Gelişen teknoloji ile birçok alanda eski usul ve yöntemlerin yerini teknolojik aletlere bırakmasıyla tat zevkimizi yansıtmada kullanılan eski mutfak eşyaları da artık zamana yenilmeye başladı.

 

Kapalı Çarşı esnaflarından olan Elekçi Ökkeş Kapyapar, yemeklere ayrı bir tat veren ve zamana direnmeye çalışan eski mutfak eşyalarını anlattı.Çeyrek asırlık bir mazisi bulunan Ökkeş Kapyapar vatandaşların artık mutfaklarında modern malzemeleri kullandıkları için, teflon tava gibi mutfak robotu gibi eşyalardan dolayı ahşap mutfak eşyalarını artık kullanmadıklarını ve bu da damak zevkine zarar verdiğini söyledi.

 

‘ESKİ KÜLTÜR KALMADI’

Yaklaşık 25 yıldır bu mesleği yapan Elekçi Ökkeş Kapyapar, eskiye dayalı ürünlerin tarihe gömüldüğünü ve artık birçok insanın kepenkleri indirerek iş yerlerini kapattıklarını söyledi. Kapyapar, “Bu tür mutfak eşyalarını yapmak üzere bazılarını dışardan getirtiyoruz. Bazılarını ise biz yapıyoruz. Oklava, halbur, elek türleri atalarımızdan kalma bir meslek olarak devam ediyor. Patlıcan, kabak oyacakları dâhil atalarımızdan kalan bir mirastır. Tarhana yapımında kullanılan kürekler Kahramanmaraş’a hastır. Memleketimizin kültürlerinden biridir. Şimdi kültürümüzün çağımız değiştiği için vatandaşlar daha çok pratik ürünler kullanıyor. Eskiye dayalı ürünler tarihe gömülüyor. Eskiye göre satışlarımızda yüzde 50 düşüş yaşamaktayız. Bu tür ahşap mutfak eşyaları satan yerler çok az iş yerine sahip olan yerlerdir. Bu meslekler ölüyor” şeklinde konuştu.

 

‘ATA MESLEĞİMİZ ARTIK KARIN DOYURMUYOR’

Yeni nesil gençlere bu mesleği öğretelim dedikleri zaman oralı bile olmadıklarını dile getiren Kapyapar, kolay yönden para kazanmak istedikleri için yeni nesil bu yüzden kültürümüzü körelttiğini ifade etti. Kapyapar, bu tür meslekler için çırak bile bulamadıklarını ifade ederken konuşmasına şu şekilde devam etti: “Bu işi devam ettirseler bazı kuruluşlar ön ayak olsa daha güzel olur.  B u elek türlerini köyden gelen vatandaşlarımız, bazen de şehirden gelen vatandaşlarımız talepte bulunuyor. Yüzde 50 düşüş olmasına rağmen yine talep oluyor. Kışa hazırlık olarak ekmek yapan bayanlarımız 3 ay içerisinde satabildiğimiz kadar satıyoruz. Diğer aylarda ise çok nadir yüzde 5 civarı satış oluyor. Bu tür ahşap oklava ve tahtalarla yemeklerin tadı daha bir güzel oluyor. Şimdi bakır kazan ile teflonda pişen yemek bir olur mu olmaz. Bunlarında ayrı bir kültürü ayrı bir tadı var. Ata mesleğimiz ancak şimdi karın doyurmuyor. Mesleğim emek, bilgi, beceri gerektirmesine karşın ekonomik getirisi az bir meslek olduğu için zaman içinde tarihe karıştı. Eskiden zanaat çok kıymetliydi. Biz de zanaatımızı yaptık. Yaklaşık 25 yıl boyunca alın terimle evime ekmek götürdüm. Bu gün çok mutluyum. Alın terini sıyırıp çalışmak ve helal para ile çocuk büyütmenin zevkini yaşıyorum.”

Haber: Meliha Şeyda Akçakale

 

 

 

Editör: Mahmut Beyaz