Günen, “Haksıza hak vermenin, aldatanı alkışlamanın olağanlaştığı, ahlak ikliminde, doğruyu iyiyi anlatmanın zorluğunu bilirim. Halkın sağlık, sosyal, psikolojik, ekonomik sorunlarınızı yakinen bilen, ilgilenen bir kardeşiniz olarak. İhtiyaç sahiplerine, üst düzeyde hizmet etmek istiyorum. Muhtaçların zaaflarını fırsata çeviren, seçme iradelerine ipotek koyan anlayışı iyi bulmuyorum. Mevcut haklarını korumak, yükseltmek onurlu hak edişe dönüştürmek istiyorum. Ezan vakti kalkan, geç saatlere kadar çalışan, bağ kur primini yatıramayan, sağlık hizmetinden yararlanamayan, küçük esnafların yanındayım. Vekilin asılı aldatmadığı, aldatılanın aldatanı alkışlamadığı, insana, iman derecesinde bağlanılmadığı; aklı, vicdanı, iradesi hür bir millet, dürüst siyaset için adayım” dedi.

MİLLİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİR EĞİTİM İÇİN ADAYIM”

AK Parti iktidarında eğitim sektörünün felce uğradığını ve sürekli sistem değişikliklerinin öğrencilerin geleceğini kararttığını dile getiren Dr. Sadi Günen, şöyle konuştu: “Eğitimin sabahtan akşama değiştirilmeyen, sürdürülebilir, planlı-programlı, tarafsız her türlü art niyetten uzak sisteme kavuşturulmasında söz sahibi olmak istiyorum. Liyakata, ehliyete önem veren, hak edeni hak ettiği göreve getiren bir yönetim istiyorum. Soruların çalınması, öğrenciye, öğretmene aileye ve millete yapılan haksızlıktır, ahlaksızlıktır. Cenab-ı Allah’ın, yalnız çalışana verdiği ilmi, çalmaktır. Bilmeyeni bilenden üstün tutmak, İslam’a, insana, akla, bilime uymayan, kötülüktür. İyiyi-kötüyü fark ettiren, iyilerin ve iyiliğin yanında, kötülerin ve kötülüğün karşısında olan, gönüllere hak-hakikat, sevgi, güven ve huzuru hâkim kılan; nefsi bencillik, ihtiras, kibir ve hasetten arındıran bir eğitim istiyorum. Ezberci, taklitçi ve teslimiyetçi, tarafçı eğitim kötü; düşündüren, sorgulatan, araştırmacı buluşçu, bütünleyici, paylaşımcı eğitim iyi diyorum. Yaratılıştan gelen farklılıkları fark ettiren, geliştiren, öğretmeni ve öğrenciyi başarı oranında ödüllendiren-sınıflara ayıran, inanç, güven, hayal, hayret, merak uyandıran bir eğitim istiyorum. Sevgi aşılayan, gelecekten emin olunan, sürdürülebilir eğitim sistemini, devletin ve milletin teminatı, görüyorum. Eğitimde, ekonomide iç ve dış siyasette, kuralsız, plansız ve öngörüsüz; ‘ben dedim doğru’, ‘ben yaptım oldu’ anlayışı hâkim olmasın. Devlet adına yapılan görüşmeler, kayıt altına alınsın, yönetimde şeffaflık sağlansın istiyorum.”

PLANLI-PROGRAMLI EKONOMİ İÇİN ADAYIM!”

Türkiye ekonomisinin her geçen gün kötüye gittiğini kaydeden Günen, “Ekonomide düşüşler derinleşti. Özelleştirmeden gelen paralar, katma değer üreten yatırımlara dönüştürülmedi. Ekonomik büyüme, üretimle değil tüketimle ölçülüyor. İsrafa özendiriliyor. Dolar, günden, güne artıyor. Doların bir kuruş artması, 2,5 trilyon kaybetmek demek, her şeye zam demek. Eğitimde adalette, güvende, geriye gidiş ekonomide, gerileyişi derinleştiriyor. Satılanın yerine, iyisini koymadan, Sanayide katma değer üreten öncü yatırımlar yapılmadan ekonomide iyileşme sözde kalır. Tarımda kooperatifleşme olmadan, planlı-verimli üretim ve pazarlama olamaz. Tarım, bitme noktasına getirildi. Tohumda, ette, samanda, dışa bağımlı hale geldik” şeklinde konuştu.

ŞEKER FABRİKALARI SATILMASIN DİYE ADAYIM”

Şeker fabrikalarının beş yıl işletme şartıyla satılmasının, beş yıl sonra kapanacak anlamına geldiğini vurgulayan İYİ Parti Kahramanmaraş Milletvekili Aday Adayı Sadi Günen, şeker fabrikaları krizini sadece İYİ Parti iktidarının çözebileceğini ifade ederek şunları söyledi: “Şekerde dışa bağımlılığı getirir, hayvancılığa zarar verir. Halkı doğru bilgilendiren, şahıstan-partiden yana değil; devletten, milletten ve haktan yana olan, aldatmanın, aldanmak olduğu şuuruyla davranan, adalet, güven, huzur kardeşlik ve eşitlik duygusunu canlı tutan basın istiyorum. Hakkı, hakikati, akli ve milli menfaati merkeze alan, tüm vatanseverleri, milli merkezde buluşturan milli birlik harekâtına, iyiler harekâtına ihtiyaç var. İyilerin iktidarında, güçlü demokratik parlamenter sistemi, kuvvetler ayrılığı, hukukun üstünlüğü yeniden tesis edilecek. Güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu; adalet ahlakının, hâkim kılınacağına huzurun, güvenin yeniden sağlanacağına inanıyorum. Hak edenin hakkını aldığı, Nimetin ve külfetin adalet ve ahlak ölçüsünde paylaşıldığı, denetleyen ve denetlenen, hesap sorulan-hesabını verebilen şeffaf, dürüst bir yönetim olsun istiyorum.”

MİLLET İYİ YÖNETİLSİN DİYE ADAYIM”

İnsanın ve siyasi teşekküllerin ömrünün fani olduğunu bildiren Günen, millet iradesinin ülke yönetimine yansıması için İYİ Parti’den Milletvekili Aday Adayı olduğunu belirterek şu açıklamalarda bulundu: “Millet bütün, adalet hâkimse devlet bakidir. İyilerin iktidarında, devletin bekası, şahsın veya gurubun bekasına bağlanmayacak, ‘kuvvet bende, devlet benim’ anlayışı hayat bulamayacak. İyiler devleti milletle, milleti devletle, adaletle, iyi ahlakla, baki kılacak. Bir şahsın veya gurubun inanç anlayışına göre inananları, inanmayanlar diye ayrıştırmak kötü, vatanseverlik paydasında bütünlemek iyi olacaktır. Ayrıştırıcı dili tevhidin esaslarına, aklın-bilimin ilkelerine, milletin-devletin varlık ve birlik prensibine uygun bulmuyorum. Adalet; ahlakın, mülkün, devletin, hukukun, vicdanın ve İslam’ın temelidir. Bileni bilmeyenden, iyiyi kötüden, haklıyı haksızdan, suçluyu suçsuzdan ayırtmak; haklıya hakkını, suçluya cezasını vermektir. İyilerin yanında, kötülerin karşısında olmaktır. Seçme ve seçilme hakkının bir ilahi lütuf, insani hak olduğuna inanıyorum. Seçme seçilme hakkına saygı duyulmasını istiyorum. Kendinden olmayan seçmene, seçilmek isteyene yakışık almayan sözleri, nefsi ihtirasa bağlıyor, ahlaki bulmuyorum. Seçmenin seçtiği an, hükmettiği andır. Seçmen adaletle, hükmetmekle sorumludur. Seçmenin ve seçilmek isteyenin adil ve ahlaki davrandığı bir seçim olmasını temenni ediyorum.”

Haber Merkezi

Editör: Mahmut Beyaz