15 Temmuz 2016’da Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) içerisine sızmış bir grup üniformalı FETÖ’cü terörist tarafından gerçekleştirilmeye çalışılan tarihin en kanlı ve karanlık darbesinin ardından tam 3 yıl geçti. O uzun gecede tüm Türkiye’de olduğu gibi Kahramanmaraş’ta da vatandaşlar hep bir ağızdan darbecilere ‘Dur’ diyerek, tankların, topların üzerine iman dolu göğüsleri ile yürüdü. O gecede kahramanlık örneği sergileyen bir isimde Onikişubat Belediye Başkanı Hanefi Mahçiçek’ti. Başkan Mahçiçek, herhangi bir darbe teşebbüsü olmaması adına talimatıyla belediyeye ait kamyonları ve iş makinelerini askeriyenin önüne çektirdi. Başkan Mahçiçek, 15 Temmuz’un 3’üncü yıl dönümüne özel gazetemize açıklamalarda bulundu.

DEMOKRASİYİ ASIYORSUNUZ…”

Başkan Mahçiçek, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “27 Mayıs ihtilalini bilirim ben. 6-7 yaşlarında bir çocuktum. O güne dair kafamda şunlar kaldı; evde bir radyo vardı. Sanıklar getirildiler. Bağlı olmayarak yerlerine oturtuldular ve duruşma başladı diye haberler vardı radyoda. Sanık dedikleri de milletin iradesiyle seçilmiş, milletin oylarıyla yani demokratik yollarla gelmiş ülkenin Başbakanı, Cumhurbaşkanı ve diğer bakanları. Sıradan suçlamalar. Aslı astarı olmayan, uydurma hikâyeler ve sonunda millet iradesiyle gelmiş bir bakanı asma. Öyle bir tablo olmuş ki sonunda, çok acı gerçekten. O millet iradesiyle gelen sayın rahmetli Menderes'i darağacında ipini çeken celladın yevmiyesini, Menderes'in boğazına geçirilen ipin parasını Menderes'in ailesinden icra ile almışlar. İşte millet iradesine vurulan o dehşet tablo bu. Asıyorsunuz, sonra celladın yevmiyesini alıyorsunuz, boğazına geçirdiğiniz ipin de parasını alıyorsunuz. Öyle bir dehşet tablo yani. Aynı şey 12 Eylül’de de. 12 Eylül’de milletin çocuklarını sağcı, solcu diye bölüyorsunuz. Bu ayrımcılıkla birbirlerine kırdırıyorsunuz. Sonra gelip Türkiye'yi anarşiden kurtaralım diye ihtilal yapıyorsunuz. İhtilalde de memleketin seçilmişlerini yine hapse atıyorsunuz. Sonra da çıkıp, "adaletli davrandık. Bir sağcıdan astık, bir solcudan astık" diyorsunuz. Yani demokrasiyi asıyorsunuz.

ALLAH BU MİLLETLE BERABER, BU MİLLETİN YANINDA”
Bunun son örneği, dindarlık kisvesi altında bu ülkenin seçilmiş başbakanını, cumhurbaşkanını ihtilalle, başka bir kisveyle bir ekip oluşturuyorsunuz ve bu ekibin devletin çeşitli yerlerine sızmasını sağlıyorsunuz. Sonra o dindarlık kisvesi altındaki ekiple, millet iradesiyle gelen insanları devirmeye gayret ediyorsunuz. En kötüsü de bu sonuncusu. Bir taraftan bu ülkenin dindarlık kisvesi altında bir yapı var ve o yapı kanadı altında bu hareketi yapmaya gayret ediyorsunuz. Bir taraftan da demokratik yollarla gelen o iktidarı devirmeye çalışıyorsunuz ama en acısı da çok kanlı bir şekilde yapıyorsunuz. Bu ülkenin o dindarlık kisvesi altındaki çocuklarına, bu ülkenin insanlarının üzerine bomba yağdırıyorsunuz. Meclisini, genel kurulunu bombalıyorsunuz. Ankara'daki özel harekât polislerimizi bir çırpıda 41 tanesini şehit ediyorsunuz. Dediğim gibi bunu da bir dindarlık kisvesi altında yapıyorsunuz. Bunlar gerçekten bu ülkenin yaşadığı çok dehşet facialar. Allah bu milletle beraber, bu milletin yanında.

BU MİLLET O HAİN KALKIŞMAYI ÖNLEDİ VE BAŞARDI”

Bizim milletimizin büyüklüğü, övünmüş bir millet olması onu akamete uğratıyor Allah'a şükür. Allah onları şaşırtıyor. Geç vakit yapsalar belki millet duymayacak ama erken vakit başlatıyorlar. O erken başlatılmayla milletimiz uyanıyor, onların işgal ettikleri yerleri tekrar onların elinden bütün silahlarına rağmen geri alıyorlar. Böyle bir millet dünyada olamaz. Tıpkı bizim kurtuluş savaşımızda olduğu gibi, hiçbir şeyimiz olmadan o manevi ruhla silahların, tankların önüne çıktık çok şükür. Buradan şunu çıkarıyorum; maddi olarak ne kadar çok gücünüz olursa olsun, bir manevi zenginliğiniz varsa onların hepsini yenersiniz. Uçaklarınız, tanklarınız, bombalarınız var ama bütün bunlar hiçbir şeyi olmayan bir millet tarafından Allah'a şükür sonuçsuz bırakılıyor. Bu muazzam bir şey. Bunu çok şükür bizim Müslüman Türk devletimiz yapıyor. Çünkü bu millet övülmüş bir millet. Peygamber efendimiz diyor ya, "İstanbul'u fetheden komutan ne güzel bir komutan" diye. Tam bin 450 yıl önce övülmüş bir millet yani. Bu millet o hain kalkışmayı önledi ve başardı. Gerçekten dünyadaki başka bir ülkenin, milletin de yapabilmesi mümkün değil. 251 tane şehit verdik, binlerce yaralı verdik ama tankların, tüfeklerin, bombaların bir önemi olmadığını da göstermiş olduk.

15 TEMMUZ MİLLETİN TESLİM ALINAMADIĞI BİR GÜN

Bizim milletimiz o hain kalkışmayı büyün fedakârlığıyla önledi. Türkiye gerçekten bu kalkınmayı önleyerek mükemmel bir iş yaptı. Türkiye ekonomisi bitecekti, bizi tekrar teslim alacaklardı ama Allah'a şükür alamadılar. İnşallah bundan sonra da alamayacaklar. İşte 15 Temmuz böyle bir gün. Milletin teslim alınamadığı bir gün yani. Dolayısıyla bu millet iradesiyle seçilmiş milletvekillerimiz de 15 Temmuz’u da anılacak bir gün olarak belirledi. İnşallah 15 Temmuzda bu hain kalkışmanın yıldönümü münasebetiyle hep beraber bunun yanlışlığını, kötülüğünü herkese anlatacağız.

TÜRKİYE GERÇEKTEN LİDER BİR ÜLKE”

Şimdi İslam dünyası deyince yönetimlerle halkı ayırmak lazım. Nereye giderseniz gidin halk bizimle beraber. Yani Türkiye'nin bu Müslüman dünyanın önderi olduğunu ve bu İslam âleminin tekrar bir güç olacağını herkes biliyor. Gerçekten Türkiye lider bir ülke. Saygınlığını ve itibarını gittiğiniz her yerde görebilirsiniz. Türkiye son 15-17 yıldan beri belirli aşamalarla taşıyor. Az önce de dedim şu an etkin alanı olan bir ülkeyiz. Türkiye'nin 13 tane ülkede askeri üssü var. Bu bir güç olduğumuzun göstergesi. Oralarda sözümüzün dinlendiği ve etkimizin olduğunun göstergesi. Türkiye inşallah bu sıkıntıları atlatır ve yoluna devam eder. İnşallah özellikle İslam âlemi olmak üzere, bütün mazlum milletleri şemsiye altına alarak koruyacaktır. Korumaya da devam ediyor zaten.”

Etrafımızdaki olaylardan bakın. Örneğin Suriye meselesi. Bütçeye baktığınızda dünyada en çok mazlum milletlere yardım eden ülke Türkiye'dir. Dolayısıyla ülkemizin itibarı hem Müslüman camiada hem de diğer mazlum milletler camiasında son derece iyi. Gelecekte de iyi olur inşallah. Her ne kadar Türkiye'deki istikrarı bozmak istiyorlarsa veya mesafe almasını önlemek istiyorlarsa bunlar sonuçsuz kalacak. Türkiye kendi istikametinde büyüyerek, gelişerek yoluna devam edecek inşallah. Ben o işlerin yargı veya güvenlik taraflarını bilmiyorum. Kolay değil bu işler. Yıllarca çalışılmış, belirli noktalara gelinmiş. Hükümetimiz de ciddi olarak o noktada titiz bir şekilde gayret ediyor. Şunu söyleyeyim, bu millet büyük bir millet. Her türlü güçlüğü aşıp yenecek bir millet. Bu milletin önünde de yönlendiren, koordine eden büyük bir lider var. İnşallah o liderle kutsal yürüyüş devam edecek. Türkiye tekrar hem uluslararası alanda hem de ulusal anlamda güçlü bir ülke olma yolunda devam edecek.”

Haber: Ahmet Güneçıkan/Emre Akkış

Editör: Mahmut Beyaz