Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump’ın 3 Semavi dinin de kutsal merkezi olarak kabul edilen Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması sonrası tepkiler çığ gibi büyüyor. Tüm Türkiye’de milyonlarca vatandaş sloganlar atarak, ABD ve İsrail’e lanet yağdırıyor. Amerika ve İsrail yaptıkları bu işgalle Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) adımlarını atarken, Türkiye ise 80 milyon vatandaşıyla beraber tek yürek olarak bu işgale açıkça meydan okuyor.

İşte o tepkilerin en net biçimde yükseldiği yerlerinden biri olan Kahramanmaraş’ta da başta AK Parti İl Teşkilatı ve Kahramanmaraş Platformu üyeleri olmak üzere birçok Sivil Toplum Kuruluşu Kudüs için bir araya geldi. Ulu Camii’nde kılınan Cuma namazının ardından kent meydanında toplanan kalabalık grup, ABD ve işgalci İsrail aleyhine sloganlar attı. Kudüs’ün bağımsızlığının vurgulandığı protesto gösterisinde AK Parti İl Başkanı Ahmet Özdemir ile

Kahramanmaraş Platformu Dönem Sözcüsü Yusuf Bülbül birer basın açıklaması yaptı.

Kalabalık adına ilk konuşan AK Parti Kahramanmaraş İl Başkanı Ahmet Özdemir: “Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump’m hukuksuz Kudüs açıklaması, insanlık vicdanını yaralamış ve bölgemizdeki sorunları derinleştirmiştir. Cumhurbaşkanımızın kesin şekilde ilan ettiği üzere Kudüs, tüm Müslümanların kırmızı çizgisidir” dedi.

BU BÖLGEMİZDE BARIŞI VE İSTİKRAR, TEHDİT ETMEYE YÖNELİK BİR ADIMDIR

“Bu bölgemizde barışı ve istikrar, tehdit etmeye yönelik bir adımdır” diyen Özdemir: “Alınan kararın, İsrail ve Filistin toplumları arasındaki husumeti arttırmaktan başka sonucu olmayacaktır. Asla kabul edilemez gördüğümüz bu karardan en kısa sürede dönülmelidir. İslam'ın sesini susturmak, kendi kurguları olan terör örgütlerini bahane ederek Müslümanların iradelerini esir etmek isteyenler, tarihte defalarca olduğu gibi yine hüsrana uğrayacaklardır. İslam'ın harem-i izzeti olan Kudüs’ü tacize teşebbüs edenler, türküyle, Arabı'yla, Kürt’üyle tüm Müslümanlarda Selahaddin Eyyubi ruhunun dirilip karşılarına dikildiğini göreceklerdir. Türkiye’nin insanlığın silueti olan Kudüs'ün mahremiyetine yönelik bu saldırı karşısında Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ortaya koyduğu güçtü tepkinin sonuna kadar arkasındayız. Dünyadaki tüm Müslümanların, İslam İşbirliği Teşkilatı Zirve Dönem Başkanı olan Türkiye'nin çağrısına kulak vererek Kudüs’e sahip çıkacağına inanıyorum. Diğer taraftan, Amerika Birleşik Devletleri’nin bu kararı, dünyada yaşanan adaletsizliğin yeni bir tezahürüdür. Bu hadise Cumhurbaşkanımızın, küresel sistemin çarpıklıklarına ve adaletsizliklerine karşı uzun zamandır dile getirdiği “Dünya 5’ten büyüktür” itirazının haklılığını teyit etmiştir. İslam'ın kalbine saplanmaya çalışılan bu hançere, ancak tüm Müslümanların iki elin parmaklarının kenetlenmesi gibi bütünleşmesiyle engel olabiliriz. Biz Müslümanlar olarak Kudüs davası ve ümmetin birliği için her türlü fedakârlıkta bulunmaya hazırız. Kudüs davasının sonuna kadar takipçisi olacağız”

KUDÜS FİLİSTİN'İN BAŞKENTİDİR

Kahramanmaraş Platformu Dönem Sözcüsü Yusuf Bülbül ise şunları söyledi: “

Bugün burada; ilk kıblemiz Kudüs'ü İsrail'in başkenti ilan eden ABD’yi kınamak için toplanmadık. Bugün ı günü değildir, bugün Kudüs için ağıt yakma günü değildir. Bugün Ümmetin 15 Temmuz'udur. Bugün için eyleme geçme günüdür. Bizler Sütçü İmam'ın torunları olarak buradan tüm dünyaya haykırıyoruz: Ey! Sütçü İmamın, Rıdvan Hocanın torunları olarak sana söz veriyoruz; seninle özgürleşip, seninle dirilinceye senin soluğun ve senin haykırışın olacağız. ABD'nin bu kararı İsrail'in, bütün Filistin'i işgal etme planının bir parçasıdır. Bu plan yeni değildir. ABD bu ı 1995’te almıştır. Kudüs'ün Müslümanların elinden çıkmasının 100. yıldönümünde bu karar bilinçli olarak uygulamaya konulmuştur. İsrail Filistin'i işgal sonrasında, işgal topraklarını Suriye ve Türkiye ekseninde genişletmeyi amaçlamaktadır. Bu planı uygulamak için de ABD ile işbirliği yapmaktadır. ABD İsrail'le birlikte Un tarafı olduğunu açıkça ilan etmiştir. Ancak İsrail'in Kudüs'ü ilhak karar nasıl hiçbir zaman kabul görmemişse, ABD’nin bu kararı da aynı şekilde vicdan, hukuk ve tarih önünde hükümsüzdür. Bu kararı asla tanımıyoruz.

İSRAİL’İN VARLIK SEBEBİ İŞGAL

İsrail'in varlık sebebi işgaldir. İsrail'in işgali ulusal ve uluslararası hukukta onaylanmış değildir, (aylanması mümkün de değildir. Kudüs'ün statüsü konusunda BM'nin kararları nettir. 1967 sınırları sonrasında yapılan ve yapılacak bütün işgaller, yerleşkeler, utanç duvarları illegal olarak tescillenmiştir. Ancak ABD uluslararası hukukun ve sistemin kararlarına karşı koymakta, tüm dünyaya meydan okumaktadır. Şimdi nümüzde iki seçenek var: Ya dünyadaki tüm devletler kendi hukukunu uygulayacak ve dünyaya kaos hakim olacak ya da BM başta olmak üzere tüm uluslararası mekanizmalar ABD ve İsrail in hukuka uymasının gereğini yapacak. Bu da BM Genel Kurulunun FİLİSTİN özel gündemi ile toplanması ve caydırıcı kararlar alıp uygulaması ile sağlanabilir. Cılız da olsa dünya liderlerinden gelen tepkiler ümit vericidir. Herkes için barış, ancak İsrail işgali sona erdiğinde ve Filistinliler kendi yurtlarında özgür olabildiğinde mümkün olacaktır.

İSLAM DÜNYASI FİLİSTİN’E SAHİP ÇIKMALI

İslam Dünyası da Filistin'e ve Filistin'in Başkenti Kudüs’e sahip çıkmalı; sıyası, ekonomik, hukuki her türlü desteği sağlamalıdır. İsrail ve İsrail destekçisi tüm ülkelere sıyası, ticari, ekonomik her türlü boykot ve ambargo uygulanmalı, İsrail ile siyasi, ticari, diplomatik ve ekonomik ilişkiler kesilmelidir. Bizim şer bildiğimiz şeylerde hayır, hayır bildiğimiz şeylerde şer olabilir. Biz bilemeyiz, ancak Allah bil ir. İşte bizim şer olarak gördüğümüz bu karar da, üzerine ölü toprağı serpilen Ümmetin uyanışına ve dirilişine vesile Olacak inşallah. İsrail'le ve ABD'yle dost olan Arap ülkeleri belki de kendilerini tekrar sorgulayacaklar. Dünya ülkelerinden gelen tepkilerle ABD ve İsrail dünyada yalnızlaşacak ve Allah’ın izniyle Kudüs özgürlüğüne kavuşacak.

BU ZULÜM BÖYLE SÜRMEZ

Hz Ömer'lerin, Selahattin Eyyubi'lerin, Yavuz Sultan Selim ve Abdülhamit Han'ların tükendiğini ve bu zulmün payidar olacağını sananlar er veya geç ne kadar yanıldıklarını anlayacaklardır. Tüm dünya bilsin ki; her Müslüman genç, yem bir Selahaddin Eyyubi olmaya adaydır. Nasıl ki Hz. Ömer'in fethiyle, Selahaddin Sabiden bu yana Kudüs'ü Haçlılara karşı yüz yıllarca savunduysak; nasıl ki, Yavuz Sultan Selim Han'ın hilafetiyle Kudüs’ü bütün inançların barış adalarından biri haline getirdiysek; nasıl ki, Abdülhamid Han’ın mücadelesiyle Siyonizmi Filistin ve Kudüs'ten uzak tuttuysak; şimdi de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan m önderliğinde emperyalizme ve Siyonizm’e karşı, aynı mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu konudaki inancımız ve kararlığımız tamdır. Şimdi bu inanç ve kararlılığı fiiliyata dökme vaktidir. Bugüne kadar onurlu ve azimli bir mücadele ortaya koyan Filistin halkını da buradan selamlıyor ve şükranlarımızı sunuyoruz. Bundan sonra da maddi ve manevi olarak yanlarında olduğumuzu ilan ediyoruz. Ama Kudüs davası sadece bir avuç Filistinlinin değil, İslam ümmetinin ve insanlığın davasıdır. Filistin ve Kudüs'ün müdafaası hepimizin mesuliyetidir.

Kudüs; maddi bir mekânın değil, manevi coğrafyamızın ismidir. Sezai Karakoç’un mısralarıyla; "Gökte yapılıp yere indirilen şehirdir Kudüs". Kudüs bitmeyen duamızdır. İstanbul Kudüs'ündür, Kudüs İstanbul'un. Kudüs emanettir bize. Kudüs barışın başkentidir. Kudüs insanlığın vicdanıdır. Kudüs Ümmetin göz bebeğidir. Kudüs Müslümanların kutsalıdır. Kudüs bizim kırmızı çiz+gimizdir. Kudüs bizim namusumuzdur. Kudüs bizim özgürlüğümüzdür. Kudüs özgür değilse dünya tutsaktır. Kudüs düşerse Mekke düşer, Medine düşer, Maraş düşer, İstanbul düşer. Kudüs düşerse hepimiz düşeriz. Biz inanıyoruz ve biliyoruz ki, Kudüs Filistin'in başkentidir ve inşallah hiçbir zaman İsrail'in başkenti olmayacaktır. Sözü İsmail Heniye'nin cümlesiyle bitirelim: ‘İsrail diye bir Devlet yok ki başkenti olsun’. Kahrolsun Siyonizm. Yaşasın Özgür Kudüs. Yaşasın başkenti Kudüs olan özgül ve bağımsız Filistin”

Haber: Emre Akkış- Mustafa Kılınç

Editör: Mahmut Beyaz