1980'li yıllarda henüz bir devlet memuruyken bilime, ilime ve teknolojiye olan düşkünlüğüyle memurluğundan istifa ederek, kendini gelişime, değişime adayan Adanalı Turgay Kamışlı, yapmış olduğu hidrojen enerjisi üretimi ile Türkiye'nin enerjisine güç katacak. Üzerinde uzun yıllar çalışan ve projesi fark edildikten sonra başta Mersin, Gaziantep, Orta Doğu, Konya Selçuk, Kayseri Erciyes Üniversiteleri gibi daha birçok üniversitelerle bilim alanında çalışmalar yapan Adanalı Kamışlı, alüminyum katıklarından üreteceği hidrojen enerjisi ile dünyada başka bir örneği bulunmayan bir hikâyenin de başrolünü üstleniyor. Yenilenebilir enerjiye  ve madenlere olan merakı sayesinde enerji sektöründe devrim niteliğinde sayılabilecek önemli bir buluşa imzasını atan Kamışlı, göstermiş olduğu başarı ile Dünya Hidrojen Enerjisi Uluslararası Konsey Başkanı Prof. Dr. Nejat Veziroğlu'ndan da tam destek aldı. Aynı zamanda alüminyum ve bor atıklarını dünyanın en ucuz hidrojen yakıtına dönüştüren reaktörün tasarımcısı olarak ta tarihe geçen Kamışlı, bugüne kadar Türkiye'de üretimi olmayan hidrojen enerjisini üreterek, adını tarihe altın harflerle yazdıracak. 

Dev proje için devletin birçok ilgili birimleriyle görüşmeler yapan ve tesis için pilot bölge olarak Kahramanmaraş'ı tercih eden Kamışlı, hem Türkiye'nin hidrojen enerjisindeki açığını kapatacak hem de Kahramanmaraş'ı dünyada bir hidrojen markası haline getirecek. Hiçbir ek enerji kullanmadan sadece alüminyum katı atıklarından üreteceği Hidrojen Enerjisi ile dünyada bir ilki başaracak olan Kamışlı, kurulacak olan tesisle de kente yılda 2 milyar TL'lik bir ekonomik kazanım sağlayacak. Konuyla ilgili Manşet Gazetesi Muhabiri Emre Akkış'a özel açıklamalarda bulunan Kamışlı, "Dünyadaki tüm ülkelerin başına büyük bir sorun olan alüminyum atıklarını enerjiye çevirdik" diyerek, yaptıkları bu üretimi de kanıtladıklarının altını çizdi. 

DÜNYANIN EN TEMİZ ENERJİ VERSİYONU
Hidrojen enerjisini dünyanın en temiz enerji versiyonu olarak tanımlayan Kamışlı, sözlerinin devamında şu ifadelere yer verdi:" Hidrojen enerjisi doğada kendiliğinden bulunmayan bir gaz elementidir. Hidrojen enerjisi tüm gazlı enerji sistemlerinde olduğu gibi suyun ayrıştırılmasında yani H2o'nun açığa çıkmasıyla oluşur. Hidrojen enerjisi dünyanın en temiz enerji versiyonudur. Yanma esnasında atmosfere zehirli gaz yani kükürt, karbondioksit gibi salınım yapmaz. Sadece su buharı verir. Hidrojen enerjisi 18. Yüzyılın sonlarında bir İngiliz bilim adamı tarafından bulundu. Fakat uygulama 20. yy başlarına kadar sadece küçük çaplı deneylerle yapıldı. 20. YY başlarında da hidrojen enerjisi geniş çapta üretilmeye başlandı. Teknolojisi gelişmiş ülkeler bilhassa Amerika, Rusya, Japonya, Kanada, İngiltere, Fransa hatta çok küçük bir ada ülkesi olmasına rağmen İzlanda dünyada hidrojende söz sahibi konuma gelmiştir."

NÜKLEER GEÇİŞTE İKİNCİ LİYAKAT!
Hidrojen enerjisinin nükleere geçişte ikinci liyakat olduğunu kaydeden Kamışlı, "Nükleer enerjiyi elde edecek kişinin hidrojen ile de iştigali vardır. Hidrojenin kullanım alanları çok geniştir. Elektrik üretiminde, petrol rafinerisinde, suni hibre üretiminde, sıvı ve katı yağların işlenmesinde, cam sanayiinde, helyum gazında hep hidrojen enerjisi kullanılır. Bunların yanında hidrojen enerjisi Türkiye'de üretilmemektedir ve dışarıdan ithal edilmektedir. Hidrojen aslında Türkiye'de çok geç kalınmış bir enerji versiyonudur. Enerjinin üretim safhasında farklı alternatifleri var. Birincisi üretilmesindeki en yaygın sistem elektrikten suyun ayrışma sistemdir. Genelde teknolojisi gelişmiş ülkeler baraj bölgelerinde bu enerjiyi üretiyorlar. Bunun haricinde de küçük çaplarda da rüzgâr enerjisinde, güneş enerjisinden üretimi yapılmaktadır" ifadelerini kullandı. 

ÜRETİM KANITLANDI
Yaptıkları üretimin kanıtlandığına dikkat çeken Kamışlı, "Biz Rusların ve Amerikalıların yapmış olduğu üretim sisteminin çok farklı bir çeşidi ile hidrojen enerjisini elde ediyoruz" dedi. Kamışlı, "Bizim ise hidrojen enerjisi üretim yöntemimiz alüminyum üzerinedir. Alüminyum üzerinden zaten hidrojenle çalışan devletler var. Aynı zamanda bordan da hidrojen enerjisi üretiliyor. Biz Rusların ve Amerikalıların yapmış olduğu üretim sisteminin çok farklı bir çeşidi ile hidrojen enerjisini elde ediyoruz. Dünyadaki tüm ülkelerin başına büyük bir sorun olan alüminyum atıklarını biz enerjiye çevirdik. Bunun üzerinde çok uzun yıllar çalışma yaptık ve bu konuda Mersin, Gaziantep, Orta Doğu, Konya Selçuk, Kayseri Erciyes Üniversiteleri gibi daha birçok üniversitelerle çalışmalar yaptık. Sonunda da yaptığımız bu üretimini kanıtladık. Daha sonra biz bu yöntemle hidrojen enerjisini ürettiğimizi kanıtlayınca devletin ilgili kurumlarına durumla alakalı bilgi verdik ve bu konu üzerinde çalışmaları hızlandırdık. Biz üretim yönteminde hidrojen enerjisini nasıl üreteceğimizi düşünürken belirli bir kriterleri de göz önüne aldık. Daha sonra bu enerjiyi belediyelerin atık tesislerinde üretmeyi düşündük" şeklinde konuştu. 

PİLOT BÖLGE KAHRAMANMARAŞ
Üretim tesisi için Kahramanmaraş'ı pilot bölge olarak seçtiklerini dile getiren Kamışlı, Kahramanmaraş'ı tercih etmelerindeki en büyük etkenin kentin yeniliğe ve gelişime açık olmasından kaynaklandığını söyledi. Kamışlı, "Daha önce görüştüğümüz Başbakanlık Yatırım Destek Dairesinde bir gelişme oldu.  Onlarda bize Türkiye'nin neresinde olursa olsun biz destek vermeye hazırız dediler. Bu konuda pilot bölgeler oluşturmak için araştırmalara başladık ve biz Kahramanmaraş'ı tercih ettik. Bu tabii bizim uzun yıllarımızı aldı. Kahramanmaraş'ı tercih etmemizin asıl sebebi kentin yeniliğe ve gelişime açık olmasıydı. Hidrojen enerjisini hem stratejik olarak hem Türkiye'de bir ilk olması bakımından burada üretebiliriz amacıyla çalışmalara başladık. Bu konuda da ilgili resmi kurumlarla alüminyumla ilgili derneklerle, birimlerle, sanayi odasıyla oturduk ve bir takım görüşmeler yaptık. Buna da bir ivme kazandırdık" diye konuştu.

"KARADENİZ KİRLENİYOR, ATIKLAR GELİYOR..."
Kamışlı, şöyle devam etti: "8-9 yıl önce bir alüminyum atık patlaması oldu ve "Karadeniz kirleniyor, atıklar geliyor" şeklinde de bir haber yapılmıştı. Alüminyum atıkları doğaya döküldüğü zaman doğa kirliliği, çevre kirliliğine yol açıyor ve yer altı sularına büyük oranda zarar veriyor. Atılması gereken bu atıklar Türkiye için bir milli servettir. Bunun üzerinde yıllar önce çalışmaları yoğunlaştırmıştık.  Bu aynı zamanda Türkiye'nin olduğu gibi dünya ülkelerinin de sorunudur."

DÜNYADA BAŞKA BİR ÖRNEĞİ YOK
Ürettikleri hidrojen enerjisinin dünyada başka bir örneğinin olmadığına vurgu yapan Kamışlı, projenin yurt içi ve dışında defalarca kez ödül aldığının bilgisini verdi. Kamışlı, "Aslında hidrojen enerjisi bir buluş değildir. Fakat bizim ürettiğimiz hidrojen enerjisi dünyada başka bir örneği yok. Tabii biz bunun patentini de alınca bu yöntem buluş kabul edildi. Katıldığımız birçok etkinlikler oldu. Projemiz yurt içi ve yurt dışında birçok kez ödül aldı. Hatta Dünya Hidrojen Enerjileri Uluslararası Konsey Başkanı Prof. Dr. Nejat Veziroğlu, bizim projemizi çok destekliyor. Bu gerçekten çok önemli ve farklı bir üretim yöntemi olduğu için biz bunun ülkemizde kalmasını istedik. Ama tabii projemiz diğer birçok dünya ülkesinden duyuldu. Birçok büyükelçi bizimle görüşme talebinde bulundu. Hidrojen enerjisi bu ürettiğimiz yöntemde Türkiye'de yüzbinlerce ton atık var. Bu atıklardan Kahramanmaraş'ta da çokca var. Biz bu atıkları kuracağımız reaktörlerle fermente ederek hidrojen enerjisi üretmeyi yılları önce başardık ve çalışmaları daha çok odaklandırdık. Bu çalışmalarımızda hiçbir zehir kalmıyor.  Zehir kalmadığı gibi atık oluşan fermenterlerin tekrar çimento sanayinde kullanılacağını ispatladık. Şu anda da hazır olduğumuzu ilgili resmi kurumlara bildirdik. Projemde bana destek olan başta KMTSO, valiliğimiz, Büyükşehir Belediyemize ve ilgili birimlere teşekkür ederim" dedi. 

KAHRAMANMARAŞ HİDROJEN ENERJİSİNDE MARKA ŞEHİR OLACAK
Projeyle birlikte Kahramanmaraş'ın dünya genelinde tanınacağını ve bir marka şehir haline geleceğini ifade eden Kamışlı, son olarak sözlerine şunları ekledi:" Bu proje Kahramanmaraş'ı dünya genelinde bir hidrojen markası haline getirecektir. Çünkü konu üzerinde TÜBİTAK dâhil olmak üzere rakipsiziz. Bununla birlikte Kahramanmaraş'ın enerjisine büyük bir katkı sağlayacaktır ve yıllık 2 milyar TL'lik bir ekonomik getirisi olacaktır. Diyelim ki bir litreye eş değerde hidrojen 40 KWh elektrik üretir. Bir litreye eş değerde hidrojen 5 litre petrol türevi yakıtına eşdeğerdir. Tüm dünyada hidrojen enerjisi büyük bir enerji harcanarak üretiliyor. Bizim üretim yöntemimizde ise hiçbir enerji harcanmayacak. Biz üretimimizde hiçbir enerji ve hiçbir kimyasal kullanmıyoruz. Tasarımımız olan yöntem ve sistemde hidrojen enerjisini üretiyoruz."

HABER: EMRE AKKIŞ

Editör: Mahmut Beyaz