Geçtiğimiz günlerde başka şehirlerde gazetecilik yaptıkları ve bir derneğe bağlı oldukları öğrenilen bir gurup ilimize geldi. Kahramanmaraş misafirperver bir şehir olduğunu yine gösterdi. Farklı şehirlerden gazetecilerin şehrimize gelmesi, şehrimizin tanıtımı açısından gerçekten önemli. Keşke bu tarz organizasyonlar ulusal gazete temsilcilerine, konfederasyonu olan büyük gazeteciler cemiyetlerine de yapılsa. Niyet güzel, icraat güzel… bu konuda bir sıkıntı yok.

Ama… Bugün Kahramanmaraş’ta çalışan bir gazetecinin, bu şehirde bir iş adamının fabrikasına ziyaret amaçlı gidip, nizamiye kapısından alınmadığına sık sık şahit oluyoruz. Hatta kentin dünyada isim yapmış ve devler arasına girmiş tek holdingi Kipaş’ın kentteki basın mensuplarıyla bir araya gelip de, holding olarak istişare yaptığı pek nadir görülmüştür. Bunun yanında yine Ticaret ve Sanayi Odası da aynı şekilde basını sadece 10 Ocak çalışan gazeteciler gününde hatırlamaktadır. Yukarıda mevzusu geçen misafirleri bahsettiğimiz kurumlar özel programlarla 3-4 gün layıkıyla ağırladılar. Kurumun birinin ise bu misafirlerin otel giderlerini karşıladığını biliyoruz. Farklı şehirlerden basın mensuplarının değerli zamanlarından ayırıp bu şehre gelmesi, yine Kahramanmaraş’ın değerli kurumlarının bu misafirlere sahip çıkıp onları ağırlamaları güzel bir gelişme iken, bu şehrin basınına yıllarca emek vermiş, dirsek çürütmüş, birçok sıkıntıya göğüs germiş basın mensuplarına yapılan bu negatif ayrımcılık hiç de hoş olmadı açıkçası…

Yine yukarıda bahsettiğim konunun bir benzeri ise aynı günlerde Sütçü İmam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Durmuş Deveci’nin düzenlediği programda yaşandı. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle düzenlenecek program için bize gönderilen davetiyede rektörümüz “siz değerli basın mensuplarıyla bir araya gelinecektir” deniliyordu. Ben şahsen bu programa katılamadım ama katılan arkadaşların programa gittiklerinde aşırı bir kalabalık ve kim olduğunu bilmedikleri insanlarla bir arada bulunmuşlar. Sonradan bu kişilerin yukarıda bahsettiğim başka şehirlerden gelen gazeteciler olduğu öğreniliyor. Evet sayın rektör, madem kent basınıyla bir araya gelmek istiyorsun neden başka şehirlerden gelen misafirlerle aynı ortamda buluşturuyorsun. Hadi onlarda basından ve kentin basın mensuplarıyla muhatap olarak tanıtımımıza daha da etkisi olur diye düşündün farz edelim, bu insanların yanında bizim meslektaşlarımızla aranda olan şahsi sıkıntılarını neden bu ortamda paylaşıyorsun. İcraatların yapılmamasını veya gecikmesini, bazı basın mensubu arkadaşları kastederek “şeytan taşlamaktan icraatlara fırsat olmadı” derken, kurumunun ve mevkiinin ağırlığını yansıtabiliyor musun sence? Konuşmanla salonda soğuk rüzgarlar eserken, bu konukların kendi şehirlerinde bu geziden bahsederken, bizi, şehrimizi ve üniversitemizi nasıl tanıtacakları, bu olumsuz görüşlerden etkilenmeyeceklerini mi düşündün acaba? “Kol kırılır, yen içinde kalır” sözünü keşke unutmasaydın ve kişisel sorunlarını misafirler önünde değil de kapalı kapılar ardında çözseydin…

Kahramanmaraş Basınının hak ettiği saygıya kavuşmasını diliyor; dur durak, gece gündüz, kar kış demeden halkın haber alma ihtiyacını karşılamak için çalışan tüm basın mensubu arkadaşlarıma , bu zor çalışma şartlarında başarılar diliyorum…