Türkiye’de her yıl 10 Ocak tarım öğrenimine başlanılmasının yıl dönümü olarak kutlanılmaktadır. Bu vesile ile başta tarım eğitimcileri olmak üzere tüm tarımcıların gününü tebrik ederim.

Türkiye’de modern anlamda ilk defa tarım eğitim ve öğretimi Osmanlı İmparatorluğu döneminde 10 Ocak 1846 yılında İstanbul Yeşilköy’de Ayamama Çiftliği’nde açılan Ziraat Mektebinde başlamıştır. Bu tarih -Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulduktan sonrada- ziraat öğrenimin yıl dönümü olarak çok çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır.

Bu bilgiler yanında bu tarihin doğru olmadığı yönünde tarihi kayıtlarda mevcuttur (Yıldırım, 2010. OTAM Dergisi,  S: 223-238)…

İhtiyaç…

Genelde Ziraatı, özel olarak da pamuk tarımını gelişmesini isteyen Padişah Abdülmecit ABD’den uzman istemiştir. Amerikan Dışişleri Bakanlığı 1846’da Dr. James Bolton Davis ve Dr. James Lawrence adlı uzmanları Osmanlı devletine görevlendi. Bu uzmanların yardımı ile hazırlanan raporda “ziraat alanında behemehâl fiilen talim ve taallümüne ihtiyaç vardır.” düşüncesine yer verilmiştir. Bunun sonucunda ziraat konusunda eğitim kurumlarının kurulması kararı alınmıştır.

Bundan sonra, Ziraat Talimhanesi’nin kuruluşu 12 Ocak 1847 tarihli Nizamname (Tüzük) ile gerçekleşmiş (Not: bu nedenle kutlama tarihi doğru değildir) ve Küçük Çekmece Ayamama Çiftliğinde 1848’de eğitim-öğretime başlanılmıştır. 1847 yılında Yeşilköy’de “ziraat okulunun kuruluş amacı, “Yedikule de açılmış olan bez dokuma fabrikasına gerekli ipliğin hammaddesini sağlayacak pamuğu yetiştirmek ve pamuk ziraatını geliştirmek” olarak açıklanmıştır. Ancak bu okul 1852’de tekrar açacağız diye kapatıldı. Bundan sonra açılan ziraat okullarının akıbetini de başka yazıda değineceğim.

Peki, okul niçin kapatılmıştı?

Niçin kapatıldı?

Okulun kapatılma gerekçeleri arasında taşradan öğrenci kazanılamaması, hocaların mesailerini tamamen okula verememeleri, yabancı uzmanlardan yeteri kadar faydalanılamaması,  kış şartlarında öğrencilerin yaşadığı zorluklar ve başta kitap olmak üzere ders araç eksikliği gösterilmiştir.

Kapatılmanın 3 nedeni çok dikkat çekicidir: kontenjanların dolmaması, hocaların tam zamanlı çalışmamaları ve ders materyali konusu.

Bu sorunlar o gündemi kaldı dersiniz? Bu sorunlar yanında günümüzde de farklı seviyelerdeki ziraat eğitimi (meslek liseleri, MYO’lar ve fakülteler) önemli sorunlarla karşı karşıyadır. Günümüzde de ziraat alanında 1990’ların ortalarından başlayarak -özellikle bazı bölümlerde- yaşanan üniversite adaylarının tercih düşüklüğü önemli bir sorundur.

Motivasyon düşüklüğü ziraat eğiticilerin ve öğrencilerinin sorunlarının başında gelmektedir.

Gelecek…

Talim; öğretmek (öğretim), yetiştirmek, alıştırmak, idman veya alıştırma veya uygulamalı olarak yapılan eğitim anlamındadır. Taallüm ise (İlim. den) ilim edinme, öğrenmek olarak açıklanmaktadır. Yâni, birincisinde öğretme, ikincisinde ise öğrenme manası hâkimdir. Tarım eğitiminde öğretme ve öğrenme isteği yakıtı bitmiş hızla düşen bir hava aracı gibidir. Bu tablo karşısında günümüzde de behemehâl zirai talim ve taallümünün ihtiyaç vardır.

Bu ahval ve şerait içerisinde -özellikle endüstri 4.0’a doğru-  ziraat alanında eğitiminin hedefleri; müfredat; eğiticilerin eğitimi; uzaktan ziraat eğitim ve stajlar (uygulama) mutlaka yeniden değerlendirilmelidir.

Son Söz: Çözülmeyen sorunlar kronikleşir.