Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Dulkadiroğlu İlçe Başkanlığı geleneksel hale getirdiği iftar programlarını bu yıl da düzenledi. Düzenlenen iftara Dulkadiroğlu İlçe Başkanı Mustafa Akpınar’ın yanı sıra MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş 1. Sıra Milletvekili adayı Sefer Aycan ile 3. Sıra Milletvekili adayı Dr. Fatih Mehmet Ceyhan katıldı. Seçim çalışmalarına ara vermeden devam eden Sefer Aycan ve Fatih Mehmet Ceyhan, MHP Dulkadiroğlu İlçe Başkanı Mustafa Akpınar’ın organizasyonuyla Kervan Han’da düzenlenen iftarda basın mensuplarıyla bir araya geldi. İftarda MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş 1. Sıra Milletvekili adayı Sefer Aycan ve MHP Milletvekili adayı Dr. Fatih Mehmet Ceyhan önemli açıklamalarda bulundu.

CUMHUR İTTİFAKI’NIN BİRİNCİ OLMASI İÇİN GAYRET GÖSTERİYORUZ”

İftar programının açılış konuşmasını programın ev sahipliğini yapan MHP Dulkadiroğlu İlçe Başkanı Mustafa Akpınar yaptı. 24 Haziran’da yapılacak olan seçimlerde Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye genelinde birince olması için ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını belirten Akpınar, “Gerçekten teşkilatımızın sizlere karşı vermiş olduğu değer çok farklı, kurulduğumuz günden bugüne her zaman yanımızda oldunuz, bizlere destek oldunuz. Bundan dolayı da ayrıca teşekkür ediyorum. 24 Haziran’da yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Cumhurbaşkanı adayımız Recep Tayyip Erdoğan’ın, Dulkadiroğlu ilçemizde Cumhur İttifakı’nın Türkiye genelinde birinci olması için elimizden gelen tüm gayreti göstereceğiz. Aynı zamanda yapılacak olan milletvekilliği seçimlerinde MHP’nin Dulkadiroğlu ilçemizde en iyi oyu alması için Kadın Kolları’mız, Gençlik Kolları’mız ve mahalle teşkilatlarımızla ve Ülkü Ocakları’mızla beraber yaklaşık bir aydan beri sahada çalışma yapıyoruz. Bu çalışmalarımız planlı ve programlı bir şekilde devam etmektedir” dedi.

ÇALMADIK KAPI, SIKMADIK EL BIRAKMAYACAĞIZ”

Akpınar’ın konuşmasının ardından Milliyetçi Hareket Partisi 27. Dönem Kahramanmaraş Milletvekili adayı Dr. Fatih Mehmet Ceyhan da bir konuşma yaptı. Seçim çalışmaları kapsamında çalmadık kapı, sıkmadık el bırakmayacaklarını dile getiren Ceyhan, “Bu güzel gecede bizi buluşturan ve Ramazan ayının bereketiyle bu iftarları geleneksel hale getiren Mustafa Akpınar başkanımıza teşekkür ediyorum. Diğer milletvekili adaylarımızda şuan da gerçekten ilçelerde, beldelerde çalmadık kapı, sıkmadık el bırakmıyorlar. Bugün ben Pazarcık’taydım, merkeze yakın olmam hasebiyle buradayım. Biz yaklaşık 25 gündür 32 kişi aday adayıyken bile hepimiz listedeymişiz gibi, sahada da ‘sizin liste belli oldu mu, sırada kaçıncısınız’ diye sorduklarında hepimiz aynı ağızdan 32. Sıradayız diyerek çalışmalara başladık. Biz yaptığımız bu Cumhur İttifakı’na gerçekten gönülden, samimi bir şekilde inandık ve inanıyoruz. Sahadayız, sahada olmaya devam edeceğiz, son ana kadar da elimizden geleni yapacağız. 24 Haziran seçimleri hepimizin de malumu, Türkiye Cumhuriyeti’nin bence dönüm noktalarından bir tanesi, bu seçimi fırsat olarak görmemiz lazım ve bu noktada değerlendirmemiz lazım. Genel başkanımızın da belirttiği gibi Cumhur İttifakı, gerçekten milli bekanın teminatı, bizim şehitlerimize, memleketimize bir vefa borcumuz var, bu noktada İnşallah 25 Haziran’da vatana millete hayırlı bir karar çıkar. Müslüman olarak da bize ümitsizlik haram, biz inançlıyız İnşallah o bayrağı olması gereken burca dikeceğiz. Bu topraklar ne hainler gördü, bu noktada MHP ve bir neferi olarak tüm paydaşlarıyla her şeyi hazır. Bu seçime de hazır, bundan sonra olabilecek her şeye de hazır. Genel başkanımız bu Başkanlık Sistemi otursun diye bundan sonraki beş yıl içinde teminat olarak ortaklığa destek vereceğini söyledi. Bizde bu yolda, bu inançtayız. Allah bu seçimleri İnşallah vatana millete hayırlı sonuçlandırır” ifadelerini kullandı.

EVİMİ TAŞIMAYACAĞIM, MAAŞIMI TEŞKİLATLARA BÖLECEĞİM”

Aday adaylığı sürecinde verdiği sözleri bir kez daha yineleyen Ceyhan, “Ben aday adayıyken zaten bunu açıklamıştım, malumunuz ben zaten Kahramanmaraşspor kulüp başkanıyım, aynı zamanda sanayici bir iş adamıyım eğer Allah nasip eder, Ankara’ya gidersek ben aday adayken, listede olup olmayacağımız belli değilken bile Kahramanmaraş’ı terk etmeyeceğimiz, Ankara’ya evimi taşımayacağımı söylemiştim. Artı milletvekili maaşı da almayacağımı söylemiştim, milletvekili maaşını bizim 11 tane ilçe teşkilatımız ve il teşkilatımıza eşit olarak bölüp her ay onlara dağıtacağımın da sözünü vermiştim. Buraya bir çalışma ofisi açacağım, Ankara’da bulunmamız gereken günlerde oradayız, onun harici ben burada olacağım. Her zaman içinizdeyim, memleketimizdeyiz. Cumhurbaşkanı da AK Parti milletvekili adaylarından böyle bir taahhütname almış, 3 gün Ankara’da ondan sonra kendi seçim bölgelerinde ofis açmalarını ve orada çalışmaları gerektiğini söylemiş. Aklın yolu bir, biz daha önce bunu söylemiştik, vatandaş artık vekil olarak gönderdiğinden hizmet bekliyor. Buradan Ankara’ya evini taşımasını, yerleşmesini beklemiyor. Ankara’da da olmak lazım, yerel siyaseti konuşmak önemli ama Türkiye’nin makro düzeydeki problemleri ve siyaset de lazım” şeklinde konuştu.

DEVLET BAHÇELİ HİÇ DEĞİŞMEDİ, HEP BÖYLEYDİ”

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 15 Temmuz’dan sonra Türkiye’nin siyasi gündemine yön veren bir tutum içerisinde olduğunu dile getiren Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili adayı Sefer Aycan ise, “Bu organizasyonu yaptığı için Mustafa Akpınar başkanımıza ve yönetimine teşekkür ediyorum. Bildiğiniz gibi bir seçim sürecindeyiz, MHP olarak özellikle 15 Temmuz’dan sonra Türkiye’nin siyasi gündemine yön veren bir tutum içerisinde Genel Başkanımız. Aslında Genel Başkanımız hep böyleydi, bazıları biz Devlet Bahçeli’yi böyle tanımıyorduk diyor, ben de onlara hep aynı şeyi söylüyorum, Devlet Bahçeli hep aynıydı aslında. Ben üniversitede öğrencisiyken Genel Başkanımız üniversitemizde öğretim üyesiydi. O günden beri tanışırız, o günden beri Devlet adamıdır, adı Devlet’tir. Babası devlete hizmet etsin diye adını Devlet koymuş, o günden beri devlet adamıdır. Biz genel başkanlığında da, genel başkanlığı öncesinde de öyle bildik, inandık ve ona tabii olduk. Ama vatandaşın biz Devlet Bahçeli’yi böyle tanımıyorduk söylemi, özellikle 15 Temmuz ve sonrasında ki olaylardan kaynaklanıyor. 15 Temmuz hakikaten Türkiye için bir dönüm noktası, çok ciddi bir olay. Biz Türkiye’de darbeler gördük, artık benim de yaşım yarıyı geçti 12 Eylül’ü gördük, 1960’ı görmedim ama kitaplardan dönemi okudum, hakikaten sıkıntılı günlerdi ama neydi, ordu müdahale etmişti, ordunun yetkisi vardı, çünkü kanunda diyor ki Cumhuriyeti tehlikede gördüğünde Türk ordusu yönetime el koyabilir diyordu. 15 Temmuz çok farklı bir olaydı, sivil bir darbedir. Adına imam denilen, gerçek imamları tenzih ederim bu konuda, bu imamlar yönetime el koymaya çalıştılar. Fethullah Gülen cemaatinin hareketlerini biliyoruz, zamanla kuvvetlendi, güçlendi, ordunun içerisine girdi, asker alımlarında etkili oldular, pozisyonlarda, yükselmelerde, askeri şuralarda etkili oldular. Polis ve adalet içerisinde etkili oldular. Öyle bir noktaya geldikten sonra da Adalet ve Kalkınma Partisi ile iktidar kavgasına giriştiler. 2010 yılında referandum vardı, o zaman Fethullah Gülen mezardan ölülerinizi çıkartıp oy kullandıracaksınız, bu kadar önemli dedi. Sonra 2011 seçimlerinde AK Parti tekrar iktidar olduğunda bu sefer güç kavgası oldu, kim başarılıydı, kimin etkisi diye aralarında kavga başladı. Cumhurbaşkanının kendi ifadesi biliyorsunuz, ne istediniz de vermedik dedi ama tatmin olmadılar ve 15 Temmuz oldu” dedi.

15 TEMMUZ’DAN SONRA İLİŞKİLERİMİZ GELİŞTİ”

15 Temmuz sürecinden sonra AK Parti ile aynı çizgiye geldiklerini ve gelişen bir ilişkilerinin olduğunu dile getiren Aycan, “15 Temmuz bir felakettir, devletin güçlerini ele geçirmişler ve bu silahlarla milletin üzerine ateş açtılar. TBMM’yi bombaladılar, 250 kardeşimiz şehit oldu. Bu direniş aslında Türkiye Cumhuriyeti’nin önemli bir dönüm noktasıydı. Bana sorsalar en güçlü, en kuvvetli kurum neresi deseler, Genelkurmay Başkanlığı’nı gösterirdim ama ne yazık ki Genelkurmay Başkanlığı’ndan, Genelkurmay Başkanını alıp götürdüler, ellerini kollarını bağladılar. Bu da devletin içinde bulunduğu durumu yada olayın vahametini gösteriyor. O gün genel başkanımız partiden çıkıyor evine giderken haber alıyor, hiç kimseyi aramadan kendi başına dönüyor ve Genel Merkeze oturuyor. Sonra Genel Başkan Yardımcılarının haberleri oluyor, milletvekillerine gidin meclise sahip çıkın diyor. Devlet adına Devlet’e sahip çıkıyor. İlk açıklamayı da genel başkanımız yapıyor, Başbakan’a destek verileceğini, hükümetin arkasında olduğunu, bu hainlere karşı duruş göstermemiz gerektiğini söylüyor. Daha sonra 1. Ordu Komutanı’nı arıyor. O zamana kadar çok sıkıntılar vardı, aslında oradaki olaylar bizden kaynaklanmıyordu, bir takım olaylar içimize sinmiyordu. Mesela Anayasa’nın ilk dört maddesi değiştirilmeye çalışılıyordu biz buna karşıydık, çözüm sürecine karşıydık ve 2015 seçimlerinde biz bunu söyledik, bunun için mücadele ettik. 15 Temmuz’dan sonra çözüm sürecinden vazgeçilmesi, terörle mücadele etmeye başlaması ve aynı çizgiye gelmesi bizi de mutlu etti. Böylece gelişen bir ilişkimiz var” ifadelerini kullandı.

AK PARTİ’DEN ÖNCE CUMHURBAŞKANI ADAY GÖSTERDİK”

MHP’nin AK Parti’nin adayını belirlemeden önce Cumhurbaşkanı adayı olarak Recep Tayyip Erdoğan’ı açıkladığına dikkat çeken Sefer Aycan, “Adalet ve Kalkınma Partisi kendi adayını belirlememişken, Milliyetçi Harekât Partisi seçimlere 18 ay varken dedik ki: Biz bu seçimde aday göstermeyeceğiz, biz bu seçimde Recep Tayyip Erdoğan’ı cumhurbaşkanı adayı olarak destekleyeceğiz. Milliyetçi Harekât Partisi, Adalet ve Kalkınma Partisi’nden önce Erdoğan’ı cumhurbaşkanı adayı olarak ilan etti. Bizim adayımız belliydi, AK Parti’nin adayı belli değildi. Ve sonuçta ittifakın kararı olarak iki gurubun kararı ile Recep Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı adayımız. Bu millet her başı sıkıştığında, ‘Ülkücüler nerede?’ diyor. Ülkücüler hep böyle ve hep buradaydı, bazen Meclis içinde bazen de Meclisin dışında kaldık ne yazık ki. Ama duruşumuzdan tavrımızdan hiçbir şey değişmedi” açıklamalarında bulundu.

OYUNLAR HEP MHP ÜZERİNE OYNANDI”

Meral Akşener’in “15 Temmuz’da başbakan olacağım” sözlerini hatırlatan Aycan, MHP kongrelerinin FETÖ için bahane olduğunu, 15 Temmuz öncesi altyapı ve kaos oluşturma niyetlerinde olduklarını söyledi. Aycan, “Fethullah Gülen dışarıdan ülkemize müdahale ediyordu hatırlarsanız. Genel başkanımız dedi ki: ‘Fethullah Gülen, madem çok siyaset yapmak istiyorsunuz yönetime karışıyorsunuz bu kadar, Amerika’dan gelin siyasete girin. Ondan sonra ne yapacaksanız gösterin kendinizi siyasi mücadelenizi verin.’ Tabi bunu söylediğinde Genel Başkanımızı aforoz etmeye kalkıştılar. MHP’nin her kongresinde FETÖ hareketi Genel Başkanımızın karşısına aday çıkarmıştır. Ama Genel Başkanımız bunlara müsaade etmedi. Aslında kongre yapıldı aday da oldular ama kazanamadılar. Yani Genel Başkanımız onların aday olmalarına da müsaade etti. Oyunlar hep MHP üzerinde oynandı. Israrla 2015’te kongre yapıp 15 Temmuz’da başbakan olmak istiyorlardı. 15 Temmuz’da, ‘Ben başbakan olacağım’ dedi, niye 15 Temmuz, ne alaka meğer neden o tarih çıkmış belli oldu. Hanımefendi 15 Temmuz’da başbakan olacağını söyledi acelesi vardı biran önce kongre yapmak istiyordu ve kongre bahane tabi ki. Alt yapı ve kaos oluşturmak istiyorlardı oldu bittiye getirmek istiyorlardı. O gün de biz ne dedik, ‘Kongre 18 Mart’ta yapılacak’ dedik ve 18 Mart’ta kongremizi yaptık kongreden de kaçmadık. MHP yüce bir dağdır ve herkese kapısı açıktır. Hiç kimseyi kovmamıştır. Herkese tahammül etmiştir” şeklinde konuştu.

Program toplu hatıra fotoğrafının çekilmesinin ardından sona erdi.

(Haber: Ahmet Güneçıkan- Emre Akkış)

Editör: Mahmut Beyaz