AK Parti teşkilatları içerisine katıldığı günden bu yana göstermiş olduğu dik duruşu ve sahip olduğu bilgi, becerisiyle hem teşkilatın hem de hemşerilerinin gönlünde taht kuran, bugüne kadar parti içerisinde üst düzey görevlerde yer alarak Kahramanmaraşlıları gururlandıran AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, dur durak bilmeyen çalışmalarıyla takdir topluyor. Memleketi Kahramanmaraş’a sık sık ziyaretler gerçekleştiren ve vatandaşların sorun ile taleplerini çözüme kavuşturma noktasında gecesini gündüzüne katan Ünal, milletine olan düşkünlüğü ve hizmet aşkıyla dikkat çekiyor. “Kahramanmaraş'ı yeniden hayal etmek” felsefesiyle çıktığı yolda yerelde belediyeler genelde ise hükümet kanalıyla önemli projelere imza atan, atılması için de destekleyen Ünal, DEKA Medya Grubun ziyaretinde Ankara’da makam odasında çok önemli açıklamalarda bulundu.

AK Parti Genel Merkezi’nde Manşet Gazetesi İmtiyaz Sahibi Arslan Deveboynu, DEKA Medya Grup Başkanı Abdullah Deveboynu, Manşet Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Mahmut Beyaz ve Manşet Gazetesi Muhabirleri Emre Akkış ile Mustafa Kılınç’ı ağırlayan Ünal, yerel seçimlerdeki ittifaktan, Kahramanmaraş havaalanına, Türkoğlu Lojistik Merkezi’nden Hal kavşağına, ekonomiden siyasete kadar birçok konuya ilişkin ipuçları verdi. Sorulan her soruya içtenlik ve samimiyetle cevap veren Ünal, “Gelecek Kahramanmaraş’ın olacak” dedi.

İşte Mahir Ünal’ın Manşet Gazetesi’ne özel açıklamalarından satır başları şu şekilde;

CUMHUR İTTİFAKI İLE SEÇİM İTTİFAKINI AYRI DEĞERLENDİRMEK LAZIM
Milliyetçi Hareket Partisi ile bizim aramızda bir Cumhur İttifakı var. Yani bu doğal bir ittifak. 15 Temmuz sonrasında siyasal ve toplumsal tabanın ortaya çıkardığı bir milli mutabakat. Bu nedenle Cumhur İttifakı masa başı bir ittifak değil. Cumhur İttifakı bildiğiniz gibi 24 Haziran seçimleri öncesinde bir seçim ittifakı oluşturdu. Bir milli mutabakat komisyonu kuruldu. Bu komisyonun üyelerinin bir tanesi de bizzat bendim. Bu milli mutabakat komisyonu bir çalışma yürüttü ve 24 Haziran seçimlerinde ittifakın nasıl gerçekleşeceği konusunda bir çalışma yaptı. Bu yüzden Cumhur İttifakı’nın varlığını ayrı seçim ittifakını ayrı değerlendirmek lazım. Dolayısıyla şimdi yerel seçimlere gidilirken benzer bir seçim ittifakı olur, olmaz bu genel başkanların vereceği bir karar. Bu görüşme ne zaman gerçekleşir ve bu görüşmede ittifak konusu ne zaman gündeme gelir, bunu o gün görürüz. Ama bizim MHP ile aramızda devam eden Cumhur İttifakımız zaten var. Bunun ilkeleri, toplumsal temeli, hassasiyetleri belli.

HAVAALANIMIZ BÜYÜK ORANDA TAMAMLANDI
Kısa bir sonra havaalanının açılışını yapacağız. Havaalanımız büyük oranda tamamlandı. Geçtiğimiz günlerde 2 gün arka arkaya Kahramanmaraş’a gelen Türk Hava Yolları’na ait yolcu uçakları GPS sinyali alınamaması sebebiyle havaalanına inemedi. Zaman zaman bütün havaalanları ve havalimanlarında bu tür sorunlar yaşanır. Yani bu temel bir sorun değil, giderilebilir bir sorun. Yetkililer bu sıkıntının uçak ile uydu arasındaki iletişimden kaynaklandığını, havalimanının şartları ile herhangi bir ilişkisinin olmadığını söylediler. Bizim havaalanındaki asıl hedefimiz Kahramanmaraş Havaalanını uluslararası bir havaalanı haline getirmek. Yani bizim orada Ulaştırma Bakanlığımız ile yürüttüğümüz çalışma hızlı tren garıyla havaalanı terminalini ortaklaştırmak, dolayısıyla Kahramanmaraş havaalanını cazibeli hale getirmek. Yani havaalanına inen bir yolcu hemen hızı trene binebilme ve hızlı treniyle Adana, Gaziantep gibi çevre illere ulaşım imkânını hızlıca sağlamak için çaba ortaya koyuyoruz. Kahramanmaraş Havaalanı bölge havaalanı gibi olmasını istiyoruz.

KAHRAMANMARAŞ İÇİN ÖZEL BİR ULAŞIM AĞI PLANLIYORUZ
Bir de İtalya’nın Milano bölgesinde 29 bin Kahramanmaraşlı yaşıyor ve bunlar bizden Milano’dan Kahramanmaraş’a doğrudan uçuş talep ediyorlar. Yâda Paris’ten doğrudan Kahramanmaraş’a uçuş talep ediyorlar. Özellikle yaz dönemlerinde bu talepler oldukça artıyor ama bir havaalanın uluslararası standartlara kavuşabilmesi için öncelikli olarak yapılması gerekenler vardı, bu öncelikli olarak yapılması gerekenleri şu anda tamamladık. Orada bir petrol istasyonu sorunumuz vardı ve oraya çözdük. Dolayısıyla pistin uzatılması ile ilgili sorun ortadan kalktı. Bu yüzden şimdi ilk aşamada havaalanımızın uluslararası standartlara kavuşmasını sağlıyoruz. Havaalanımız uluslararası standartlara kavuştuktan sonra da uluslararası uçuşlara açık hale gelmesi ve uluslararası uçuşlarda da havaalanına inen yolcuların hızla Gaziantep’e, Adana’ya ulaşabilecekleri ayrı bir ulaşım ağı planlıyoruz. Tabii bunlar birkaç yıl içerisinde hemen oluşmuyor. Bu konuda 3 yıldan bu yana çalışma yürütüyoruz. Geçtiğimiz günlerde cumhurbaşkanımız 100 günlük planı açıklarken Kahramanmaraş havaalanının önemine değindi. İnşallah bunu önümüzdeki günlerde yoluna koyacağız.

HAL KAVŞAĞI ARALIK 2018’DE BİTECEK
Hal kavşağında betonarme, perde ve yan-yol kazı, dolgu imalatları devam ediyor. Arsan ve sanayi kavşaklarında da proje çalışmaları devam ediyor. Özellikle son 3 yıl içerisinde Kahramanmaraş’ımıza yaklaşık 14 tane bu tür kavşak kazandırdık. Bazılarında maalesef müteahhitten kaynaklı sorunlar yaşandı. Şimdi bildiğiniz gibi herkese açık ihalelerde müteahhitti seçme gibi bir imkânınız yok. Nihayetinde açık ihalede müteahhit gelip ihaleyi alıyor. Ondan sonra bize de milletvekilleri olarak o işin denetimi, kontrolü ve hükümet kanadında da bu işin sıkı bir şekilde takibi kalıyor. Dolayısıyla bazı sorunlar yaşandı. Şu anda bu sorunların çözümü için de bir iş bitim tarihini aldık. Planlanan iş bitim tarihi ise 31 Aralık 2018.

TÜRKOĞLU LOJİSTİK MERKEZİ’Nİ DÜNYAYA AÇMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ
Türkoğlu Lojistik Merkezi’nin açılışını yaptık. Ama şimdi Türkoğlu Lojistik Merkezi aslında bizim planladığımız hem ulaşım ağları hem de yük taşımacılığı açısından oluşturmak istediğimiz bölgesel planlamanın bir parçası. Yani biz Malatya tarafından da şu anda bazı yeni demiryolu ağları oluşturarak Malatya tarafından gelecek olan yük taşımacılığında da Türkoğlu’nu bir merkez haline getirmek ve özellikle büyük organize sanayi bölgelerinin Türkoğlu’na demiryolu üzerinden erişimini sağlamak ve buradan da Mersin’e ve Mersin üzerinden de gemilerle bütün dünyaya bu yük taşımacılığını açmak için çalışıyoruz. Şu anda Ulaştırma Bakanlığı’nın bu konuda yoğun çalışmaları var. Lojistik Merkezi şu an itibariyle istediğimiz kapasitede çalışmıyor. Ama buranın istediğimiz kapasitede çalışması için elimizden gelen her şeyi yapacağız.

YEREL MEDYA İLE İLGİLİ ÖZEL BİR ÇALIŞMAMIZ OLACAK
Tüm Türkiye’de bu seçim yerel bir seçim olduğu için yerel medyayla ilgili özel çalışmalarımız olacak. Çünkü yerel seçimlerde kampanya mümkün olduğu kadar yerelleştirilir. Mesela cumhurbaşkanlığı seçimi genel bir seçimdir. Yani tüm Türkiye’de bir cumhurbaşkanı adayı üzerinden yürütülen bir seçimdir. Ama yerel seçimlerde hem ilçe belediye başkanları hem büyükşehir belediye başkanları üzerinden yürüdüğü için kampanyanın mümkün olduğu kadar yerelleştirilmesi gerekir. Bu konuda kampanyamız yerel ve yerinden bir kampanya olacağı için hem Kahramanmaraş’ta hem de Türkiye’de AK Parti olarak özellikle de Tanıtım ve Medya Başkanlığı olarak daha yakın yerel medyayla çalışacağız. İnşallah önümüzdeki günlerde de Kahramanmaraş’ta yerel medyayla bir toplantı gerçekleştirip bu süreçte onların daha etkin çalışmaları için gerekli görüşmeleri gerçekleştireceğiz.

SORUNLARI ÇÖZERKEN MİLLETİMİZİN MENFAATLERİNİ GÖZETİYORUZ
Bir de geçtiğimiz günlerde Kahramanmaraş’ta biliyorsunuz AKEDAŞ sorunu vardı. Yaklaşık 600 bin abonesi var. 600 bin aboneden 21 bininin ilgilendiren bir sorun oluştu. Bu konuda Milletvekilleri Ofisi olarak bir açıklama yaptık. Şimdi burada bizim birinci önceliğimiz milletimizin sorunları ve talepleridir. Dolayısıyla biz milletin yanındayız. Çünkü onların temsilini ve vekâletini taşıyoruz. Bu sorun olduğunda hemen milletvekillerimiz ilgili kurumla görüşüp iddiaların doğruluğunu araştırdı. Meseleyle ilgili de bir açıklama yapıldı. Daha önce Akedaş dışında ucuz elektrik alan yaklaşık21 bin abonenin ucuz elektrik alımı yaptığı kurumların elektriği pahalıya satmasıyla birlikte yaklaşık 21 bin abone AKEDAŞ ile anlaşmak istiyorlar. Orada ortaya çıkan bazı sorunlar vardı. Bu sorunları ilgili kurum ve taraflarla konuşarak çözüme kavuşturduk. Burada şunun bilinmesini istiyoruz; Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bize talimatı şudur; biz her zaman milletin menfaatinin yanındayız. Biz her zaman milletimizin yanındayız. Dolayısıyla sorunları da çözerken milletimizin menfaattarından yana oluruz.

DOLARIN ARTMASINDAN BÜYÜK MUTLULUK DUYAN BİR ZİHNİYET VAR
Türkiye’ye yönelik ciddi bir ekonomik operasyon var. Geçtiğimiz günlerde ekonominin 15 Temmuz’u niteliğinde bir kur saldırısı oldu ve Türkiye ekonominin tek çatı altında toplanması ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin hızlı, seri hareket etmesi sonucunda kur hareketini durdurdu. Kur hareketini durdurduktan sonra da tekrardan kuru 5.80’e kadar geriletti. Tekrar kur 6.50’lere kadar çıksa da bugün yeniden 6.10’ları gördük. Şu anda Türkiye’ye dönük dolar üzerinden bir ekonomik operasyon var ve Türkiye bununla savaşıyor. Bununla mücadele veriyor. Türkiye bu savaşı kazanacaktır. Ama burada üzücü olan şey şudur; dolar arttığında büyük bir sevinçle hükümetin zarar görmesinden büyük mutluluk duyan doların artmasından büyük mutluluk duyan sanki bu ülkenin vatandaşı değilmişiz gibi davranan bir akıl var. Bu zihniyet son derece tehlikeli bir zihniyet.

TÜRKİYE EKONOMİSİ SON DERECE GÜÇLÜDÜR
Evet, Türkiye dolar üzerinden yürütülen operasyona karşı bir mücadele veriyor. Bu sadece Türkiye’nin mücadelesi değil. Eğer dolar Türkiye’ye karşı dolar bir silah gibi kullanılıyor ve Türkiye’nin seçilmiş, milleti temsil eden hükümeti de bununla savaşıyorsa, bu savaşta vatandaşlarımızın kimin yanında olması gerekir? Seçilmiş hükümetin yanında olması gerekir. Ama bazı zihniyetlere bakıyorsunuz adeta doların artmasından Türkiye’nin ekonomi olarak yenilmesinden mutlu olacaklarmış gibi bir sevinç gösterisi içerisindeler. Türkiye ekonomisi son derece güçlüdür. Türkiye’nin cari açığı, Türkiye’nin dış borcu Maastricht kriterlerinin altındadır. Türkiye bu durumdan da inşallah en kısa sürede çıkacaktır.

O GECE İHTİYACIMIZ OLAN TEK ŞEY ÖZGÜVEN VE CESARETTİ”

Ben o gece Milletvekili arkadaşlarımız ile birlikte akşam toplantımız vardı. İlk haber aldığımızda köprüde bir hareketlilik olduğu söylendi. İçişleri Bakanımızı ve MİT Müsteşarımızı aradım ve bir süre sonra Ankara’da uçaklar alçak uçuşa başladığında bunun bir darbe girişimi olduğu anlaşıldı. Daha sonra teşkilatlarımızla hemen temas kurduk. Cumhurbaşkanımızın özel kalemi ile bir temasımız oldu. Zaten bir süre sonra Başbakanımız televizyonda canlı yayına çıktı ve hemen arkasından Cumhurbaşkanımız canlı yayına çıkması için bir girişimde bulunuldu. Ama Cumhurbaşkanımızın kaldığı bina canlı yayın araçlarının yaklaşmasına müsait değildi. Yani Anadolu Ajansı çekim yaptı ama televizyona çıkamadı. Onun üzerine Cumhurbaşkanımız telefon ile televizyonlara bağlandı. Zaten Başbakanımızın bunun bir paralelci darbe girişimi, paralel devlet yapısının bir kalkışması olduğu söylemesinin ardından teşkilat başkanımız Mustafa Ataş’ın, tüm teşkilatlara mesaj atması ve bizim aynı anda teşkilatlarla yaptığımız görüşmeler, öncü teşkilatlarda toplandık. Sonra halkı meydanlara çağırın dedi Cumhurbaşkanımız ve daha sonra halkımız meydanlara çıktı. Tabi ki orada da Radyo Fresh’ten beni aradılar ve canlı yayına bağlandık. O gece ihtiyacımız olan en temel şey; özgüven ve cesaretti. Herhangi bir şekilde kaygıya, endişeye kapılmadan, o gecenin yüksek bir koordinasyon içerisinde devam etmesiydi. Hem Başbakanımız hem Cumhurbaşkanımız, ben o gece birkaç yayına daha katıldım ve genel olarak FETÖCÜ’lerin yaymaya çalıştıkları bir kara propaganda vardı Cumhurbaşkanımızın Türkiye’den ayrıldığına dair. Cumhurbaşkanımızda hemen telefondan hızlıca televizyonlara bağlanınca bu propagandaları sona erdi. Tabi sabah saatlerine kadar direndiler ama milletimiz o gece gerekeni yaptı. Cumhurbaşkanımızla, Başbakanımızla ve teşkilatlarımızla bütün sivil toplum kuruluşlarıyla, yerli ve milli olarak bu ülkeye sevdalı ne kadar insan varsa, herkes üzerine düşeni yaptı ve hamdolsun o gecenin devamında Allah bize bir sabah hediye etti.

16 YILDA BU MİLLET ÖZGÜVENİNE KAVUŞTU”
16 yıldır güçlü bir demokrasi kültürü, güçlü bir siyasi kültür oluştu. 16 yılda bu millet özgüvenine kavuştu. Kendi iradesine sahip çıkması gerektiği konusunda direndi. Bir de Adnan Menderes’i astı. Adnan Menderes’ten sonra 1960 ile 2002 arasında 42 yılda 36 tane hükümeti devirdiler. Kimisini darbeyle devirdiler, kimisini yargı darbesiyle devirdiler, kimisini gazete ilanı ile devirdiler, kimisini 28 Şubat’ta devirdiler, devirdiler de devirdiler… ve artık millet kendi iradesine sahip çıkması gerektiği konusunda yüksek bir demokrasi bilincine sahipti ve gezi ile birlikte millet ciddi anlamda bilinçlendi, ne yapmak istendiğini gördü. 17-25 Aralıkta oynanan oyunu, yargı darbesi girişimini gördü. 6-7-8 Ekim olaylarıyla ne yapılmak istendiğini gördü ve 15 Temmuz da millet hem iradesini temsil eden liderine, cumhurbaşkanına hem meclisine hem demokrasisine hem devletine, ne varsa hepsine sahip çıktı. Bu aziz millet irfanıyla, ferasetiyle bir şeyi gördü. O gece eğer FETÖ’cüler ve onların işbirlikçileri başarıya ulaşsaydı ortada bir devletimiz kalmayacaktı, bir ülkemiz olmayacaktı, bağımsızlığımız olmayacaktı. Bunu çok net gördük ve canı pahasına ülkesini, bağımsızlığını, demokrasisini, iradesini korudu.”

15 TEMMUZ’DA MİLLİ BİRLİK OLUŞTU”

15 Temmuzda büyük bir millet bilinci oluştu, birlik beraberlik oluştu. Millet, bayrak, vatan, devlet bu konularda yüksek bir şuur ve toplumsal mutabakat oluştu. Oluşan bu toplumsal mutabakat 7 Ağustosta yeni kapı ruhuna dönüştü ama maalesef ana muhalefet partisi bu yeni kapı ruhunu sürdüremedi. Cumhuriyet Halk Partisi ve HDP özellikle, oluşan bu iklimden, oluşan bu mutabakat düzeneğinden rahatsızlık duydular ve FETÖ’nün de uluslararası arenada gündeme getirdiği kontrollü darbe, tiyatro öngörülmüş darbe gibi bazı kavramlarla 15 Temmuzun rehavetine, 15 Temmuzun oluşturduğu mutabakata zarar verecek bir dil ve söylem oluşturdular.”

DARBELER ARTIK TARİHE GÖMÜLDÜ”

Çünkü bu millet darbecilere ne yapacağını göstermiştir. O gece bu millet kendisine silah sıkan kendisine kurşun sıkan kendisine helikopterlerle uçaklarla ateş yağdıran bu hainleri silahlarını ellerinden alıp bunların hepsini infaz edebilirdi. Ama bu aziz millet bunu yapmadı. Ama bir daha böyle bir şeye kalkışılırsa bu millet darbecileri bu defa kesinlikle affetmez. Yani millet o gece her şeyiyle el koydu. Yönetime el koydu. O gece millet devlet benim devletim dedi. Devletine sahip çıktı ve 16 Nisan referandumunda da bu eski sistem darbe üretiyor, muhtıra üretiyor, bunu değiştiriyorum dedi. 24 Haziran’da da değiştirdiği sistemi kendi adamı Recep Tayyip Erdoğan’ı getirdi. Dün külliyede şeref madalyası töreni vardı. Binali Yıldırım’ın çok büyük emekleri hizmetleri oldu. Sonra birinci mecliste orada kabine toplantısı öncesi cumhurbaşkanımız milletvekillerini ve bakanları orada topladı. Bir şeyi doğru görelim. Meclisi de, külliyeyi de, devleti de veren milletin kendisidir. Bundan sonra millet verir, millet alır. Milletin dışında bundan sonra bir gücün var olması Türkiye’de artık mümkün değil. Recep Tayyip Erdoğan’ı kıymetli yapan nedir? Recep Tayyip Erdoğan’ı kıymetli yapan bu milletin tarafından seçilmiş olmasıdır. Şimdi bunlar Recep Tayyip Erdoğan’a niye saldırıyorlar? Millete saldıramadıkları için. Milletin tercihlerine saldıramadıkları için Recep Tayyip Erdoğan’a saldırıyorlar. Gerçi Kemal Kılıçdaroğlu seçimden sonra milletin tercihlerine saygı duymadığını ifade etti. Ama bunlar zaten zamanla marjinalleştiler ve zamanla zaten kaybolacaklar” dedi.

ALLAH BİR DAHA 15 TEMMUZ YAŞATMASIN”

Şimdi burada yeni sistemin sonuçlarını ve etkilerini hızlı bir şekilde göreceğiz. Yani yeni sistemle birlikte Türkiye her alanda olduğu gibi ekonomi alanında da ortak hareket eden, ortak akıl oluşturan bürokratik hantallığı ve bürokratik bünyeyi terk ediyor. Şimdi istikrar pekiştikçe, Türkiye’de güven ortamı arttıkça, Türkiye’nin güvenlik sorunu çözüldükçe, Türkiye yatırım imkânı arttıran dünyadaki en iyi 10 ülkeden birisidir. O yüzden Türkiye yatırım ortamı itibari ile son derece uygun bir ülke. Türkiye’nin ekonomisiyle ilgili, makro ekonomik verilerle ilgili şuanda bir sorun gözükmüyor. Dolar üzerinden oluşturulan bazı manipülasyonlar ekonominin zayıfladığı algısı oluşturulması açısından bir etkiye sahip ama önümüzdeki günlerde bunların bir önemi olmadığını göreceğiz. Çünkü biz geçtiğimiz yıl Türkiye’nin 7,4 büyüdüğüne şahit oldu ve Türkiye’nin en hem önümüzdeki süreçte ithalatı ve ihracatı, bütün bunlarda çok ciddi anlamda yükselmeler göreceğiz. Türkiye’nin dış politikasında da Cumhurbaşkanımız önceki gün akşam NATO toplantısından geldi. 2 gün orada ki temaslarına baktığımızda bugün Recep Tayyip Erdoğan Başkanımızın bugün gerçekten bir dünya lideri olduğunu orada zaten çok net bir şekilde gördük. Yani orada diğer liderle olan ilişkilerinde, Türkiye’nin kendi bir pozisyonunun olduğunu doğru bir şekilde ortaya koyması, önümüzdeki süreçte bu iş birliği daha da genişleyecek ve Türkiye daha da çok gelişecektir. Yüce Allah tekrar bu ülkeye bir 15 Temmuz daha yaşatmasın diyor, şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize acil şifalar diliyorum.


 

DEKA MEDYA GRUBA TEŞEKKÜR EDİYORUM
Ayrıca ben Deka Medya Gruba ziyaretiniz için çok teşekkür ediyorum. Bu yayını internet üzerinden yapıyorsunuz. İnternet televizyonculuğunun da Türkiye’de önümüzdeki süreçte ciddi anlamda gelişeceğini biliyoruz ve sizin de Kahramanmaraş’ta bu işin öncülüğünü yapmanız son derece güzel. Ben tekrardan sizlere teşekkür ediyorum ve bundan sonraki çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

RÖPORTAJ: EMRE AKKIŞ/MUSTAFA KILINÇ

Editör: Mahmut Beyaz