Hükümet gençlere meslek seçiminde destek verip kariyer fırsatı yaratırken, her yıl mezun olan 800 bin üniversiteliye iş kapısı açacak. Finanstan bilişime, inşaattan turizme, sağlıktan teknolojiye her alanda bir dizi stratejik karar devreye girecek. Türkiye İş Kurumu üniversite mezunlarını iş ofislerine davet ederken, özel sektörün mimar, yazılım destek uzmanı, işyeri hekimi, mühendis ihtiyaçlarına da hızlı bir şekilde yanıt verilecek. Bu kapsamda 2023'e kadar 400 binin üzerinde turizmci yetiştirilecek, 100 bin bilişimci işe alınacak. Üniversite mezunlarına ilişkin düzenli olarak istihdam izleme araştırması yapılacak. Yeni sistemle birlikte üniversite öğrencileri de devlette hem çalışıp hem de eğitimine devam edebilecek. 

18-25 YAŞ ARASINDAKİ ÖĞRENCİLER SİGORTA SİSTEMİNE DÂHİL EDİLECEK! 
Bu projeyle 2023'e kadar Türkiye'deki bütün üniversitelerdeki 18-25 yaş arasındaki öğrenciler ilk kez sigorta sistemine dâhil edilecek. İşgücü piyasası eğitimleriyle 2.2 milyon gence iş imkânı oluşturulacak. Esnek çalışma biçimleri sosyal güvenlik sistemiyle desteklenecek, çalışanların kazanılmış hakları korunarak, ekonomik ve sosyal haklarıyla istihdam edilebilirliği sağlanacak. Ulusal meslek sınıflama sistemi oluşturacak hükümet, öğrenci ve velilere yönelik meslek tanıtım faaliyetlerinin etkinliğini artıracak. 

BİLGİ-İZLEME SİSTEMİ TASARLANACAK 
İşgücü piyasası için bilgi-izleme sistemi tasarlanacak. Eğitim-öğretimin ihtiyaçları karşılama yeterliliği geliştirilecek. Mühendis, mimar, doktor gibi birçok meslekte danışmanlık hizmetleri etkinleştirilecek. İŞKUR üniversite festivallerine katılacak. Fuarların içeriği geleceğin meslekleri dikkate alınarak hazırlanacak. Kamu yönetiminde uzaktan eğitim yaygınlaştırılacak. Çalışma hayatına yönelik eğitimlerle kurumsal ve bireysel gelişime katkı sunulacak. 

EĞİTİMLİ İNSAN GÜCÜ İSTİHDAMINDA ÖNEMLİ YANLIŞLAR YAPILDI” 
Tüm bu gelişmelerin ardından yeni sistemle ilgili konuşan KSÜ İktisat ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Akif Kara, “Türkiye’deki üniversite eğitimi paralelindeki istihdam politikalarının biraz yanlışlıklarından bahsetmek istiyorum. AK Parti iktidarına gelinceye kadar ki dönemde eğitimli insan gücü istihdamında önemli yanlışlar yapıldı. Özellikle üniversite eğitimi anlamında. Her şeyden önce bizim ülkemizde bir iş gücü arz ve iş gücü talebi planlaması olmadı.  Değişik bölgelerdeki değişik kentlerde üniversiteler kuruldu ve bu üniversitelerde geleneksel olarak bazı fakülteler oluşturuldu ve bu oluşuma paralel iş gücü arzı ortaya çıktı. Sanayi kesimin, reel sektörün talebi dikkate alınmadan, istihdam planlaması yapılmadan yükseköğrenim kontenjanları belirlendi ve bu durum belirli alanlarda iş gücü arzında bir fazlalığa yol açtı 

İŞ GÜCÜ AZLIĞIYLA BİR İŞ GÜCÜ TALEBİ ARASINDA UZLAŞMA OLMADI” 
İş gücü arzıyla, iş gücü talebi arasında bu zaman kadar bir uzlaşmanın olmadığından bahseden Kara, sözlerinin devamında şunları kaydetti: “Tam anlamıyla bir iş gücü arzı ve bir iş gücü talebinde uyum söz konusu olmadı. Ne oldu? Pek çok meslekte iş gücü arz fazlalığının yarattığı işsizlik gündeme gelirken, bu durumda birçok üniversite mezununun işsiz kalmasına neden oldu. Diğer yandan iş gücü piyasasında reel sektörün değişik alanlarda iş gücü talebi karşılanamadı. Tam anlamıyla bir iş gücü arzıyla bir iş gücü talebi arasında uzlaşma oluşmazken bu durum aynı zamanda ülkemizde işsizlik problemini de gündeme getirdi. Pek çok işsiz insanımız ve birçok işsiz üniversite mezunumuz varken aynı zamanda pek çok yetişmiş eleman ihtiyacı da ortaya çıktı. Yapılan araştırmalarda üniversite mezunu işsizlerin sayısındaki artıştan veya genç işsizlerin oranındaki artıştan bahsedilirken aynı zamanda uzmanlık gerektiren belirli alanlarda iş gücü talebinin yoğunluğundan bahsedildi. Ortaya çıkan bu çelişkide ise özellikle yükseköğretim planlamasındaki eksikliklerin ve bazı yanlış politikaların etkili olduğunu söylemek mümkün.” 

İŞ GÜCÜ PLANLAMASI TAM ANLAMIYLA YAPILMADI” 
“Özellikle iş gücü planlaması tam anlamıyla yapılmadı. Bu son düzenlemeye baktığımızda bunun biraz daha bu uyumu sağlayıcı bir düzenleme olduğunu söyleyebiliriz” diyen Kara, “Bir iş gücü arzıyla bir iş gücü talebi arasındaki dengenin sağlanması çerçevesinde bir düzenleme olduğunu görebiliyoruz. Anladığımız kadarıyla reel sektörde iş gücü talebindeki yoğunlaşmaları ve ekonomik gelişmelere paralel oluşan iş gücü açıklarını dikkate alan bir düzenleme yapılmış” dedi. 

SEKTÖRLERE YÖNELİK İSTİHDAM ROTASI” 
Kara, “Günümüzde ülkelerin ekonomik büyümesinde bilgi sektörüne dayalı bir yapılanmanın önemli olduğu bir ekonomik gelişim refleksinin yansımalarını gözlemliyoruz. Bu çerçevede özellikle biz ülkemizdeki ekonomik gelişim anlamında bu tür uzmanlık gerektiren alanlara yönelik bir istihdam politikasının ön plana çıkarmamız gerekiyor. Bir iş gücü azıyla bir iş gücü talebi planlaması yapmak ve özellikle de gelecek yıllarda ülke ekonomisin dinamosunu oluşturacak sektörlere yönelik bir istihdam rotası oluşturmak zorundayız” diye konuştu.  

ÖNCÜ SEKTÖRLER BELİRLENMİŞ DURUMDA” 
Yeni sistemde istihdam için öncü sektörlerin belirlendiğini ifade eden Kara, şunları dedi: “Öncelikle burada öncü sektörler belirlenmiş durumda.400 binin üzerinde turizmci yetiştirilecek ,100 bin bilişimci işe alınacak deniliyor. Yani ekonomik gelişmelere paralel sektörel gelişimi ve dönüşümü dikkate alan bir yapılanma söz konusu. Bilgi ve teknolojik gelişimin ekonomik büyümeyi şekillendirdiği günümüz dünyasında buna uygun bir istihdam politikası izlenmesi gerekiyor ve bunun alt yapısının da bu düzenlemede yer aldığını söylemek mümkün. Diğer yandan öncellikle ülke ekonomisi içerisinde önem arz eden sektörlere kalifiye eleman yetiştirme amacının da gündeme geldiğini gözlemliyoruz.  Bu yapı içerisinde anlıyoruz ki ülkenin gelecek yıllardaki kalkınma perspektifine paralel reel sektörün talebini de dikkate alan nitelikli işgücü arzını artırma yönünde bir düzenleme yapılmış gibi görülüyor” 

DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜMÜ ÇOK İYİ GÖZLEMLEMELİYİZ” 
Kara, son olarak sözlerine şunları ekledi: “Biz geçmişte iş gücü arz ve talebi arasındaki dengeyi sağlayamadık. Özellikle iş gücü talebinin olmadığı belirli alanlara eleman yetiştirme çabasının devam etmesi işgücü piyasasında arz talep dengesizliği yarattı.  Burada yapılmak istenilen özetle, ekonominin gelecekteki gelişimine paralel ön plana çıkacak sektörlere yönelik uzman iş gücünü önceden belirleyip onları yetiştirme çabasının var olduğunu gözlemliyoruz. Örneğin bilişim sektörü ülke ekonomisi için önem arz eden bir sektör. Bu sektörde ihtiyaç duyduğunuz kalifiye iş gücünü bulamıyorsanız burada sektörel gelişmeyi zaten sağlayamazsın. Ekonomik gelişimle birlikte ekonominin ihtiyaç duyduğu işgücü önceden yetiştirilecek ve bu işgücünü istihdam etme imkânı daha kolay olacak, bu anlamda iş gücü arzı ve talebi arasında dengesizlikte ortadan kalkacak. Diğer yandan genellikle yeni mezun üniversitelilerde bir iş bulma kaygısının ön planda olduğunu gözlemliyoruz.  Ben yeni düzenlemenin mezun olacak arkadaşlar için işsizliği azaltma anlamında iyi bir düzenleme olabilecektir. Ayrıca bizim kent yâda ülke ekonomisi yönünden en büyük problemimiz bu zamana kadar ekonomideki değişim ve dönüşümlere tam anlamıyla ayak uyduramamızdır. Özellikle geçmişte izlenen politikalarda ekonomideki değişim ve dönüşümleri gözlemleyemedik. Biz bu değişim ve dönüşümü çok iyi gözlemlemek ve işgücü politikalarımızı buna göre oluşturmak zorundayız. Bu düzenlemenin de bu konuda atılmış bir adım olduğunu düşünüyorum. Bütün bunlara ilaveten bu düzenlemeyle üniversite öğrencilerine eğitimle beraber çalışma imkanının verilmiş olması teoriyle uygulamanın içi içe geçmesine imkân sağlayacak. Yani üniversite öğrencisi soyut edindiği bilgiyi iş tecrübesiyle somut hale dönüştürebilecektir” 

Haber: Emre Akkış 


 

Editör: Mahmut Beyaz