Bağ-der Kahramanmaraş İl Temsilcisi Güzelhan Kebanlı, manevi destek birimine müzikle tedaviyi de dâhil ettiklerini ifade etti ve açıklamalarına şunları ekledi: “Tarih tekerrürden yani tekrardan ibarettir. Tarihimizde Selçuklu ve Osmanlı Bimarhane, şifahane ve darüşşifalardaki hastalara manevi destek birimi olarak uygulanan musikiyi tekrar etmeyi hedefledik” dedi.

15’nci yüzyılda Osmanlı Devleti’nde hastanelerin birçoğunda müzikle tedavi yöntemi uyguluyordu. Hastaların birçoğunda etkili olan ve sanki vücudun bir ihtiyacıymış gibi olan müzikle tedavi sistemi vücuttaki organların belli bir bölümüne fayda sağlıyor. BAĞDER Kahramanmaraş İl Temsilcisi Güzelhan Kebanlı, konuyla ilgili Manşet Gazetesine bilgiler verdi.

‘SESLERİN İNSAN VE EŞYALAR ÜZERİNDE ETKİSİ VAR’
Seslerin insanlar ve eşyalar üzerinde etkisinin olduğunu söyleyen Kebanlı, müzik seslerinin kalp atışı ve kan basıncı üzerinde etkili olduğunu belirtti. Kebanlı, “Osmanlı’da müzikle tedavi konusuna geçmeden önce seslerin insanlar veya eşyalar üzerindeki tesirini ve şifa kaynağı olup olmadığını irdelemekte fayda var. Bildiğimiz gibi Dünyanın yarısı sularla kaplıdır ve bizim vücudumuzun dörtte üçü sudan oluşmaktadır. Yaşamımızın devamı açısından sudan daha önemli bir şey yoktur. Su, vücudumuzdaki ses ve titreşimler için bir iletken vazifesi gördüğü yapılan çalışmalarda ortaya çıkarılmıştır. Müzik seslerinin kalp atışı ve kan basıncı üzerinde de etkili olduğu yapılan araştırmalarda ortaya çıkmıştır. Müzik ne kadar hızlıysa kalbimiz o kadar hızlı, ne kadar yavaşsa kalp de o kadar yavaş atmaktadır. Dolayısıyla daha düşük bir kalp atışı daha az gerilim ve stres yaratır. Sonuç olarak; ses eğer bir şifa ise ve güzel seslerin insanlar ve eşyalar üzerinde pozitif bir tesir varsa İlahi ses yani vahyin tezahürü olan Kur’an-ı Kerim en başta gelen şifa kaynağıdır. Elbette bu ayet-i kerimenin lafzi manası olduğu gibi ruhi manalarının da geniş bir muhteviyat taşıdığı açıktır. Bu ayetler Allahû Teâlâ’nın vazifeli kıldığı hikmet sahibi âliminler vasıtasıyla dinlenildiğinde şifa hüviyeti taşıdığı açıktır. Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in; “Hikmet sahibi ulemanın (âlimlerin) meclisinde (sohbetinde) bulunmak, kelâmını işitmek üzerinize farz kılındı. Muhakkak ki Allah onların meclisinde (sohbetinde) bulunan ölü kalpleri hikmet nuruyla diriltir. Yağmur suyunun toprağı dirilttiği gibi ölü kalpleri bu şekilde Allah diriltir” şeklinde konuştu.

15’İNCİ YÜZYILDA OSMANLI’DA MÜZİKLE TEDAVİ
15’inci yüzyılda Osmanlı’da ki müzikle tedavi hakkında bilgiler veren Kebanlı, şunları kaydetti: “15. yüzyıl Osmanlı’da akıl hastaları müzik ve su ile tedavi edilirken Avrupa'da delilerin, “İçlerinde şeytan var” denerek yakıldığı bir dönemdir. 1488’de yapılan Edirne Sultan Bayezid Darüşşifasında akıl hastaları tedavi edilirdi. Darüşşifa, günümüzde müze olarak hizmet vermektedir. Yine 15’inci asır sonlarında İkinci Bayezid’in Edirne Darüşşifası, 16. asır başlarında Hürrem Haseki-Sultan’ın Mimar Sinan’a yaptırdığı Haseki Darüşşifası o dönemin en önemli bölümü Bimarhane idi (Bu kelime halk ağzında “tımarhane” oldu). Haseki Hastanesi bugün de faaliyetini sürdürmektedir. Ünlü Tarihçi Yılmaz Öztuna bir makalesinde konuyla ilgili olarak: “19. asra kadar Avrupa’da akıl hastası, şeytan tarafından rûhu kabz edilmiş, ancak cismen insan olan bir varlıktı” demektedir. Yine aynı makalede: Modern psikiyatrinin büyük kurucularından psikiyatr (İngilizce: psikiyatrist) Dr. Kraft-Ebing şöyle yazıyor: “Hristiyanlık, akıl hastalarına ilgi göstermiyordu. Onları şeytan tarafından ele geçirilmiş yaratıklar şeklinde algılıyordu. Akıl hastalarını tedaviyi Avrupa, Türklerden öğrendi. Türkler, bizden çok önce, akıl hastalarına mahsus hastaneler kurdular” dedi.

MÜZİĞİN TEDAVİ GÜCÜ
Müziğin psikolojik rahatsızlıklar üzerindeki tedavi edici etkisi olduğunu dile getiren Kebanlı, müziğin tedavi gücünü anlattı. Kebanlı, “Müziğin psikolojik rahatsızlıklar üzerindeki tedavi edici etkisi ilk çağlardan bu yana bilinen bir yöntemdir. Osmanlılarda müzikle tedavi en parlak dönemlerinden birini yaşamıştı. Orta çağda ve batılı ülkelerde ruhlarına şeytan girdi diye akıl hastaları, insanlık dışı ağır işkencelere maruz bırakılırken Sultan 2. Bayezit Edirne’de 1488 de mimar Hayrettin’e inşa ettirdiği külliyenin darüşşifa (akıl hastanesi) bölümünde hastaları müzikle tedavi ettiriyordu. Müziğin tedavi gücü, aslında Osmanlı Türk ruh hekimlerinin bir buluşu değildi. Fakat, bilimsel çalışmaları ile ruh hekimliği alanında da, çağdaşlarına göre yüksek düzeye ulaşmış Osmanlı Türk ruh hekimleri, hastaların müzikle tedavi konusunda bir hayli ileri gitmiş, İbn-i Sinâ, Râzi, Farâbi gibi Türk bilginlerinin öncülüğünü yaptığı müzikle terapi, günümüz modern tıbbına da ışık tutmuştur. Evliya Çelebi’ye göre “müziğin insan ruhu üzerindeki olumlu etkisi konusunda yeteri bilgi ve deneyime sahip darüşşifanın hekimbaşısı, hastalarına önce çeşitli müzik makamları dinletiyor, kalp atışlarının hızlanıp yâda yavaşladığına bakıyor, yararlandıkları uygun melodiyi belirliyor, şikâyetleri ve benzer hastalıkları bir araya getiriyor, darüşşifanın müzik ekibine haftanın belirli günlerine konserler tertipletiyordu. Evliya Çelebi, zihni açma, hafıza ve hatırları güçlendirmede İsfehan, aşırı hareketli, heyecanlı hastaları sakinleştirmede Rehavi, sıkıntılı, karamsar durgun ve neşesiz hastalara da Kuçi makamının iyi geldiğine seyahatnamesi ’nde belirmişti” ifadelerini kullandı.

SELÇUKLU VE OSMANLILARDA MÜZİKLE TEDAVİ VE SU SESİ
Selçuklu ve Osmanlı’da müzikle tedavi ve su sesi işlemiyle ilgili bilgiler veren Kebanlı, sözlerine son olarak şunları ekledi: “Türklerde ilk ciddi müzikle tedavi Osmanlı devleti zamanında görülmekle beraber, Orta Asya`da Anadolu öncesi zamanda Baksı adı verilen Saman müzisyenler tarafından, çeşitli hastalıklar için tedavi çalışmaları yapılmıştır. Hala bu faaliyetlerini sürdüren Baksılar Orta Asya Türkleri arasında yaşamaktadırlar. Bir Selçuklu Türk`ünün yaptırdığı Şam`daki Nurettin Hastanesi’nde İbn Sina, müzikle akıl hastalığının tedavisini uygulamıştır. İbni Sina`nın tesirleri Osmanlı devrinde de devam etmiştir. Osmanlı saray hekimi Musa bin Hamun, diş hastalığı ve çocuk psikoloji hastalıklarını iyileştirmede müzikle tedavi yöntemini kullanmıştır” diye konuştu. www.marasmanset.com
Haber: Emre Akkış

Editör: Mahmut Beyaz