Tüketicilerin hak arama yollarını kolaylaştırmak, satıcı ve sağlayıcı arasındaki uyuşmazlıkların daha basit, hızlı, masrafsız çözümlenmesini sağlamak ve yargının yükünü azaltmak amacıyla 81 ilde ve 919 ilçede binin üzerinde kurulan tüketici hakem heyetlerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla bir dizi değişiklik yapıldı. Şu ana kadar Tüketici Hakem Heyetleri'ne 3 bin 610 liraya kadar olan uyuşmazlıklarda başvuru yapılabiliyordu. Bu rakam artık artırıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından onaylanan 7063 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmesiyle birlikte Tüketici Hakem Heyetleri'ne azami sınır 3 bin 610’dan 6 bin liraya çıkarıldı. Ayrıca yapılan değişiklikle birlikte tüketicilerin taraf olduğu uyuşmazlıklarda İcra ve İflas Kanunu'nun uygulanamayacağı şeklindeki değerlendirmelerin ortadan kaldırılmasına yönelik değişiklikle, icra iş ve işlemlerine ilişkin hususlarda Tüketici Hakem Heyetleri’ne başvuru zorunluluğu aranmaksızın İcra ve İflas Kanunu hükümleri uygulanabilecek. Manşet Gazetesi olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onaylamasının ardından yürürlüğe giren 7063 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu Tüketiciler Birliği Genel Başkan Yardımcısı Nesih Tanrıverdi’ye sorduk. Tanrıverdi yasanın tüketiciler için olumlu bir durum olduğunu fakat değişiklik yapılan maddede ki tek bir ibarenin iki farklı sonuca da yol açtığını söyledi.

TÜKETİCİ İÇİN SINIRIN YÜKSELTİLMESİ OLUMLU”

Artık 6 bin liraya kadar olan uyuşmazlıklarla ilgili Hakem Heyetleri’ne başvuru yapılabileceğini belirten Tanrıverdi, yapılan değişiklikteki bir ibarenen iki farklı duruma neden olduğunu söyledi. Azami sınırın yükseltilmesinin tüketici için olumlu olduğunu belirten Tanrıverdi, “Bugün ki Resmi Gazete’de yayımlanan 7063 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 11. maddesinin içerisindeki Tüketici Yasası’nda bir değişiklik yapıldı. Değişiklik yapılan madde aslında iki farklı sonuç doğuran bir madde. Tek bir ibare değiştirildi oda iki farklı sonuca neden oldu. Birincisi kanun çıktığında belirlenen Hakem Heyetleri’ne başvuru sayıları iki katına çıkarıldı. Uyuşmazlıklarda başvuru sınırı azami 3 bin 610 lira iken şuan azami sınır 6 bin liraya çıkarıldı. İlk çıktığı zaman ile iki katına çıkarıldı ama bugün kü meblağı göz önüne aldığımızda yüzde 70’lik bir artış söz konusu. Bu şu anlama geliyor, biliyorsunuz günümüzde her tüketicinin kullandığı malzemelerden biri cep telefonları. Bu cep telefonlarının yeni modellerinin birçoğu 3 bin 610 liranın üstünde satılıyor. Dolayısıyla bir cep telefonu için bile tüketici hak arayışı içerisine girdiğinde mahkemeye gitmek zorunda kalabiliyor. Aslında bunun için Hakem Heyetleri’ne gidilebilmesi için yasal sınır arttırıldı. Tabi sadece bu kullanıldığı elektronik eşyalarla sınırlı değil, bütün uyuşmazlıklarla ilgili bu kural geçerli olacak. Dolayısıyla 6 bin liraya kadar olan uyuşmazlıklarla ilgili Hakem Heyetleri’ne başvurulabilecek. Tabi bu tüketici için olumlu bir adım. Tüketicinin hareket kabiliyetini arttıran, hak arama çabasını daha kolaşlaytıran bir adım. Dolayısıyla bunu olumlu olarak değerlendirebilmek mümkün” dedi.

BİR İBARE İKİ FARKLI SORUN DOĞURUYOR”

Değişiklikteki bir cümlenin ise tüketicinin aleyhine büyük sorunlar yaratabileceğini altını çizen Tanrıverdi, “Ancak ibarelerin içindeki farklı bir cümle tüketicinin aleyhine büyük sorunlar yaratabilecek nitelekte. Oda şu, daha önceki yasamızda değeri şu kadar liranın altındaki uyuşmazlıklarda Tüketici Hakem Heyetleri’ne başvuru zorunludur gibi bir ibare vardı. Dolayısıyla böyle durumlarda cep telefonu, GSM operatörleri yada enerji sektöründeki gibi büyük firmaların küçük bakiyeler için tüketicileri icraya vermeleri ve bu icra sonucu hem icra hem de avukatlık masraflarıyla karşı karşıya kalmaları mümkündü. Biz o ibareyi bugünkü fiyatla diyelim ki 6 bin liranın altındaki uyuşmazlıklarda Hakem Heyetleri’ne başvuru zorunludur ibaresi gerekçe gösterilerek direk icra takibine giremeyeceklerini iddia ediyorduk ve bunları mahkemelerde kanıtlanır hale geldi. Yani dün 10 liralık alacağım var diyen sirket bunu direk icraya götürdugunde icra tüketici hakem heyetine git haklı olduğunu kanıtla öyle gel diyordu. Bu değişiklikle beraber herhangi bir iddiada bulunan biri ilamsız icra takibi başlatabilir ve siz kazara itiraz etmezseniz haksiz olsa bile bu 10 lira yüzünden 1000 lira odemek zorunda kalabilirsiniz. İşte bu kadar büyük bir tehlikeyi yeniden karşımıza çıkaran bir düzenlemeyle karşı karşıyayız” şeklinde konuştu.

1 ADIM İLERİ 10 ADIM GERİ”

Yasal sınırın 6 bin liraya çıkarılmasının tüketiciye güzel bir hediye olarak göründüğünü fakat değişiklikle bir adım ileri 10 adım geri gidildiğini vurgulayan Tanrıverdi, “Bu tür şeylerde bir adım ileri gösterilerek haklar 7-10 adım geriye götürülüyor. Burada işte yasal sınır 3 bin liradan 6 bin liraya çıkarılarak tüketiciye çok güzel bir hediye verilir düşüncesinden hareketle tüketiciler kandırılıyor. Sonra bir bakıyorsunuz aslında onun altında bir başka ibareyle tüketicilerin mağduriyetlerine sebep olacak bir hüküm yasaya ilave edilmiş oluyor. Tabi bu lobi faaliyetleri sonucu oluşan bir durum. Tüketici kaynaklı, tüketicinin baskısından kaynaklanan bir düzenleme değil bu. Tamamen lobi faaliyetleri ile harekete geçen bir düzenleme burada da ne yazık ki milletvekillerimiz de bunlara alet oluyorlar. Bu da bizim canımızı yakıyor. Tüketicinin uzun süreçte çabalarayarak kazandığı hak bir yasa maddesiyle elinden çekili veriyor” ifadelerini kullandı.

BU DEĞİŞİKLİK ÇOK AĞIR BİR ADIM”

Tüketicilerin artık 6 bin liraya kadar olan durumlarda mahkemelere gitmek yerine ücretsiz, basit bir dilekçe ile çözüm arayışına gideceğini belirten Tanrıverdi, bu iyileştirmenin gelmemesine bile razı olduklarını söyledi. Değişikliğin çok ağır bir adım olduğunu sözlerine ekleyen Tanrıverdi, “Bu bir önceki yasada da oldu 4077 sayılı yasa döneminde de biz yeni yasayı değiştireceğiz bir sürü haklar getireceğiz dendi, gerçekten baktığınızda 6502 sayılı soradan gelen Tüketici Yasası birinci yasaya göre birçok konuda ileri adımlar getirdi. Fakat bir ibare bankacılıkla ilgili bütün sorunlarımızda haksız duruma düşmemize neden olacak bir yasal düzenlemeye dönüştü. Dolayısıyla yüzde 90 canımızı acıtan bankacılık düzenlemeleri yasal hale getirilirken, yüzde 10’la ilgili çok iyi güzellemeler yapılıyordu. Bu da buna benzer bir düzenleme, bir adım ileri 10 adım geri taktiği ile önümüze konan ve gözlerimizin boyandığı bir adım. İki katına çıkarıldı ve tüketiciler artık 6 bin liraya kadar olan durumlarda mahkemelere gitmek durumunda kalmayacaklar yine ücretsiz, basit bir dilekçe ile çözüm arayışına gidecekler. Ancak bunun yanına eklenen icra-iflasa konu olan madde yani ilamsız icra takiplerinin direk icraya konu olabilmesini yasak hale getirilen madde üzerine bunlar hariç diyerek yasanın dışına çıkarılmış olması çok daha büyük bir problem. Keşke ikisi de gelmeseydi. Yani bu iyileşme de gelmeseydi biz buna da razıydık. Çünkü getirilen bu adım çok daha ağır bir adımdır” açıklamalarında bulundu.

HABER: AHMET GÜNEÇIKAN

Editör: Mahmut Beyaz