10-11 Haziran ve 17-18 Haziran 'da toplam beş oturum olmak üzere LYS tamamlanmış oldu. ÖSYM'nin resmi internet sitesinde yer alan sınav takvimine göre; 2017 LYS sonuçları 11 Temmuzda açıklanacak. Öğrenciler ve veliler için bu heyecanlı bekleyiş 11 Temmuza kadar devam edecek. Sonuçların açıklanması ile birlikte barajı geçen ve üniversite tercihini yapmak isteyen öğrenciler için çok önemli ve hassasiyet gerektiren tercih dönemi başlamış olacak.

TERCİH YAPARKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ

Tercih aşamasında ilk olarak başarı sırasının ve isteklerin ön planda olmasını belirten Yaşar , “Tercih aşamasında birinci öncelik başarı sırası ve istekler. Eğer kişinin puanı, başarı sırası, birçok noktayı tutuyorsa ikinci aşamada istekler geliyor. Ama bizim toplumda şöyle bir sıkıntı var öğrencinin isteklerinden daha çok; arkadaşımın istekleri, anne babamın istekleri, para kazanma durumu, statü çoğu zaman öğrencinin isteğinin önüne geçebiliyor. Öğrenciye soruyoruz. Nereyi tercih edeceksin? Şurayı. Çocuğun yüzüne bakıyoruz konuşma esnasında aslında bu çocuğun tercihi değil. Biraz gıdıkladığımızda, eşelediğimizde, sorduğumuzda annenin, babanın tercihiyle gelmiş olduğunu görüyoruz ya da arkadaşın. Fakat özellikle de LYS dediğimiz üniversite tercihinde annelerin ve babaların daha baskın olduğunu görüyoruz” ifadelerinde bulundu.

DOĞRU TERCİH NASIL YAPILIR?

Doğru tercih yapmanın birinci kuralının başarı sırasına uygun yerlerden başlanması gerekliliğini ifade eden Yaşar, şöyle devam etti; “Doğru tercih yapmanın birinci kuralı başarı sırasına uygun yerden başlayacaksınız. Örneğin başarı sıran 10 bin ise 8 bin 500’lerden 9 binlerden başlayabilirsin. 9 bin 500’lerden başlanır yavaş yavaş 10 binlere doğru 12 bin, 13 bin gitmek istediğin yere kadar. 1. kural başarı sıranı esas alacaksın. Öğrencinin kişiliği, özelliği, yeterliliğini ile örtüşen bölümler seçilmelidir.”

ÖĞRENCİ TERCİH EDECEĞİ BÖLÜMÜ NEYE GÖRE BELİRLEMELİDİR?

Öğrencinin hangi işi yapmak istiyorsa oraya doğru eğiliminin olmasını vurgulayan Yaşar, sözlerini şu şekilde sürdürdü, “Ben her zaman şunu diyorum. Neyi istiyorsunuz? Hangi işi yapmak istiyorsunuz? Çünkü işte ön planda. Biraz önce belirttiğim gibi başarı sıran yetiyor, başarı sırandan sonraki 2. kriter istek. Tabi isteği de ne belirleyecek? Yarın kaygısı. Ben bu mesleği bitirdiğimde kendimi nerede görüyorum? Peki hemen iş bulabilecek miyim? Okuduğum bölümü uygulayabilecek miyim? gibi sorularının cevaplarını öğrencilerin kendilerine vermesini istiyorum. Çünkü kullanılmayan bilginin hiçbir anlamı olmadığını düşünüyorum.”

TERCİH YAPILIRKEN ÇEVREDEN GELEN YORUMLAR DİKKATE ALINMALI MI?

Ekmeği fırından, eti kasaptan almalı diyerek tercih noktasında uzmanlardan yardım alınmasını öneren Yaşar, “Ben her zaman şunu söylerim. Ekmeği ekmekçiden, eti kasaptan alacaksın. Bu işi bilenden almak lazımdır. Çünkü herkes kendine göre konuşuyor. Matematik öğretmenine varıyorsun o kendi dünyasına göre konuşuyor. İşte arkadaşının yanına varıyorsun o kendi dünyasına göre konuşuyor. Anne baba kendi hayallerine göre konuşuyor. Bu işin uzmanı kimdir? Mesela okullarda tercih danışmanlık bürosu, Rehberlik Danışmanlık merkezinin Öğretmen evinde tercih danışmanlık bürosu var. Burada uzmanlar görev yapıyor. İşte işi bilenler psikolojik danışmanlar, rehber öğretmenler, meslek danışmanları sahadalar. Gidip onlardan bilgi alınırsa gerçekten iyi bir sonuç alacaklar. Arkadaşın, annenin ya da işi bilmeyenin yapacağı yorumlar biraz daha duygusal oluyor” ifadelerini kullandı.


HAYALLER Mİ, HEDEFLER Mİ?
Öğrencinin hangi bölümü okuyorsa o bölümün en iyisi olması zorunluluğunu belirten Yaşar, “Neyi yapıyorsak ya da neyi okuyorsak en iyisi olmak zorundasın. Yani RTS mi okuyorsun? Bir başka alana dallanacağına yapacağın şey şu en iyi RTS alanındaki kişi olmak zorundasın. Bunun için dil bilmen gerekiyor ise öğreneceksin. Kursa gitmen gerekiyorsa gideceksin. İşte Mimarsan en iyi mimar olacaksın. Mühendissen en iyi olmak gerekiyor. Sıradan bir Radyo Televizyon ve Sinemacı çok, sıradan mimar çok, sıradan rehber öğretmen çok. Kim tercih ediliyor? En olanlar, en iyi olanlar, en mükemmel olanlar, en donanımlı olanlar. Çünkü hayatın içerisinde görürsünüz herkes iyidir ama tercih edilen en iyisi olandır. Onun için kendi alanında uzmanlaşmanın gerekliliğine inanıyorum. Hayalleri hedefe dönüştüreceksin. Hani çok söylenen bir söz vardır. Der ki: ‘Hedefiniz yıldızlar olsun ama ayaklarınız yere bassın’ şimdi hayallerimiz olsun ama ayağımız da yere basması gerekiyor. Puanın ya da sıran 30 binlerde 40 binlerde ise tıp hayal etmek çok akıllıca değil. O zaman o hayalini biraz indirebilirsin. Hedeflere dönüştürebilirsin. Nereye gitmek istiyorsun? Bu boşluğu nasıl dolduracaksın? Ne yapacaksın? İşte biz bu boşlukta koçluk yapıyoruz. Kişinin hayalini hedefe dönüştürmesini sağlayarak işte 30 binlerdeki birini tıp okuyamayabilir ama diş hekimliği, eczacılık, fizyoterapi işte kendine yakın olan bir mesleği tercih etmesinin gerekliliğine inanıyorum. Hayaller hedeflendirilmeli diye düşünüyorum” dedi.

Haber: Meliha Şeyda Akçakale

Editör: Mahmut Beyaz