Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Engelliler haftası nedeniyle etkinlik düzenlendi.
Engelliler Haftası münasebetiyle Atatürk Meydan’ında gerçekleştirilen etkinlikte açılış konuşmalarının ardından Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Mehteran Takımı gösteri sundu. Ertuğrul Gazi Görme engelliler okulu öğrencileri de mehteran gösterisi yaptı. Gösterinin ardından engelli öğrenciler şiirler okudu. Engelli öğrenciler Kara Sevda, Çayda Çıra, Gangnam Styla oyunlarını sergiledi. Vatandaşlar gösteriyi keyifle izledikten sonra özel rehabilitasyon merkezleri tarafından açılan stantlar gezildi.
‘ASIL OLAN ENGELLİ OLMAK DEĞİL, GÖNÜL ENGELİ OLMAMAKTIR’
Engelliler haftasını kutlama maksadıyla burada bulunduklarını belirten Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Züver Çetinkaya, Kahramanmaraş’ın yakın tarihte çok şehit veren bir il olduğunun altını çizerek şehitleri rahmetle andığını ifade etti. Çetinkaya, “Dünya nüfusunu yaklaşık yüzde 10 - 15 civarında engelli olduğu tahmin ediliyor. Ülkemizde de yüzde 12 civarın engelli nüfus var. Bu oranla birlikte engelli aileleri de dikkate aldığımızda yaklaşık 20 milyon civarında insan engelli veya engelli muhatabı olarak gözüküyor. Bu hakikaten çok ciddi bir rakamdır. Engelli oranlarına baktığımız zaman da gerek görme engelli veya fiziksel engelli yaklaşık yüzde 65 sonradan engelli olan insanları görüyoruz. Şunu söylemek istiyorum biz hepimiz engelli adayıyız, bu potansiyel var. Gerek hastalıklardan gerek trafik kazalarından veya sonradan gelişen bir takım sağlık sorunlarından dolayı hepimiz birer engelli adayıyız. Bu gerçeği hiçbir zaman göz ardı etmemiz gerekiyor. Dolayısıyla bunu bir empati vesilesi olarak da düşünmemiz lazım. Kendi inançlarımız açısından baktığımız zaman engellilerin toplum içerisinde ki varlıklarını kabullenme ve onlara gerekli ilgi ve alakayı gösterme anlamında da bir takım yükümlülüklerimiz var. Kur'an'ı Kerim'de sağırdırlar, dilsizdirler, onlar görmezler dediği vakit bunların hiç birinde engelli anlamında değil hakikaten gönül gözünün, gönül kulağının kapalı olduğu, gönül dilinin olmadığını bahisle bahsetmektedir. Asıl olan engelli olmak değil asıl olan gönül engeli olmamak. Biz bu açıdan baktığımız zamanda engellilerin toplumda yaşaması, hayat içerisinde yer alması anlamında da çok büyük bir hüküm çıkarabiliriz. “
Haber: Meliha Şeyda Akçakale
