Yaklaşık 3 ay önce 2017-2018 Eğitim öğretim hayatına başlayan öğrenciler 22 Ocak’ta yarıyıl tatiline girecek. Yarıyıl tatilinin yaklaşmasıyla birlikte sınav stresinden 10 gün uzaklaşacak olan öğrenciler, şimdiden yarıyıl tatilinin planını yapmakta. Öğrencilerin yarıyıl tatiline çok adapte olmamasını ve kitap okuma alışkanlığını boş bırakmaması konusunda gazetemize açıklamalar da bulunan Cevdet Alperen, özellikle velilerin çocuklarına kitap okuma alışkanlığını aşılaması gerektiğini belirtti.

KİTAP OKUMA SEVGİSİNİ AŞILAMAK GEREKİYOR”

Eğitim Öğretim yılının çok ciddi bir mesele olduğunu söyleyen Alperen, “Eğitim fedakârlık isteyen bir iştir. Gerek velilerimiz açısından gerekse öğrencilerimiz açısından ortak bir dönüş sergileyerek yapılması gereken bir faaliyettir. Kanunlarımızın, anayasamızın, yönetmenliklerimizin verdiği yetkiyle öğrencilerimizi kazanmaya çalışıyoruz. Çevre faktörü öğrencilerimizi çok ciddi etkiliyor. Bu sanal âlem, akıllı telefon insanlarımızı boş yere meşgul eden faktör ve öğrencilerimizi esir almış durumda. Dolayısıyla bu durum öğrencilerin başarısını etkiliyor. Bizler burada gerekli önlemleri almaya çalışıyoruz. Onların başarısını etkileyecek her türlü şeyleri engellemek için gayret gösteriyoruz. Yinede bu duruma genel bir çözüm bulunamıyor. Devlet olarak böyle bir çalışmaya ihtiyaç var. Öğrencilerin başarısını etkileyen tüm olumsuz şeyleri azaltmak için etkinliklere yönetmek lazım. Belli bir zaman sonra öğrenciler bu teknoloji bağımlılığından sıkılacak ama bu teknolojinin yerine çocukları kitap okuma etkinliği, Kitap okuma çalışması ve sevgisini aşılamak gerektiğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.

KİTAP OKUMA ÇALIŞMALARI YAPILMALIDIR”

Alperen, “Kitap okuma alışkanlığını üst sınıftaki öğrencilere aşılamak çok zor. Bu yüzden ilkokul sıralarında yapılması gereken bir çalışma olduğunu düşünüyorum. Çok ciddi şekilde kitap okuma çalışması yapılması gerekir. Okullarda okuma saatlerimiz var fakat bu konuyu ciddi olarak ele almak lazım. Çocuklara ders yoğunluğu vermek yerine kitap okumayı sevdirmek lazım. Günde en az 1 saat okuma alışkanlığı kazandırılmalıdır. Kitap okutarak daha başarılı olacağımıza fazlasıyla inanıyorum. Türkiye’de kitap okuma oranları çok düşük maalesef. Jabonya’da bir insan yılda 25 kitap okuyor. Türkiye’de bir kitabı senede 6 kişi okuyor. Yani 12 bin kişiye bir kitap düşüyor. Jabonya’nın gelişmesindeki en büyük neden bu. Bizimde artık bu durumları aşmamız lazım. Bu sorunların önüne geçilmesi lazım bir an önce. Bu sorunların önüne ise kitap okunarak geçilebilir” dedi.

KİTAP OKUMA BAĞIMLISI OLMALIYIZ”

Çocukları kitap okuma bağımlısı yapmalıyız diyen Alperen, “Çocuklar şimdilerde nasıl televizyon bağımlısı, telefon hastasıysa bundan sonra iyi bir eğitim verilerek ve bilinçlendirerek kitap okuma hastası da olabilirler. Çocuklar nasıl ki babalarına bana telefon al diyorsa bundan sonra bana kitap al desin. Bu da anca çocuklara kitap okumayı sevdirerek olur. Burada velilere çok büyük görev düşüyor. Bilinçli aileler çocuklara evde de okluma saatleri yaparak emeklerinin karşılığını alıyorlar. Yemek saatlerimizin olduğu gibi kitap okuma saatlerimizde olsun. Kitap okumanın kimseye zararı yoktur. Çocuklarımıza okuma alışkanlığını kazandırmamız lazım. İlkokullarda sınıf öğretmenleri her gün 1 saat kitap okutturmalı öğrencilere. Kitap okuyan ülke, millet kalkınır, gelişir ve büyür. Ahlakı değerlerde yükselir. Milli değerlerimizde yükselir, vatan sevgisi, bayrak sevgisi yükselir. Okumayan bayrağın farkında olmaz, vatanın farkında olmaz, dinin imanın farkında olmaz buda bizim felaketimiz olur demektir” şeklinde ifade etti.

ÖĞRETMEN REHBERDİR, ÖNDERDİR, AİLEDİR”

Alperen, “ Biz öğretmenlere, ailelere çok iş düşüyor. Çocukların en güzel anları öğretmenlerin yanında geçiyor. Öğretmenlerimiz bu yüzden çok dikkat etmeli. Öğretmen aynı zamanda rehberdir, önderdir, ailedir, ağabeydir. Öğretmenin fonksiyonu bu yönde çok fazla. Çocuklar anne babasına söyleyemediği şeyleri öğretmenlerine söylüyor. Öğretmen arkadaştır. Öğrenciler sıkıntılarını, isteklerini öğretmenleriyle paylaşıyor. Öğretmen çocuğa yaklaşma metodunu çok iyi seçmeli ve uygulamalıdır. Bu bakımdan Türkiye’nin en önemli konusu eğitimdir. Devletin eğitime verdiği önemi hepimiz biliyoruz. Türkiye’de 1 milyon öğretmenimiz, eğitimcimiz var. Öğretmenlerimiz her gün bir öğrenciyi eğitse, her gün 1 milyon öğrenci eğitilir. Öğrencilerimizi kurtarmak için herkes elini taşın altına koymalı” ifadesini kullandı.

BU VATAN KURTARMAKTIR”

Seferberlik ilan etmeliyiz diyen Alperen, “Bu konuda herkese çok görev düşüyor. Bu konuda üstüne düşen görevi herkes gereğince yapmalı, bana ne dememeli ya da bahaneler üretmemeli. Eğitim sadece okullarda olmamalı, sokak eğitimi de çok önemli. Zengin, varlıklı insanlar sokaktaki işsiz, güçsüz, perişan insanlara bakmalı, korumalı, işe almalı. Bu yüzden insanları bu alanda da eğitmeliyiz. Uyuşturucu tuzağına düşmüş, sokaklarda yaşayan insanları kurtarmak için canla başla çalışmalıyız. Bu bizlerin en baştaki görevlerimizden bir tanesi olması lazım. Böylelikle toplumun sorunları ortadan kalkar” şeklinde konuştu.

Haber: Fazilet Çomruk


 


 

Editör: Mahmut Beyaz