Kişilerin metabolizmalarını değiştiren oruç sonrası beslenme konusunda vatandaşlara önerilerde bulunan Beslenme ve Diyet Uzmanı Erşan, yavaşlayan metabolizmanın toparlanması için bayramın bir fırsat olduğuna işaret ederek, bu durumun dezavantaja dönüştürülmemesi gerektiğine işaret etti. Özenle bu sürecin sağlığa zarar vermeden atlatılabileceğinin altını çizen Erşan, “Ramazan'dan çıktım bayram geliyor diye beslenmeye dikkat etmemek istediğimiz her şeyi yemek elbette ki olmaz. Dengeli ve sağlıklı beslenme bir gün değil her gün olmalıdır. Bayramda ikram edilenlere “hayır, teşekkür ediyorum” demek zor. Ancak, “ya hep, ya hiç” veya “battı balık…” gibi düşünce kalıpları yerine, “… Yaparsam daha iyi” mantığı, bayram sonrası sizi çok rahatlatacak bir düşünce tarzıdır” dedi. 

SÜRPRİZ SONUÇLARLA KARŞILAŞMAYIN


 Bayramda donatılan sofralara aldanılmaması gerektiğinin de altını çizen Erşan, bunun sonucunda tartıların sürpriz sonuçlar doğurabileceğini dile getirdi. Erşan, “Bayramın en güzel yanı birçok kişinin ailesini ziyarete etmesi ve bayram sofralarında en güzel yiyecekleri tüketmesidir. Ancak sofrada geçirilen zamanın uzun olması nedeniyle, yemek miktarları fark etmeden artabilir ve yapılan her yemeğin tadına bakma arzusu, yemek bitiminde tıka basa doyup, nefes almakta dahi zorluk çekmemize neden olabilir. Sonucunda mide yanmaları ve bağırsak problemleri de açığa çıkabilir. Ramazandaki uzun süreli açlık nedeniyle, metabolizma hızının yavaşlamasına bağlı olarak, daha hızlı kilo alınmaktadır. O nedenle, Ramazan Bayramını toparlanma dönemi olarak değerlendirmeye çalışabilirsiniz. Bayramda 2 -3 günde kilo alınmaz diye düşünenler, yemek çeşitlerinin, şeker ve şekerli besin tüketiminin, porsiyon miktarlarının artması nedeni ile, bu 2-3 gün sonunda, tartıda bir sürpriz ile karşılaşabilirler” diye konuştu.

 ARTAN TATLI VE ÇİKOLATA KULLANIMINA DİKKAT

 
Bayramda fazla miktarda tüketilen tatlı ve çikolatalara da dikkat çeken Erşan, Genel olarak bayramlarda, yılın hiçbir döneminde olmadığı kadar çok miktarda çikolata ve tatlı tüketimi olmaktadır. Bayramlar kalp hastalığı, şeker hastalığı, tansiyonu olanlar için daha büyük risk taşıdığından, bu kişilerin beslenmelerine daha fazla önem göstermesi doğaldır. Çikolata ve tatlı tüketimi çocuklarda aşırı tüketim nedeniyle ishale, kusmaya neden olabileceği ve doygunluk hissi nedeniyle ana öğün tüketimini kısıtlayacağı için, mümkünse yemekten sonra çocuklara, meyve tatlıları, dondurma ve pudingler sunmak yardımcı olabilir. Şerbetli tatlılardan vazgeçemiyorsanız, bayram süresince mümkün olduğu kadar arzuladığınız miktarın yarısını yerseniz ve izleyen öğünde de sebze ağırlıklı beslenirseniz, daha az kalori almış olursunuz. İleride bu fazlalığı eritmek de daha kolay olacaktır” şeklinde konuştu. 
 

SIVILARIN YANINA SU TAKVİYESİ 


Su tüketimin önemini de hatırlatan Erşan, şöyle devam etti: “Bayram sofrasında tüm yemek çeşitlerinden atıştırmak yerine, tabağa alıp onları bitirmeye çalışmak, ne miktar yendiğini görmeye yarar. Böyle yaparak, midenin yanında gözün doymasını da sağlamış olur. Bayram nedeniyle, çay, kahve, soda, meşrubat gibi normal günden fazla tüketilen sıvıların yanında, su tüketimini dengelemeyi hatırlamak da faydalı olacaktır.”

Haber: Kübra Dilbirliği

Editör: Mahmut Beyaz