Ev alabilmek için banka kredisi kullanan Vanlı vatandaş, kredi kullanım aşamasında banka şubesi ve sigorta şirketi konut için DASK poliçesi düzenledi. Ancak poliçenin süresinin bitmesine rağmen ne banka şubesi ne de sigorta acentası, konut kredisi kullanan daire sahibini bilgilendirmedi. 2011 senesinde meydana gelen depremde evi hasar gören vatandaş, soluğu banka şubesinde aldı. DASK poliçesinin güncellenmediğini öğrenen vatandaş hayatının şokunu yaşadı.

Tüketici Mahkemesi’nin yolunu tutan mağdur daire sahibi; evin depremde hasar gördüğünü, evi üzerine ipotek veya güvence konulmak sureti ile davalı bankadan kredi kullandığını, kredi kullanılma sırasında DASK sigorta poliçesinin davalı acente vasıtası ile yapıldığını, ancak poliçenin 1 yıllık teminat süresinin bitmesine rağmen gerek davalı bankaca gerekse DASK ya da aracı acente tarafından sigortanın yenilenmesi için yazılı ya da sözlü herhangi bir ihbar yapılmadığını öne sürdü. Davalıların yenileme hususunda bildirim yapmamış olması nedeniyle mağdur edildiğini açıklayıp 68 bin 500 TL maddi, 10 bin TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etti. Davalılar banka şubesi ise davanın reddini savundu. Mahkeme; toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, poliçenin yenilenmemesinde davacının da yüzde 50 oranında müterafik kusuru bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile 40 bin 695,95 TL'nin davalı bankadan tahsiline, davalı DASK aleyhine açılan davanın reddine hükmetti. Kararı davalı banka temyiz edince devreye Yargıtay 17. Hukuk Dairesi girdi. Emsal nitelikte bir karara imza atan Daire, bankayı kusurlu buldu. Kararda; “Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı banka vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün onanmasına oy birliği ile karar verilmiştir” denildi.

“YARGITAY GÜNCEL BİR KARAR VERDİ”
Konuyla ilgili gazetemize konuşan Avukat Emine Nalçacı, şu ifadelere yer verdi: “Ülkemizde fay hatları yoğun olduğu için; ülkemiz açısından deprem üzerinde önemle durulması gereken konulardan biri. Son zamanlarda yaşanan üzücü deprem vakaları nedeniyle deprem sigortası konusu birçok insanın gündeminde. Bu konu ile ilgili Yargıtay güncel bir karar verdi, kararda deprem sigortası poliçe süresi bittiğinde tüketicinin bilgilendirilmesi gerektiği vurgulandı.

“VATANDAŞ BANKAYA GİTTİĞİNDE DEPREM SİGORTASININ YENİLENMEDİĞİNİ ÖĞRENİYOR”
Yargıtay’ın kararına yansıyan dosyada; banka kredisi kullanan vatandaş lehine kredi kullanım aşamasında banka şubesi ve sigorta şirketi konut için Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) poliçesi düzenlediğini ancak poliçenin süresinin bitmesine rağmen banka şubesi de sigorta acentesi da konut kredisi kullanan vatandaşın bilgilendirmediğini görüyoruz. Akabinde 2011 yılında meydana gelen Van depreminde evi hasar gören bu vatandaş konut kredisi kullandığı banka şubesine başvurduğunda, deprem sigortasının yenilenmediğini öğreniyor. Tüketici Mahkemesinde dava açan daire sahibi; evinin depremde hasar gördüğünü, evi üzerine ipotek veya güvence konulmak sureti ile davalı bankadan kredi kullandığını, kredi kullanılma sırasında DASK sigorta poliçesinin davalı acente vasıtası ile yapıldığını, ancak poliçenin 1 yıllık teminat süresinin bitmesine rağmen davalı banka ve DASK ya da aracı acente tarafından da sigortanın yenilenmesi için yazılı ya da sözlü herhangi bir ihbar yapılmadığını öne sürerek maddi ve manevi tazminat talep ettiğini görüyoruz. 

DAVALI BANKA DAVANIN REDDİNİ SAVUNDU
Davalı banka ise davanın reddini savunuyor. Yerel Mahkeme; toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, poliçenin yenilenmemesinde davacının da yüzde 50 oranında kusuru bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile 40 bin 695,95 TL’nin davalı bankadan tahsiline, davalı DASK aleyhine açılan davanın reddine hükmettiğini görüyoruz. Davalı bankanın kararı temyiz etmesi üzerine dosya 17. Yargıtay Dairesine taşınmıştır. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi de bankanın temyiz nedenlerini yerinde görmeyerek, Yerel Mahkemenin kararını onamıştır.

“VATANDAŞLAR POLİÇENİN GEÇERLİLİK TARİHLERİNE DİKKAT ETMELİ”
Kararda vurgulandığı üzere; deprem sigortası yaptıran kimselere poliçe sürelerinin bittiği, sona erdiği banka tarafından hatırlatılmalıdır. Bu hususun banka tarafından hatırlatılmamasını yargı makamları kusur olarak görmekte ve tazminata mahkûm etmektedir. Yerel Mahkemenin kabulüne göre; banka yüzde yüz kusurlu olmayıp, poliçe süresi bitmesine rağmen deprem sigortasını yenilemeyen tüketici de kusurludur. Bu sebeple bireyler de kendi deprem sigorta sürelerine, poliçenin geçerlilik tarihlerine dikkat etmelidirler. Deprem sigortasında poliçe süresinin bitmesine rağmen; sigortanın yenilenmesi hususunda kendilerine bildirim ve ihtar yapılmayan kimseler bu sebeple bir zararları doğmuş ise mahkemeye başvurarak tazminat talep edebilirler. Karar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği için, emsal nitelik taşımaktadır.”

Haber: Emre Akkış

Editör: Mahmut Beyaz