TBMM İçişleri Komisyon Başkanı ve AK Parti Kahramanmaraş 27. Dönem Milletvekili Adayı Celalettin Güvenç, “Bu mesele Türkiye’nin ayağa kalkıp kalkmama meselesidir. Türkiye güçlü, dirayetli, dik bir adam buldu. Bunun etrafında kenetleneceğiz” dedi.

Her hafta siyaset, politika, spor, STK ve kanaat önderlerini dinleyicileriyle buluşturan ve Kahramanmaraş’ın gündemine ışık tutan Fresh Gündem’in bu haftaki konuğu TBMM İçişleri Komisyon Başkanı Celalettin Güvenç oldu. Radyo Fresh Genel Müdürü Serdar Salma moderatörlüğünde gerçekleşen canlı yayında seçim sürecine ilişkin açıklamalarda bulunan Güvenç, önemli konulara değindi.

İşte Celalettin Güvenç’in Fresh FM’deki söyleşisinden satır başları;

 

VATANDAŞ ‘BİZ HAZIRIZ’ DİYOR”
Seçim çalışmaları kapsamında ben önceki gün ve dün sanayi esnaflarıyla bir araya geldim. Seçime son bir hafta kaldığında artık halk kararını tam vermiş. Yani ufak tefek kafasında soru işareti olan bazı şahsi sıkıntıları olanların tamamı onları bir kenara bırakmış, bir kere daha Tayyip Erdoğan, bir kere daha devam noktasında herkes kesinleşmiş. Bende açıkçası bunu bekliyordum. Daha önceki dönemde, şu belediye başkanından şöyle sıkıntım var, şu Milletvekili şöyle yaptı, gelemediniz, gidemediniz diyenlerin tamamı, son dönemece girildiğinde şunu görüyor; bu iş tarihi bir seçimdir. Bu işin şakası yoktur. Tam 5 yıl süreyle bu ülkeyi sürecek Cumhurbaşkanını seçeceğiz. Geri dönüşü yok. Daha önceki seçimler gibi değil. Yani diğer seçimlerde koalisyon çıkarsa ama bu yeni sistemde erken seçime gitmek çok zor. Dolayısıyla çok kuvvet ve muhtemel ki inşallah da öyle olur. 5 yıl ülkemiz yönetilecek. Seçime gidilmeden, her iki yılda bir seçim olmadan yönetilecek. Bu da bu seçimin önemini arttırıyor. Sokakta bugün görüntüler olsa da keşke getirsem, otomobilin altında yatıp tamir yapan tamir ustası kardeşim başını uzatıyor, başkanım biz hazırız seçime diyor. Yani Erdoğan ile devam diyor. Kararımızı verdik diyor. Fırsat vermeyeceğiz diyor, bir daha bu ülkede terör olmayacak diyor. Huzur bozulmasın diyor, istikrarlı büyüme devam etsin diyor. Aşı ekmeği Erdoğan’ın büyütmeye devam edeceğini görüyor. Bir de halkta Cumhurbaşkanımızla ilgili çok müthiş bir iletişim var. Cumhurbaşkanımızın kendisinde onu görüyor. Cumhurbaşkanı dünya 5’ten büyüktür dediğinde Maraşlı esnafım bununla çok iyi gururlanıyor. Esnaf, nihayet bir lider çıktı, hem de bizden bir lider, bizden bir insan çıktı diyor. Bütün dünyaya yanlışları ve doğruları söyleyebiliyor diyor. Dolayısıyla Erdoğan’ın halk nezdinde inanılmaz bir kredisi, sevgisi ve muhabbeti var. Bizlerde çalışıyoruz, uğraşıyoruz, didiniyoruz. Dolayısıyla bu seçimde gerek Cumhurbaşkanlığında, gerek Milletvekilliğinde Maraş’ın eski seçimleri aratmayacağını, belki daha ileriye taşıyacağını düşünüyorum. Bundan sonraki seçim sadece mahalli seçim olsun. Ülke için çalışalım, çabalayalım ve daha ileriye götürelim.


 

ORTADA HİÇBİR ŞEY YOKKEN MENDERES’İ ASTILAR
Her seçim şunu için önemli oluyor: Türkiye bir Meral Akşener’in deyimiyle söyleyeyim; Oligarşik bir ülke. Yani, devlet kurulduğu günden bu yana, biz bir imparatorluktan, çok uluslu topluluktan, ümmet toplumundan ulus devlete geçmişiz. Dolayısıyla laik bir devlet anlayışa geçmişiz. Bu yeni devletin kök salması için sürekli devlet kendine tedbirler almış. Kendilerine göre korkuları olmuş bu devletin. İrticadan korkuyorum demiş tedbir almış. Bölünmeden korkuyorum demiş tedbir almış. Devleti kuranlar, biz bu devletin hâkimiyiz, halk bundan çok bir şey anlamaz, biz modernleştireceğiz, işte bunları biz bir yerlere taşıyacağız demişler. Bu, üniversite hocalarında var, askeri kanatta var, belirli iş dünyasında var. Sermayede belirli insanların elinde. Şimdi taban arttıkça nüfus bunu zorluyor. Sermaye dağlımı tabana yayılmaya başlıyor. Gençlik yetişiyor, siyasette bizde varız deniyor. Ve bunların hepsi değişik denemelerle Erdoğan’a kadar geldi. Daha önce Menderes denedi. Adnan Menderes dedi ki; Ya yanlış yapıyorsunuz. Bu halktan bu kadar korkmaya gerek yok. Ezanı Türkçe okutmanın anlamı yok. Ezan Arapça okunur dedi. Halkın önünü açalım dedi. Özel sektörün önünü açalım dedi. Menderes doğruyu yaptı, ülke nefes aldı, güçlendi fakat o statikocular ne yaptı, o güzel insanı astılar. Ortada hiçbir şey yokken Menderes’i astılar. Demirel geldi, uğraştı 6 kere gönderdiler 7 kere geldi.

NÜKLEER SANTRAL KURACAĞIZ”
Demirel diyor ki; ben ne zaman halk tarafından seçildikten sonra ülkeyi yönetmeye kalksam izin vermediler diyor. Ne zaman idare etsem karışan olmadı diyor. Bunu da çok iyi becerdi. Demirel baktı ki başı belaya gidiyor. Başı belaya gideceği için geliyordu halkı alıyordu Ankara’ya gidiyordu siz ne diyorsanız o diyordu. Türkiye 65 Milyar Dolar petrole ve doğalgaza, elektrik ithalatına para ödüyor her yıl. Türk Dış Ticaretinin açığının temel nedeni enerji parası. Dışarıya ödediği bu enerji ve petrol parası. Şimdi AK Parti geldi dedik ki, bunu azaltmamız lazım. Peki, petrol bulma şansımız var mı? Yok. Peki, alternatif ne? Alternatif rüzgâr enerjisiydi kurduk. Güneş enerjisiydi kurduk. Derelerimiz boşa akıyordu hidroelektrik santral kuruldu. Peki, yeter mi? Yetmez. Nükleer Santral kuracağız. Nükleer santral kurduk. Putin geldi Erdoğan temeli attı. Sadece Mersin’deki nükleer santralin bittiğinde bizim ülke elektrik tüketimimizin yüzde 102unu karşılayacak. Bunun bize karı da 3,5 Milyar dolar. Peki, 3 tane yapın. 3 tane yapın 11 Milyar dolar yapar. 10 Milyar doları 4 ile çarpın 40 Milyar yapar. Bizim bu sene emekliye verdiğimiz ramazan ve kurban bayramında verdiğimiz paranın biner liranın bedeli 24 trilyon. Sadece nükleer santrali Türkiye bitirse dış ticaretinde 65 Milyar dolardan 10 Milyar dolarını düş. 10 Milyar dolar azaltıyor. Emekliye verdiği paranın iki katını zaten çıkarıyor. Nükleeri yapmazsan, ülkeyi büyütemezsin, yeni istihdam alanları yeni yollar yapamazsınız.

NİYE TÜRKİYE’DEN RAHATSIZLAR?”
Peki, bu kişiler niye Türkiye’den rahatsızlar. 2014 ve 20152te terör uyguladılar. Ankara’da, İstanbul’da, Gaziantep’te, Mecliste bombalar patlattılar. Zannediyor ki benim kardeşlerim, gençler sadece oradaki bir grup hedef alınıyor. Terörün hedef aldığı orası değil. Terörün hedef aldığı yer, Türkiye güvenilmez bir ülke. Anarşinin olduğu bir ülke. Türkiye’de can güvenliği yoktur diye mesaj veriyor. Bunun sonunda ne oluyor biliyor musunuz? Antep’te bomba patladığında Antalya’daki otel rezervasyonlarının tamamı iptal oluyor. Ve bizim 2016-2017’de bu ahlaksız saldırılar nedeniyle, turizm gelirimiz asgari düzeye düştü. Ne kadar peki? 30 ile 40 Milyar dolar para bekliyoruz biz. Türkiye bir turizm ülkesidir. Bu yıl inşallah 40 Milyar dolar turizm den gelir bekliyoruz. Peki, 40 Milyar Dolarlık hizmet sektörü olan turizmde ne kadar genç insanımız çalışır 8 ay. 500 bin belki de 1 milyon. En az sezonluk 7-8 ay, Maraşlı, Diyarbakırlı, Şırnaklı, Urfalı gençlerimiz, bu hizmet sektöründe annesine babasına ben ne iş yapacağım diye evde bunalım çıkaracağına, valiye, kaymakama, siyasetçiye gidip bana belediyede iş bul diyeceğine gidecek aslan gibi işini yapacak. İstihdam sağlanacak, ülkeye 30-40 Milyar dolar gelir elde edecek.

TERÖRÜN KÖKÜNÜ KAZIDIK VE BOMBA PATLATAMIYORLAR”
Şimdi terörün kökünü kazıdık ve bomba patlatamıyorlar. Patlatamadıkları için turizm tekrar canlandı. Avrupa2nın direnmesine rağmen insanlar Türkiye’yi tercih ediyor. Niye? Hem ekonomik hem de güvenilir. Biz diyoruz ki, istikrar olsun, tekrar şiddet olmasın. Tekrar terör olmasın, tekrar çocuklar dağa götürülmesin, tekrar ülkemiz güvenilmez ülkeler sınıfına girmesin, huzur içinde yaşayalım. Huzur içerisinde yaşadığımız içinde turizm gelirimiz artsın. Güvenilir ülke olduğumuz için dış yatırımcı da gelsin yatırım yapsın. Türkiye yılda 1 Milyon gencine iş bulmak zorunda olan bir ülke. İş gücüne katılan insan sayısı ortalama 1 Milyon. Biz 16 senedir bunu bulduk. Yan i işsizlik rakamını teslim aldığımızdan yukarıya çıkartmadık. Bu ne demektir? İş bulduk demektir. OECD’nin raporlarına göre 2008’den 2018 arasındaki 10 yıllık dönemde Türkiye 10 Milyon yeni istihdam sağlamış. Avrupa Birliği’nin, 28 ülke 5 Milyon istihdam sağlamış.

HERKES ELİNİ VİCDANINA KOYSUN”
Herkes elini vicdanına koysun. Gençlere sesleniyorum; bu dönemde ortalama 4.8 büyümüşüz. Avrupa Birliği’nin ülkeleri 1,8, 1,6 büyümüş biz 4.8 büyümüşüz. 10 Milyon istihdam yakalamışız. Bunu da 2008 dünya krizine rağmen yakalamışız. 1929’dan bu tarafa en büyük dünya krizi 2008’de oldu. Buna rağmen arkasından bizim başımıza getirmedikleri kalmadı. Gezi olaylarını başlattılar, MİT Müsteşarını almaya kalktılar, MİT Tırlarını durdurdular, 17-25 Aralık Yargı Darbesini yaptılar. Arkasından 15 Temmuz’u yaptılar. Buna rağmen Türkiye b sürede 4,8 ile Avrupa Birliği’nin tüm ülkelerinden daha fazla büyümüş ve bu dönemde Avrupa Birliği’nin toplamından fazla istihdam sağladı. Bunu sandığa giderken görmemiz lazım. Siyaset, partiye oy vermek ya da takım tutmak gibi değil. Yani hiç kimse bana Fenerbahçe’yi bırak diyemez. Bunlar espri için yapılır. Ancak, biz hobi için oy vermeyeceğiz. Gençlere onu anlatmaya çalışıyorum. Biz ülkenin geleceği için oy vereceğiz. Geleceği içinde oy verirken biz nasıl bir ülkede yaşıyoruz onu bileceğiz. Bu ülkede ne oluyor, neler bitiyor, 16 yıldır iktidar bu ülkeye neler yaptı, nereden aldı, nereye getirdi bakacağız.

80 MİLYONU KARDEŞ YAPMAMIZ LAZIM”
Ben gençlere okuyun diyorum. Önyargılardan kendinizi kurtarın diyorum. Bu vesile Kürt, Türk, Alevi, mezhep meselesi değildir. Bu mesele Türkiye’nin ayağa kalkıp kalkmama meselesidir. Türkiye güçlü, dirayetli, dik bir adam buldu. Bunun etrafında kenetleneceğiz. Mevzu bu ve bunun için devirmek istiyorlar. Bunun içindir ki Tayyip Erdoğan gibi bir adamı Kürt düşmanı ilan ettiler. Böyle bir şey olabilir. İnanç olarak ayrım yapmayız. Herkes Allah’ın kulu. Kimse babasını seçemiyor. Tayyip Erdoğan diyor ki Türkiye’nin ayakta kalabilmesi için 80 milyonu kardeş yapmamız lazım. Bu ülkede Kürdü’nü Türki ile barıştıramazsanız bu ülkeyi ayakta tutamazsınız. Bu sorunları da çözmek için baldıran zehri de olsa içeceğim diyor. Ama o üst akıl Tayyip Erdoğan’dan Kürt düşmanı bir adam çıkartıyor. Ondan biz bu kadar çok konuşuyoruz ve anlatıyoruz. Aman diyoruz. Bu mesele bunların anlattığı gibi değil diyoruz. Sakın diyorum benim bir belediye başkanım yüzünden bir milletvekilinin kabalığı yüzünden benim ihmalim yüzünden gemiyi yakmayın diyorum. Gemi batarsa hepimiz batarız. Bunun için bu geminin direksiyonundaki kaptana destek vermemiz lazım. Bakın 16 yılda birçok insanın yüzü değişti. Geldiği yeri unuttu ama cumhurbaşkanımız bunları ayıklıyor. Bir sürü çok büyük adam bilinenler bu listelerde yok. Ama 16 yılın Tayyip Erdoğan’a ve ülkeye kazandırdığı bir şey var. Çok ciddi bir tecrübe ve bilgi birikimi oluştu. Erdoğan göreve geldiğinde yıllarca kaymakamlık yapmış bir insandım. Belirli bir deneyimim vardı. Ama 16 yılda kazandığım tecrübeler, deneyimler ondan önceki kazandığım deneyimlerden daha fazla. Bunlar kolay işler değil.

TÜRKİYE ÇOK CİDDİ BİR İVME YAKALADI
Ben 2002’de büyükelçilerimizin durumunu biliyordum. Bir tane iş adamımız büyükelçiliğinin kapısından içeri giremiyordu. Bugün büyükelçiler dışarıdaki iş adamlarımızın organizasyonu için canla başla çalışıyor. Olması gereken bu. Bu ülkenin Genelkurmay Başkanı Bayram günü Cizre’de yatmış. Bu çok güzel bir şey. 24 Haziran’da güçlü bir Tayyip Erdoğan iktidarının çıkması kesinlikle terör örgütlerinin umutlarını kıracak. Türkiye hukuk devleti olma yönünde çok büyük bir adım atacak. Türkiye çok ciddi bir ivme yakaladı.

Haber: Emre Akkış/Hakan Aydın/Fazilet Çomruk

Editör: Mahmut Beyaz