Bir dizi açılış ve ziyaretlerde bulunmak üzere Kahramanmaraş’a gelen TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, Havaalanında coşkulu bir kalabalık tarafından karşılandı. Erdoğan daha sonra Türkiye Gençlik Vakfı’nın Onikişubat İlçesi’nde bulunan hizmet binasının açılış töreninin yapılacağı alana geçti. Burada kendisini dinlemeye gelen gençlerle selamlaşan Erdoğan, TÜGVA İl Temsilcisi Ahmet Asım Demirdöğen, Genel Başkan İsmail Emanet, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç ve Vali Vahdettin Özkan’ının selamlama konuşmalarının ardından kürsüye geldi. Erdoğan, konuşmasında Gençlerin toplumdaki yerine ve önemine dikkat çekerek, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türk Milletinin 200 yılı aşkın bir süredir batılılaşma adıyla inançlarından, maneviyatından, değerlerinden ve kültüründen uzaklaştırılmak istendiğini ifade eden Erdoğan, milletin hafızasının silinmek istendiğine dikkat çekti. Geçtiğimiz günlerde CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt’un, “Referandum ‘da 'evet' çıkarsa hepinizi denize dökeriz” sözünü hatırlatan Erdoğan, “Şimdi bu milleti denize dökeceğini iddia edenler, güya emperyalizmle savaştıklarını zannediyorlar. O zaman soruyorum, neden siz Avrupa'da 'Hayır' kampanyalarını yaparken, bunlarla kol kola omuz omuza duruyorsunuz?” şeklinde konuştu. Referandum süreci hakkında da konuşan Erdoğan, ‘Hayır’ oyunun Türkiye bir şey vaat etmediğine vurgu yaparak, ‘Hayır’ oyu verecek olanların eski Türkiye’yi özleyen insanlar olduğunu söyledi.

KODLARIMIZLA OYNANMAK İSTENDİ”

Erdoğan, sözlerinin devamında şunları kaydetti: “Bu millet 200 yılı aşkın batılılaşma adıyla inançlarından, maneviyatından, değerlerinden, kültüründen uzaklaştırılmak istendi. Bizim kodlarımızla oynanmak istendi. Hafızamız silinmek istendi ve maalesef ülkemizde bunu yapmak isteyenlerin maşaları türedi. Dönem dönem değişik şekillerde değerlerimizle, inancımızla kavga ettiler. Bizim özgüvenimizi ayaklar altına aldılar ama başarıya çok yaklaştıklarını sandıkları zamanlar geldi ve o zamanlarda bu millet onlara hadlerini bildirmeyi bildi, başardı da. İşte Çanakkale, bu milletin son ve kesin olarak diz çöktürülme girişimiydi. Boyunduruk altına alınma, bağımsızlığından soyutlanma girişimiydi. Ama bu millet Çanakkale'de 250 bin şehidiyle bütün dünyaya 'Çanakkale geçilmez’ dedirtti. Şimdi bir dizi başladı TRT’de Sultan Abdulhamithan’ın mücadelelerini anlatan. Ne görüyoruz? 33 yıl Osmanlı İmparatorluğu’nu onca sıkıntıya rağmen yöneten bir hükümdar tahtan indirildikten sonra 600 yıllık imparatorluk 10 yılda yerle bir edildi. Neden? İşte bu millet inancından, değerlerinden koparılsın diye.”

NASIL BİR EMPERYALİZME MÜCADELE BU?”

“Şimdi bu milleti denize dökeceğini iddia edenler, güya emperyalizmle savaştıklarını zannediyorlar” diyen Erdoğan, “Çanakkale'de mücadelemiz bitti mi? Bitmedi. Kurtuluş Savaşı'nda bağımsızlığımızı kazanmak için Yunan'ı denize döktü. Geçtiğimiz hafta bir denize dökme lakırdısı yaşandı, gençler duydunuz mu? Bu millet Yunan'ı denize döktüğünde Yunan'ın arkasında emperyalist güçler vardı. Kendileri Anadolu'yu işgal edemediler. Kimler? İngiltere, Fransa ve İtalya. Ne yaptılar, 'Yunanla bari bu işi yapalım.' dediler. Yunan'ı denize döktük. Emperyalist güçleri kovduk. Şimdi bu milleti denize dökeceğini iddia edenler, güya emperyalizmle savaştıklarını zannediyorlar. O zaman soruyorum, neden siz Avrupa'da 'Hayır' kampanyalarını yaparken, bunlarla kol kola omuz omuza duruyorsunuz? Nasıl bir emperyalizme mücadele bu? Bakıyorsun CHP zihniyetinin bir temsilcisi yanında PKK terör örgütüne yakın birisi, yanında DHKP-C terör örgütüne yakın birisi, sağlarında sollarında Avrupa'nın faşist geleneğinden gelen maalesef temsilcileri. Bu ne cüret ki 15 Temmuzun kahramanlığına kontrollü darbe diyebildiler. Kontrollü darbe o adamları oraya kasetle, kumpasla kimler getirdiyse onların kontrolünde ki darbedir, başka bir şey değil. Bu işin iyi bir tarafı var. Yüzlerini açık açık ortaya koydular. Nedir bu? Millete saygı duymayan, milletini sevmeyen, milletin değerleriyle kavgalı. Onun için 'Bu milleti denize dökeyim daha iyi.' diye düşünüyor. Onun için bu milletin kahramanlığını, bu milletin destanını küçümsüyor. Sen de bunun bir parçası olsaydın ya. Ama olamaz. Milletiyle barışık değil. Milletiyle kucaklaşamamış. Herhangi bir meşruiyet kanalıyla, herhangi bir halk desteğiyle gelmemiş ki geldiği yerlere. Hep oyunlarla, tezgâhlarla, kumpaslarla yükselmiş.”

BU ÜLKEDE EZAN YASAKLANDI”

Geçmiş dönemlerde Türkiye’de ezanların yasaklandığını dile getiren Erdoğan, şimdilerde bu zihniyetin halen canlı olduğunu söyledi. Erdoğan, “Önümüzde bu atmosferde girdiğimiz bir halk oylaması süreci var. Neredeyse bir hafta kaldı. Bu süreçte önümüzde iki seçenek var. “'Hayır' Türkiye için nasıl bir gelecek vaat ediyor? Ne vaat ediyor? 'Hayır' Türkiye için statükoyu, geçmişi vaat ediyor. 'Hayır' Türkiye için yeni bir gelecek vaat etmiyor. Daha iyi bir gelecek vaat etmiyor. 'Hayır' şunu demiyor; 'Hayır kullanın, Türkiye daha da güçlensin, daha da iyi olsun' diyor mu? Demiyor. Nasıl desin. Öyle bir hayalleri yok Türkiye için. Hayır diyenler eski Türkiye'yi özleyen insanlar. 'Hayır' diyenler 'işler Türkiye’de koalisyon yıllarında olduğu gibi olsun, ekonomik krizlerle boğuştuğumuz yıllar gibi olsun, darbecilere her an gün doğsun.' Bunu mu istiyorlar? Türkiye’de çok partili döneme geçildi ve bu halk merhum Menderes’i bağrına bastı, iktidara taşıdı. Neden? Çünkü ezanımız yasaklanmıştı. 1951 yılında Merhum Menderes ezanı yeniden serbest bıraktığı zaman bu millet minarelerin etrafına toplandı. Milleti nasıl inancından koparmışlardı. Şimdi bu zihniyet maalesef hala canlı. Hala o günlerin özlemini duyuyor” diye konuştu.

BU MİLLETİN İRADESİNİN YÖNETİME YANSIMASINI İSTEMEDİLER”

Milletin iradesinin yönetime yansımasını istemediklerini kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu ülkede imam-hatipleri, kuran kurslarını yasaklayanlar hala o günlerin özlemini yaşıyor. Sonra merhum Menderes idam edildi. Avrupa bu idama aynen 15 Temmuz’da olduğu gibi sessiz kaldı. CHP zihniyeti o zaman ne yapıyordu biliyor musunuz? CHP o zamanlar Menderes idam edilmesin diye çaba sarf etmiyordu. Kimseyi kandırmasınlar. 1980 darbesinden sonra da darbeciler Türkiye’ye anayasa yazdı. Neden? Çünkü aynı zihniyet bize hep şunu söyledi; Bu ülkede hep darbeciler anayasa yapar, halkın seçtikleri anayasa yapamaz dediler. Geçtiğimiz dönemde kaç yıl anayasa uzlaşma komisyonu kuruldu ama o süreçlere saygı duymadılar. Bunlar bu milletin iradesinin yönetime yansımasını istemediler. 15 Temmuz şunu gösterdi; artık bu millet iradesinin yönetime yansıtılmasını anayasada kurumsallaştırmak zorunda. Yani irademizle yönetilmemiz arasında bu aracıların, bu parazitlerin olmaması lazım.”

GENÇLERİMİZ GELECEĞE GÜVENLE BAKMAMIZI SAĞLIYOR”

Kahramanmaraş Valisi vahdettin Özkan ise şunları dedi: “Böyle bir gençlikle olmak bize iştirak veriyor. Gençlerimiz ise geleceğe güvenle bakmamızı sağlıyor. Özellikle kamu otoritesi ile birlikte sivil toplumun meslek kuruluşlarının bu tür faaliyetlere desteği çok önemlidir ancak en önemlisi ailelerde ve bu tür sivil toplamlarda karşılıksız bir şekilde samimiyet ve ihlasla çocuklarımızın yetiştirilmesidir. Bugün ise her türlü imkânlarımız var, geçmişe göre bütün imkânlar gençlerimizin bu tür hizmetlerin yanında kamu, meslek kuruluşları ile birlikteyiz ama esas olan buna bir ruh vermektir. Bunların yetişmesi için âlimlerin, ariflerin yetişmesi ise bu tür vakıf ve kurumlardan yetişiyor. Tüm bu kuruluşların her şeyin üzerinde toplumumuzun harcı hükmündedir.”

BİZİM İÇİN GERÇEKTEN MUTLU BİR AN”

Açılışta konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç, yapılan bu açılışın çok önemli olduğuna vurgu yaptı. Başkan Erkoç, “Bizim için gerçekten mutlu bir an. Kahramanmaraş’ta kurulduğu günden bu yana çok önemli faaliyetlere imza atan Kahramanmaraş’ta çok önemli bir boşluğu dolduran TÜGVA gençliğe de ayrı bir değer veriyor. Yapılan bu açılış ise gerçekten çok önemli ve bizlerde bunun mutluluğunu yaşıyoruz. Türkiye’miz çok önemli bir süreçten geçmekte ve Türkiye’miz inşallah 16 Nisan’da geleceğe daha güçlü yürüyecek daha çok gencimiz ile birlikte yürüyecek. Sizlerin bu süreçteki katkılarını çok önemsiyoruz ve meydanlarda da bunu görüyoruz. İnşallah TÜGVA başta olmak üzere Kahramanmaraş’ımızda ki gençlik yapılanmaları çok önemli hizmetlere imza atmaktadır. Büyükşehir olarak bizde bu hizmetlerin arkasında olacağız ve tüm gücümüz ile destek vermeye devam edeceğiz. Türkiye’nin geleceği için de bu durum çok önemlidir” dedi.

HAKKI YAYACAK NESİLLER İÇİN ÇALIŞACAĞIZ”

TÜGVA Genel Başkanı İsmail Emanet, Gençliğe hizmet etme inancı ve aşkıyla Türkiye’nin her yerinde adım adım yürüdüklerini belirtti. Emanet, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Gençliğimiz hizmet etme inancı ve aşkıyla Türkiye’nin her yerinde adım adım yürüyoruz. Türkiye’de 81 il temsilciliğimizi açtıktan sonra Türkiye’de bin 500 ortaokul, 3 bin lisede çalışmalarımızı yürütüyoruz. Her üniversitede fakültelerden bölümlere kadar teşkilatlanıyoruz. Türkiye çapında 95 yurdumuzda gençlerimize konaklama hizmeti veriyoruz. 3 bine yakın burslarla gençlerimizin ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Bu kadar hızlı büyümemizin bir amacı var. Bizler gençlerimize inanıyoruz. Gençlerimizin yapabileceklerine inanıyoruz. Gençlerimizi sadece lafta değil, gerçekten geleceğimiz olduğuna inandığımız için her daim onların olduğu her yerde bizde varız. Bizler yeniden güçlü Türkiye’nin kurulması için, gençlerimizin özgüveni yüksek, alanında uzman donanımlı ve milli, manevi duygularla yetişmesi gerektiğine inanıyoruz. İşte bu mekânlar inşallah böyle güzel nesiller yetiştirmelere vesile olacak. Bizler gençler olarak Türkiye’nin önemli bir virajında 16 Nisan’da vereceğimiz evet oyları ile öncelikle bu gençliğin önünü açacak sonrada bu mekânlarda dünyaya iyiliği, adaleti, hakkı yayacak nesiller için çalışacağız.”

TÜM GENÇLİĞİNE ULAŞAN BİR TEŞKİLAT OLACAĞIZ”

Törende açılış konuşmasını yapan TÜGVA İl Başkanı Ahmet Asım Demirdöğen, şunları söyledi: “Büyükler derler ki insanların kaderleri olduğu gibi coğrafyalarında kaderleri vardır. Anadolu topraklan bir kaderin, bir iddianın coğrafyasıdır. Osmanlı Bakiyesi olan bu topraklar İslam medeniyeti iddiasının. İslam birliği iddiasının, bir adalet, iyilik, irfan, hakikat medeniyeti iddiasının adıdır. İşte bizler bu iddianın adamlarıyız... Ve iddia diye tarif ettiğimiz her şeyin adına Dava diyoruz. İslam Davası diyoruz. Bizler TÜGVA'nın neferleri olarak diyoruz ki: asra andolsun ve tarih şahitlik etsin ki bu davanın öncüsü Cumhurbaşkanımızın mihmandarlığında zamanımızı, mekânımızı göçümüzü ve bedenimizi bu davaya feda etmeye ve vakfetmeye hazırız. Bu inançta kurulduğumuz günden bu yana, 15 ay gibi kısa bir sürede şehrimizde bulunan 47 lisenin tamamında sınıflar düzeyinde teşkilattandık.

Yine şehir merkezimizde bulunan 91 ortaokulda teşkilatımızı tamamladık çok şükür üniversitemizde tüm fakültelerde ve 401 aşkın bölümde teşkilatımızı tamamladık. Gençlerimizi her hafta sonu yaptığımız kamplar sayesinde dava adamı olma v t yetiştirmeye çalışıyor ve bu şekilde toplam 51 kamp yaparak 2400 gencimize ulaştık. Çalışan gençliğimiz ile okul hayâlının dışında olan kardeşlerimizi teşkilatlandırdık: bu sayede 100 ü aşkın gencimiz ile her hafta ayrı ayrı toplantılar ve sohbetler icra ediyoruz. Biliyoruz ki bir teşkilatın kılcal damarları mahalle teşkilatlarıdır. Bu aşk ve şevk ile bugün iki mahallemize ve yaz sonunda inşallah 10 mahallemize ve önümüzdeki yıl 30 mahallemize temsilciliklerimizi açarak şehrin tüm gençliğine ulaşan bir teşkilat olacağız inşallah.”

HABER: EMRE AKKIŞ


Editör: Mahmut Beyaz