2013 yılında “Adım adım Anadolu kadınlar için iş fırsatları” Kahramanmaraş programına katılan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin bakanlığı döneminde üretim yapan ve şimdilerde 30 dekar arazisi ile ailesine bakan Hatice Kaya, Avrupa pazarına açılmak için gün sayıyor. Aradan geçen 4 yıl içerisinde üretimini modern hale getiren Kaya, traktör ve bazı ekipmanlar da alarak üretim kalitesini güçlendirdi.

1997 YILINDA HAYATLARI DEĞİŞTİ

Kocasının 1997 yılında geçirdiği kaza sonrası evin hem babası hem anası olan Hatice Kaya, 3 çocuğunun geleceği için gece gündüz demeden çalışıyor. Kaya çalışmaların meyvesini alabilmek için yurt dışına ihracat yapmak istiyor. Hobi olarak başladığı işte yükselerek büyüyen Kaya, şu anda 30 dekara yakın çilek ekimi yapıyor. Tarlalarında kendi ile birlikte yaklaşık 30 kadını çalıştıran Kaya, ev ekonomisini canlı tutmak için, teşhir alanı olarak oluşturduğu yerde ahu dudu yetiştiriyor. 450 metrekare alanda yetiştirdiği ürünler, olumlu sonuçlar verirse, 30 dekara yayarak ürün çeşitliliğini sağlıyor.

HAYAT ONLARI ÇOK ZORLADI

Kaya, çok zorluklar çektiğini ama hiç inancını yetirmediğini söyledi. Eşinin 1997 yılında baraj inşaatında kaza geçirdiğini bu durumun kendisi için dönüm noktası olduğunu kaydeden Kaya şunları kaydetti: “Çilek yetiştirmeden önce bahçe işleri ile uğraştım. Kiraya oturduğum halde marul, maydanoz, ıspanak, pancar ektim. 1997 yılında eşim kaza geçirdi, ben onu ilaç ile tedavi etmedim. Köy tavuklarının etini ezme haline getirip eşimi öyle iyileştirdim.

Kılılı beldesine taşındık. Burada iş yok. Çocuklar okuyacak ne yapacağımı düşündüm. Evin etrafındaki taşlara bakıyorum, bir iş çıkaramayacağım aklıma geliyor. Geçim kanyağı getirmem lazım. Bir gün su fatura yatırmaya gittim yerde Tarım mühendisi bir bayanla görüştüm. O da hoşgörü ile yaklaştı. Serap Balık ismi, ne kadar tarlan var diye sordu bana. Bende tarlam yok dedim. Bir bahçem var. 420 metrekare kadar. Bana ne ekeceğimi söylerseniz, burada hepsini yetiştirip bilinçli bir üretici olmak istiyorum dedim. Ben çiftçi çocuğuyum. Her türlü ürün ekimini bilirim. Yeniliklere çok meraklıyım. Bire bir fidanların gelişimini izlerim. Tarım ilçeye söyledi, hemen bir heyet geldi bizim bahçeyi inceledi.”

ZORLUKTAN PATRONLUĞA

Çileğin patronu Hatice Kaya, bütün olumsuzluklara rağmen yılmadığını kaydederek şunları aktardı: “Mühendisler, geldi koca koca kayaları gördü. Mühendisler kendi aralarında konuşmuşlar ve çilek önerilim dediler. Çünkü bahçede çok taş vardı ve temizlenecek gibi durmuyordu. Çilek ekilebilir onayı aldıktan sonra, el birliği ile taşları temizledik. Eş dostun yardımı ile de hayvan gübresi serdik alana. 2 gün sonra Tarım İlçeye telefon açtık. Gelip baktılar ki, tarla hazır. Mühendisler böyle olduğunu görünce, bir projeden artan fideleri bana verdiler. Su yoktu. Şebeke suyu ile çilek suladım

KENDİ DAMLA SULAMA MI YAPTIM

Büyük kova yaptım ve kovanın dibine musluk yaptım. Musluğun uçlarına da hortum takarak, damla sulama sistemi geliştirdik. Mühendisler, fidelere bakıp bakmadığımı kontrol ettiler. İki gün sonra geldiklerinde ben fideleri kendi ellerim ile tek tek dikili vaziyette gösterdim. İlk önce damla sulama tekniği yoktu. Hortumla suladığım için bazı fideler kırılıyordu. Bende mühendislere dedim bunun tekniği ne ise onu gösterin. Bunlar kırıldıkça benimde kalbim kırılıyor dedim. Damlama sistemini getirip kurdular. Çilek filizlerini topraktan çıkararak, yetişmesini sağladım. Hem de bilmediğim halde.

SİSTEMİ OTURTTU

Sistemi oturttuktan sonra bin problem daha belirdi. Tarlanın içinde gezerken, tarlanın yapısı bozuluyordu. Toprak at deliler bana, bende toprak atmadım. İnce kum attım. Kışın bile tarlanın içinde gezebiliyordum. Kışın her gün çocuklarım gibi ilgilendim. Her gün gidip, çiçek mi olmuş, filiz mi vermiş diye bakıyordum. Sonbaharda çiçekler verdi, kış ayı geldiğinde filizler geri gitti. İlkbahar geldikten sonra filizler yetişti. Çiftlik gübresi ile ürettiğimiz ürünleri toplayıp kutuya dizdik. Kaymakama verdiler. Kaymakam beyde bunu internete koyunca Gaziantep’ten ziraatçılar ‘Olamaz böyle ürün deyip yanıma’ geldiler. Çilekleri satın alıp gittiler.

SU SORUNUNU KUYU İLE ÇÖZDÜK

Mahsul oluştuktan sonra, Kaymakam beyin yanına giderek, şebeke suyunun kuyu suyuna dönüştürülmesini istedim. Yeni çilekleri şebeke suyu yerine kuyu suyu ile sulamak için çalışmalara başladık. Kaymakamlıkta böyle bir proje olmadığı için, kuyu suyu projesi hazırladılar. Bana çıkan proje ile bir sürü tarım alanına kuyu açıldı ve 3 yıl ödemeli olarak açıldı. Kuyudan su çıktıktan sonra yetkililer, bana araziyi genişlet dedi bende araziyi genişletiştim. Bunun yanında genişlettiğim arazilerde çalışan insanlarda kendi evlerine ekonomik anlamda yardımcı olmaya başladı. Burası yerleşim yeri her şeye ihtiyaçları var çünkü”

EN BÜYÜK DESTEKÇİM EŞİM

Hatice Kaya’nın eşi Ali Kaya’da yaptığı açıklamada, birbirlerine destek olarak bir yere geldiklerini söyledi. Ali Kaya’da şunları kaydetti: “Hanımım 420 metrekare alanda, çilek yaptı. Bu iş kalıpçılık ve inşaatçılıktan daha iyi geldi bize. İkimiz birbirimize destek olduk şimdi 420 metrekareden 30 dekara yakın yerde çilek ekimi yapıyoruz.

HERKES NASİPLENİYOR

Burada fabrikaların işe almadığı bayanlara gelir kapısı oluyoruz. Genç bayan değil evine ekmek götürmek istediklerini çalıştırıyoruz. Mahalleden Türkoğlu’ndan buralardan gelen bayanları çalıştırıyoruz. Biz bu işi birlikte devam ettirdik. Sonra mühendisler bizi daha teşvik edince çilek ekimine dört elle sarıldık. Bizim ektiğimiz arazilerin suyu yoktu. 420 metrekare alana ektiğimiz çileği belediye suyu ile suladık. Klorlu su ile. Olmuyordu. Hatice hanım, kaymakama giderek kuyu için talepte bulunmuş. Bende su çıkacağını tahmin etmiyordum. Kaymakam beyde bize kooperatife üye etti. 3 yıllığına kuyu vurduk. Buradan su çıktı. Tarım mühendisleri gelerek, tarla kiralayın bu ürünleri tarlada devam ettirelim.

TARLA ALMAK İÇİN İNEK SATTIK

Tarlayı kiralamak için inek sattık. Kaymakam bey 15 bin TL kredi verdi. Sera projesi gelmişti. Bizde seradan vazgeçip tarlaya çilek ektik. 15 bin TL kredi, damla sulama, çilekleri sulamak için naylona yetişmedi. Sağdan soldan borç bularak bu hale getirdik.

MARKA ÜRÜN YAPACAĞIZ

Çileği Kahramanmaraş ile özdeşleştireceğiz. Kahramanmaraşlı pastaneciler dondurma üretmek için çileği başka yerden alıyor. Kahramanmaraş’ın çileğini üretmek için tüm gücümüzle çalışıyoruz. Geçen yıl dondurma üreticilerine baya bir çilek verdik. Silifke çileğini alacağına, bizim kendi üretimi çilekleri alsınlar. 30 dekarın ürünü 100 tona yakın olur. Baz imkanlarımız el verirse Kahramanmaraş’a hatta dünyaya yetiştireceğiz. Kurutmayı düşünüyoruz. Kurutup paketleme yaparsak yurt dışına satabiliriz.

Haber : Mustafa Kılınç

Editör: Mahmut Beyaz