Büyük Birlik Partisi (BBP) Kahramanmaraş İl Başkanı Hasan Kızıldağ; “Hepimizin malumu olduğu üzere 15 Temmuz gecesi ülkemizde satılmış, işbirlikçi hainlerin alçakça planlarıyla gelişmiş olan bir alçak hadise yaşandı ve yaşanan bu olay devletin bütünlüğüne yapılmış bir suikasttır” dedi.

Parti binasında yapılan basın toplantısında İl Başkanı Kızıldağ, şunları kaydetti: “Allah’a hamdolsun yaşanan bu alçak hadise karşında aziz milletimizin feraseti, cesareti ve kararlığı galip gelmiştir. Çünkü bu durum Türkiye Cumhuriyeti Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan her ferdi ilgilendiren bir durumdu. Bundan dolayı halkımıza, siyasi partilerimizin liderlerine ve taraftarlarına teşekkür ve şükranlarımı sunuyorum.  Rabbim birliğimizi beraberliğimizi bozmasın. Rabbim milletimize ve devletimize hainlik düşünen, huzurumuzu bozmak isteyen tüm alçakları kahr-u perişan eylesin. Yaşanan bu alçak hadise sonucu şahadet şerbetini içen askerlerimize, polislerimize ve vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum, mertebeleri kutlu mekânları cennet olsun, ailelerinin ve hepimizin başı sağ olsun. Yaralılarımıza da acil şifalar dilerim.

DARBELERİN HER TÜRLÜSÜNE KARŞIYIZ

Yine hatırlayanlar bilir, tarihten bu yana ülkemizde yaşanan en kaotik dönemlerde ve yaşanmış darbelerin kalkışmaların tamamında, bedelin en ağırını ödemiş, birçok kahramanını dar ağaçlarına şahadet şerbetini içerek vermiş, (ilay-ı kelimetullah için nizam-ı âlem) diyen Büyük Birlik Partisi olarak darbelerin, kalkışmaların her türlüsüne karşı olduğumuzu ve gerektiğinde aziz milletimizin milli ve değerleri için önden gönderdiğimiz ülkücü ağabeylerimiz gibi canımızın hesabını yapmayacağımızı buradan altını çizerek belirtmek istiyorum. Bu tür vakalar ne kadar alçaklıksa bundan siyasi rant elde etmek gayreti içerisinde olmakta bir o kadar alçaklıktır ki, Büyük Birlik Partisi olarak hiçbir zaman matematiksel hesap yapmadan, kâr-zarar hesabı içerisine girmeden milletimiz adına haysiyetli bir mücadele verdik ve vermeye de devam edeceğiz. Bu kararlı mücadelemizin en bariz örneği partimizin kurucu genel başkanı, büyük devlet adamı liderimiz şehit Muhsin Yazıcıoğlu’nun aziz milletimizin derdinin davasının mücadelesini vermekteyken alçakça bir suikast sonucu şehit olmasıdır. Hatırlarsınız Şehit liderimizin bu alçakça suikasta kurban gitmesiyle ilgili sorumluların bulunarak adalete teslim edilip cezalandırılmaları için yaklaşık 7 buçuk yıldır bir hukuk mücadelesi vermekteyiz. Her seferinde kafamızdaki soru işaretlerinin giderilmesini defaatle tekrarladık. Bunların içerisinde ortaya çıkmasını istediğimiz en önemli sorulardan biri ‘’helikopterin düşmesine sebep olan uçakların 4 buçuk dakikalık radar kaybı ve olayın nasıl geliştiğinin aydınlanmasına yardımcı olacak olan helikopter parçalarını kim kimin talimatıyla söktü ve şimdi neredeler sorularıydı. Ancak tüm ısrarlarımıza rağmen dosya, Muhsin başkanımıza sevgisi olan herkesin yüreklerini yaralayıcı bir şekilde takipsizlik kararıyla neticelendirildi.Bunları niye konuşuyorum.Tüm samimiyetimle haykırarak söylüyorum, eğer bu talebimize samimiyetle yaklaşılıp ve taleplerimiz arzu ettiğimiz doğrultuda karşılansaydı bugün bu 15 temmuzda cerayan eden alçak hadise yaşanmazdı.Bakınız dün bir çok haber kanalı dahil,hatta Kahramanmaraş milletvekillerinden biri Muhsin Yazıcıoğlu’na suikast yapanlardan birinin de(başçavuş Aydın Özsıcak) yakalandığını belirttiler. Nerde neden yakalanmış bu şahıs? Cumhurbaşkanının kaldığı otele baskın düzenleyen ekibin içinde.

İLLA BAŞKA BİR SUÇ İŞLEMESİ Mİ GEREKİRDİ?

Peki, bu alçağın yakalanması için illa başka bir suç işlemesi mi gerekirdi? Sayın Abdullah Gül’ün bahsettiği keçiler bunlar değil miydi? Bu keçiler kimin çiftliğinde besleniyor ve çiftliğin sahibi kim? Helikopterde parçaları sökenlerin başında tuğ general Fatih Bengi olduğu 7 buçuk yıldır dosyamızda mevcut değil mi? Yine iki gün önce helikopterle Yunanistan'a kaçanların içindeki yarbay Davut Uçum parçaları söken ekibin içinde değil miydi?  Dava dosyasında sanık olan bu keçileri kim dışarı saldı? Bu dosyaya takipsizlik kararı verenleri nerelere nasıl ve kim terfi ettirdi.? Kısaca Muhsin Yazıcıoğlu hadisesi çözülmeden bu ülkede dönen oyunların ve oyunun figüranları ve baş aktörleri ortaya çıkmaz. Diğer bir önemli husus, bugün geldiğimiz noktada yüzlerce şehidimiz, binlerce yaralımız var ve milletçe yastayız. Millet olarak vakarlı duruşumuzu bozmadan, itidali elden bırakmadan şehitlerimize ve vatanımıza olan bağlılığımıza yakışır bir duruş göstermemiz gerekmektedir. Ancak gün geçtikçe meselenin yerel yöneticiler tarafından siyasi şovlara dönüştürülmek istendiği apaçık gözükmektedir. Bu son derece yanlış ve yöneticilere yakışmayacak bir tutumdur.

DEMOKRASİ NÖBETİ KENT MEYDANI’NDA

Bilbortlarda halkı AKP binaları önüne toplanmaya davet etmenin vatanseverlikle uzaktan yakından bağdaşacak hiç bir tarafı da yoktur. Bu olsa olsa gelecek seçimde yerini koruma taktiğidir. AKP binalarının önüne gitmemek vatanı sevmemek anlamına gelmez. Bu milletin derdini dert edinmiş bir Büyük Birlik camiası olarak böylesi hafif ve sinsi düşünceleri eleştiriyoruz kınıyoruz ve ret ediyoruz. AK Parti yokken de devletimiz vardı, AK Parti olmayınca da devletimiz var olacak. Parti olarak önerimiz; halkı şehrin en geniş meydanında toplamak, tüm sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerine söz hakkı vererek halkımızla birlikte kol kola girip şehitlerimize ve milletimizin üstünde dolaşan bu kötü musibetlerden kurtulması için Kur'an-ı kerimler okunması ve hatim duaları yapılmasıdır. Tüm bunlara da devlet adına sayın valinin öncülük etmesi lazımdır. Bu düşüncelerimizin gerçekleşmesi temennisiyle; Girmeden tefrika bir millete / Düşman bile giremez / Toplu vurdukça yürekler / Onu top sindiremez diyor tüm kamuoyuna sevgi ve saygılarımı sunuyorum." Öte yandan; BBP İl Başkanı Hasan Kızıldağ’ın dün sabah gerçekleştirdiği basın toplantısının ardından, il merkezinde daha önce AK Parti İl binası önünde yapılmakta olan demokrasi nöbeti dün akşamdan itibaren Kent Meydanı’nda tutulmaya devam edildi. Kent Meydanı’ndaki toplantıya milletvekilleri, Vali ve çok sayıda vatandaş ta katıldı.

 (LÜTFİ YIKAN)

 

 

Editör: Mahmut Beyaz