Fransa’da hükümetin ekonomi politikalarını protesto etmek amacıyla ‘Sarı yelekliler’ adı altında başlayan ve kısa sürede binlerce kişinin katılımıyla büyük bir toplumsal hadiseye dönüşen Başkent Paris’teki gösteriler bitmek bilmiyor. Sarı yeleklilere destek veren binlerce Fransız, Paris sokaklarında hükümete karşı direnç gösteriyor. Bir süredir devam eden gösteriler, “Avrupa’da tıpkı Arap Yarımadasında geçmiş dönemde yaşandığı gibi bir Avrupa Baharı yaşanır mı?” sorusunu akıllara getirdi. İşte tam da bu noktada devreye Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi, Güvenlik ve Terör Uzmanı Doç. Dr. Bilal Karabulut girdi. Fransa’daki yaşanan olayların nedenini anlatan Karabulut, Fransa’ya üst aklın müdahale ettiğini savundu. Fransa’daki hadiselerin Arap Baharı ile kıyaslanamayacağının altını çizen Karabulut, bu süreçte Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un geri adım atabileceği gibi güçlenebileceğini de söyledi.

“OLAYLAR İDEOLOJİK DEĞİL”
Fransa’nın kendine özgü bir yapısının olduğunu anlatan Karabulut, yaşanan bu olayların ideolojik olmadığını belirtti. Karabulut, “Fransa'nın kendine özgü bir yapısı var. Yani Fransa'yı bütün Avrupa'yla bütün göremeyiz. Mesela Polonya'da Avrupa üyesi ama çok ciddi şekilde içe kapanık ve göçmen almayan bir ülkedir. Polonya'da, Macaristan'da, Portekiz'de bu isyan çıkmaz. Bunu ben biraz göç olayına bağlıyorum. Fransa, Almanya gibi ülkeler zamanında çok fazla göç almışlar. Ama göç alırken o insanları kendi ülkelerine entegre edememişler. Özellikle Fransa'da Cezayirlilerin çok ciddi bir ağırlığı var. Ben Fransa'daki olayları çok ideolojik perspektiften bakmıyorum daha çok eşitsiz ekonomik dağılımdan kaynaklandığını düşünüyorum. Oradaki yoksulların aslında bir şekilde seslerini duyurma çabasıdır. Tabi onlar meydanlara inince meydanlara inmeyi fırsat arayan diğer gruplarda indi ama ana damar Fransa'nın içindeki yoksulluktur. Mesela Paris'e gittiğiniz zaman bir tarafta inanılmaz bir zenginlik var ama diğer tarafta da inanılmaz bir yoksulluk var. Yine Fransa'nın Nice, Monaco, Marsilya gibi şehirlerine gittiğiniz zaman resmen uçurum var yani. Fransa'da olan bu olay belki İngiltere'de ve Almanya'da çok farklı versiyonlarla ortaya çıkabilir. Yani Avrupa'yı bence tek tek ülke bazında değerlendirmek gerekiyor” şeklinde konuştu.  

“DIŞTAN MÜDAHALE VAR”
Fransa’ya dıştan müdahale olduğunu dile getiren Karabulut, “Arap baharı Tunuslu bir öğrencinin kendini yakmasıyla başlayan bir süreçti ama her ülkede farklı uygulaması oldu. Tunus’da bahara yakın bir zamanda oldu. Suriye de iç savaşa dönüştü. Arap baharını da yekpare gibi bir bütün almamalıyız. Mesela Suudi Arabistan'ı hiç etkilemedi. Ama Yemen’de ciddi kaos çıkardı. İlginç bir şekilde Lübnan'ı hiç etkilemedi. Ben burada tabi ki biraz komplo teorisi gibi gelebilir ama birilerinin bir başka ülkelere müdahale etme aracı olarak bunu kullandığını düşünüyorum. Müdahale edilmek istenen ülkelerde şuan ortaya çıktı. İşte Mısır Suriye gibi ülkelere müdahale edilmek isteniyor ama Ürdün'e kimse dokunmadı, Lübnan'a dokunmadı, Suudi Arabistan'a dokunmadı, İran'a bu bahar ulaşmadı, Libya’da farklı bir boyutta yaşandı. Yani bence biraz dıştan müdahale var. Fransa'daki olayın Arap baharıyla karşılaştıracak olursak bence Fransa'daki olayda da biraz dıştan müdahale var. Fransa son 1 yıldır inanılmaz bir militarist devlete dönüştü. Avrupa ordusu kuralım demeye başladı. Afrika'da Mali’ye müdahale etti. Bu tabii en fazla kimi rahatsız ettiyse muhtemel üst akılda odur” ifadelerini kullandı.

ARAP YARIMADASINDA Kİ YAŞANAN OLAYLAR GİBİ OLMAYACAK”
“Fransa'daki olayların Arap yarımadasında ki yaşanan olaylar gibi olmayacak” diyen Karabulut, sözlerinin devamında şöyle konuştu: “Çünkü Arap tabanıyla Avrupa'daki taban çok farklı. Cahil kitleleri harekete geçirmek çok kolay. Milyonları aynı anda harekete geçirirsin ama Fransa'da en fazla 200 bin kişi katılıyor bu gösterilere. Yani Fransa'da çok bilinçli bir halk kitlesi olduğu için sonuçta devlete zarar vermek onların kişisel refahlarına da zarar vereceği için böyle bir şeyi yapmazlar. Mesela Fransa'da devletin zayıflaması demek daha az turist demek. Avrupalıların aklının bir köşesinde hep o refah meselesi vardır. O yüzden Fransa'da ki olaylar Araplarla kıyaslanamaz.

“MACRON İSTİFA EDEBİLİR”
Karabulut, son olarak sözlerine şunları ekledi: “Her olayı kendi dinamikleri kendi koşulları içinde değerlendirmeliyiz. Yani Fransa halkında bir rahatsızlık zaten vardı. Bu yeni olan bir şey değil. İsviçre'de bu görülmez ama İtalya'nın güney ve kuzey bölgesinde ciddi refah farklılığı var. Güneyliler kuzeye göre tembel, çalışmıyor. Orada da Avrupa Birliği’nden çıkalım İtalya'yı ikiye bölelim gibi tartışmalar var ama dediğim gibi İtalya'nın dinamikleri farklı Fransa'nın dinamikleri farklıdır. Tek tek ülke bazlı değerlendirmek lazım. Fransa'daki olayın iç savaşa dönüşmesine ihtimal vermiyorum ama Emmanuel Macron istifa edebilir. Belki de bu süreçten daha da güçlenerek çıkabilir. Yani bizim gezi parkı olaylarında AK Parti'nin oyu arttı. Normalde düşmesi bekleniyordu ama arttı. Belki Fransa'da Macron oyunu arttırabilir bunu öngöremiyorum.”

Haber: Emre AKKIŞ

Editör: Mahmut Beyaz