Kahramanmaraşlı Antikacı Semih Aslan, işyerinde bulundurduğu binlerce antika ürünle geçmiş tarihi gün yüzüne çıkartıyor. Merakla ve severek başladığı işine 64 yıldır aynı heyecanla devam eden ve tutkunu olduğu antikaya adeta ömrünü adayan Aslan, Kahramanmaraş’ta bir antika kültürü ve turizm geleneği oluşturulmasından yana olduğunu söyledi. Antika turizminde Fransa’yı örnek gösteren Aslan, “Fransa dünyanın en büyük antika fuarına ev sahipliği yapıyor. Bu fuar sayesinde ülke ekonomisine ciddi bir katkı sunuluyor. Biz ülke olarak dünyanın en önde gelen kültür turizmine sahibiz. Bunu iyi kullanmalıyız ve bu alanda ön plana çıkmalıyız” dedi.

“ÇOCUKLUKTAN BERİ MERAKIM VARDI”
Henüz 7 yaşındayken arkadaşlarının sokaklarda oyun oynadığını ancak kendisinin daha o zamanlarda antika eşya toplamak için cadde cadde, sokak sokak gezdiğini belirten Aslan, “Burada işyerimde antika eşyalarının alım satımını yapıyorum. Bu işe çocukluktan beri merakım vardı. Eski tarihi ürünleri çok seviyorum. Tarihi yaşatmayı çok seviyorum. Bu işten para kazanmasam bile ben işi yapmaya devam ederim. Çünkü bu iş benim için bir hobi oldu. 30 yıldan beri ticaretini yaptığım antika işinde onlarca koleksiyon yaptım. 7 yaşında koleksiyon yapmaya başladım. Düşünün henüz 7 yaşındaydım ve arkadaşlarım sokakta oyun oynarken ben oradan, buradan antika eşyası toplardım. 1986 yılında ticaretini yapmaya başladığım bu işte gerçekten çok mutluyum ve gerçekten severek yapıyorum. Bir insanın işinde başarılı olması için ilk önce o işi benimsemesi ve o işi sevmesi gerekiyor. Bunun en iyi örneklerinden bir tanesi de benim. Bu işi inanılmaz derecede çok seviyorum. Hala içimde antika koleksiyonu yapma isteğim var ama malum yaşım 70 olunca bu tür şeylerde biraz zor oluyor. Bu yüzden bende işte bu işyerimde duruyorum. Az öncede dediğim gibi böyle değişik ilgi çeken antika ürünleri satın alıyorum. İnsanların ilgisini çeken güzel antika eşyaları da satıyorum” şeklinde konuştu.

“HEM ALIRKEN HEM SATARKEN KEYİF ALIYORUM”
Aslan, “Hem alırken hem satarken keyif alıyorum. Bu ürünlerde bir yaşanmışlık var. Yıllar boyunca kaç kişinin kullanımından geçmiş. Osmanlı döneminden kalma antikaların hemen hemen hepsi el yapımı. Antika ürünlerde hem yaşanmışlıkların olması, hem de el yapımı olması farklı bir duygu ve heyecan yaşatıyor” diye konuştu.

YENİ KOLEKSİYONERLER YETİŞTİRİLMELİ
Aslan, yeni koleksiyonerlerin oluşması ve insanların bu alanda bilinçlenmesi gerektiğini söyleyerek, “Her ürünün koleksiyon değerinin olmadığı ve ilerleyen zamanlarda her ürünün değer kazanmayacağının bilinmesi lazım. Birçok ürünün zamanla bir koleksiyon değeri olmuyor. Bunun ayırımını iyi öğretmek lazım ve yeni koleksiyonerlerin bu işe katılımını sağlayarak bu sektörü genişletmek lazım” ifadelerine yer verildi.

“ANTİKA TURİZMİ YAPAMIYORUZ”
“Fransa dünyada antika turizmi yapıyor ve dünyanın en büyük antika fuarına ev sahipliği yapıyor. Fuar boyunca fuarın yapıldığı bölgedeki oteller tamamen doluyor. Ülke ekonomisine büyük bir katkı sağlıyor. Türkiye olarak biz bunu neden yapamıyoruz. Ülke olarak dünyanın en önde gelen kültür turizmine sahibiz. Yüzlerce medeniyete ev sahipliği yapmış bir ülke olmamıza rağmen bunu bu alanda ön plana çıkaramıyoruz” şeklinde konuştu.

“BU İŞİ YAPMADAN DURAMIYORUM”
Antikacılığı yapmadan durmadığını anlatan Aslan, işyerini açmadan önce seyyar satıcılık da yaptığını ifade etti. Aslan, “İşe ilk başladığım zamanlar kibrit kutusu, gazoz kapağı gibi çok ama çok küçük şeyleri topluyordum. O dönemde bu gibi küçük eşyaları toplamaktan bugünkü dükkânı açacak kadar büyüdüm. Dükkânı açmadan önce seyyar satıcılık yapardım. Hafta sonları çarşı da pazarda sürekli gezerdim. Ben memurdum. 1986 yılında memurluktan emekli olur olmaz işte bu dükkânı açmaya karar verdim. Bu işi yapmadan duramıyorum. Şu anda bende dünyanın birçok ülkesinden antika eserler var. Bunlara; Amerika-İngiltere-Fransa-Almanya-İsveç gibi ülkelerde dâhil. Mesela eski Yugoslavya yıkıldı. O eski Yugoslavya’ya ait bende birçok antika eser var. Önceleri ben maddi imkânlarım ölçüsünde gücümün yettiği antikaları alıyordum. Sonradan ise biraz para kazanınca daha pahalı antikaları almaya başladım” ifadelerini kullandı.

Haber: Emre Akkış

Editör: Mahmut Beyaz