99,0 frekanslı Radyo Fresh’te yayınlanan ve her hafta birbirinden farklı konuklarla siyaset, politika, spor, STK ve kanaat önderlerini dinleyicileriyle buluşturan Fresh Gündem, Kahramanmaraş’ın gündemine ışık tutan yayınlarıyla fark yaratmaya devam ediyor. Fresh Gündem, bu kez ise dünyayı tehdit eden koronavirüs sebebiyle ‘Evde Kal Kahramanmaraş’ sloganı çerçevesinde yayın yaptı. Radyo Fresh Genel Müdürü Serdar Salma’nın moderatörlüğünde gerçekleştirilen yayınlarda koronavirüse karşı alınması gereken tedbirler anlatılırken, kentin önde gelen isimlerinden bilgiler alındı. 12 ile 15 saatleri arasında gerçekleştirilen yayına canlı telefon bağlantısıyla TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Celalettin Güvenç, AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Cihat Sezal, Cumhuriyet Halk Partisi Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, Milliyetçi Hareket Partisi Kahramanmaraş Milletvekili Sefer Aycan ve AK Parti Kahramanmaraş İl Başkanı Ömer Oruç Bilal Debgici katıldı. Programın konukları birbirinden önemli uyarılarda bulundu.

İşte Radyo Fresh yayınında konuşulanlar;
 

“ÇOK İBRETLİK BİR OLAYLA KARŞI KARŞIYAYIZ”

TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Celalettin Güvenç;

“Öncelikli olarak böyle bir fırsat verdiğiniz için teşekkür ediyorum, bütün hemşerilerimi Allah’ın selamıyla selamlıyorum. Tüm dünyayı etkileyen bir salgınla karşı karşıyayız. Bir an önce insanlığın, Müslümanların bu sıkıntıdan kurtulması için Cenab-ı Allah’a dua ediyoruz. Bu salgın asra damga vurdu. Başladığı günden bu yana insanoğlunun ne kadar acze düşebileceği, çok önem verdiğimiz bilimin, teknolojininde nasıl acze düşeceğini gördük. İnsanlar evlerine kapandı, bir sürü güçlü insanlar normal hayatını devam ettiremez hale geldi. Çok ibretlik bir olayla karşı karşıyayız. Görünür bir düşman yok ama insanlar günde 50 kere elini yıkamak zorunda kalıyor, kimse kimseye yakın olmuyor, tedbir almaya çalışıyor. İnsani boyutunu düşündüğün zaman hepimizin, tüm insanların bundan ders çıkarması gerekiyor. Çok ders çıkarıp ne kadar boş ve yanlış işlerle uğraştığımızı göz önüne almamız gerekiyor. Birbirimize daha fazla değer vermemiz, daha saygılı olmamız gerektiği ortaya çıkıyor.

“KÖRÜ KÖRÜNE MUHALEFET ETMEMEMİZ GEREKİYOR”

Bir hastalık var, insanlık hastalıkla boğuşuyor ama devletler de hastalıkla boğuşuyor. Şuan da Türkiye’nin ekonomisinden kat kat daha güçlü olan, refah seviyeleri çok daha yüksek olan dünyanın en güçlü ülkeleri de bu hastalıkla mücadele ediyor. Biz de Türkiye olarak mücadele ediyoruz. İbretle muhalif kanadı izliyorum, maalesef her şeyde muhalefet yapmayı ilke edinenleri. Demiyorlar ki Türkiye’den 5-6 kat daha büyük Amerika, Fransa, Almanya, İtalya gibi ülkeler ezildiler, dağıldılar ama hamdolsun bizim ülkemizde sıkıntı var fakat dirayetle hükümet, bakanlıklar, Cumhurbaşkanı ülkeyi yönetmeye çalışıyor diye bir kıyas yapmıyorlar. Biraz önce bir profesörün paylaşımını gördüm, adama saldırmışlar, adam, “Allah korusun 2002 öncesi şartlar olsaydı şimdi ne yapardık” diyor. Çünkü hastanelerimiz çok çok yetersizdi, çok sıkıntılıydı. Allah korusun. Cumhurbaşkanımız çok büyük mücadele verdi ve öncülüğünde şehir hastaneleri yapıldı. Hatta muhalefet öyle bir kamuoyu oluşturdu ki bu hastanelere ne gerek var, çok maliyetli dediler ama şuan da ne kadar ihtiyaç olduğunu, ne kadar isabetli olduğunu görüyoruz. Bugün Türkiye’nin her yerinde Allah’a hamdolsun doktorlarımız yeni geliştirilmiş hastanelerde mücadele ediyorlar ama sorun çok büyük. Bütün bunları görmemiz gerekiyor, milli meselelerde birlikte hareket etmeyi öğrenmemiz, körü körüne muhalefet etmememiz gerekiyor. Bunu olayın toplumsal ve siyasi boyutu diye düşünüyorum.

“14 GÜN PİMİ ÇEKİLMİŞ BOMBA GİBİ GEZİYORSUN”

İnsan olaraksa kendimize, ailelerimize, çocuklarımıza, dostlarımıza zaman ayırmamız gerektiği ortaya çıktı. O kadar boş, yanlış işlerle uğraşıyorsun ki hayatın ne kadar kıymetli olduğunu, hayatın bir pamuk ipliğine bağlı olduğunu görüyorsun. Bir bakıyorsun ki virüs kapmışsın, öksürüyorsun, hemen insanlar senden, sen de insanlardan uzaklaşmak zorunda kalıyorsun. Eşinden, çocuğundan uzaklaşıyorsun onlara bulaşmasın diye. Tedbirler kapsamında kesin yaptığımız çağrı şu; imkanı olan evde kalsın. Bunun başka yolu yok, izole edeceğiz, insanlar birbirleriyle teması kesecekler çünkü insan bu hastalığa yakalandıktan sonra 14 gün hiçbir belirti göstermeyebiliyor. 14 gün sen pimi çekilmiş bomba gibi geziyorsun, kendin bile bilmiyorsun ama temas ettiğin insanlara da bu hastalığı bulaştırıyorsun. Böyle bir realite var. Dolayısıyla izolasyon çok önemli, insanların 10-15 gün teması azalttığı zaman yayılmayı önleme şansı var.

“EL HİJYENİ, AĞIZ VE BURNUN ZAMAN ZAMAN YIKANMASI ÇOK ÖNEMLİ”

Yayılmayla ilgili bazı yanlış anlaşılmalar var, hastalığa yakalanma ve hastalığı yayma bakımından çocuktan yaşlıya hiç kimse arasında bir fark yok. 3 yaşındaki çocukta bu mikrobu kapıyor, sonra babasına bulaştırıyor, 70 yaşındaki adam da aynı şekilde bulaştırıyor. Fark çocukları az etkilemesi, hatta hiç etkilememesi ama o çocuk taşıyıcı olabiliyor. Bütün anne ve babalar bunu bilsin. Parka götürdüğünüz çocuk, oynarken spor aletlerine temas ederek oradan virüsü alıyor, eve getiriyor. Ama yaşlıları çok fazla etkiliyor, Allah korusun ölüm oranı çok yüksek. Buna herkesin dikkat etmesi lazım. Özellikle kapalı alanda, birbirine yakın çalışmak zorunda olanlar ellerini, ağızlarını, burunlarını yıkamalı. Burnun tamamen temizlenmesi çok önemli. El hijyeni, ağız ve burnun zaman zaman yıkanması çok önemli. İzolasyonun dışında hayat da devam ediyor, yani çalışmak zorundayız. Ben birazdan meclise gideceğim, eşim bakanlığa gitti geldi, rutin işlerini yaptı. Çalışmak zorunda olan kardeşlerimizin mümkün mertebe birbirlerine sosyal mesafeyi koyması lazım. Gençler bu işi önemsemiyor maalesef, parklarda yan yana sigaralar içiyorlar. Biraz mesafeli olmak gerekiyor. Bilinçli olursak bunu atlatırız.

“CUMHURBAŞKANIMIZIN KAMPANYASINA DİL UZATIYORLAR”

Şimdi bir de Cumhurbaşkanımız yardım kampanyası başlattı, buna bile dil uzatıyorlar. İstanbul Belediyesi yardım kampanyası yapıyor kendisi, izin aldı mı, almadı mı onu da bilmiyoruz ama toplumun talebi doğrultusunda yapılana karşı geliniyor. Allah bu milletten razı olsun, bu toplumdaki inanç, dayanışma anlayışı olduğu müddetçe bizi yıkamazlar. Cumhurbaşkanımız çağrı yapmadan birçok sanayiciyle konuştum, esnaf odası başkanlarımızla konuştum, hepsi elimizden geleni yapacağız dediler. Mümkün mertebe işçimizi, çalışanımızı mağdur etmeyeceğiz dediler. İşçilerine 2-3 hafta ücretli izin verdiklerini söylediler. Herkesin gücü yettiği kadar yardım etmesi gerekiyor, ederken de riaya düşülmemesi lazım. Ben şunu yaptım, sen şunu yaptın dememeli. Herkes bütçesine göre, gücünün yettiği kadar yardım yapmalı. Devlet büyüklerimiz yaptıklarını teşvik olsun diye açıklıyor ama aslolan senin yaptığını senin bilmen. Kendin gücün yettiği kadar, Allah için bugün paylaşma zamanıdır. İnşallah bunları aşacağız.”

“SIKINTILI BİR SÜRECİN İÇERİSİNDEN GEÇİYORUZ”

AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Cihat Sezal;

“Tüm Kahramanmaraşlı hemşerilerimi saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum. Sıkıntılı bir sürecin içerisinden geçiyoruz, Çin’de ortaya çıkan, şuan da tüm dünyaya yayılan, artık pandemi haline gelen bir hastalıkla mücadele ediyoruz. Tabi ülkemiz çok öncesinde Çin’de bu salgın hastalık ortaya çıktığında gerekli tedbirleri almaya çalıştı, çok uzun bir süre salgın hastalığın ülkemize gelmemesi adına Sağlık Bakanlığı’mız ciddi mücadele  verdi. Uzun bir süre salgın hastalığı ülkemizden uzak tuttuk fakat tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bir şekilde vakalar görülmeye başlandı. Vaka sayımız artıyor, birçok hastamızı kaybettik maalesef ki, yoğun bakımda kalan hastalarımız var, 200’den fazla hastamız da iyileşti. Aşısı ve ilacı bulunmasa da çok ciddi çalışmalar yapılıyor. Ülkemizde en az can kaybıyla, vatandaşlarımıza da zarar gelmeden bu sürecin tamamlanmasını umut ediyoruz. Hem hükümetimiz hem de Sağlık Bakanlığımız ciddi bir gayret gösteriyor. Bu salgın ülkeye geldikten sonra herkesin evde kalması hususunda bir çağrımız oldu. Buna biz de sosyal medya hesaplarımızdan yaptığımız paylaşımlar halkımızın evde kalması adına çaba sarf ediyoruz lakin bazen vatandaşlarımız itiraz ediyorlar, çalışmak zorunda olduklarını belirtiyorlar.

“TÜRKİYE’NİN BU SÜRECİ EN İYİ ŞEKİLDE ATLATACAĞI KANAATİNDEYİZ”

Bizim amacımız dışarıdaki sosyal izolasyonu minimize etmek, zaruret dışında evden çıkılmasını azaltmak. Milletvekilleri olarak bizler de çalışıyoruz, Ankara’ya giderek meclis çalışmalarına katılıyoruz ama onun dışında mümkün olduğunca evde kalıyoruz. Bütün dünyada en üst y risk var, bunu en az seviyeye indirmenin çabasındayız. Ne kadar az insanımız virüsle temas eder veya virüs taşıyıcı haline gelirse, bu en üst seviyeyi, en düşük rakamla kapatacağız. Zaruret dışında hemşerilerimizin dışarı çıkmaması hususunda dikkat göstermelerini istiyoruz. Çocuklarımıza çok fazla zarar vermeyen bir hastalık ama onların da yayılımı artırmasından dolayı çocuklarımızı büyüklerimizden uzak tutmaya çalışıyoruz. Parka bile inmelerinde sıkıntı olacaktır çünkü virüsü taşıyıcı hale geldiklerinde yaşı büyük insanlara bulaştırma ve onlara zarar verme hususunda bir takım sıkıntılar olacaktır. Çalışma zarureti dışında tüm vatandaşlarımızı evde kalmaya davet ediyoruz. Sağlık Bakanlığımızın ve hükümetimizin gayretiyle Türkiye’nin bu süreci en iyi şekilde atlatacağı kanaatindeyiz. Çabamız da bu yönde. İnşallah bunu sağ salim atlatacağız, Kahramanmaraşlı hemşerilerimin de hassasiyet gösterdiğine eminim.

“HİÇBİR ÜLKEYE MUHTAÇ OLMAYACAĞIMIZI BİLİYORUZ”

Cumhurbaşkanımız çok güzel bir kampanya başlattı. Hem AK Parti Genel Başkanı hem de Cumhurbaşkanı olarak kendisi en başta bu kampanyayı destekliyor. Amerika’dan, İMF üzerinden 82’den fazla ülke yardım istedi ama lideriyle birlikte Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlet. Her zaman kendi sorunlarını çözebilecek kapasiteye sahip, biz bu sorunu kendi imkanlarımızla, vatandaşlarımızın devletinin yanında olmasıyla atlatabileceğimizi, hiçbir ülkeye muhtaç olmayacağımızı biliyoruz. Bu da bizim için önemli bir kazanım. İnşallah milletimizin feraseti ve desteğiyle başlatılan yardım kampanyasının amacına ulaşacağını düşünüyorum. Fedakarlıkla hareket eden herkesin yine aynı fedakarlığı göstereceğine inanıyorum.”

“BİR SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI MUTLAKA GETİRİLMELİ”

Cumhuriyet Halk Partisi Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç

“Dünya böyle bir virüsle karşı karşıya kaldı. Keşke olmasaydı ama maalesef dünya böyle bir olayı yaşıyor, biz de Türkiye olarak yaşıyoruz. Maalesef Türkiye tedbir almakta biraz gecikti, İtalya, İspanya örneğinde olduğu gibi hükümet her ne kadar biz tedbirimizi aldık dese de ilk başta çok fazla tedbir alınmadı. Hala da maalesef gereken yapılmıyor. Bir sokağa çıkma yasağı mutlaka getirilmeli. Bu çok önemli. İstanbul’da şuan da o kadar çok hasta var ama maalesef bir sokağa çıkma yasağı getirilmedi. Bir an önce sokağa çıkma yasağı getirilmeli bu çok önemli. Hep birlikte bunu desteklememiz gerekiyor. Türkiye geneli olmasa da şehir şehir sıkıntı olan yerleri valiler aracılığıyla, OHAL olmadan, çünkü hükümet fırsatçılık yapıp OHAL ile bunu yapmak istiyordu. OHAL’e geçersek başka işler de yaparız düşüncesine düşmüşlerdi ama OHAL olmaz, valilerin yetkisi var, bu tip durumda Valiler sokağa çıkma yasağı ilan edebiliyorlar. Nerede risk varsa buralarda sokağa çıkma yasağı ilan etmek gerekiyor çünkü bu yayılımı durdurmak lazım. Ne yazık ki bunun ilacı yok daha, o yüzden yayılmayı durduracağız. Yeteri kadar test kiti var deniliyor, satılmayacak deniliyor ama AK Parti milletvekillerinin çocukları internetten satışa çıkarmışlar, bu da bir ayıp. Kayseri milletvekilinin oğlu internetten korona test kiti satıyor, 30 dolara. Sağlık Bakanı satılmaz diyor, sadece hastanelerde olacak diyor ama AK Parti MKYK üyesinin yeğeni 125 tane almış. Fırsatçılık bu, baskınları bunlara yapmak gerekiyor. İçişleri Bakanlığı sadece maskeciye baskın yapmasın, bu test kiti satanlara da baskın yapsın.

“KENDİ İHTİYAÇ SAHİBİME YARDIMIMI KENDİM YAPARIM”

Velhasıl bu süreci böyle yaşayacağız, mümkün olduğunca izole olmak gerekiyor, evden zorunlu olmadıkça dışarı çıkmamak gerekiyor. Ayrıca evde kal diyoruz peki ekmeği kim götürecek, kim çoluğun çocuğun rızkını kazanacak. O yok maalesef. Millet para versin deniyor, devlet niye var o zaman. Devlet vergiyi toplar, böyle kritik dönemlerde vatandaşına yardım eder. Tıpkı Almanya’da, Kanada’da olduğu gibi. Kanada’da siz dışarı çıkmayın, ben size maaş vereceğim diyor, Almanya aynı şeyi söylüyor. Bizdeki de diyor ki para verin bana. Geçmişte verilen paralar ne oldu, 15 Temmuz şehit ve gazileri için para toplandı, 310 milyon TL, nerede bu para? Kayıp. Nasıl güvenip ben sana para vereyim. Daha iki ay önce Elazığı depreminde Kızılay para topladı, nereye gitti para, TÜRGEV’e gitti, TÜRGEV kimin Bilal Erdoğan’ın. Hemşerim niye güvenip ben sana para vereyim. Geçtiğimiz aylarda Kahramanmaraşspor’a destek gecesi yapıldı, ben de gittim. Milletvekillerimizle hepimiz oradaydık. Formanın tanesi 69 TL dediler, kaç forma alacaksınız diyip başladılar. Millet coştu, bin forma, on bin forma, beş bin forma, milletvekilleri 200 forma, 500 forma diyor. Bana sordular, gücüm 100 formaya yeter, o da 6 bin 900 lira yapar dedim. İki gün sonra 100 forma parasını yatırdım, bir ay sonra öğrendim ki benden başka kimse yatırmamış. On bin, beş bin diyenlerin hiçbiri yatırmamış. Aynı şekilde öyle olacak. 5 maaş, 10 maaş diyorlar. Emin olun 5 kuruş para yatırmayacaklar. Yalan söylüyorlar. Ben giderim Kahramanmaraş’ta kendi yoksuluma, kendi ihtiyaç sahibime yardımımı yaparım, en azından kendim yapmış olurum.”

“TÜM KAHRAMANMARAŞLI HEMŞERİLERİME EVDE KALMALARINI ÖNERİYORUM”

Milliyetçi Hareket Partisi Kahramanmaraş Milletvekili Sefer Aycan;

“Bir pandemi ile karşı karşıyayız, yani tüm dünyada görülüyor, şuan 192 ülkeye virüs yayılmış durumda. Ülkemizde de görülüyor, bildiğiniz üzere Kahramanmaraş’ta da artık vakalar görülmekte. Bu dönemde hastalığı önlemek için, yeni vakaların olmaması için yapılabilecek en etkili yöntem evde kalmak. Diğer yöntemler maalesef elimizde yok, örneğin aşı bunlardan bir tanesi ama aşı geliştirilemedi. O yüzden sıkıntılarımız var. Virüsün kendi kendini yok etmesi ihtimali uzak da olsa var ama bu ne zaman olacak bilmiyoruz. Bu dönemde yapılabilecek tek şey vaka sayısını azaltmak. Vaka sayısını azaltmak için de bulaşmayı önlememiz lazım. Hastaların veya hastalık şüphesi olan kişilerin sağlam insanlardan ayrılması, yani hastalarla, şüphelilerle temas etmemiz lazım. Onun için de evde kalmamız lazım. Bilimsel olarak gösteriyor ki evde kalma düzeyini ne kadar yükseltirsek, hastalığın yayılma ihtimalini, yeni vaka ihtimalini o oranda azaltıyoruz. Örneğin yüzde 80 evde kaldığımızda toplam olarak yüzde yüze yakın hastalığın yeni vaka oluşturmasını önleyebileceğiz. Bilimsel olarak bunlar görüldü. Onun için bu dönemde tüm Kahramanmaraşlı hemşerilerime evde kalmalarını öneriyorum. Özellikle 65 yaş üstü ya da kronik hastalığı olan ve sigara kullanan kişilerin çok daha titiz bir şekilde evde kalması gerekiyor çünkü onlarda virüs bulaştığında enfeksiyon çok daha ağır seyrediyor.

“28 GÜNLÜK SÜRE ÇOK ÇOK ÖNEMLİ”

Bu virüsün özelliği direkt akciğerlere yerleşmesidir. Akciğere yerleştiği anda da solunum yetmezliğine, akciğer iltihabına sebep oluyor. Bunun için tüm Kahramanmaraşlıların zorunlu olmadığı sürece evde kalması, özellikle risk grubunda olan kişilerin mutlak evde kalamsı gerekiyor. Bu 14 gün çok önemli, bir 14 günü geçirdik, ikinci 14 günün içerisindeyiz. İlk vaka çıktığı günden bu yana. Yani 28 günlük süre çok çok önemli, alınan tedbirlerin işe yaradığını görmemiz için bir fırsat olacak. O yüzden tüm Kahramanmaraşlı hemşerilerimden özellikle bu dönemde evde kalmalarını rica ediyorum. Bu hepimiz için önemli, sadece kendileri için değil. Herkese sağlıklı günler diliyorum.”

“İLK BAŞTAN BU YANA DEVLETİMİZ BÜYÜKLÜĞÜNÜ GÖSTERDİ”

AK Parti Kahramanmaraş İl Başkanı Ömer Oruç Bilal Debgici

Öncelikle herkese sağlıklı günler diliyorum ama herşeyin başı önce sağlık diyorduk ve o günleri de hep birlikte yaşıyoruz. İnsanların ya da ülkelerin başına bir takım afetler gelebilir ama bu salgını biz sadece tarih ve coğrafya kitaplarında görmüyoruz, şuan yaşıyoruz. Hep farklı ülkelerde ya da farklı kıtalarda salgınlar oluyordu ama şuan birebir yaşıyoruz. Önemli olan şu, Türkiye’nin ne kadar büyük bir devlet olduğunu, idarenin ve yönetimin ne kadar önemli ve güzel çalışmalar yaptığını hep beraber görüyoruz. Malum vaka Çin’ni Wuhan eyaletinde çıktı, tüm dünyaya yayıldı. Bu olay ilk çıktığı andan itibaren hükümetimiz, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Sağlık Bakanlığımızın ön safta yer almasıyla tüm bakanlıkların koordineli ve uyumlu bir şekilde çalışmasıyla koruma amaçlı tedbirler alındı, tedaviler yapılıyor. En az yayılım ve en az hasarla bu iş tamamlansın diye büyük gayret sarf ediliyor ve ilk baştan bu yana da devletimiz büyüklüğünü gösterdi. Askeri bir uçakla önce Wuhan’dan yurttaşlarımız getirildi, Türki Cumhuriyetlerden de kardeşlerimiz geldi, hepsi karantinaya alındı. Umreden gelenlerden tutun da yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız özel seferlerle Türkiye’ye getirildi ve gözleme alındı. Durumu pozitif çıkanlar, bu hastalığı taşıyanlarla ilgili çalışmalar da devam ediyor.

“TEDBİRLERE HARFİYEN UYMAMIZ GEREKİYOR”

Bu rahatsızlık belli bir yaşın üzerindekileri ve kronik rahatsızlığı olan vatandaşlarımızı etkileyebiliyor. 77 bine yakın test yapıldı, 10 binden fazla vaka var ama dikkat etmemiz gerekiyor. Yoğun bakımlarda yatan ve entube dediğimiz cihazlara bağlı yaşayan hastalarımız var. Tüm sağlık çalışanlarımıza özellikle teşekkür ediyoruz ve bir kez daha alkışlıyoruz. Evlerinde ailelerine bulaşmamaları için ailelerinden de uzak kalıyorlar. AK Parti İl Başkanı olarak değil, vatandaş Ömer Debgici olarak da Cumhurbaşkanımızın açıkladığı tedbirlere harfiyen uymamız gerekiyor. İllerimizde valilerimiz başkanlığında kurulan kurulların aldığı kararlara uyulması önemli. Açıklanan kararlar çerçevesinde evde kalırsak, kendimizi de evde izole edersek, benden eşime, eşimden onun ailesine, arkadaşlarına yayılırsa, artarak devam ederse bizlerin gölgesinde kalmak istediğimiz büyüklerimize, yaşlılarımıza çok büyük sıkıntılar gelir.”

(Haber: Ahmet Güneçıkan)

Editör: Mahmut Beyaz