100 yıl önce 12 Şubat günü dimdik, tek yürek olarak; vatan, namus ve bayrak için işgalci-emperyalist güçlere karşı koyan Kahramanmaraş, milli mücadelede gösterdiği kahramanlıkla Anadolu’daki kurtuluş meşalesini ateşleyerek dört bir yanına cesaret verdi. Düşmanı bağrından silip atmanın gururunun 100’üncü yıl dönümünü kutlayan kahraman şehir, O günden bugüne her yıl 12 Şubat’ta büyük bir coşkuyla ecdadını anıyor. Bu yıl Kahramanmaraş’ın düşman işgalinin kurtuluşunun 100’üncü yıl dönümü olması sebebiyle etkinlikler Cumhurbaşkanlığı himayesinde gerçekleştiriliyor. Etkinlikler tüm hızıyla devam ederken, 12 Şubat’a sayılı günler kalması sebebiyle heyecan ve coşku da arttı. Çete kıyafetleriyle halk sokağa dökülürken, panel ve konferanslarla da kurtuluş ruhu özellikle gençlere aşılanıyor. Son olarak ise Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi’nde ‘Kurtuluş Mücadelesi Veren Şehirler ve Milletler’ paneli gerçekleştirildi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan program, Kur’an-ı Kerim tilavetiyle devam etti. Prof. Dr. Mehmet Ali Kırman’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde, Prof. Dr. Ahmet Kavas, Afrika Milletlerini Mücadelesi’ni, Prof. Dr. Azmi Özcan, Bosna Hersek’in Bağımsızlık Mücadelesi’ni, Dr. Cengiz Şavkılı, İstiklal Savaşı’nda Maraş ve 12 Şubat Ruhu’nu, Dr. Ali Maskan, Cezayir'in Bağımsızlık Mücadelesi’ni, Dr. Özay Süleyman ise Balkan Türkleri’nin mücadelesini anlattı.

2020 BOYUNCA ETKİNLİKLERİMİZ DEVAM EDECEK”

Gençlerin paneli ilgi göstermesinin kendini mutlu ettiğini dile getiren Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör, 2020 yııl boyunca 12 Şubat etkinliklerinin devam edeceğini belirterek, “Kurtuluş Mücadelesi Veren Şehirler konulu panelimize gençlerimizin ilgisinden dolayı memnuniyetimi ifade etmek istiyorum. Genelde bu tip konularda ilginin azlığından yakındığımız zamanlar oldu. Bu yönüyle hem öğretmelerimizi hem de gençlerimizi yürekten tebrik ediyorum. Biz, Kahramanmaraş’ımızın 100’üncü yıl kutlamaları münasebetiyle 3 Ocak’da bu yana yoğun bir program ve etkinlik yürütüyoruz. Hem seminerler, hem paneller, şiir ve müzik dinletileri gibi kültürümüze yönelik çok farklı etkinlikler yapıyoruz. İnşallah 12 Şubat’ta Cumhurbaşkanımız da bu sevincimizi paylaşmak için şehrimize teşrif edecekler. O gün de bize yakışacak şekilde kurtuluşumuzun yıl dönümünü kutlamış olacağız. Yoğun olarak etkinliklerimiz 12 Şubat’a kadar devam etse de 2020 yılı boyunca da etkinliklerimizi devam ettireceğiz” dedi.

ECDAT BİZE BU TOPRAKLARI EMANET ETTİ”

İdlip’ten gelen şehit haberini acı bir şekilde öğrendiklerini kaydeden Güngör, “Bugün acı bir haber de aldık, 6 şehidimiz var. Hem ecdadımızı hem de bugün verdiğimiz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. Milletimizin başı sağ olsun. Yaralılarımıza da acil şifalar diliyoruz. Her milletin ve şehrin kendine özgü bir mücadelesi ve hikayesi var. Çanakkale geçilmez olduktan sonra düşman güney cephesine yüklendi, burada da Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Gaziantep’imiz kendisine yakışan direnişi topyekün gösterdi ve ecdat bize bu toprakları emanet etti. Bugün konumuz son derece önemli. Çok değerli hocalarımız var” ifadelerini kullandı.

ÇANAKKALE’YE BAKTIĞIMDA, KAHRAMANMARAŞ’I GÖRÜYORUM”

Sözlerine hatıralarını anlatarak devam eden Güngör, “Bu kadar genci bir arada bulunca bir hatıratımı da anlatmak istiyorum. Boşnakların tarihte bir hikayesi var, Türkiye’den bir heyetle katıldığımız programda dinledik. Türk heyeti olarak biz dinlediğimizde göz yaşlarımızı tutamadık. Hepimize birer konuşma verdiler. Ben çıktım, ‘Çanakkale’ye baktığımda, Kahramanmaraş’ı, Gaziantep’i, Şanlıurfa’yı, Van’ı, Kars’ı, Samsun’u, Kayseri’yi hülasa tüm ülkeyi görüyorum. Ben Çanakkale’ye batığımda Halep’i, Şam’ı, Kahire’yi, Bakü’yü, Bosna Hersek’i, hülasa bütün gönül coğrafyasını görüyorum’ dedim. Ben Çanakkele’yi çok iyi anladığımı düşünüyorum, Gora’dan baktığımda Çanakkale’yi daha iyi görüyorum dedim. Benim hayatımda bunun çok farklı bir yeri var” şeklinde konuştu.

GENÇLER, DÜN DÜŞMAN VARDI, BUGÜN DE AYNI DÜŞMAN VAR”

Gençlere uyarılarda bulunan Güngör, sözlerini şu şekilde tamamladı, “Manuşa’da, Çanakkale’nin yıl dönümüyle ilgili soydaşlarımız çok güzel bir program hazırlamışlar, ilkokul 3’üncü sınıfa giden bir yavrumuz Çanakkale şiirini okuyor. Şiri okuyup, ay yıldızlı bayrağımızı açınca heyet olarak yine kendimizden geçtik, göz yaşlarımızı tutamadık. Gençler, bu toprakların bir bedeli var, ecdat bu bedeli ödedi, bize emanet etti. İşte bizim de görevimiz, ecdadımızın bize devrettiği bu toprakları gelecek nesillerimize devretmek. Dün düşman vardı, bugün de aynı düşman var. Bunu unutmayalım.”

BU ÜLKENİN BAĞIMSIZLIĞININ BİR BEDELİ VAR”

Panelde İstiklal Savaşı’nda Maraş ve 12 Şubat Ruhu’nu anlatmak üzere söz alan Dr. Cengiz Şavkılı, sözlerine İdlip’teki şehitleri anarak başladı. Şavkılı, “İdlip’de şehitlerimiz var, öncelikli olarak onlara Allah’tan rahmet diliyorum. Gerçekten içimiz yanıyor ama tabi ki o şehitlerimiz vatan için toprağa düşmüşler ve dolayısıyla Cenab-ı Allah, Kur’an-ı Kerim’de, ‘şehitlere ölüler demeyiniz, zira olan diridirler, siz bunu bilemezsiniz’ diye haber veriyor. Bu ülkenin bağımsızlığının bir bedeli var. 30 Ekim 1918 Mondros Ateşkes Antlaşması sonrasında bu bölgeler önce İngiliz, sonra da Fransızlar tarafından işgal edildi. Aslına bakarsanız 1. Dünya Savaşı esnasında yapılan gizli paylaşım anlaşmalarından Sykes Picot’a göre bu bölgeden Fransız kontrolünde görülen yerlerdi. Yine baktığımızda Filistin bölgesinin anlaşmalarda yer aldığını görüyoruz. Musul’un ilk başta Fransızlar kontrolünde olacağı anlaşıyordu. Peki neden bu bölgeler önemli. Musul ilk işgal edilen yerlerden bir tanesidir. Dolayısıyla bu bölgede Amerika Jeolojik Dairesi’nin yaptığı çalışmalarda bir petrol gölü havzası olarak belirlenmiştir, özellikle Musul. Yapılan istatistiki çalışmalarda 775 milyon ton petrol rezervine sahip bölgeden bahsediyoruz. Tabi ki burada batılı emperyalistler oyun oynayacaklar. Bu petrol rezervinin yaklaşık 250 milyon tonununda sınırlarımız içerisinde olduğunun tespit edildiğini görüyoruz” dedi.

7 ŞUBAT TARİHİNDE MARAŞ İŞGALE BAŞLADI”

Fransız ve İngilizlerin bu coğrafyada projelerinin olduğunu kaydeden Şavkılı, “Fransız ve İngilizlerin devlet projeleri vardı, özellikle Çukurova coğrafyasında bir Ermeni devleti kurmak istiyorlardı. Mara coğrafyası stratejik açıdan çok önemlidir çünkü İngiliz sömürgelerinin kontrölü burada geçer. Sykes Picot’a ters şekilde hareket eden İngilizler, hızlıca hareket geçerek Maraş ve civarını kuşatmaya başladı. Önce Antep, sonra 7 Şubat tarihinde Maraş işgale başladı. İngilizler 8 ay burada kalmışlardır ama bu sürede çok fazla olay yaşanmadı ama yine de olayların kaynağı Ermenilerdir. Türklerin cenazesini kaldırmak istemeyen Ermeni çeteleri vardı. Bu bölgeyi sadece İngilizler, Fransızlar da işgal etmedi. Onların sömürgeleri olan Müslümanlar bile vardı. İngilizler daha önem verdikleri petrol bölgelerine geçtiler, Musul başta olmak üzere. Sonra bu bölge Fransız çizmesi altında ezilmeye çalışıldı. İlk tepki verenlerden bir tanesi Muallim Hayrullah’tır” şeklinde konuştu.

FRANSIZ İŞGALİ, ABDAL HALİL AĞA OLAYIYLA BİTTİ”

Abdal Halil Ağa olayını anlatan Şavkılı, “Bu topraklarda Osmanlı’nın nimetlerinden çokça faydalanan Agop Hırlakyan diye bir bir Ermeni vardır, kentin en zengin insanlarından birisiydi ama Maraş’a ihanet ederken gözlerini bile kırpmadılar. Maraş’ın meşhur davulcularından Abdal Halil Ağa’yı Fransız birliklerini karşılamak için davet eder. Abdal Halil Ağa, o gün kadar geçimin davulculukla sağlayan birisiydi ama o gün çağrıldığında, Agop ona, ‘Halil ağa taifeni topla, yarın Fransızlar geliyor, onları karşılayalım’ dedi. Bunun üzerine Abdal Halil Ağa, tarihe not düşülecek bir cevap vermiştir. Önce, ‘Gelemem ağam’ demiştir. Maraş şivesiyle anlatmak istiyorum, sonra, ‘Halil Ağa duymadın mı, sana bir kese altın vereceğim’ demiştir. Abdal Halil Ağa, ‘Biliyorum, gerekirse sen davulumun kasnağını da altınla doldurursun ama bu bir din bahsidir. Ben Müslüman gardaşımın bağrına çomak vuramam’ demiştir. İşte Fransız işgali burada bitmiştir. Bu ruh ve heyacanla Maraş Milli Mücadelesi başlamıştır aslında” açıklamalarında bulundu.

BU MİLLETİN BAĞRINDAN BAYRAĞI SÖKEMEZSİNİZ”

Sözlerinin devamında gençlere uyarılarda bulunan Şavkılı, “Gençler sizler bilinçli olmalısınız, bakın Ermeni kızı, ‘Kalesinde Türk bayrağı dalgalanan bir yerde dans etmem’ diyor. Bu söz üstüne Fransızlar kaledeki bayrağı indiriyor. Kaledeki bayrak indirilmiştir ama Maraş’ta bazı yanlış algılar var. Fransız bayrağı Maraş Kalesi’ne çekilememiştir. Bunu çok net söylüyorum. İşgalciler hiçbir zaman kaleye bayraklarını çekememişlerdir. Cuma namazından sonra insanlar sel gibi akar ve bayrağımızı yerine koymuştur. O gün Maraşlı ecdadımız bayrağın altında Cuma namazını göz yaşlarıyla eda etmişlerdir. Bayrağımızı yırtan Yunan vekile şunu söylemek istiyorum. Bu milletin bağrından bayrağı sökemezsiniz. Niye sökemezsiniz? Bu millet için en önemli kutsal değerler vardır. Bayrak, cami, ezan ve hürriyettir. Bu değerlerle hareket eden Maraşlılar, bayrağı ve namusu için herşeyi göze alır” dedi.

Konuşmaların ardından panelistlere protokol mensuplarınca çeşitli hediyeler ve katılım belgesi takdim edildi.

(Haber: Ahmet Güneçıkan)

Editör: Mahmut Beyaz