Merkez Dulkadiroğlu ilçesinde yer alan 2 kilometre uzunluğundaki 500 yıllık Tarihi Kapalı Çarşı, bayrama sayılı günler kala alışveriş yapmak isteyen vatandaşların uğrak yeri oluyor. Saraçhane, Bakırcılar, Semerciler, Mazmanlar, Kazzazlar ve Demirciler Çarşısı’nın etrafında toplanmış geleneksel el sanatları alanında hizmet veren çok sayıda atölye ve dükkânla Türkiye’de geleneksel el sanatlarının en yoğun şekilde icra edildiği merkezlerden biri olan Tarihi Kapalı Çarşı, birçok sektörün adeta beşik noktası olma konumunu koruyor. Sim sırma işlemeciliği, köşkerlik, keçecilik, külekçilik, ahşap oymacılığı, saraçlık, semercilik, kuyumculuk gibi geleneksel el sanatlarının birçok çeşidinin doğal ortamında sergilendiği, temelleri Dulkadiroğulları dönemine dayanan tarihî çarşı, hâlâ ayakta olmakla birlikte ekonomik açıdan canlılığını da koruyor. Kıyafetten ayakkabıya, kuyumculardan oymacılara, bıçakçılardan bakırcılara, bayramlık ikramlardan hediyeliklere kadar hemen hemen her talebe cevap verebilen esnaflar, bu bayram ise sakinlikten şikâyetçi. Çarşıda yoğun bir kalabalığın olduğunu ama bu kalabalığın alışveriş yapmadığını belirten esnaflar, bu durgunlukta Kurban Bayramı’nda masrafların artmasının önemli olduğunu söyledi. Çarşıda özellikle baharat ve şeker satışları giyime nazaran daha çok ilgi görse de, bıçakçılar ve mangal ile şiş satan esnaflarda da az da olsa yoğunluk görülüyor.

İşte Kapalı Çarşı esnafının bayram öncesi durumu;

KURBAN KESMEK İSTEYENLER İLLA Kİ BİR ŞEYLERDEN KISIYOR”

Murat Küçükpınar

“Öncelikle tüm İslam âleminin, Müslümanların ve Kahramanmaraş halkımızın Kurban Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyorum. Kahramanmaraş’ta esnafın işleri nasıl diye soruyorsunuz, bayrama birkaç gün kalmasına rağmen ortalık sakin. Bu sakinliğin de bir sebebi olmalı diye düşünüyorum. Bir de Kurban Bayramı biraz masraflı bir bayram, kurban kesmek isteyenler illa ki bazı şeylerden kısmak zorunda kalıyor. Biraz da insanlarda eski tutku kalmadı, bayram gelmiş çok fazla önemsemiyorlar bağda, bahçede, denizde ve tatildeler. İnsanlar şehir merkezine kolay kolay gelmiyorlar ama bayramdan sonra daha iyi olacağını umut ediyoruz. En azından beklentimiz bu yönde. Ramazan Bayramı geçti ama işler maalesef her zaman geri gidiyor, ileri giden hiçbir şey yok. Bu durgunluk biz esnafa yaramıyor maalesef. Geleceğe de umutla bakamıyoruz, ne olacak ne bitecek yaşayıp göreceğiz.”

BU BAYRAM YOĞUNLUK OLACAĞINI TAHMİN ETMİYORUM”

Hamdi Çapar

“Kahramanmaraş’ın Tarihi Kapalı Çarşısı’nda iç çamaşırı ve eşarp gibi giyime yönelik ürünler satıyoruz. Kurban Bayramı’na az kaldı ama hiçbir hareketlilik olur, olur İnşallah diyerek bekliyoruz. Ben bu bayram çok fazla yoğunluk olacağını beklemiyorum zaten, insanların kurban kesme durumu var. Bu da ağır bir yüktür tabi ki, o yüzden masraflı bir bayramdayız. İnsanlar kendilerini düşünmek zorundalar, hem kurban hem de kıyafet çok masraflı olabiliyor. Böyle olunca bir yerden kısmak gerekiyor, iki alacağına bir alıyor veyahut ta çocuklarına alıyor kendilerine almıyor. Kapalı Çarşı’da bir kalabalık görünüyor ama bu kuru bir kalabalık, tamamen boş. İnsanlar turistik gezi yapar gibi geziyorlar, alışveriş yapan sayısı çok az. Bu sene tamamen işler biraz kesat gitti, maalesef. Devletimizin durumu malum, bütün dünya Türkiye’nin üzerine çöreklenmiş, görüyoruz. Dünya bize hep farklı gözle bakıyor ama bunlar nafile. Ama biz ülke olarak bu zor durumdan çıkacağız İnşallah, zoru başarmak her zaman güzel olur, biz esnaflar olarak gelecekten umutluyuz. Tüm İslam âleminin, Kurban Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyorum.”

GENEL BİR KRİZDEN DOLAYI SAKİNLİK VAR”

Ahmet Nebi Ağyar

“Öncelikle Müslümanların Kurban Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyorum, sağlık ve sıhhat içinde bir bayramı geride bırakırız. Bizim Kapalı Çarşı’da giyim üzerine bir mağazamız var, genellikle erkek giyim ürünleri satıyoruz. Spor giyim, gömlek, tişört, penye ve pantolon gibi ürünlerimiz mevcut. Şuan genel olarak büyük bir sakinlik var, esnaflar belli düzeyde. Bugünümüze çok şükür ama genel bir krizden dolayı bir sakinlik var. Şu dönemde gurbetçi müşterilerimiz olmasa, yerli halkın pek de alışveriş yaptığını görmedik. Ramazan Bayramı’ndan sonra da bir ilerleme olmadı sadece gurbetçiler sayesinde spor malzemelerinin satışları arttı. Ama bu da beklediğimiz şekilde olmadı. Gelecekten bu şekilde umutlu değiliz, bugün dolar almış başını gitmiş, gün geçtikçe de bizim paramız değer kaybediyor. Aldığımız ürünü de karşı taraftan biz bunu dolarla alıyoruz diyor, biz de ona göre ödüyoruz ve fiyatlarda sürekli bir yükseliş var. Toptan alırken bile önceden 5 TL’ye aldığım ürünü 7’ye alıyorum. Bunu ben fiyatta uyguladığım zaman da ister istemez pahalılık gösteriyor bu sefer alım gücü düşük olan halk zorlanıyor.”

(Haber: Ahmet Güneçıkan)

Editör: Mahmut Beyaz