AK Parti Gençlik Kolları 5’inci Olağan İl Kongresi, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözücü Mahir Ünal’ında katılımıyla gerçekleşti. Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi’nde düzenlenen ve büyük bir coşku içerisinde yapılan kongreye; AK Parti Kahramanmaraş Milletvekilleri Veysi Kaynak, Nursel Reyhanlıoğlu, Celalettin Güvenç, Mehmet Uğur Dilipak, İmran Kılıç, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman, Gençlik Kolları Genel Başkan Yardımcısı Osman Söyler, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç, ilçe belediye başkanları ile çok sayıda partili katıldı. Oldukça renkli görüntülere sahne olan kongrede konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, her kongrenin bir hatırlamak olduğunu söyledi. Kongrelerinin amaçlarının, davalarının, değerlerinin, yollarının ve hedeflerinin hatırlamadığı takdirde istikametlerini kaybedeceklerini ifade eden Ünal, sözlerinde sık sık 12 Şubat ruhuna değindi. Bundan tam 98 yıl önce kurtuluş ruhu ne ise bugün o ruh odur” diyen Ünal, gençlere kitap okuma tavsiyesinde bulundu.

BİZLER MÜSLÜMANLARIZ”
Ünal, sözlerinin devamında şu ifadelere yer verdi: “Aslında her kongre hatırlamaktır. Kongre neden hatırlamaktır? Çünkü eğer kongrelerimizde biz amaçlarımızı, davamızı, değerlerimizi, yolumuzu, menzilimizi, yani hedefimizi yeniden hatırlamazsak istikametimizi kaybederiz. O yüzden bugün duyguyla fikir arasında, tarihle insan arasında farkları konuşmakta fayda görüyorum. Biraz kim olduğumuzu biraz hafızamızı biraz nereden geldiğimizi şu anda nerede olduğumuzu ve yolumuzun hedefimizin ne olduğunu tekrar bir hatırlamakta fayda görüyorum. Çünkü bugün o gün bugün bunların hatırlanması gerektiği gündür. Bugün kongremizin günüdür. Bundan tam 98 yıl önce 10 Şubat 1920’deki ruh halini bir anlamaya çalışalım. O günkü duyguyu, fikri bir anlamaya, yeniden içimizden yaşamaya, dolayısıyla 98’incisini kutlayacağımız Maraş’ın kurtuluşundaki ruhu yeniden bir hatırlamaya çalışalım. O gün birinci dünya savaşının sonuçlarını Kahramanmaraş ağır bir şekilde yaşamaktaydı. Daha TBMM kurulmamıştı. Düzenli güçler oluşmamıştı. Eli silah tutan herkes istiklalini korumanın mücadelesini veriyordu. Düzenli orduları olmadığı için çeteler her biri kendi mevziisini koruyan Arslanbey’in komutasında Ali Sezai Hocanın oluşturduğu ruhani iklimde Rıdvan Hocanın millete adeta üflediği ruhla kendisini bulan bir mücadele. İşte o mücadelenin arkasındaki duyguyu ve fikri beraber bir düşünelim. Bizi bir şeyle tanımlamak isterse eğer bir kimse bizler Müslümanlarız. İşte o gün yani 10 Şubat 1920’deki ruh aynı ruhtu, aynı duyguydu, aynı fikirdi. Sütçü İmam’a tecessüm eden ruhla Fethi Sekin’de tecessüm eden ruh aynı ruhtur. Afrin’de o güzel vasiyetiyle hepimizi duygulandıran Musa Özalkan kardeşimizle aynı ruhtur. İşte bizi tanımlayan, bizim kim olduğumuzu söyleyen bu ruhtur.”

YA DEĞİŞİMİ YÖNETİRSİNİZ YÂDA…”
Değişimi18 ve 19’uncu yüzyılda yaşanan hadiselerle örneklendiren Ünal, “Değişim bir kere geldiği zaman ya değişimi yönetirsiniz ortaya gelişme çıkar ya da değişim sizi çözer iplik gibi bir kenara atar” diye konuştu. Ünal, “18 ve 19’uncu yüzyılda dünya büyük bir değişim dalgası ile karşı karşıya kaldı. Değişim bütün uçurumlarıyla geldiğinde toplumlar bu değişimin karşısında sanayi devriminden yönetim devrimine bütün fikirlerde düşüncelerde toplumsal ilişkilerde ortaya çıkan bu değişimle birlikte üretim biçiminde ortaya çıkan bu değişimle birlikte fikirler, düşünceler, toplumlar değişmeye başladı. Değişim bir kere geldiği zaman ya değişimi yönetirsiniz ortaya gelişme çıkar ya da değişim sizi çözer iplik gibi bir kenara atar” şeklinde konuştu.

TEK MİLLET, TEK BAYRAK, TEK VATAN VE TEK DEVLET!”
Tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlete sahip çıkan kişilere kardeş dediklerinin altını çizen Ünal, Türkiye’nin 200 yıl sonra yeniden değişimi yöneten bir ülke olduğuna dikkat çekti. Ünal, “Artık Türkiye neleri koruması gerektiğini, neleri değiştirmesi gerektiğini, neleri yeniden yapması gerektiğini, neleri ortadan kaldırması gerektiğini öğrendi. O yüzden Türkiye Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle uyandı. Uyuyan dev uyandı. Değişim bütün dinamikleriyle geldiğinde inançlarımızı koruyacağız, değerlerimizi koruyacağız, edebimizi, ahlakımızı koruyacağız. Az önce Cumhurbaşkanımızın gençlere söylediği edebimizi, adabımızı, inancımızı, ibadetimizi, ahlakımızı, kim olduğumuzu, nereye ait olduğumuzu ve bunları sembolize eden milletimizi, bayrağımızı, vatanımızı ve devletimizi... O yüzden tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet diyoruz. Bunları koruyan, bunlara sahip çıkan herkes bizim kardeşimizdir diyoruz. Hangi siyasi görüşe mensup olursa olsun, hangi inanca sahip olursa olsun, bunlara sahip çıkan, koruyan herkes bizim kardeşimizdir. Ve işte Türkiye şimdi değişim bütün gücüyle geldiğinde 200 yıl sonra artık değişimi yöneten bir ülke. Ve siz duyguyla fikir arasında şurada durmalısınız gençler. Heyecan güzeldir, genç demek zaten heyecan demektir. Biz gence delikanlı deriz, kanı deli akan ama tam da bu yaşlarda inşa edilen bir fikir. Eğer fikir olmadan duygu olursa duygu istikameti kaybettirir insana. O yüzden duygunun arkasına mutlaka büyük bir tefekkürü inşa etmek gerekir” ifadelerini kullandı.

GENÇLER KİTAP OKUYUN!”
Gençlere kitap okumaları yönünde tavsiye ve önerilerde bulunan Ünal, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ında bu yönde bir talimatı olduğunu sözlerine ekledi. Ünal, “Gençler bugün artık internet çağında her şeyin görüntüden ibaret olduğu bir zamanda lütfen kitap okuyun. Geçen gün MYK toplantısında Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız ARGE başkanımıza talimat verdi, Gençlik Kolları Genel Başkanımıza talimat verdi. Dedi ki Tanıtım Medya, ARGE, Gençlik Kolları kitap okuma kampanyası yapacaksınız. Gençlerimizi kitap okuyacaklar, çağı kavrayacaklar. Sosyoloji okuyacaklar, kendilerini kavrayacaklar, tarih okuyacaklar ve gençlerimiz bütün bunları düzenli olarak yapacaklar ki bir fikir inşa etsinler. Okumamız gerekiyor daha çok okumamız gerekiyor, daha çok anlamamız gerekiyor, büyük bir disiplinle hareket etmemiz gerekiyor. Bizim çok iyi mühendislere ihtiyacımız var, bizim çok iyi bilgisayar programcısına, program ve bilgisayar yazılımı yapan beyinlere ihtiyacımız var, bizim çok iyi öğretmenlere ihtiyacımız var, bizim çok iyi sosyal bilimcilere ihtiyacımız var. Biz 200 yılı kaybettik, bir 200 yılı daha kaybedemeyiz. Bugün sistematik olarak özgüvenimize saldırıyorlar ve bunu bizim içimizdekiler yapıyorlar. Dönüp ne diyorlar, ya bak adam Mars’a roket gönderdi biz ne yapıyoruz, özgüven saldırısı yapıyoruz” diye konuştu.

SLOGANLARIN HAKKINI VERMEMİZ GEREKİR”
“Bir şeyi söylemek için önce onun bedelini ödemek gerekir” diyen Ünal, sözlerine şu şekilde devam etti: “Sabah okul müdürlerimizle bir araya geldik, orada da aynı şeyleri söyledim. Bizim önümüzdeki 20-30 yıla hazırlık yapabilmemiz, sizin bugünkü yaptığınız hazırlıklara bağlı. Ben şuna inanıyorum, 20 yıl sonrasının bu ülkeyi yöneten bürokratları, akademisyenleri, bakanları, siyasetçileri gençler bu salondan çıkacak. Konuşurken söylemesi kolay ama bakın Kuran’ı Kerim bizi uyarıyor, “Ey iman edenler neden yapmadığınız şeyleri söylüyorsunuz?” diye. Bir şeyi söylemek için önce onun bedelini ödemek, o işi yerini getirmek gerekir. O yüzden gençler, heyecanlı olun tabi ki sloganlarınızı atın ama bu sloganların hakkını vermemiz gerekir.”

YOL UZUN VE MEŞAKKATLİ, YÜK AĞIR”
Gençlere seslenerek, “20 yıl sonra nerede olacağınızı bugün sizin yapacağınız çalışmalar belirleyecek” diyen Ünal, yolu uzun ve meşakkatli olduğunu ve yükünde bir o kadar ağır olduğunu vurguladı. Ünal, “Gençlik başta dumandır, akıl kavak yelleri gibi eser, asıl olan o dumanı baştan uzaklaştırmak. O kavak yelini savuşturmak gerekir. Biz bunu beraberce yapmak zorundayız çünkü 20 yıl sonrası sizlere emanet olacak. 20 yıl sonra burada ben olmayacağım. Burada Celalettin beyde, Veysi beyde olmayacak, burada Ahmet Özdemir, Fatih Mehmet Erkoç, Nursel Reyhanlıoğlu olmayacak. Burada bir çınar gibi duran ağabeyimiz, hocamız Mehmet Sağlam, Cafer bey, Ali Sezal bey olmayacak. Onlar bayrağı devrettiler ama başımızın tacı, her biri bizim için ağabey olarak buradalar. 20 sene sonra burada siz olacaksınız gençler, 20 sene sonra nerede olacağınızı bugün sizin yapacağınız çalışmalar belirleyecek. O yüzden yol uzun ve meşakkatli, yük ağır” ifadelerine yer verdi.

SİZ RECEP TAYYİP ERDOĞAN OLMAK NE DEMEK BİLİYOR MUSUNUZ?”
Ünal, son olarak sözlerine şunları ekledi: “Siz Recep Tayyip Erdoğan olmak ne demek biliyor musunuz? Büyük bir disiplin demek, çaba demek, emek demek. Günlerce gecelerce uyumamak demek, nefsin istek ve arzularından uzak durmak demek. Allah o tesirini nasıl halt ediyor? O bereketi nasıl veriyor? İstek ve arzularına hâkim olduğu için, Allah’ın sana verdiği gücü arzuların için değil millet için kullandığından dolayı Allah o yapılan işin tesirini halt ediyor. Eğer bu yapılmazsa o işin tesirini Allah halt etmezdi. Bizler Müslümanlarımız, biz Allah’a inanırız. Biz işin sonucunun bizim eylemlerimize alet olmadığını biliriz. İşin sonucu kime aittir? Allah’a aittir. 15 yıl boyunca bu milletin nereden nereye geldiğini biliyoruz. Biz dersek ki bunu biz yaptık. Bundan Allah’a sığınırız. Biz şunu söyleriz; azmettik, gayret gösterdik, çaba sarf ettik bütün imkânları seferber ettik ve tevekkel Allah dedik. Bu yüzden bu iş biraz da kişinin hevesine gem vurmasıdır. Nefsini terbiye etmesidir.”

AK PARTİ İLE SİYASET GENÇLEŞİYOR TÜRKİYE GÜÇLENİYOR”
AK Parti Gençlik Kolları Genel Başkan Yardımcısı Osman Söyler ise konuşmasında şunları kaydetti: “AK Parti Gençlik Kolları olarak 13 Ağustos 2017 yılında olağan kongre sürecimizi ‘AK Parti ile siyaset gençleşiyor Türkiye Güçleniyor’ sloganıyla tamamlamış bulunduk. Bugüne kadar 740 ilçe kongremizi gerçekleştirdik. Bugün itibariyle 30 il kongremizi de gerçekleştirmiş olacağız. İnşallah kongreleri tamamlanan il ve ilçelerimizde 2019 yerel seçimleri, 2019 genel seçimleri ve cumhurbaşkanlığı seçimleri için gençlik teşkilatlarımız sokak sokak mahalle mahalle ilçe ilçe belde belde ve tüm 81 ilimizde çalışmalarını başlatmış bulunmaktadır. Kahramanmaraş gençlik kollarımızda bir değişim süreci yaşadık. Ben 2 yıldır görevdeyim ve bu süre içerisinde Kahramanmaraş Gençlik Kolları’nda beraber çalıştığımız kıymetli dostumuz Kemal Çay Başkanımıza teşekkürlerimi sunuyorum ve bugün inşallah seçilerek görevi devralacak dava arkadaşımız Ali Çam Başkanımıza da bu görevi hakkıyla ifade edebileceği inancıyla başarılar diliyorum. AK Parti gençlik kolları bin yıllık bir medeniyetin emanetçisidir. AK Parti gençlik kolları mazlum dünyaya umut olmuş bir ülkenin geleceği olan bir gençlik kollarıdır.”

AK Parti İl Gençlik Kolları 5’inci Olağan Kongresi’nde seçime tek liste olarak giren Ali Çam, delegelerin büyük çoğunluğunun oyunu alarak başkan seçildi.

Haber: Emre AKKIŞ/Mustafa KILINÇ

Editör: Mahmut Beyaz