Yaklaşık 10 yıl önce internette gördüğü çizimleri beğenerek ilgisini çeken ve hobi olarak natürel ahşap oyuncak yapmaya başlayan Mustafa Tanır, yaptığı ahşap oyuncaklarla hem eski tarihi kültürümüzü yaşatıyor hem de çocukların daha sağlıklı oyuncaklarla oyun oynamasına katkı sağlıyor. Türkiye’de yapım işi pek olmayan ve genelde yurt dışında imal edilen natürel ahşap oyuncağı Kahramanmaraş’ta tek başına yapan Tanır, çıkardığı başarılı işler sayesinde hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgi odağı oluyor. Çocukların gelişen teknoloji ile daha çok kanserojen madde taşıyan oyuncaklarla büyüdüğünü söyleyen Tanır, natürel oyuncaklarla çocukların sağlıklı ortamlarda büyümesini amaçladığını söyledi.  Tanır, “Natürel ahşap oyuncaklar yaparak hem geçmişten gelen fakat teknolojiye yenilen kültürümüzü tanıtıyorum hem de çocukların daha sağlıklı oyuncaklarla oynamasını sağlıyorum” ifadelerini kullandı. 

‘ÖĞRENME SÜRESİ BİRAZ UZUN VE ZEVKLİ OLDU’

Natürel ahşap oyuncak yapmaya 10 yıl önce bir hobi olarak başladığını dile getiren Tanır, mesleği öğrenme süresinin biraz uzun ama zevkli olduğunu söyledi. Tanır, “10 yıl önce hobi olarak natürel ahşap oyuncaklar yapmaya başladım. Natürel ahşapla ilgili internette gördüğüm çizimleri çok beğeniyordum. Yapılan çizimleri ahşap üzerinde yapacağıma inandım.  Öğrenme süresi biraz uzun ve zevkli oldu.  10 yıldan bu yana bu işi meslek olarak yapıyorum.  Ahşap oyuncakları yaparken sabırlı olmak gerekiyor.  Çünkü sabır isteyen bir meslek. Çizimleri en ince ayrıntısıyla ahşaba geçirip kıl testere ile kesiyoruz.  Özellikle kesim işlemi büyük özen ve yetenek istiyor.  Yıllarca önce hobi olarak kendi küçük atölyemde başladığım natürel ahşap oyuncak yapımını şimdi daha da geliştirdim” dedi.  

‘OYUNCAKLARA HİÇBİR KATKI MADDESİ OLMADAN SATIYORUZ’

Natürel ahşap oyuncak yapmada ki en büyük amacının çocuklara geçmiş tarihi yansıtmak olduğu belirten Tanır, “Natürel ahşap oyuncaklar hem çocuklar için hem de büyükler için daha sağlıklı ve yararlı. Teknoloji geçmiş yıllara göre çok çabuk gelişiyor. Her gün yeni bir ürün yeni bir teknoloji üretiliyor. Teknolojinin en kötü kurbanları ise çocuklar oluyor. Yurt dışından getirilen ithal oyuncaklar veya yurt içinde merdiven altlarında üretilen plastik oyuncakların çoğunluğu kanserojen madde içeriyor. Buda çocukları çok kötü yönde etkiliyor. Bu nedenle natürel ahşap oyuncaklar çocukların sağlığı için çok önemli. Ahşaptan yapbozlar, at arabaları, hayvan figürleri gibi birçok oyuncaklar yapıyorum. Oyuncaklara hiçbir katkı maddesi olmadan satıyoruz. Oyuncaklar sade olduğu için çocuklar istediği gibi boyama imkanı buluyor. Bu hem çocukları zekâsını hem de kişisel gelişimini geliştiriyor” şeklinde konuştu.        

‘İNSAN PORTRESİDE YAPIYORUM’

Natürel ahşap ile oyuncakların yanında insan portresi de yaptığını ifade eden Tanır, şöyle konuştu; “Natürel ahşapta oyuncakların yanı sıra insan portresini yapıyorum.  Örneğin vesikalık bir fotoğrafı bilgisayarda ahşap kesimine uygun hale getirip kıl testere ile ne ince ayrıntısına kadar kesiyorum. Daha sonra çerçeve ile vatandaşlarımıza veriyorum.  Bunun maliyeti 100-200 TL arasında değişiyor. Natürel ahşap özellikle öğrenci kesiminden yoğun ilgi görüyor. Üniversitede ve meslek liselerinde çocuk gelişimi programlarında sağlıklı oyuncaklarla ilgili araştırmalar yapmak için atölyeye geliyorlar.  Bunun yanında natürel ahşap oyuncaklar şehre gelen yerli yabancı turistlerin ilgi odağı oluyor. Oyuncakların natürel olması turistlerin büyük beğenisini topluyor. Bu da bizi mutlu ediyor.” 

 ‘BİR ŞEHRİN TARİHİNİ, KÜLTÜRÜNÜ YANSITAN EL SANATIDIR’

El sanatlarının yok edilmeden nesilden nesile aktarılması gerektiğini vurgulayan Tanır, “El sanatları geçmişe göre daha az üretiliyor. Bir şehrin tarihini kültürünü yansıtan bir nevi el sanatlarıdır.  Yaşadığımız yöreye ait geleneklerimize ait ürünler üretiyoruz.  Fakat her şey artık makine ortamında yapıldığı için vatandaşların tercihi o yönde oluyor. Buda tarihi yapıyı anlatan el sanatlarının zamanla yok olup gitmesine neden oluyor.  Meslek okullarında el sanatlarıyla ilgili bölümlere daha ağırlık verilmesi gerekiyor. Yeni nesile geçmişin yaşam tarzlarının anlatılması öğretilmesi çok önemli. Bu nedenle bu tür mesleklere daha çok destek verilmeli” şeklinde konuştu.    

  ‘ATÖLYEMDE TEK ÇALIŞIYORUM’

Tanır, en büyük sıkıntılarının eleman bulamamak olduğunu belirterek sözlerini şöyle tamamladı; “Bizim en büyük sıkıntımız eleman bulamamız.  Ben atölyemde tek çalışıyorum. Bir yardımcıya ihtiyacım oluyor ama eleman bulamıyorum. Oysa bu mesleklerin yok olmaması için en önemli unsur yeni elemanların yetişmesidir.  Çocuklar okul döneminde derslerden dolayı yaz döneminde de kurslardan dolayı bu tür çalışmalara vakit ayıramıyorlar. Bu da onları el sanatlarından geçmişin yaşam tarzından uzak bırakıyor. Çocuklarımız tabi ki okula gidecek okuyacak. Ama bu mesleklerinde nesilden nesile aktarılması öğretilmesi gerekiyor.”  

  Haber: Emre Akkış
 

Editör: Mahmut Beyaz