Maliyetlerindeki artışı sattığı ürün fiyatlarına yansıtamadığından yakınan kırmızı et sanayicileri, bayramdan sonra ete zam yapmaya hazırlanıyor. Kırmızı Et Sanayicileri ve Üreticileri Birliği Derneği (ETBİR) Başkanı Ahmet Yücesan, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada,“2018’de kırmızı et üreticisinin maliyeti yüzde 30-35 arttı. Ancak perakende fiyatlar yalnızca yüzde 10 artabildi. Yüzde 20’lik bir kaybımız varken sütteki zam yüzde 30’u, beyaz etteki zam yüzde 37’yi buldu. Bu yüzden Kurban Bayramı’ndan 1 ya da 1.5 ay sonra kırmızı ete yüzde 20’lik bir zam gelebilir. Piyasa bu oranı kaldırmazsa da fiyatlar en az yüzde 5-10 artacaktır” ifadelerine yer vermişti.

TÜKETİM DÜŞTÜ
Son 10 yıldaki maliyet artışları 2018’e kadar makul seviyede artarken, ekonomik krizin derinleştiği 2018’in ağustos ayından itibaren belirgin bir şekilde artmaya başladığını ve üreticiyi zora soktuğunu kaydeden Yücesan, “Bu durum halkın satın aldığı ürünlerde de anormal fiyat artışlarına yol açtı” dedi. Öte yandan canlı hayvan ithalatı bu yılın ilk 6 ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 63 azalırken, ihracatta yüzde 32’lik artış kaydedildi. Geçen yılın ilk yarısında yapılan 884 milyon dolarlık canlı hayvan ithalatı 558 milyon dolar azaldı.

TÜKETİM 9 KİLOYA DÜŞTÜ
ETBİR olarak sahada yaptıkları araştırmalar sonucunda, 2018’de yıllık kişi başı kırmızı et tüketimi 14 kilo iken 2019’da 9 kiloya düştüğünü kaydeden Ahmet Yücesan, “Sanayicinin satın aldığı ette yüzde 30, yurttaşın aldığında ise yüzde 35-40 talep daralması oldu. 2018’in temmuz ve ağustos aylarında yaşadığımız olumsuz tablo, 2019’da da aynı şekilde devam ediyor. Üretim düşüyor, tüketim azalıyor. Yıl sonuna kadar da bu olumsuzluğun düzeleceğini sanmıyorum. Tablo değişmeyecek” dedi. Öte yandan, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, Türkiye’deki yıllık kişi başı kırmızı et tüketimi 8.6 kilo olarak öne çıktı.

OECD’NİN ALTINDA
OECD ülkeleri ile Türkiye kıyaslandığında, Türkiye’deki tüketimin OECD tüketim ortalamasının altında kaldığı görülüyor. Buna göre, OECD ülkelerinin ortalama yıllık kişi başı kırmızı et tüketimleri 14.6 kilo iken, Türkiye’de 8.6 kilo. Aynı tablo beyaz et için de geçerli. OECD ülkeleri yıllık kişi başı 30.7 kilo beyaz et tüketirken, Türkiye’deki yıllık kişi başı beyaz et tüketimi 19.4 kilo. Geçen yıl kanatlı sektöründeki maliyet artışları en az yüzde 52.5 olmuş, ülke genelinde 14 bin üreticiyi kapsayan 18 entegre tesiste üretim yapan sermayedarlardan bazıları konkordato ilan etmiş, üreticilerin bu firmalardan alacağı birikmişti. Yine konkordatolar sebebiyle Adana ve Mersin’deki üretim tesislerinde 300 bini bulan civciv ölümleri yaşanmış, yaşanan tüm bu sıkıntılar beyaz ete ardı ardına zam gelmesine sebep olmuştu. Yalnızca 2018’in ilk 8 ayında yüzde 200 zamlanan beyaz et, TÜİK verilerine göre yalnızca 2019 Ocak’tan 2019 Temmuz’a yüzde 29.6 zamlanarak 14 TL’ye çıktı.

KURBAN BAYRAMI ÇOK GÜZEL GEÇTİ”
Tüm bu gelişmeler üzerine Kahramanmaraş Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Yunus Ceren, konuyu gazetemize değerlendirdi. Ceren, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Bizim için Kurban Bayramı çok güzel geçti. Kahramanmaraş’ta gelenek ve görenek olarak üreticilerimizin yüzde 80’i çok güzel hizmet veriyor. Hayvanı kesiyor, ayırıyor. Bundan dolayı her yıl kırmızı ette sıraya giren daha çok oluyor. Büyükbaş hayvan küçükbaşa göre daha avantajlı. Üreticilerimiz eskiden beri hiçbir zaman, işletmesini kurbansız bırakmaz. Satacağı kadar bol bol bulundurur. Bu yüzden de halkımız perişan olmadı. Küçükbaş satışımızla ilgili bir sıkıntımız var. Kahramanmaraş, Büyükşehir Belediyesi olduğu için ister istemez yeni kanunlar çerçevesinde 4 yeni hayvan satış noktası belirlendi. Biz bunun yanlış olduğunu söyledik. Kahramanmaraş bu 4 hayvan pazarını kaldırmaz. Bunu bir yerde toplayıp sığır satalım, etrafında da küçükbaş satalım dedik. Alıcı da mağdur oldu, satıcı da.

HAYVAN BORASININ ALTINDAKİ ARAZİ ÜRETİCİLERİMİZE TAHSİL EDİLMELİ”
Şu anda çevre illerden gelip, yüzde 80’i elimizde kalan hayvanlar var. Bunun sebebi de yanlış alınan kararlar. Biz bunu geçen yıl da, bu yıl da izah ettik ama buradan ilgili makamlara özellikle rica ediyoruz. Gelin birlik olalım ve yanlış yapmayalım. Yanlış yaparsak bunun telafisi çok zor. Normal bir üretici 1 yıl boyunca kurbanlıkları hazırlıyor. Tüm hedefi kurban. Sen bunu yanlış kararla alt üst edersen, bu üretici piyasadan silinir. İnşallah sabit bir hayvan pazarımız olur. Burada çok güzel yerimiz var ama değerlendiremiyoruz. Hayvan borsasının etrafında 150 dönümlük güzel arazimiz var. Burayı güzelce ağaçlandırıp, hayvan satış yeri yapalım dedik. İnşallah yeni bu durumu izah edeceğiz. Kendilerine de buradan özellikle rica ediyoruz. Biz çok bir şey istemiyoruz. Bizim isteğimiz 0 maliyet. Hayvan borasının altındaki arazi üreticilerimize tahsil edilmeli.

KURBAN BAYRAMI OLMASA ÜRETİCİ BATACAK”
Doğrusu ne ise o olsun. Halkımız ve ilgili makamlarımızın bilmesi gereken şu; Biz 5 yıldır 29 bin TL’ye Karkas Et kestiriyoruz. 3 sakatatı düşürdüğünde Karkas Et, 26 bin TL’ye mal oluyor aracı firmaya. Parayı götürenler aracı firmalar. Türkiye genelinde olan bir serbest piyasa var. Serbest piyasayı kötü niyetle kullanan insanlara caydırıcı cezalar verilmeli. 26 bin TL’ye et alıp 50-60 bin TL’ye satılmamalı. 5 yıldır aynı fiyat. Şu an üreticilerimizin yarısı mesleği bıraktı. Daha doğrusu buna mecbur kaldı. Çünkü yem giderleri yüksek, et aynı yerde duruyor ama vitrinde ve tezgâhta et 2-3 katına satılıyor. Devletimiz buna çözüm bulmalı. Bu normal işletmeler kapandığında, et sektöründe işletme açmak çok zor. Bu bir çimento, demir dükkânı değil. Anaç hayvanı kaybettiğinde tekrar alman çok zor. Allah razı olsun ki yılda bir Kurban Bayramı geliyor, o da olmasa üretici batacak.

ETTE YÜZDE 20 ZAM OLMASI NORMAL”
Ette yüzde 20 zam olması normal. Bizim üreticimizin yedirdiği yeme yüzde 100 zam geldi. 5 yıl içinde tüm giderler 2 katına çıktı. Halkımızdan rica ediyorum; Ete, Karkas’a bin TL fark da gelse aracı ve satıcı en az 5 katı zam koyuyor. Halkın bunu bilmesi lazım. Yoksa biz etin yükselmesinden yana değiliz. Herkes yemeli. Nasıl ki bizim çocuklarımız yiyorsa, herkesin çocuğu yesin. Buradaki sıkıntı, et 26 bin TL’ye alınıyor, 50-60 bin TL’ye satılıyor. Böyle bir dünya yok.

ŞU AN ÜRETİCİ KORKUSUNDAN MAL ALMIYOR”
Ete zam gelmesini bekliyoruz, İnşallah gelir. Şu an üretici korkusundan mal almıyor. En kötü sıkıntı ileride. Bunu devletin görmesi lazım. Türkiye, Avrupa kapılarında et dilenecek durumda değil. Ette sıkıntı yok. Sıkıntı rantta. Devlet bu rantları temizlediği sürece, ülkede yeterli hayvanımız da var, etimiz de var, sütümüz de var. Sadece rantçılar fazla. Bu Türkiye’nin kaymağını yiyen 10-15 kişi var. Bunu devletimiz bilir. Bunun halka yayılmasını istiyoruz. Bunun denetimleri çok kolay. Öncelikle bizim halkımız etini en yakın kasaptan yiyecek. Eti pahalandıranlar marketler zinciridir. Et kasaptan yenilir. Devletimiz et üzerinden KDV’yi kaldırmalı. Et en temel ihtiyaç ama yüzde 80 KDV var. Yem pahalı diyoruz ama yemin girdileri pahalı. Gübre, mazot, elektrik 2 katı olmuş. Üretici buğday ekse bile giderleri yüksek. Serbest piyasayı kim kötüye kullanıyorsa devlet gerekeni yapsın.”

Haber: Emre Akkış

Editör: Mahmut Beyaz