çıktığı noktanın yeryüzünde en kısa uzaklığı depremin odak derinliği olarak adlandırılır. Biz halk arasında şöyle ifade ederiz; işte deprem 5 kilometre derinlikte meydana geldi sığ bir depremdir deriz ya da 10 kilometre derinlikte meydana geldi deriz. Depremle ilgili parametreleri konuşurken bunlar genel olarak konuşulur. Şiddet hepimizin bildiği üzere herhangi bir derinlikte olan depremin yeryüzünde hissedildi bir noktadaki etkisinin ölçüsü olarak tanımlanıyor. Hani deprem 6.8 şiddetinde, 5.4 şiddetinde bunları kullanıyoruz. Şimdi Türkiye'de deprem: Bilindiği gibi yurdumuz, dünyanın en etkin deprem kuşaklarından birinin üzerinde bulunuyor. Geçmişte yurdumuzda birçok yıkıcı depremler olduğu gibi gelecekte de sık sık oluşacak depremlerle büyük can ve mal kaybı uğrayacağımız bir gerçektir. Çünkü yurdumuz aktif bir deprem kuşağı üzerinde bulunuyor. Deprem bölgesi haritalarına göre biraz istatistik verelim yurdumuzun yüzde 92'sinin deprem bölgesinin içinde olduğunu görüyoruz. Nüfusumuzun %95'inin deprem tehlikesi altında yaşadığını ve ayrıca sanayi merkezlerinin %98'i ve barajlarımızın %93'ünün deprem bölgesinde bulunduğunu biliyoruz. Son 58 yıl içerisinde depremlerden 58 bin 202 vatandaşımız hayatını kaybetti. 122 bin 96 kişi yaralandı ve yaklaşık olarak 411.465 bina yıkıldı veya ağır hasar gördü. Sonuç olarak denilebilirki yılda depremlerden ortalama 1003 vatandaşımız ölmekte, 7094 binayı kılmaktadır.

‘‘DEV BOYUTTA BİR YAPBOZ GİBİ’’

Yurdumuzda biliyorsunuz Türkiye deprem kuşağında kuşağında tektonik depremler gerçekleşiyor. Biz volkanı yaşamıyoruz. Allah yaşatmasın daha şiddetli oluyor çünkü. Şimdi tektonik dediğimiz zaman levha tektoniği dediğimiz bir kavram var. Bunu bilmemiz lazım! Dünyanın yüzeyi kesintisiz gibi gözükse de gerçekte dev boyutta bir yapboz gibi birbirine geçen parçalardan oluşmaktadır. Sanıyorum kıtaların ayrışma, birleşme hareketlerini buradaki bir çoğumuz biliyoruz. Levha adı verilen bu parçalar, çok yavaş olarak sürekli bir biçimde birbirlerine göre hareket ediyorlar. Dünyanın yüzeyi, hareketsiz halde gibi görünse de aslında plaka dediğimiz parçalar birbirleriyle sürekli hareket halinde. 1 leva yalnızca okyanuslar yada kıtasal litosferden oluşabildiği gibi her iki litosfer türünü de içerebiliyor. Levhalar, levha sınırı ya da levha kenarı ile sonlanır. Depremlerin ve yanardağların çoğu bu bölümlerde görülür. Türkiye'deki tektonik depremler ilgilendiren iki başlıca levha var. Anadolu'nun içinde de yani bizim yaşadığımız bölgede bulunan anadolu plakamız var ana plakası çok çok uzunca bir süredir Anadolu plakasını sıkıştırmakta ve bindirmektedir. Bizim Anadolu'da yaşadığımız bölgede başlıca iki temel fayımız oluştu. 1 Kuzey Anadolu fay hattı içi Bizim de içimizde bulduğu 2 Doğu Anadolu Fay Hattı Arap plakası Anadolu plakasını sıkıştırdı. Bu bindirme hareketidir. Bu bindirme ile birlikte bizim Anadoluda 2 temel fayımız oluştu. 1 Kuzey Anadolu Fay Hattı, 2 Doğu Anadolu Fay Hattı. Arap plakasının Anadolu plakasını sıkıştırdığı ve bu bindirme ile bu enerji ile birlikte 2 Büyük fay hattı oluştu. Kuzey Anadolu Fay Hattına bakacak olursak, yaklaşık olarak Van gölünden Saros Körfezine kadar tüm Kuzey Anadolu'yu kesen fay hattı. Tek bir faydan oluşmayan, pek çok parçadan oluşan fayzon.

‘‘DEPREMDE TARİHSELLİK ÇOK ÇOK ÖNEMLİ’’

Deprem tarihseline baktığımızda, ki depremde tarihsellik çok çok önemli bir kavramdır. Son yüzyıl içinde yaşanan 1939 Erzincan depremi ile başlayıp, büyük depremler ile kırıldığını ve Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın aktifliğini tamamlamak üzere olduğunu görüyoruz. Bundan sonraki dönemde bu bize şu veriyor ortaya çıkartıyor. Kuzey Anadolu Fay Hattı aktifliğini tamamlarsa Doğu Anadolu Fay Hattı aktif hale geçecek. Şimdi bunu nasıl anlıyoruz? Arap plakası, Anadolu plakasını sıkıştırmaya başlıyor. Bu sıkıştırma ile birlikte fayların hareketleri aktif hale geçiyor. Deprem tarihselinde şunu görüyoruz. 1800 yıllarla 1900'lü yıllar arasında Doğu Anadolu Fay Hattı’nda çok büyük depremler yaşandı. Biraz önce bahsettik, 1900’le 2000'li yıllar arasında yaklaşık geçtiğimiz 100 yıl içerisinde Kuzey Anadolu Fay Hattı’nda çok büyük depremler yaşandı. Şimdi Kuzey Anadolu fay hattı bu bindirmenin etkisiyle, aktif yeni tamamlıyor ve tekrardan bir deprem döngüselliği dediğimiz Doğu Anadolu Fay Hattına sıra geliyor. 1939 Erzincan depremi ile başlıyor 1942 1943, 1944, 1957, 1967 en son 1999'da İzmit depremi ile de sona eriyor. Yalnız bu birikim enerjisinin boşaldı yerlerde risk faktörleri yavaş yavaş azaldı. 1999 İzmitten sonra şimdi sırada fayın kırılmadığı bir başka bölge var. İstanbul, İstanbul şu anda alarım veriyor. Yani fay İstanbul'un kırılması ile birlikte tam anlamıyla aktifliğini tamamlayacak. Bu muhakkak yaşanacak! bir İstanbul depremi muhakkak yaşanacak.Bunun ne zaman yaşanacağı, nasıl yaşanacağını, neden geciktiğini bilmiyoruz ama yakın zamanda yaşanacak diye düşünüyoruz. Doğu Anadolu bölgesi'ne baktığımızda son yüzyılda hiç büyük deprem olmadı yani enerjisini salmadı döngü daha Doğu Anadolu'ya ulaşmadı. Şimdi asıl ilgilendiren konuya gelelim. Doğu Anadolu Fay Hattı, Doğu Anadolu Fay Hattı Türkiye'nin doğusundaki büyük bir kırık fay. Anadolu levhası, demin bahsettiğimiz Arap Yarımadası arasındaki sınır boyunca uzanıyor. Doğu Anadolu Fay Hattı ölüdeniz çatlağının Kuzey sonunda Maraş üçlü bitişmesinden başlayarak, kuzeydoğu istikametinde ki işlev ve Karlıova üçlü bitişmesinden sona eriyor. Burada Kuzey Anadolu Fay Hattı ile buluşuyor.

DOĞU ANADOLU FAY HATTI DEPREMLERİ KORKUTUCU”

Şimdi Doğu Anadolu Fay Hattı dediğimiz zaman 6 tane segmentimiz var. 6 bölümden oluşuyor bir bölüm Karlıova-Bingöl segmenti, Palu-Hazar gölü segmenti, üçüncüsü Hazar gölü-Sincik, 4'üncüsü Çelikhan-Erkenek, 5 Gölbaşı-Türkoğlu Kahramanmaraş'ın da içinde bulunduğu segmenttir, 6'ncısı Türkoğlu-Antakya segmenti. Doğu Anadolu fay hattında 1939 Erzincan ile başlıyor, sonra kırıla kırıla en son kırılmayan neresi vardı? İstanbul, İstanbul risk altında demiştik. şimdi aynı riski Doğu Anadolu fay hattında inceleyelim. Bakın 1900 ile 2000'li yıllar arasında Kuzey Anadolu Fay Hattı’nda meydana gelen depremleri söyledim şimdi 100 yıl daha geriye gidelim 1800’le 1900'lü yıllar arasında Doğu Anadolu Fay Hattı’nda meydana gelen deprem beri inceleyelim burası biraz korkutucu! Karlıova Bingöl hattı 1866'da 7 büyüklüğünde bir deprem gördü enerjisini attı rahatladı. Palu-Hazar segmenti 1874'te 7,3 büyüklüğünde deprem gördü enerjisini attı, rahatladı. Hazar gölü-Sincik arası 1875'te yine 7,2 büyüklüğünde deprem gördü enerjisini attı, rahatladı. Yine Çelikhan-Erkenek arasına baktığımızda, 1893'te burada 6,9 büyüklüğünde deprem gördük. Burada kırıldı, enerjisini attı. Türkoğlu Antakya arasına baktığımızda burada da yine 1822’de 7 büyüklüğünde enerjisini attı.

TÜRKOĞLU-GÖLBAŞI SEGMENTİNDE DEPREM YAŞANMADI”

Peki şimdi burada enerjisini atmayan tek segment neresi? Tek segment, buradaki büyük sismik boşluk yani Kahramanmaraş'ın da içinde bulunduğu Türkoğlu segment işte bilim insanlarının uyardığı noktada bu. Buradaki bütün hatların 1800 ile 1900'lü yıllar arasında enerjisini atmış olmalarına rağmen Kahramanmaraş Bölgesi'nin içinde bulunduğu Türkoğlu-Gölbaşı segmentinde deprem yaşanmadı. 1800'le-1900'lü yılları arasında enerjisini atmadı. Daha geçmiş tarihlerde gidelim en son burada deprem ne zaman oldu? Burada en son 1514 yılında oldu. ondan önceye bakalım, ondan önce 1150’de olmuş. Bize burada şunu gösteriyor Doğu Anadolu Fay hattı aktif hale geldi Doğu Anadolu Fay Hattı misyonunu tamamladı, aktif bir hale geldikten sonra da Doğu Anadolu fay hattının en riskli bölgesinde yaklaşık 520 yıldır deprem enerjisini atmayan biriken ve Allah göstermesin bomba gibi patlayacak olan Gölbaşı Türkoğlu segmenti burası çok ciddi anlamda risk oluşturuyor Allah göstermesin burada yaşanacak bir depremin sonuçta düşünmek dahi iste etmiyoruz çünkü deprem parametrelerine biz çok açık ve net biliyoruz bir bölgede enerji ne kadar çok birikirse depremin şiddeti de o kadar fazla olur Kahramanmaraş Gölbaşı Türkoğlu segmentinin sıkıntısından bahsettik ne kadar süredir enerji biriktirdiğinden bahsettik ama Kahramanmaraş sadece bununla sınanmıyor.

KAHRAMANMARAŞ'IN TAMAMI CİDDİ ŞEKİLDE ETKİLENECEK”

Gölbaşı Türkoğlu kent merkezinin 14 kilometre yakınından geçmekte yani burada yaşanabilecek şunu net bir şekilde söyleyebiliyoruz 7’nin altında kesinlikle bir deprem bekleniyor. Çünkü tarihsel bir süreçte bir segmenti var burada bu deprem yaşanacaksa 7'nin üstünde bir şiddetle yaşanacak burada yaşanacak 7'nin üstündeki bir şiddet de bir deprem de; ben şurada oturuyorum, bu bölgede oturuyorum, benim yerim sağlam, Kaya dibindeyim bunların hiç bir tanesi fayda etmez. Çünkü fay hattı kentin 14 kilometre yakınından geçmekte. Yaşanacak depremde Kahramanmaraş'ın tamamı ciddi şekilde etkilenecek. Jeoloji mühendislerinin yaptığı bir araştırmada 2011 yılı sonrası yapılan çalışmalarda keşfettiğimiz bir farkımız daha var. Kahramanmaraş fayzonu diyoruz buna da. Bu fayzonu Doğu Anadolu fay hattından bağımsız ama birbirlerini tetiklemek sureti ile etkiliyorlar. Kılavuzlu barajı ve Elmalı barajı arasında bulunan üniversitenin oradan gelip 12 Şubat Stadyumu önünden geçerek, Doğu kentte uzanan 28 kilometre uzunluğunda bir fay yine bu faydada 6.5 in üzerinde büyük bir deprem bekleniyor” ifadelerini kullandı.

Editör: Mahmut Beyaz