Fransızlara karşı başlattığı milli mücadele hareketiyle ‘İstiklal Madalyası’ ve ‘Kahraman’ unvanı alan Kahramanmaraş, düşman işgalinden kurtuluşunu 100 yıldır gurur ve çoşkuyla kutluyor. 21 Ocak 1920'de, Fransızlara karşı 22 gün ve 22 gece süren bir mücadeleden sonra yediden yetmişe tek yürek tek bilek halinde savaşarak 12 Şubat 1920 tarihinde özgürlüğe kavuşan Maraş, özgürlük hikayesinin haklı gururunu yaşıyor. İşgalde düzenli ve güçlü Fransız ordusuna karşı başlattığı teşkilatlanmayla dünyada ‘kendi kendini kurtaran tek şehir’ unvanını alan Kahramanmaraş, kahramanlığını çeşitli şekillerde kutlayarak gelecek nesillere aktarıyor. Kahramanmaraş’ın kahramanlığını gelecek nesillere aktarmak için ise etkinliklerin yanı sıra yaşanan olayları anlatan anıtlar geçmişte yapılmıştı. Bu anıtların başında ise 100 yıl önce Avukat Mehmet Ali Bey’in ‘Alemi İslam’a Hitap’ beyannamesinin ardından Rıdvan Hoca’nın ‘Hürriyet olmayan bir yerde namaz kılınmaz’ demesi sonrası tek yumruk olan kahraman ecdadın, kaleye hücum ederek şanlı Türk bayrağını yeniden kaleye diktiği ‘Bayrak Olayı’ geliyor.

YAYALAŞTIRMA ÇALIŞMALARI YAPILIRKEN SÖKÜLMÜŞTÜ!

Bayrak Olayı’nı gelecek nesillere aktarmak amacıyla kentin en işlek noktalarından biri olan ve olayın gerçekleştiği Kahramanmaraş Kalesi’nin tam karşısına Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi tarafından anıt yaptırılmıştı. Özellikle kente gelen yerli ve yabancı turistlerin büyük ilgisini çeken anıt, Trabzon Caddesi ve Ulu Camii yayalaştırma çalışmaları esnasında yerinden sökülmüştü. Geçen zaman zarfından anıt olduğu yere ya da farklı bir yere taşınmazken, adeta yok oldu. Kurtuluşun 100’üncü yıl dönümünde anıtın akıbeti tüm kent halkı tarafından merak edilirken, vatandaşlar anıtın yeniden kente kazandırılmasını yetkililerden istiyor. Bu noktada en büyük görev ise Vali Vahdettin Özkan ve Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör’e düşüyor. Büyük paralar harcanarak yapılan anıt nerede, neden bu zamana kadar şehrin muhtelif yerlerinde değerlendirilmedi?

BAYRAK OLAYI NEDİR?

27 Kasım 1919 gecesi, Ermenilerin ileri gelenlerinden Hırlakyan'ın evinde İşgalci komutan Browmond şerefine bir balo tertiplenir. Baloda komutan Hırlakyan'ın torununu dansa davet eder. Komutan'ın teklifini reddeden genç kız, "Sizinle dans etmekten mazurum. Çünkü kendimi hala esaret ve zillette yaşayan bir kadın olarak görüyorum. Kalede Türk Bayrağı dalgalandığı sürece sizinle dans edemem" der. Bunun üzerine askerlerine emir veren komutan, Kaledeki Türk bayrağını indirir. 28 Kasım 1919 Cuma günü Maraş'ın kara sabahıdır. Yatağından kalkan Maraşlılar, asırlardan beri Kale burcunda dalgalanan şanlı bayraklarını göremezler. Bu olay şehri infiale sürükler. Avukat Mehmet Ali Bey, "Alemi İslama Hitap" beyannamesini yazar ve şehrin muhtelif yerlerine dağıtır, halkı Bayrağın indirilmesine tepki göstermeye davet eder.

Cuma namazına çok büyük bir kalabalık toplanır. Ezan okunduktan sonra halk dışarıda "Bayraksız namaz kılınmaz" diye bağırır. O esnada İçerdeki imam efendi, "Hürriyet olmayan bir yerde namaz kılınmaz" diyerek beyannamenin doğru olduğunu ifade eder. Bunun üzerine halk topluca kaleye hücum ederek, indirilen Şanlı Bayrağını yeniden Kale burçlarına diker ve Cuma namazını orada eda eder. Bayrak olayından sonra şehir adım adım savaşa sürüklenir, Arslan Bey başkanlığında kurulan Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, her mahallede teşkilatlanarak harekete geçer.

(Haber: Ahmet Güneçıkan)

Editör: Mahmut Beyaz