İnsanların bin bir emekle binlerce lira karşılığında aldıkları otomobillerinin boyasının ömrü güneş altında marka ve rengine bağlı olarak yaklaşık yarı yarıya düşüyor. Aracın cilasının tahriş olması ve kaporta yüzeyinde oluşan kerermeler aracın görüntüsünü bozduğu gibi değerini de düşürüyor. Güneş ışınlarına maruz kalan araçların kaportaları kadar içindeki döşemesi ve göğüs bölgesi de tehlike altında. Zira aracın göğüs kısmı güneşten korunmazsa renk atabilir ve çatlamalara sebebiyet verebilir. 

GÜNEŞ YANIĞI NEDİR?
Araçların özellikle ikinci el satışlarında değerlerini bir hayli düşüren ve pek çok araç sahibinin sorunu olan iki önemli soru var: “Güneş yanığı nedir?” ve “Bu sorundan kurtulmak için ne yapmak gerekir?” Bu soruları Kahramanmaraş’ta kaporta ve boya ustalarına sorduk. Ustaların görüşlerine göre, tüm otomobillerde görülebilen güneş yanığı, otomobillerin genellikle yatay bir pozisyonda güneşe maruz kalan motor kapağı, bagaj kapağı gibi bölümlerinde çok sık meydana gelir.

GÜNEŞ OTOMOBİLİN DÜŞMANI!

Kentteki Yeni sanayi Sitesi esnaflarından Kaporta Boya Ustası Ali Ak “Güneş otomobilin düşmanıdır” dedi. Ak, araçların renkleri siyah ya da koyu renkli olunca daha çabuk güneşte tahriş olduğunu söyledi. Kapalı garajda tutulan araçların renk olarak daha uzun süre canlılığını koruduğunu ifade eden Ak, garajı bulunmayan vatandaşların araçlarını beyaz kumaşla örtmesinin faydalı olacağını söyledi. Ak, güneş yanıklarının neden oluştuğunu ise şöyle açıkladı: “Güneş ışınları otomobilin üzerine direk olarak vurur. Şayet bu yüzeylerde yeteri kadar koruma yok ise zaman içerisinde güneş ışınlarına direk olarak maruz kalan bölümler ısınır ve uzun süre sıcak kalır. Bu bölgelerde rengin solduğu görülür. Bu süreci yanma izler ve bu durumda araç güneş yanığı giderici kullanmak zaruri bir hal alır.

YILLIK BAKIM GEREKİYOR

Yeni Sanayi Sitesi’nde bir başka Kaportacı Esnafı Yusuf Akgül, şunları dedi: “Güneş ışınlarından aracı korumak için kapalı garaj yâda gölgelik bir yer olması lazım. Aracın camlarına siyah film çekilirse bu güneş ışınlarının otomobilin içine zarar vermesini engeller. Ayrıca araç sahiplerinin yıllık boya koruma bakımı yaptırması gerekiyor.”

BOYA ESKİDİKÇE ZARAR DAHA ÇOK OLUYOR

Her ne kadar kalıcı gibi görünseler de otomobil boyalarının da bir ömrü vardır. Boya eskidikçe güneş ışınlarından daha fazla etkilenmeye başlar ve güneş yanıkları daha sık görülür. Araç sahiplerini asıl ilgilendiren ise “Arabada güneş yanığı nasıl giderilir?” sorusuna yanıt bulmaktır. Aracınıza belirli periyotlarda bakım yapmanız güneş yanıklarının oluşmasını önleyecektir.   

PASTA VE CİLA BAKIMI ÖNEM ARZ EDİYOR
Otomobilinize düzenli olarak pasta cila bakımı yaptırmanız oto güneş yanığı giderme noktasında son derece önemlidir. Bunun yanı sıra boya koruma işlemi uygulaması da yaptırabilirsiniz. Ancak bu işlemler aracınızda henüz güneş yanığı oluşmadan önce yapılmalıdır. Böylece aracınızın güneş ışınlarına dayanma gücü de artacaktır. Düzenli olarak pasta cila ve koruma bakım işlemlerinin yapılması araçların yüzeyinde bir koruma kalkanının oluşmasını sağlayacaktır. Koruma olması da oto güneş yanığı tamiri için zaman ayırmanıza ve emek vermenize gerek kalmayacak anlamına gelir. Çünkü korumalı araçların boyaları üzerinde güneş yanığı oluşmaz; boya üzerinde güneşe bağlı soyulma gibi durumlar da yaşanmaz.

İLERLEMİŞ GÜNEŞ YANIĞINDAN KURTULMAK MÜMKÜN DEĞİL!

Araçlarda oluşan güneş yanıkları şayet başlangıç aşamasında güneş yanığı tedavisi uygulanırsa kısa sürede yok olabilir. Ancak ilerlemiş ve belirli bir aşamaya gelmiş güneş yanıklarından kurtulmak mümkün değildir. Öncelikle en etkili yöntem kuş pisliğine mağdur kalan bölgenin en hızlı şekilde temizlenmesidir. Çünkü kaportamızda kurumaya bırakılan kuş pislikleri geçen her gün içerisinde kaportamıza ve boyamıza çok zarar verecektir.

Kuş pislikleri bilindiklerin dışında sadece katı dışkıları değildir, kuşlarda idrarlarını yapmak için başka bir bölgeleri olmadığı için katı ve sıvı dışkılarını birlikte yaparlar. O yüzdendir ki kuş pisliği arabamızın kaporta ve boyasını tahrip edecek kadar asit içermektedir.

Her kuşun dışkısı asidik özelliklere sahip değildir ama hangi kuşun pislediğini anlamak bizler için çok kolay olmayacağı için her dışkıyı asidik dışkı sayıp o kadar ciddiye almalıyız.

HABER: MESUT BENLİ

Editör: Mahmut Beyaz