Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları...

ÖĞRETMENLERE MÜJDE ÜSTÜNE MÜJDE: ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU ÇIKARILACAK

Eğitim deyince öğretmenlerimize ayrı bir parantez açmazsak, hem konuyu eksik bırakmış hem de bu mesleğe haksızlık etmiş oluruz. Bizim gözümüzde sayıları 920 bini bulan öğretmenlerimiz bayrağımızın dalgalandığı her yerde görev yapan birer kahramandır. Öğretmenlerimize en kıymetli hazinemiz olan geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı emanet ediyoruz. Bugünümüze ve geleceğimize dair hangi hedefleri belirliyorsak, hepsinin gizli öznesi öğretmenlerimizdir. Önümüzdeki dönemde öğretmenlik meslek kanunu çıkarılacak.

'Sözleşmeli öğretmenliği yeniden düzenliyoruz'

Öğretmenlerimizin hem çalışma şartlarını hem de birikimlerini uygun seviyeye taşımakta kararlıyız. Sözleşmeli öğretmenliği yeniden düzenliyoruz. Toplam 6 yıl olan sözleşme süresini 3+1 toplam 4 yıla indiriyoruz. Böylece 1. sınıfta öğrencileri devralan öğretmenimiz 4 yıl sonra görev süresini tamamlayabilecek. Öğretmenliğe kabulde uygulanan pedagojik formasyon şartını kaldırıyoruz, bu eğitimi bakanlığımız verecek. Tüm öğretmenlerimizin bilgi ve becerilerini uygun seviyeye çıkaracağız. Anaokulu eğitimini altyapıyı oluşturduktan sonra zorunlu hale getireceğiz.

“Eğitim-öğretim bir yönü ile elbette millidir, ama aslında cihanşümul bir sistemdir”

“Bizim gözümüzde eğitim-öğretim meselesi özünde bir insan meselesidir. İnsana dair olumlu ve olumsuz her şeyi eğitimin içinde bulmak mümkün” diyen Erdoğan, Kur'an-ı Kerim'den örnek verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğitim-öğretim bir yönü ile elbette millidir, ama aslında cihanşümul bir sistemdir. ‘İlim Çin'de bile olsa gidip alınız' tavsiyesi bir yönü ile eğitimin evrenselliğine işaret ediyor. Tarihimize baktığımızda ecdadımızın inşa ve ihya ettiği medeniyetimizin ışıltılı şehirlerine dünyanın her yerinden ilim insanlarını topladıklarını görüyoruz. Günümüzdeki gelişmiş ülkelerin başarılarının gerisindeki en önemli unsurlardan birisi de kurdukları güçlü eğitim sistemidir. Her mesele gibi eğitim de içinden çıktığı toplumun vasatını yansıtır. Küresel seviyede iddia ve donanım sahibi olmayan bir eğitimin millilik vasfı boş sözden ibarettir” ifadelerini kullandı.

“2023 Eğitim Vizyonunun işe insandan başlıyor olmasını isabetli bulduğumu belirtmek isterim” 

Türkiye'nin sorununun geçmişte uzun zaman eğitimin insanı geliştiren değil, insanı formatlayan, dikte edileni nesillere aktaran bir mekanizma olarak görülmüş olması olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Bu çarpık anlayış maalesef nesillerimizin heba edilmesine, potansiyelinin yeteneklerinin körelmesine yol açmıştır. Bu süreçte ne sınav sisteminin ne ders kitaplarının ne de eğitime dair neredeyse hiçbir şeyin kalıcı olmaması işin felsefesi konusundaki çarpıklığın neticesidir. Biz çocuklarımızın zihinlerini bilgi ile doldurarak diploma sahibi yapmanın peşinde koşarken, onların gönül dünyalarını doyurmayı ihmal ettik. Böyle olduğu için o diplomalar hep yetersiz kaldı. Çocuklarımızı iyi bir talimle hayata hazırlamak için imkanlarımızı seferber ederken, onların terbiyesini eksik bırakmakla ne büyük bir hata yaptığımızı attığımız her adımda daha iyi anlıyoruz. Talim ve terbiyeyi, eğitim ve öğretimi birlikte sağlamadan bu işin üstesinden gelemeyiz. Geçmişte FETÖ gibi terör örgütleri eğitim sistemimizin bu eksiğini kullanarak sinsince ülkemizi ve toplumumuzu ele geçirmeye çalışmıştır. Aynı şekilde PKK'nın insan gücünün kaynağı da eğitim sistemimizin boşlukları ve hatta yanlışlarıdır. Bunun itin 18 başlık altında sıralanan stratejik hedeflerden oluşan 2023 Eğitim Vizyonunun işe insandan başlıyor olmasını isabetli bulduğumu belirtmek isterim. Eğitimde bugüne kadar attığımız adımlardan istediğimiz sonuçları alamamış olmamızın muhasebesini kendi içimizde yaptık, yapıyoruz” dedi.

Editör: Mahmut Beyaz