Her hafta ekonomi alanında yazdığı köşe yazıları ile kent ekonomisini enine boyuna irdeleyen ve farklı bakış açısıyla Kahramanmaraş ekonomisini değerlendiren Ekonomist Hikmet Gümüşer, geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin kararıyla 24 Haziran 2018 tarihine alınan Partili Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerini Manşet Gazetesi’nden Emre Akkış’a değerlendirdi. Erken seçimin ekonomiye olan artılarını, eksilerini, olumlu ve olumsuz yönlerini anlatan Gümüşer, seçimlerin 2 ay gibi kısa bir sürede olmasının belirsizliği ortadan kaldıracağını söyledi. Seçim süresinin kısa olmasından dolayı seçim ekonomisinin maddi külfetinden kurtulacaklarını ifade eden Gümüşer, 25 Haziran sabahına 5 yıl süreli kesintisiz bir iktidarla uyanacaklarını ve bu durumunda yatırımcılar için olumlu olacağını vurguladı.

İşte Ekonomist Hikmet Gümüşer ile erken seçimin ekonomiye olan etkileriyle ilgili yaptığımız görüşmenin ayrıntıları;

BELİRSİZLİK ORTADAN KALKACAK”

1-Erken seçim Türkiye ve Kahramanmaraş’ın 20023 hedeflerine ulaşmasında ne derece etkili olur? (20023’te Türkiye 500 milyar dolar Kahramanmaraş’ında 5 milyar dolar ihracat hedefi var.)
Bizim için bir seçim süreci demek bir seçim ekonomisi demektir. Normalde seçimlere daha 19 aylık gibi uzun bir süre vardı. Ama biz bu süreyi 17 ay kısalttık. Şimdi bu durum şu anlama geliyor; seçim ekonomisi uygulanmayacak. Seçim ekonomisinden kastımız nedir? İktidardaki parti oy kazanmak için daha çok altyapı yatırımı yapacak. Bunun için şehirler, belediyeler daha fazla para harcayacak. Bu da genel bütçede bazı deliklerin oluşmasına sebep olacak ve bizim 2017 yılında yaşadığımız yüksek enflasyon yüksek cari açığın en önemli sebebi bütçedeki açıklardı. Aynı zamanda seçimle ilgili harcanan miting paraları, ilanlar, broşürler bunların hepsi bir maddi külfet ve bunların hepsinden kurtulmuş olacağız. Dolayısıyla bir belirsizlik ortadan kalkacak. Seçim ekonomisiyle alakalı bir belirsizlik bizim için bir külfet olmaktan çıkıp 2 ay gibi kısa bir sürede biz bunu aşacağız. İkinci bir hususta şu; şimdi bir referandum yapıldı ve halk partili cumhurbaşkanı olsun dedi. Ama nasıl olacağını bilmiyoruz. Dolayısıyla bu neye sebep oluyor. Düşünün ki kişi ev taşıyacak. Ama o kişinin cebinde para var ama mobilya almak istiyor. Ama bilmiyor ki nasıl bir eve mobilya alacak. Nasıl bir odaya koyacaksın. Bu nedenle o cebindeki parayı harcamaktan çekiniyorsun. Gerek Kahramanmaraş’taki gerekse de Türkiye’deki yatırımcılarda da aynı durum geçerli. Biz bu başkanlık sistemine geçeceğiz ama nasıl bir şey olacak? Şimdi ne oldu biz bu belirsizlikten 2 ay gibi kısa bir sürede kurtulup ne olduğunu göreceğiz ve bu bize şunu kazandıracak; 5 yıl süreli kesintisiz bir iktidar dönemine gireceğiz. Bu 5 yıllık kesintisiz iktidar döneminde mutlaka olumlu iktisat uygulamaları, olumlu ekonomi politikalarıyla karşı karşıya kalacağız. Bu da yatırımcı açısından olumlu bir hava oluşması demek. 3’üncü bir iyilikte şu; genel olarak erken seçim olacak mı? Seçimden sonra düşünelim gibi ifadeler hem Ankara’daki bürokrasiyi hem de sanayicileri yavaşlatıyor. Bu yavaşlama ortadan kalkınca biraz daha önümüz açılacak ve yatırımların devamı gelecek. Piyasa belirsizliği sevmiyor. Belirsizlikler hem yabancı hem de yerli yatırımcıyı tedirgin ediyordu. Şimdi 25 Haziran sabahına uyandığımızda iktidar belli olacak. Zaten erken seçim kararı sonrası piyasada buna olumlu tepki verdi ve dolar kurunu aşağıya çekti. Ama ben süper bir aşağı çekme beklemiyorum. Yani 3.90, 3.95 bandında olacağını düşünüyorum. Yine aynı zamanda faizlerde çok bir düşüş beklemiyorum. Çünkü Amerika ve Avrupa Merkez Bankalarının bilanço küçültme hamleleri bizim ülkemizde faizlerin yükselmesine sebep oluyor. Biliyorsunuz Türk lirasında şu anda yüksek enflasyon olduğundan dolayı yüksek faiz uygulaması var. Bu yüzden insanlar genellikle dövizli borçlanmaya kayıyor.

TÜRKİYE BÜYÜK BİR OYUNCU OLMAYA ADAY”

2-Biliyorsunuz iş dünyası için seçim bir istikrarsızlıktır. Son 17 yılda Türk ekonomisinin büyümesi ve yine son 28 çeyrekte dillere desten bir ekonomik alt yapının temellerinin atılmasını iş dünyası nasıl karşılıyor?
Türkiye’de son 17 yılda muazzam bir yapılanma gerçekleşti. Burada özellikle kamu harcamalarından tutun şehirlerin kalkınmasından, bölgelerin kalkınmasından aynı zamanda özel sektör yatırımlarından tutunda Türkiye’de gerçekten müthiş bir ivmelenme oldu. Yine Türkiye olarak kendimize hedefler koyabildik. İlk yerli uçağımızı üreteceğiz dedik. Asgari ücreti iyileştireceğiz dedik. Kendi otomobilimizi üreteceğiz dedik. Yeni bir köprü yaptık. Şimdi Kanal İstanbul’u yapıyoruz. Yeni havalimanını yapıyoruz. Nükleer Santral yapıyoruz. Artı Marmara Projeleri, Bakü Kars, Tiflis Demiryolu hattını devreye alıyoruz. Türkiye gerçekten büyük bir oyuncu olmaya aday. Bizim ülkemiz şu anda gelişmekte olan bir ekonomiye sahip durumda ve bu çok daha ileriye gidecek. Ama buradaki en önemli olayımız nedir? Biz son 17 yılda inşaat ile çok büyüdük ama inşaat artık alarm vermeye başladı. Bugün 2017’nin Ocak ile Mart ayı arasındaki satılan konut rakamıyla 2018’in Ocak ile Mart ayı arasında satılan konut rakamı arasında yüzde 10 düşüş var. Bizim özellikle makine teçhizat yatırımlarına ağırlık vermemiz lazım ve bunun da yolu özel sektörden geçiyor. Özel sektör makine ve teçhizat yatırımlarını arttırmalı ve bunları sadece böyle kapasite arttırmak amacıyla değil yeni iş kollarında da yer almak için yapmalı. Bu alanda ilerleme kaydetmelidir.

SANAYİCİLER OLARAK SICAK PARAYA ÇOK İHTİYACIMIZ VAR”

3-1983 yılında öncelikli 28 il içerisine alınan Kahramanmaraş Türkiye’nin en çok ihtiyaç duyduğu anda döviz pompalayarak ülkesinin ekonomik kahramanı olmuştu. Seçim sonrası kurulacak hükümetten Kahramanmaraşlı iş adamları olarak istenilecek yeni bir teşvik paketi var mı?
Mutlaka olmalı. Özellikle KDV ile alakalı memleketteki yatırımcıların üstlenmiş oldukları KDV’leri tekrardan devletten geri alabilmeleriyle ilgili yasa tasarısının yeniden gündeme alınması en önemli teşviklerden bir tanesi olacaktır. Çünkü şu anda Kahramanmaraşlı sanayicilerin karlılık ve ciro gibi problemlerden ziyade likidite problemi var. Yani bizim nakit, sıcak paraya çok ihtiyacımız var. Biz sıcak para ihtiyacını ancak devletin teşvikleriyle elde edebiliyoruz. Yani bizim için cebimizden az para çıkması da bir yarardır. Cebimize para girmesi de bir yarardır. Cebimize nasıl az para girer? Bu bölgeye verilecek olan teşviklerde özellikle istihdamla alakalı işveren paylarının yâda işçi SGK kesintilerinin devlet tarafından karşılanması veya faiz desteklerinin arttırılması. Daha uygun faizli kredilerin verilmesi. Yatırım alanları tahsis edilmesi ve dev projelerin Kahramanmaraş’ta yapılabilmesi için yabancı yatırımcıların cezbedilmesi. Aynı zamanda turizmin kalkındırılması, turizme yönelik çalışmaların yapılması hepimizin arzu ettiği Kahramanmaraş’ın canlanması için gerekli olan şeylerdir. Aynı zamanda şu anda yeni havalimanımız yapılıyor. Bunun yurt dışı seferlerini olması. Turistler açısından Kahramanmaraş’ı cezbedecek bir hale getirmesi bizim yeni 5 yıllık hükümetten en büyük beklentimiz olacaktır.

YATIRIMCILARI ŞEHRİMİZDE TUTMAMIZ LAZIM”

4-Özellikle yüksek maliyet gerektiren ağır sanayi, savunma sanayi, uzay sanayi ve uçak sanayi için erken seçimler sonrası Kahramanmaraş iş dünyası lobisi olarak neler istenilecek veya istenilmeyecekse Kahramanmaraş’ın bu sanayileri oluşturması için bir çalışması olacak mı?
Kahramanmaraş doğal kaynakları itibariyle aynı zamanda arazi koşulları itibariyle her türlü yatırıma müsait bir alanda. Burada bizim en önemli eksiğimiz bir yerde kaynağı gördük. O kaynaktan para kazanmaya devam edelim düşüncesi. Yani yatırımlarımızın sadece kapasite arttırmaya yönelik yatırımlar olmasıdır. Fakat şu anda Türkiye’nin ihtiyacı olan şey daha katma değerli üretimler. Memlekete karlılık anlamında daha fayda sunacak birim ihracat fiyatı yüksek ürünlerin üretilmesidir. Sonuçta tekstil dediğimiz sektör Kahramanmaraş’ın en çok faaliyet gösterdiği alanlardan bir tanesidir. Pasta belli. Bu pastadaki karlılığı paylaşmak yerine çok ortaklıklı şirketler bir araya gelse ve bunlar savunma sanayinde veya yerli otomobil sanayinde yatırımlar yapsa bizim için çok daha iyi olacak. Biliyorsunuz Türkiye’nin yeni yerli otomobili elektrikle çalışacak. Buna yönelik yedek parça üretimi yâda batarya üretimleri memleketimizin kazancına olacaktır. Bizim özellikle yabancı yatırımcıyı veya mevcut içimizdeki yerli yatırımcıyı Kahramanmaraş’ta tutacak burada onu yatırım yapmaya cezbedecek şeyler sunmamız lazım. Kahramanmaraş olarak biraz bizim vermemiz lazım. Aynı zamanda Kahramanmaraş’taki yerli sanayicilerin biraz farklı düşünmeleri lazım. Mesela şehrimizde perakende sektörü çok zayıf. Perakende sektörünü kalkındırmamız gerekiyor. Enerji yatırımlarını arttırmamız lazım.

EL ELE VERİP BİR DEĞER YARATMAMIZ LAZIM”

Son olarak eklemek istediğiniz bir husus var mı?
“Seçimden sonra bakarız. Kaos ortamı ortadan bir kalksın” şeklinde Türkiye’de hep yerleşik bir kalıp vardır. Aslına bakarsanız bir her şeye seçimlerin başımızdan geçmesine bağlıyoruz. Bu doğru bir yaklaşım değil. Aynı zamanda yatırım yapamıyoruz çünkü faizler çok yüksek. Bu da doğru bir yaklaşım değil. Aslına bakarsanız burada yatırımcı açısından en önemli şey döviz kurudur. Bizim Türkiye’de ihtiyacımız olan şey memlekete sevgidir. İnsanların bu dünyada neden yaşadığını sorgulamasıdır. Bu da biraz fedakârlıktan geçer. Ben işimi iyi yaparsam ve bununla birlikte işimi geliştirir ve istihdam alanları açarsam ve işimi severek yaparsam benim memleketim adına yapabileceğim en önemli şeyi yerine getirmiş olurum. Fakat ben daha çok kar edeyim. Daha çok para kazanayım. Tek amacım para kazanmak olsun. İnsan sağlığını bir kenara bırakayım yâda başkasının işçisi çalayım veya başkasının pazarına gireyim şeklindeki günlük hevesler maalesef bizim kaybımız olacaktır. Dolayısıyla başımızdan birçok seçimler gelip geçecek. Döviz kurları bir gün yükselecek. Bir gün düşecek. Faiz oranları bir gün istediğimiz seviyede olacak. Diğer gün olmayacak. Ama bunların hepsinde iş dünyası bir şekilde uyum sağlayacak. Ama insanın içindeki bu aşırı para kazanma hırsı veya başkalarının üzerinden para kazanma hırsının olmaması lazım. Bizim el ele verip insan sağlığını da düşünerek bir değer yaratmamız lazım. Neticesinde de yaşanabilir bir ortam oluşturmamız lazım. Erken seçimi çok mantıklı buluyorum. Belirsizliğin ortadan kalkması açısından çok güzel. İnsanların çok kısa sürede mantıklı sunumlar yapabileceği, seçmenini ikna etmeye yönelik faaliyetlerde bulunabileceği ve zaten yapılacak bir seçimin hemen yapılması gerek yatırımcıların gerekse de insanların 5 yıl boyunca önüne daha rahat bakabilmesini sağlayacaktır. Dolayısıyla erken seçim kişilerin güzel bir ekonomik ortamda işlerini sürdürmelerini sağlayacaktır.

RÖPORTAJ: EMRE AKKIŞ

Editör: Mahmut Beyaz