Kahramanmaraşlıların milli çerezi ve alışkanlığı haline gelen tarhananın yapımı tüm kentte sürerken, tarhananın yaş hali olan firik, bu yıl da en çok tüketilen yiyeceklerin başında geliyor. Şehirde adeta bir sektör haline gelen tarhana ve firiğin satışı kentin birçok semtinde yapılıyor. Tamamen Kahramanmaraş’a özgü, farklı bir yöntemle hazırlanan Maraş tarhanası ve firiği, Türkiye’nin her bölge ve yöresinde bilinen tarhanalardan farklı, gerek lezzeti, gerek yapımı, gerekse de toplanması ile Türkiye’de marka olarak dikkat çekiyor. Kahramanmaraş tarhanasının diğer bölgelerdeki tarhanalardan tat ve kalite olarak ayrılmasının en belirgin özelliği olarak ise Temmuz-Ağustos ve Eylül aylarında yapımına başlanması gösterilir. Bu noktada da hava şartlarının güzel ve rüzgarlı olması, tarhana ve firiğin tadını daha da mükemmel hale getirir. Bu aylarda ise Kahramanmaraş’tan başka Türkiye’nin hiçbir yöresinde bulunmayan ve tarhananın tam kurumadan önceki hali olarak bilinen firik, en çok tüketilen ürün oluyor. Firik, özellikle badem ve ceviz ile tüketildiğinde ise mükemmel bir tat veriyor. Firiğin bütün detayları Kahramanmaraş’ın en çok tercih edilen markalarından biri olan Şitar Tarhana’nın yöneticisi Osman Şirin’den dinledik.

“BÜYÜK BİR TEVECCÜH VAR”

İlk olarak Şitar Tarhana hakkında bilgiler veren Osman Şirin, sektörde emin adımlarla yola devam ettiklerini belirterek, “Şitar Tarhana isimli iş yerimizi yaklaşık 24 yıl önce kurduk. O zaman çok küçük çapta yapıyorduk ve kendi işimiz vardı. Tarhanacılık bir nevi bizim ek işimizdi, 2006 yılından sonra da bütün işlerimizi bırakarak tamamen tarhanacılığa yöneldik. 2006 yılından bu yana da sektörümüzde Şitar Tarhana olarak emin adımlarla ilerleyerek, büyüyoruz. Çok şükür Allah nasip etti bugünlere geldik, çizgimizi her zaman yukarılara çıkarttık. 2006 yılından sonra gerçek anlamda tek işimiz bu oldu bizim, diğer bütün işlerimizi bıraktık. Kahramanmaraş’ta da sağ olsun halkımızın bize karşı büyük bir teveccühü var, satışlarımız şuan için çok iyi. Halkımız kaliteyi biliyor ve ona göre alışverişini yapıyor” ifadelerini kullandı.

“KENTİN EN ÇOK TÜKETİLEN ÜRÜNÜ”

Tarhana firiğinin Kahramanmaraş yöresine ait en çok tüketilen ürünlerden biri olduğunu dile getiren Şirin, “Tarhana firiği, Kahramanmaraş yöresine ait, anlık olarak tüketilen bir yiyeceğimiz. Kahramanmaraşlılar çok iyi bilir. Baharın ilk aylarıyla başlıyor ve sonbaharın ilk aylarına kadar devam ediyor. İlk zamanlar daha yoğun olur firik dönemi, sonlara doğru ise satışları yavaş yavaş düşer. Kahramanmaraş’ta insanlar günlük yer tarhana firiğini, yedikçe de yiyesi gelir. Bazı ürünler vardır yemekten insan sıkılır ama firikte öyle bir şey var ki, bugün yiyen yarın yine yer. Her gün belki yarım kilo firik yiyorumdur. Vatandaşlarımızda böyle, evlerimizde bu bir gelenek gibi bir şey. Firiği anlatmam gerekirse, aslında tarhana ile firik aynı şey. Sadece firik tam kurumadan, açık havadan alınır ve firik olarak satılır. O bir gün daha kaldığında güneşte tarhana olur. İçerisinde yoğurt ve yaş madde kalmaz, tamamen kurur” dedi.

“SATIŞLARIMIZ ÇOK İYİ, FİRİK OLMAZSA OLMAZIMIZ”

Yaz aylarının gelmesiyle birlikte firik satışlarının arttığını belirten Şirin, sözlerine şu şekilde devam etti, “Satışlarımız çok iyi elhamdülillah, satışlardan dolayı bir sıkıntımız yok. Devamlı, her geçen gün satışlarımız artıyor. Bu yıl da çok şükür hem tarhanaya hem de firiği yoğun bir ilgi var. Firik noktasında Kahramanmaraş’ta en çok bilinen firmalardan birisiyiz, halkımızın da bize karşı güzel bir ilgisi var. Bizi bilmeyen birisi firik almaya geldiğinde bazen fiyatı pahalı bulabiliyor, dışarıda daha ucuza satılıyor şeklinde söylemlerde bulunuyorlar. Ama bizden firiği alıyorlar, ertesi gün ise tadını beğeniyorlar, bir kez daha almaya geliyorlar. Sonra da söylüyorlar, sizin firiğiniz gerçekten çok güzelmiş diye. Özellikle esnaflar, iş yerlerinde ki vatandaşlarımız iş arasında firik için zaman ayırır bizim Kahramanmaraş’ta. Firik halkımızın olmazsa olmazı gibi bir yiyecektir.”

 “FİYATLARIN DÜŞÜKLÜĞÜNÜ TÜKETİCİ DEĞERLENDİRMELİ”

Şitar Tarhana’da sattıkları firiğin müşteriler tarafından pahalı bulunsa da tadını beğendikleri için sürekli alındığını dile getiren Şirin, “Bizde şuan firiğin kilogramı 25 TL. İnsanlar pahalı bulabiliyor ama bizim ürünümüz bu fiyatı gerektiriyor. Bizim yaptığımız bu ürünü, gerçekten bu fiyata satmamız gerekiyor. İşte vatandaşlar firik almaya geliyorlar, dışarıda 10 lira diyorlar, bu konuda pek yorum yapmak bana düşmez, sonuçta diğerleri de arkadaşımız, bu işten ekmek yiyorlar. Bu konuda değerlendirme yapamam ama bunu tüketiciler değerlendirecek, onlar tadacak, onlar yiyecek ve kararı verecek. Başka bir firmanın fiyatlarını değerlendirmem pek uygun düşmez, belki halkımızın onların firiğini beğeniyordur. Kullandığımız malzemeler aynı aslında ama biz canımızla, her şeyimizle yaptığımızın en iyisini nasıl yapabiliriz, yaptığımız ürünü beğenmeyip daha da iyisini yapmaya çalışıyoruz. Sonuçta da Allah nasip ediyor her şeyi, biz ne yapsak da elimizde olan bir durum değil. Bu şeklimizi, bu çizgimizi, bu lezzetimizi bozmamaya emek harcıyoruz, Rabbim de nasip ediyor bizlere” açıklamalarında bulundu.

“FİRİĞİ AÇIKTA SATMAMAYA GAYRET EDİYORUZ”

Muhabirimizin kentin çeşitli bölgelerinde satılan firiklerin açıkta olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz sorusunu yanıtlayan Şirin, sözlerini şu şekilde tamamladı, “Bizim iş yerimize baktığınız da firiğimiz kapalı alanda, açıkta satmıyoruz, çiğlerimizi, firiklerimizi pek açıkta bırakmayız. Tabi şöyle de bir durum var, açıkta kaldığında firiğin tadı daha güzel olur derlerdi büyüklerimiz. Ama dışarıda satarken özellikle toza karşı önlem almamız çok da mümkün değil, biri tükürse, başka bir şey olsa, bir yerden su gelse, toz gibi veyahut ta egzoz gazı gibi nedenlerden dolayı biz dışarıda hiçbir zaman firik bırakmadık. Bırakmayı da düşünmüyoruz. İçeride yerimiz var, vantilatörlü kurutma sistemimiz var, en temiz ve en sağlıklı şekilde vatandaşlarımıza hizmet veriyoruz. Bu vantilatörler güneş ve rüzgarın görevini yapmış oluyor, dışarıya bırakmamıza gerek kalmıyor. Dışarıya bırakan arkadaşlarımız hakkında da yorum yapamam, o da onların tercihi. Standart belirlense güzel olur ama herkes kendine göre bir kalite ortaya çıkartmaya çalışacak. Bunu müşteriye sunacak, müşteri kabul ederse eder, etmezse etmez. Biz Şitar Tarhana olarak en iyisini yapmaya gayret ediyoruz, müşteri insanları yönlendiriyor zaten. Bizim görevimiz esnaf olarak, öğretmende, gazeteci de diğer memurlar da yaptığı işin en iyisini yapmak durumundadır. Müslümanlığın da gereği budur, ne iş yapıyorsak en güzelini yapmalıyız” ifadelerini kullandı.

(Haber: Ahmet Güneçıkan)

Editör: Mahmut Beyaz