Çin’de ortaya çıkan ve tüm dünyayı etkileyen koronavirüs, etkisini tüm dünyada sürdürmeye devam ediyor. Koronavirüsün yayılımının önüne geçmek amacıyla hükümet birçok tedbirler almış bu tedbirlerden bir tanesi de düğün salonlarının kapatılması olmuştu. Düğün salonlarının kapatılmasıyla da düğün fotoğrafçıları dâhil birçok sektör de aynı anda etkilenmişti. 1 Temmuz’da belirli kurallar çerçevesinde düğün salonlarının açılmasıyla düğün fotoğrafçıları da tekrardan eski günlerine dönmeye başladı. Sezonu açan düğün fotoğrafçıları, sosyal medya üzerinde kaçak olarak fotoğrafçılık yapan ve devlete olan vergi kaçıran fotoğrafçıların devlet tarafından denetlenerek, bu fotoğrafçıların önüne geçilmesini istiyor. Konuyla ve fotoğrafçılığın geldiği son noktayla ilgili gazetemize açıklama yapan düğün fotoğrafçısı Adem Ceyhan, insanların düğün fotoğrafçısı seçerken; araştırarak, yaptıkları çalışmaları inceleyerek seçmeleri gerektiğini vurguladı. Ayrıca Ceyhan, kaçak fotoğrafçılara yönelik devlet yöneticilerinin daha duyarlı olmasını talep etti.

“ARTIK O 3 KARE 4 KARE FOTOĞRAFIN MANEVİ DEĞERİ KALMADI”

25 yıldır fotoğrafçılık yapan Adem Ceyhan, mesleğe ilk başladığında böyle dijital sistem olmadığını belirterek, “Dış çekimde yoktu insanlar bir aile fotoğrafı için hafta sonları, bayramlarda stüdyoya geliyorlardı, şimdi o iş yok. Herkeste fotoğraf çekme özelliğine sahip telefon olduğu için artık o 3 kare 4 kare fotoğrafın manevi değeri kalmadı. Artık gittiğimiz yerde yüzlerce fotoğraf çekiyoruz.

Önceden düğünlerde çektiğimiz her fotoğrafı müşterilere tek tek veriyordu hepsi de alıyordu çünkü çok değerliydi. Şimdi 500 tane çekiyorsun içinden 15 tane yine almıyorlar. Meslek o kadarda kötü değil iyi biraz daha sanata dayalı çalışmalar başladı. Piyasada herkes bu işi yapmaya çalışıyor ama insanlara artık bu konuda uyandı daha çok araştırıyor, bu konuyla daha çok ilgileniyor, maddiyatta kısmıyorlar. Bütün işlerden kısıyorlar ama artık fotoğraf video olayından özellikle kısmıyorlar. Çünkü en kalıcı şeyin fotoğraf ve video olduğunu biliyorlar” ifadeleri kullandı.

“FOTOĞRAFI FOTOĞRAFÇI ÇEKER, FOTOĞRAF MAKİNASI ÇEKMEZ”

Ceyhan konuşmasının devamında, “Düğünlerde drone çekimi var ama sadece drone çekimi bir işe yaramaz. Klip yapıyorsa tek başına çekebilir ama iki kamera kullanılması lazım drone çekimi istiyorsa. Biz genelde fotoğrafçılar drone klip çekimlerinde kullanıyoruz. Düğün hikâyesi ve düğün klibi çekimlerinde kullanıyoruz. Çokta böyle uzun video olmuyor hazıladığımız videolar 2 dakika veya 3 dakika oluyor. Düğün esnasında da drone’la çekiyoruz. Onu da videonun aralarına atıyoruz. Fotoğrafçılar olaraktan bizim mantığımız fotoğrafı fotoğrafçı çeker, fotoğraf makinası çekmez. Tabi kalite de önemli ama kullandığımız belli ürünler var. lensler olun makinalar olsun, badileri olsun belli bir kalitenin altına inmiyoruz. Kesinlikle biraz keyif verici bir şey yani kendini eğer çektiği fotoğraf tatmin etmiyorsa müşteri daha iyisin istiyor. Kendimiz için konuşalım mesela geniş açı fotoğraf için ayrı özel bir lens alıyoruz işte gidiyoruz porte resim için ayrı bir lens alıyoruz. Kahramanmaraş zaten biraz mekân açısından çok estetiği olmayan bir yer o yüzden genelde teri objektif kullanılıyor. Kahramanmaraş’ın tarihi ve kültürel yapısı çok olmadığı için var ama aşırı yok o yüzden çok geniş açı lens kullanmıyoruz hep teri objektif kullanıyoruz ve şu anda zaten fotoğrafların hepsinde 70’e 200 lens görmek mümkün” dedi.

“3 AYLIK BİR KAYBIMIZ VAR”

Pandemiden dolayı en çok düğün fotoğrafçılarının etkilendiğini belirten Adem Ceylan, “Çünkü virüs sektörü tam sayı bilmiyorum ama rahat bir 100 sektörü etkiliyor. Düğünler iptal oldu hepsi ertelendi, hepsi bir birine karıştı bayramdan sonra açılmasını bekliyorduk yine açılmadı, 1 Temmuz’da açıldı. 3 aylık bir kaybımız var, tam böyle iş yapacağımız zaman artı yaz düğünleri hepsi birbirine girdi. Yine de insanlar bize anlayış gösterdi bizde insanlara anlayış gösterdik herkes birbirine yardımcı oldu ama bayağı bizi geriye vurdu” diye konuştu.

“KİMSE CİDDİYE ALMIYOR”

Ceylan, Devlet yöneticilerin kaçak fotoğrafçılara yönelik denetleme yapması gerektiğini vurgulayarak, Her meslekte olduğu gibi bizim meslekte de hak adalet arıyoruz ama maalesef muhatap yok devlet büyükleri hani bu işle kesinlikle ilgilenmiyorlar kendilerinin sabit maaşları var kimsenin umurunda biz söylüyoruz hakkımız yeniyor. Biz denetleme istiyoruz diyoruz ama kendimize değil fotoğrafçılara değil fotoğrafçılar zaten kayıtlı, denetleniyor biz piyasa başıboş gezenlere onlara denetleme istiyoruz. Devletin bu konuda esnafının yanında durması lazım, esnafın yanında durmaz ise esnafın sonu iyi olmaz. Artık iş yeri olan adamla iş yeri olmayan adam yani aylık 5 bin lira olan adamla maliyeti hiç olmayan adam rekabet ediyor ve bir sıkıntı olduğunda devlet kayıtlı esnafının yanına geliyor. Belediye olsun maliye olsun bu adam kayıtlı bu adamı denetleyelim diyor ama başıboş insanları denetleme yok. Çünkü onların kaydı yok bilinmiyor tanınmıyor ama defalarca dilekçe verdik defalarca yazı yazdık defalarca görüştük kimse ciddiye almıyor bu işi yapan şu an 10 fotoğrafçı varsa 20 tanede serbest çalışan var maliyet sıfır. Kul hakkı yiyor, vergi kaçırıyor, ruhsatı yok biz bu insanlarla rekabet etmek zorunda kalıyoruz. Devlet bu konuda çok duyarsız sağır dilsiz olmuş durumda, uyuyor” ifadelerini kullandı.

 “DERT YANAN İNSANLAR VAR”

İnsanlar düğün fotoğrafçısı seçerken iş yeri var mı yok mu ona bakmaları gerektiğine dikkat çeken Adem Ceyhan, “Kesinlikle Instagram’dan, telefondan randevu alamazsınız alırsanız sonuçlarına katlanmak zorunda kalırsınız bunun örnekleri var. Sonra bizim buraya geliyorlar biz bu fotoğrafçıyı nasıl bulacağız, paramızı verdik albümümüzü alamıyoruz, fotoğraflarımız yok gibi bu şekilde çok dert yanan insanlar var. Birincisi kime giderlerse gitsinler bu işin hakkını verecek kişilere işlerini yaptırsınlar ikincisi iş yeri olan fotoğrafçıya gitsinler. İnsanlar fotoğrafçının iş yerine gittiğinde yaptığı işlere bakacak, kendisine gönderdiği albümleri incelemeyecek başkasının çektiği fotoğrafa bakmayacak eğer müşteriler gittiği fotoğrafçının işini beğeniyorlarsa zaten oradan randevusunu alır ve hiçbir şey sözde kalmasın diye biz sözleşme yapıyoruz. Kaç saat çekim yapacağız yanında ne vereceğiz, içeriği neler hepsini tek tek imzalatıyoruz, okutturuyoruz karşılıklı sözleşme imzalıyoruz. Bu da her türlü ikimizin hakkını koruyor” dedi.

“ASLINDA FOTOĞRAFÇILIK MESLEĞİ GÜZEL BİR YERE GİDİYOR”

Son zamanlara sanatsal fotoğrafın ön plana çıktığını belirten Ceylan, fotoğrafçılığın güzel bir yere gittiğini anlatarak, “Herkes bu işi yapmaya çalışıyor ama fotoğrafçılık işi sanata dayalı hale geliyor. Önceden film zamanı bu işi bilmeyen, bu işi yapamazdı şimdi herkes fotoğrafçılık yapıyor ama artık sektör öyle bir yere gidiyor ki bu işi bilmeyen iş yapamaz hale gelecek. Çünkü artık film tadında düğün klibi istiyorlar. Bu konuda tecrübesi olmayan insan, bilgisi olmayan insan.” şeklinde konuştu.

“SADECE BİLGİSAYAR BAŞINDA DÜĞÜMEYE BASARAKTAN BU İŞLER OLMUYOR”

Fotoğrafçılığın sadece bilgisayar başında düğmeye basaraktan olmadığının altını çizen Ceyhan, “Fotoğrafçılık sektörü yapacak insanın hayal dünyası geniş olmalı, ufku geniş olmalı. Müşterilerinde bu gibi faktörlere dikkat etmesi lazım. Önceki yapmış olduğu işler fotoğrafçının referansıdır.  Kesinlikle baksın başkası mı yapmış yoksa işi yaptıracağı fotoğrafçımı yapmış buna dikkat etsinler. Çünkü düğün sonunda çok mağduriyet yaşıyoruz. Bir fotoğrafçıya gidiyor fotoğraf çektiriyor veya klip çektiriyor istediğini alamıyor para veriyor, verdiği parada boşa gidiyor. Geri bize geliyor tekrar çekim yaptırıyor. Bu konuda müşteriler seçim yaparken dikkat etmeliler” dedi.

(Haber: Abdulsamet İspir)

Editör: Mahmut Beyaz