Geçtiğimiz günlerde ana muhalefet partisinin tüm eleştiri ve karşı tutumlarına karşı kararlılıkla devam edilen, günler öncesi de meclisten geçerek, yürürlüğe giren ‘Müftülere Nikah Yetkisi’ yasası, gündemde yankı uyandırmaya devam ederken, Diyanet-Sen İl Başkanı Ekrem Arslan, konuyla ilgili ilk değerlendirmeyi Manşet Gazetesi’ne yaptı. Düzenlemenin ülke ve vatandaşın menfaatine yönelik bir uygulama olduğunu söyleyen Arslan, bu konuda ılımlı yaklaşmayan ana muhalefet partisinin tutumunun yanlış olduğunu belirtti. Düzenlemenin hem resmi hem de dini nikahı birleştiren bir unsurunun olduğuna dikkat çeken Arslan, “Camiler devletimizin müesseseleridir, din görevlilerimizde devletimizin memurlarıdır. Dolayısıyla bu kanunun verdiği yetkiye dayanarak, din görevlisi kardeşlerimizin nikah kıymasında en küçük bir sakınca yoktur” ifadelerini kullandı.

DİN GÖREVLİLERİNİN MEMUR OLDUĞU GERÇEĞİ GÖRMEZDEN GELİNİYOR”
Din görevlilerinin bazı çevrelerce memur olduğu gerçeğinin görmezden geldiğini kaydeden Arslan, sözlerinin devamında şunları dedi: “Yıllardır nikahın tek olduğunu ve bununda resmi nikah olduğunu savunan Diyanet-Sen, vatandaşlara nişan ve düğün törenlerine resmi nikah-dini nikah ikilemi yaşatmamak için, isteyen vatandaşların nikah töreninde müftülere verilecek yetki ile bu görevin yerine getirilebileceğini 10 yıldır dile getiriyor. Maalesef konunun TBMM gündemine gelmesi ile birlikte kamuoyunu yanıltmaya yönelik yayınların artarak devam ettiği görülmektedir. Bu düzenlemeyle belli kesimlerin Müslüman toplumun içinde yaşadıklarını unutmuş olarak, hala din adamlarına karşı bir duruş sergilemeleri üzücü bir durumdur. Din adamlarının da kamu görevlisi oldukları görmezden gelinmektedir. Nikah memurlarının yaptığı işin uzmanlık gerektirmediği, basit bir kayıt altına alma işlemi olduğu bilindiği halde müftülere yönelik bu negatif tutumun işle ilgili değil, ideolojik bir yaklaşımın ürünü olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim düzenlemeyi bir soruna dönüştürenlerin sık sık medeni hukukun yanında İslam hukuku uygulamasıyla bir çift hukuklu sistemin ortaya çıkacağı yönündeki iddiaları bu ideolojik yaklaşımı bütün açıklığıyla ortaya koymaktadır.”

RESMİ NİKAHLA İLGİLİ HİÇBİR DEĞİŞİKLİK OLMADI”
Tasarının kabul edilmesi ile birlikte resmi nikahla ilgili hiçbir değişikliğin olmadığını anlatan Arslan, yalnızca nikahı kıydırabileceklerin arasına müftünün eklendiğini söyledi. Arslan, “Bu çok açık ve anlaşılır bir durumdur. Kanunda sırf müftü kelimesinin geçiyor olması bile bazı kesimleri rahatsız etti. İçeriğine bakma gereği bile duymadılar. Yıllardır her fırsatta milletimizin dini değerlerini ötekileştirme ve kavga sebebi yapmaya kalkanlar müftülerimize nikah kıyma yetkisi verilmesi mevzusunu da kavgaya dönüştürmek için fırsat kolladılar. Neyse ki bütün bu olumsuz girişimlere rağmen TBBB genel kurulunda tasarı kabul edildi” şeklinde konuştu.

KADIN HAKLARINI KORUMAYA YÖNELİK”
Müftülere verilen nikah kıyma yetkisinin kadına haklarını korumaya yönelik olduğunun altını çizen Arslan, böylelikle de birçok sorunun çözüme kavuşacağını sözlerine ekledi. Arslan, “Resmi kayıtlara girmeyen nikahların kadının haklarını korumadığı, bilakis bir istismar ve mağduriyet alanı ürettiği açıktır. Tasarının kabul edilmesiyle resmi nikah oranının artacağını ve kayıt altına alınmayan nikahların azalacağını düşünüyoruz. Müftülere verilen bu hakkın kadın haklarını korumaya dönük son derece işlevsel bir rol oynayacağını ve birçok sorunu çözüme kavuşturacağını ön görüyoruz” diye konuştu.

2 BAŞLILIĞI ORTADAN KALDIRACAK”
Düzenlemeyle beraber resmi ve dini nikah ikileminin ortadan kalkacağını aktaran Arslan, son olarak sözlerine şunları ekledi: “Pratikte, dini ve resmi nikah şeklinde iki uygulamanın olduğu ülkemizde, müftülere nikah kıyma yetkisi vermek iki başlılığı ortadan kaldıracaktır. İki başlı nikah, kayıtsızlığı beraberinde getirdiğinden, müftülerin nikah yetkisi kayıtsızlığı da sona erdirecektir. Böylece kayıtsızlığın ortaya çıkardığı istismar ve mağduriyetler de ortadan kaldırılmış olacaktır. Vatandaşların nerede ve kimde nikâh kıydıracakları tamamen kendi serbest iradelerine kalmış bir husustur. Yani isteyen il ve ilçe müftülüklerinde, isteyen de belediyelerde nikâhlarını kıydırabilecektir. Bu basit gerçekliği örterek, konuyu saptırmak, milletin kafasında soru işaretleri oluşturarak konuyu bir problem haline getirmek malum çevrelerin bildik taktiklerinden başka bir şey değildir.”

Haber: Emre Akkış

Editör: Mahmut Beyaz