Bir akademisyen olarak bilimsel makale ve derslerde ürün fiyatlarının bir yıla veya aya göre değişimini açıklamaktayız. Bu açıklamaları dinleyen veya okuyanlar –konuyu biliyorlarsa- fiyattaki değişimin nominal mi yoksa reel mi olduğuna dikkat ederler. Son günlerde sarımsak ve soğan fiyatlarındaki değişim (artış/azalış) üzerine bir yazı yazmaya çalışırken Din İşleri Yüksek Kurulu’nun (DİYKB) TOKİ tarafından uygulanan Sosyal Konut Projesinin finansmanında kredi kullanma ile ilgili fetvası kamuoyunda tartışılmaya başlandı.

Fetva

Fetva Arapça kökenli olup İslam hukuku ile ilgili bir sorunun dinî hukuk kurallarına göre çözümünün açıklanmasıdır. Burada ilk sorun dar gelirli vatandaşların ev sahibi ol(a)mamalarıdır. İkincisi birinci sorunu çözmek için dar gelirli vatandaşların ev alırken kullanacağı fon ve bunun faizli olup olmaması ile ilgilidir.

Bu konuda diyanetin fetvasını ve bir uzmanın görüşünü paylaşalım:

DİYKB, “TOKİ tarafından uygulanan Sosyal Konut Projesinde faizli kredi kullanmanın dinî hükmü nedir?” şeklindeki bir soru üzerine şöyle bir fetva yayınladı: “İslam’da faiz kesin olarak haram kılınmıştır. Bir zaruret bulunmadıkça faiz almak da vermek de caiz değildir. Bahse konu projenin, kira ödediği takdirde asgari geçimini zorlukla sağlayan ve ev sahibi olabilmek için faizsiz ödünç borç bulamayan alt veya orta gelirli vatandaşlara yönelik üretilen bir sosyal proje olduğu kanaatine ulaşmış ve bu projeden yararlanarak ev sahibi olmanın, dinen haram kılınan faizli işlem kapsamında değerlendirilmeyeceği sonucuna varmıştır.”

İlahiyat Profesörü M. Öztürk’ün bu konudaki düşüncesi ise şu şekildedir: “Din İşleri Yüksek Kurulu’nun TOKİ projesi kapsamında alt gelir grubundaki vatandaşların ev sahibi olmak için kamu bankalarından kredi kullanmalarını Kur’an’da yasaklanan riba ve ribalı işlem kapsamında değerlendirmemesi bize göre isabetlidir.” ( https://www.karar.com/yazarlar/mustafa-ozturk/diyanet-toki-faiz-12532).

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş da benzer kanaatte: “Din İşleri Yüksek Kurulu Bu uygulama faize girmez. Bu bir karşılıklı ticarettir, zaruret durumunda olan insanların bu ticaretten istifade etmesi uygundur.”(bk. 19.01.2020 tarihli gazeteler). Bu görüşlere karşı görüş belirten Din bilgilerinin de var olduğunu belirtelim.

DİYKB açıklamaları sonrasında dar gelirlerin ev sahibi olması için finansman konusuna çok itiraz edilmese de faiz konusunda tartışmalara neden oldu.

Fiyat ve miktar farkı

Elbette ülkemizin çok değerli ilahiyat uzmanları neyin faiz olup olmadığını değerlendirecektir. DİYKB’nin “İslam’da faiz kesin olarak haram kılınmıştır” açıklaması vardır. Sonra özel bir durumdan dolayı başka bir açıklaması daha var. O halde hangi işlemin faiz olduğu açıklığa kavuşturulmalıdır. Başta diyanet olmak üzere ilahiyat uzmanlarının konuyu kesin bir karara bağlamamaları eleştirilmesi gereken bir husustur.

Konunun anlaşılmasına yardımcı olmak üzere 2003-2018 döneminde soğan fiyatlarındaki nominal ve reel fiyatları sizlerle paylaşacağım.

G rafikte soğanın nominal fiyatının (kesik çizgiler) arttığı reel fiyatının ise azaldığı gözükmektedir. Birisi yukarı doğru diğeri aşağı doğru bir eğilim göstermektedir. Yani görünüşte fiyatlar artmakla birlikte gerçekte azalmaktadır. Konunun daha iyi anlaşılması için 100 TL ile 2003’de 285 kg soğan alırken 2018’de 105 kg soğan alınabileceğini söylemek yeterli olacaktır. Başka bir ifade ile reel fiyata göre 100 kg soğan 2003’de 35 TL iken 2018’de 94 TL’dir. Bu gerçeklik dikkate alınmadan hakikat ortaya çıkarılamaz. Galiba birilerinin biraz iktisat okuması faydalı olacaktır.

Son söz: Eriyip buharlaşan buzdan geriye boş kap kalır.