Özellikle yaz aylarının uzun ve sıcak günlerinden bunalan vatandaşlar, çareyi akarsu, baraj veya göletlerde ararken, yüzmeyi bilen veya bilmeyen birçok kişi, boğulma vakasından dolayı yaşama veda ediyor. Kahramanmaraş’ta özellikle son dönemlerde gittikçe artan boğulma vakalarında 2015-2016 yılları arası toplam 29 vatandaşımız hayatını kaybetti. Her yıl ortalama 10-15 kişinin boğulma vakasından dolayı yaşamını yitirmesi Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı’nı da harekete geçirdi. Bünyesinde barındırdığı üstün teknoloji ile yangından boğulma vakasına kadar birçok olaya anında müdahale etmeye çalışan Büyükşehir İtfaiyesi, yaz aylarının gelmesi ile birlikte boğulma vakalarını en aza indirgemeyi amaçlıyor. Konuyla ilgili gazetemize özel açıklamalarda bulunan Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Cahit Küçükönder, 12 kişilik profesyonel dalgıç ekibiyle boğulma vakalarına karşın her an tetikte olduklarını söyledi. Kahramanmaraş’ta çok sayıda barajın bulunduğu ve bundan dolayı her yere yetişmelerinin mümkün olmadığını ifade eden Küçükönder, çok iyi yüzme bilen kişilerin dahi akarsulara, barajlara veya göletlere girmemelerini istedi. Ebeveynleri uyararak, çocuklarına sahip çıkmaları gerektiğini belirten Küçükönder, balık tutmak isteyen balıkçılarında bot ile suya açılırken mutlaka can yeleği giymelerini istedi.

DALGIÇLARIMIZ BUGÜNE KADAR HİÇ CANLI ÇIKARTAMADI”
Dalgıçların bugüne kadar boğulma vakasında hiç canlı birini çıkartamadıklarını anlatan Küçükönder, “Çünkü boğulan bir insan 3-4 dakika içerisinde hemen çıkartılırsa hayata döndürülme şansı var. Ama bu süreyi geçmişse zaten beyin ölümü gerçekleşiyor” dedi. Küçükönder, sözlerinin devamında şu ifadelere yer verdi: “Vatandaşlarımız kesinlikle yüzme ihtiyaçlarını akarsularda, göletlerde veya barajlarda gidermesinler. Çünkü buralar son derece riskli yerlerdir. Özellikle Kahramanmaraş gibi bir yerde çok sayıda akarsu ve baraj var. Her yıl ortalama 10-15 kişi maalesef boğulma vakasından dolayı hayatını kaybediyor. Bu sayıları bir yüzdeye vuracak olursak, insanlarımızın yüzde 60’ı serinlemek için, yüzde 40’ı ise balık tutmak veya avlanmak amacı ile suya giriyorlar. Ailelerimizi buradan uyarmak istiyorum. Gençlerimize çocuklarımıza sahip çıkalım. Çok iyi yüzme bilen kişiler dahi suda boğuluyor. Çünkü kişi girdiği suyun birden soğuyacağını bilemeyebiliyor. Su aniden soğuduğu zaman kramplar olabiliyor. Bunun yanında kalp krizi veya nefes darlığı gibi olaylar meydana gelebiliyor. Bu durumda da zaten cankurtaran olmadığı için insanlarımız çırpınarak boğuluyor. Bizim Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı olarak Su altı Arama Kurtarma ekiplerimiz var. Burada eğitimli dalgıçlarımız var. Fakat bu dalgıçlarımız bugüne kadar maalesef daha hiç canlı çıkartamadılar. Çünkü boğulan bir insan 3-4 dakika içerisinde hemen çıkartılırsa hayata döndürülme şansı var. Ama bu süreyi geçmişse zaten beyin ölümü gerçekleşiyor.

KILAVUZLU KÖPRÜSÜNE ULAŞMAMIZ 15-20 DAKİKAYI BULUYOR”
Kent merkezine en yakın yer olan Kılavuzlu Köprüsüne ulaşmalarının 15-20 dakikayı bulabildiğini söyleyen Küçükönder, sözlerinin devamında şöyle konuştu: “Bizim buradan en yakın Kılavuzlu Köprüsüne ulaşmamız 15-20 dakikayı buluyor. Kentimizin birçok yerinde barajlarımız var. Dolayısıyla çok uzak yerde olan vakalara 1-1 buçuk saatte ulaşabiliyoruz. Yani kişiyi bu sürede canlı çıkartmamız mümkün değil. Bir de tabii su kuyuları var. Tarlaların içerisinde sulama amaçlı oluşturulmuş göletler var. Geçen yıl bir vatandaşımızda orada hayatını kaybetmişti. O göletlerde bataklılar oluşuyor. Dolayısıyla kişi oraya giriyor, çıkamıyor. Balık tutmak için suya giren vatandaşlarımız var. Balıkçıları özellikle balık tutacakları yerin güvenli olması konusunda uyarıyoruz ve ısrarla söylüyorum; can yeleği giymelerini şiddetle tavsiye ediyorum. Sandalla, şişme bot ile baraja açılan bazı vatandaşlarımız var. Henüz 2 hafta önce bir barajımızda 2 balıkçı şişme botla baraja doğru açılıyorlar. Baktım ve can yeleklerinin olmadığını gördüm. Şimdi o botun bir su aldığını düşünün bu barajın ortasında kesinlikle çok iyi yüzme bilse dahi dönmesi mümkün değil. En azından bir can yeleği takması lazım. Herkes yüzme öğrensin. Ama barajlarda göletlerde değil, Büyükşehir Belediyemizin her yıl açtığı yüzme havuzlarında, yaz spor okullarında, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğümüzün şehrimizin muhtelif yerlerinde açtığı yüzme havuzlarında, yine yüzme havuzlarında öğrensinler. Yüzmeyi öğrenirken de başında mutlaka bir cankurtaran arkadaşımız da olsun.”

TAM TEŞEKKÜLLÜ TEDBİR ALMAK MÜMKÜN DEĞİL”
Kahramanmaraş il genelinde baraj sayısının çok olduğunu, bu nedenle de her yere anında yetişebilmelerinin mümkün olmadığını vurgulayan Küçükönder, boğulma vakalarını önlemek adına farkındalık yaratmaya çalıştıklarını dile getirdi. Küçükönder, “Biz farkındalık çalışması olarak basın, el ilanı, broşür, billboardlar yoluyla vatandaşlarımızı uyarıyoruz. Şu anda Kahramanmaraş’ta 50’nin üzerinde baraj var. Buna karşın tam teşekküllü tedbir almak mümkün değil. İlçelerimizin birçoğunda baraj var. Bu barajlarımızın başında en az birer tane cankurtaran olması lazım. Şehrin ortasından sulama kanalı geçiyor. Kanalın etrafına tel çekildi ama buna rağmen telin bir tarafını gençler bir şekilde kesiyorlar ve suya giriyorlar. Geçen yıl orada birkaç tane çocuğumuz boğuldu. Yüzmek tehlikeli ve yasaktır diye ibareler koyuluyor. Buna rağmen vatandaşlarımız maalesef suya giriyorlar. Birçok vatandaşımız da bunu hayatıyla ödüyor. Bu acıların yaşanmamasını istiyoruz. Çocuklarımıza sahip çıkalım. Suya girmelerine izin vermeyelim. Burada bir şeye değinmek istiyorum. Balıkçılarımızın giydiği kasık çizmesi adında bir çizme var. Balıkçımız sudan ıslanmayayım diye bunu giyiyor ama suda karşıdan karşıya geçerken çizmenin içi su doluyor. Çizmenin içi su dolunca da vatandaşımızın o sudan çıkma şansı kalmıyor. Çünkü o çizme vücuduna tamamen bağlı durumda. 2 yıl önce Sır Barajı’nın orada bir balıkçı hayatını kaybetti. Bunun sebebi ise o giydiği kasık çizmesiydi. Bu çizme ile balıkçıların balık tutmamalarını istiyoruz. Balık tutacak olan vatandaşlarımız mutlaka güvenli yerde tutsunlar” şeklinde konuştu.

2015-2016’DA TOPLAM 29 BOĞULMA VAKASI!
2015 ve 2016 yıllarında toplam 29 kişinin boğularak hayatını kaybettiğini kaydeden Küçükönder, “2016 yılında 15 olaya müdahale ettik. Bunlardan 14’ü boğulma olarak sonuçlandı. Diğer bir tanesi ise aracını sudan çıkarttık. 2015 yılında 21 olaya müdahale ettik. Bunlardan 15’i boğulma vakası olarak sonuçlandı. 6 tanesi de diğer sebeplerden dolayı oldu. Yani yıllar itibariyle her yıl 10-15 vatandaşımız akarsularda, barajlarda veya göletlerde hayatını kaybediyor. Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı olarak 12 dalgıcımız var. Bu dalgıçlardan 8 tanesi 3 yıldız, bir tanesi 2 yıldız, 3 tanesi ise tek yıldız. 2 ve tek yıldız olan dalgıçlarımız yeni olanlar. 3 yıldız dalgıçlarımız da profesyonel dalgıçlarımızdır” ifadelerini kullandı.

KUYULARA DİKKAT!
Özellikle kırsal mahallelerde kuyuların olduğunu ve bu kuyulara çocukların düşebileceğini belirten Küçükönder, son olarak sözlerine şunları ekledi: “Vatandaş baraja gölete atlıyor. Ama o atladığı yerde bir kaya mı var, bir ağaç mı var? Bunu bilemiyor. Yani bununla ilgili vakalarda kişilerin boynu kırılabiliyor. Büyükşehir Belediyemiz Kılavuzlu Köprüsünün civarına bir plaj yapacak ve orada güvenli bir ortam oluşacak. Cankurtaranlar olacak. Serinlemek isteyen vatandaşlarımız biraz daha bekleyip, bu yerlerde serinleme ihtiyacını giderebilirler. Özellikle küçük çocuklarımıza sahip çıkalım. Özellikle kırsal mahallelerimizde kuyular var. Bu kuyulara dikkat edelim. Çocuklarımız buralara düşebilir. Balıkçılık veya avcılıkla uğraşan kardeşlerimizin mutlaka can yeleği giymelerini istiyoruz.”

HABER: EMRE AKKIŞ

Editör: Mahmut Beyaz