Suriye’de yaşanan iç karışıklık ve bu iç karışıklıktan faydalanarak bölgeye yerleşmeye çalışan terör örgütlerinin baskıları sonucu Türkiye’ye gelen Şeyh Hadır ailesinin hikayesi adeta yürek burkuyor. Ailenin en küçük mensubu olan Muhammed, doğuştan karaciğer yetmezliği hastalığının tedavisi nedeniyle geldiği Türkiye’de acı dolu yaşam mücadelesi verirken, babası İbrahim Şeyh Hadır ve iki abisi ise geçtiğimiz haftalarda Türk Silahlı Kuvvetleri ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) tarafından başlatılan ‘Zeytin Dalı Harekatı’nda teröristlere karşı vatan savunması yapıyor. Doğumundan itibaren karaciğeri sertleşerek küçülen ve fonksiyonunu yerine getiremez hale gelen minik Muhammed’ın karaciğeri, geri dönüşümsüz bir şekilde hasar görerek karaciğer sirozu şeklini aldı. Babası Suriye’de kendisi de Kahramanmaraş’ta farklı bir yaşam savaş veren Muhammed, siroz olarak bilinen karaciğer yetmezliği nedeniyle uygun bir donör arıyor.

SURİYE’DE HASTALIĞINA TEŞHİS KONULAMADI!

Yaşam hikayesi ile bütün insanlarda acı verici bir etki bırakan Şeyh Hadır ailesinin dramı, Suriye’de yaşanan iç karışıklık ve arkasından bölgeye gelen terör örgütlerinin baskıları sonrası başladı. Vatanını bir an olsun terk etmeden teröristlere karşı kahramanca mücadele eden Şeyh Hadır ailesinin mensupları baba İbrahim ve iki oğlu, şimdilerde ise Afrin’de başlatılan ‘Zeytin Dalı Harekatı’nda Türk Silahlı kuvvetlerimizin kahraman askerleriyle omuz omuza mücadele veriyor. Babasının verdiği mücadele ve terör örgütlerinin baskıları arasında dünyaya gelen Muhammed, koşulların da elverişsiz ve sağlıksız olması nedeniyle yakalandığı siroz hastalığı ile savaşıyor. Memleketi Suriye’de gittiği doktorların Muhammed’in hastalığına teşhis koyamaması ve Türkiye’ye giderek tedavisine orada devam ettirmesi yönünde yapılan öneriler sonrası, kocası ve iki çocuğunu arkada bırakarak oğlu için Türkiye’ye gelen anne Necme Şeyh Hadır’ın acı dolu yaşam hikayesi Türkiye’ye sınırlarına böylelikle taşınmış oluyor.

ANNESİ NECME’NİN KARACİĞERİ KİLO NEDENİYLE UYMADI!

Suriye’deki doktorların da önerisiyle Kahramanmaraş’a gelen ve burada Yörükselim Mahallesi’nde tanıdıklarının yanına yerleşen anne Necme ve minik Muhammed, ilk olarak Kahramanmaraş Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’ne gitti. Burada doktorlar tarafından Muhammed’e karaciğer sirozu teşhisi konuldu. Muhammed’in karaciğerinde çok fazla su toplanmasının yaşandığını belirten doktorlar, Muhammet’i Malatya’ya sevk etti. Malatya’da da bir takım tedavi gören Muhammed’e, uygun bir nakil bulunması gerektiği söylendi. Annesi Necme’nin kilolu olması nedeniyle uyum sağlanamadığı Muhammed, tekrar Kahramanmaraş’a döndü ve burada donör arayışına başladı.

TEK ÇARE KARACİĞER NAKLİ!

Karında sürekli su toplaması ve sarılığın yanı sıra, vücutta toksik atıkların birikmesi nedeniyle ölümcül sonuçlara yol açabilecek bir hastalık olan karaciğer sirozu, Muhammed’in minik bedenini zorluyor. Muhammed’in hayatının kurtarılması için ise tek seçenek hastalıklı karaciğerin alınıp yerine sağlıklı bir karaciğerin nakledilmesi. Ancak bu şekilde yapılan bir organ nakli ile hayatı kurtarılacak olan Muhammed, özellikle annesi Necme Şeyh Hadır’ın sevgisi ve yoğun bakımı hayatta kalıyor. Muhammed’in annesi Necme, adını hiç dilinden düşürmediği başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan yardım bekliyor. Karaciğer nakli ise A+, A-, 0+ ve 0- kan gruplarındaki insanlardan alınan donörle mümkün olacak.

SURİYE’DEKİ SAVAŞ HASTALIĞI İLERİYE GÖTÜRDÜ”

Oğlu Muhammed’in hastalığının Suriye’de yaşanan iç karışıklık nedeniyle zorluklar çektiği dönemde daha da ilerlediğini söyleyen anne Necme Şeyh Hadır, “Oğlum Muhammet’te doğuştan beri karaciğer yetmezliği var ve ülkemiz Suriye’de yaşanan iç karışıklık nedeniyle büyük zorluklar çektiğimiz dönemde hastalığı daha da ilerledi. Suriye’de doktora götürdük ama onlar anlamıyorlar, çocuğun hastalığı nedir kesinlikle bir cevap veremediler. Birisinde karnından ameliyat yaptılar, çocuğumun karnını açtılar ama yine de tedavi yapamadılar, yarası da uzun süre açık kaldı. Sonra oradaki doktorlar Muhammet’in Türkiye’ye gelmesi gerektiğini söyleyerek buraya sevk ettiler. Daha sonra bir buçuk ay önce buraya geldik ama çok zorluklar yaşadık. Buraya geldikten sonra Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’ne geldik. Burada doktorlar bazı tedaviler uyguladı, bu çocuğum için çok iyi oldu, gerçekten çok iyi baktılar. Buradaki doktorlar daha sonra Malatya’ya gönderdiler, orada tahlil yaptılar” dedi.

SURİYE’DE İKİ HAFTA DAHA KALSAYDI ÖLÜRDÜ”

Muhammed’e ilk tanının Kahramanmaraş Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’nde konulduğunu belirten Necme Şeyh Hadır, “Kahramanmaraş Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’nde ilk olarak doktor inceleyerek hastalık tanısı koydu. İncelemede hastalıkta da karaciğerinden çok fazla su çıkarıyor dediler. Annesi ve biz yakınları kilolu olduğumuz için bizden karaciğer alınmıyor. Zayıf olan başka bir insandan karaciğer alınması ve nakil yapılması gerekiyor. Suriye’de bu çocuk bir yada iki hafta kalırsa belki ölebilirdi. Doktorlar ameliyatının çok tehlikeli olduğunu söylüyor” şeklinde konuştu.

TEK UMUDUMUZ RECEP TAYYİP ERDOĞAN”

A+, A-, 0+ ve 0- kan gruplarındaki insanlardan alınan karaciğer naklinin yapılması gerektiğini belirten Necme, tek umutlarının Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu söyledi. Necme Şeyh Hadır konuşmasına şu şekilde devam etti, “Şu anda sürekli su çıkarıyor, o suyu temizliyorlar ama uygun bir karaciğer nakli şart. Karaciğer arıyoruz, Suriyeli tanıdıklarımıza soruyoruz, herkese haber veriyoruz ama bulamıyoruz. A+, A-, 0+ ve 0- kan gruplarındaki insanlardan karaciğer nakli yapılması gerekiyor. Bu kan gruplarından olan ve zayıf olan bir dönere ihtiyacımız var. Kahramanmaraş’taki hastanelere gittik, başvurularımızı yaptık. Malatya’ya da gittik, orada beni kontrol ettiler ve biraz şişman olduğumdan dolayı olmadı. Ama dediler ki siz Kahramanmaraş’a geri gidin, orada uygun nakil yapılacak birini bulun ondan sonra oradaki Çocuk Hastanesi sizi buraya sevk etsin dediler. Çocuğumun iyileşmesi için Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan yardım bekliyoruz, bizim umudumuz artık Recep Tayyip Erdoğan. Bu çocuk Suriye’den gelmemiş olsaydı ölecekti.”

KOCAM VE ÇOCUKLARIM AFRİN’DE SAVAŞIYOR”

Kocası ve iki oğlunun Türk Silahlı Kuvvetleri ve Özgür Suriye Ordusu tarafından başlatılan ‘Zeytin Dalı Harekatı’nda memleketi Suriye için savaştığını dile getiren Necme, kocasının ve çocuklarının Suriye’yi çok sevdiğini ve memleketleri için her zaman savaşacağını belirterek, “Benim kocam ve iki oğlum Suriye’de ülkemiz için Özgür Suriye Ordusu (ÖSO)’nda Esat ve PKK’ya karşı savaşıyor. Bizim köyümüz Afrin’e yakın, oradaki halk ve Türk askerleriyle birlikte savaşıyorlar. Biz Malatya’ya gidiyoruz hastaneye burada kimsemiz yok, başımızda kimse bulunmuyor. En azından Malatya’ya gittiğimiz dönemde kocamın yada çocuklarımın buraya gelmesini istiyorum. İki kardeşim var ama onlar buraya çok uzaklar onlardan da hiçbir şekilde yardım alamıyorum. Muhammet eğer burada ameliyat olur ve nakil de yapılırsa bir yıl burada teşhis altında tutulacak, ondan sonra İnşallah kendi ülkemize dönmek isteriz. Eğer kocam gelirse sadece Muhammet için gelecekler ama Muhammet’in tedavisi biterse hemen savaşa dönecekler. Benim kocam ve çocuklarım ülkemiz için savaşmayı çok seviyor. Biz Suriye’yi çok seviyoruz, orası için her zaman savaş vereceğiz ve oğlum Muhammed’de eğer tedavi olur sağlığına kavuşursa tekrar dönmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.

TÜRK ASKERİ AFRİN’İ TEMİZLEYECEKTİR”

Esat rejiminin ve bölgedeki teröristlerin kendilerine çok baskı yaptığını da dile getiren Necme, Türk askerlerinin Afrin’i teröristlerden temizleyeceğine inandığını da söyledi. Necme sözlerine şu şekilde son verdi; “Esat ve PKK’lı teröristler bize çok baskı yapıyorlar, mazotları filan bize vermiyorlar. Yolları kapatıyorlar, araba yada mazot giderse hemen yakalıyorlar. Onun için bize baskılarından dolayı biz onları hiç sevmiyoruz. İnşallah Afrin yakın bir zamanda temizlenecek. İnşallah reis Recep Tayyip Erdoğan Afrin’i temizleyecek, teröristleri bitirecek. Türk askerleri Suriye’den geldiği zaman bizlerin hepsi onlara güveniyor, onların yanlarında çok rahatız. Türk askerlerinin de yardımıyla Afrin’i temizleyecekler, çünkü oradaki teröristler çok pisliktir bize çok zarar veriyor.”

Haber: Ahmet GÜNEÇIKAN-Mustafa KILINÇ

Editör: Mahmut Beyaz