Yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte orman yangınları açısından kritik günlerin başladığını belirten Altındaş, orman yangınlarına karşı, özellikle çobanlar, çiftçiler ve piknik yapanların yaktıkları ateşte dikkatli olmaları gerektiği konusunda uyarılarda bulundu. Yağışlar nedeniyle sahaların tamamının otluk olduğunu söyleyen Altındaş, otların kurumasıyla birlikte olası yangınların olabileceğine dikkat çekti. Uyarılar ve alınabilecek tedbirler konusunda bilgiler veren Altındaş, önemli tehlikelerden birinin de anız yangını olduğunu vurguladı.

Altındaş, sözlerinin devamında şu ifadelere yer verdi: “Malum yaz ayları geldi, havalar ısınmaya başladı. Otlar kurudu. Bu yıl bol miktarda yağış oldu. Yağışları çok fazla alınca her tarafı otlar kapladı. Otlarda havaların ısınmasıyla beraber kurumaya başladı. Otlar kurumaya başlayınca malum en ufak bir ateşte en ufak bir kıvılcım da en ufak bir sigara izmaritinde dahi bu otlar alev alıyor. Kuru otları söndürmesi çok ta kolay olmuyor. Çok fazla alev aldıkları için ve çok fazla hızlı hareket ettikleri için söndürmesi zor oluyor. Kahramanmaraş’ta ve bu yörede mangal kültürü çok fazla. Durum böyle olduğu için bizim vatandaşımız her gördüğü yerde ateş yakarak mangalını yapıyor. Söndürmeden de terk ediyorlar. Rüzgârda hızlı bir şekilde estiği zaman maalesef tam anlamıyla sönmeyen küller yeniden köz haline geliyor ve orman yangınlarına sebep olabiliyor. Bu yüzden özellikle mangal yapan vatandaşlarımızın bu konuya hassasiyetle yaklaşmasını rica ediyoruz.

“GEÇEN YIL KURBAN BAYRAMINDA HER GÜN YANGIMIZ ÇIKTI”
Tarlalarında, bahçelerinde bakım yapan vatandaşlarımızda tarla kenarlarında veya bahçelerinin içerisinde artık dediğimiz şeyleri yakıyorlar. Bunların neticesinde de yine tam anlamıyla söndürmeden gittikleri zaman orada da ciddi bir şekilde yangın riskimiz oluşuyor. Geçen yıl Kurban bayramında her gün yangımız çıktı. Bu nedenle Ramazan bayramı arifesinde de vatandaşlarımızı özellikle uyarıyoruz, rica ediyoruz yaktıkları ateşin söndüğünden emin olmadan sahayı terk etmesinler. Çünkü en küçük bir rüzgârda sönmeyen közler yeniden alevlenebiliyor ve bu da bizim yıllarca uğraştığımız emeklerimizi zayi ediyor.

“ORMAN İŞÇİLERİMİZ HAZIR!”
Orman işçilerimiz hazır. Bu işçilerimiz 10 aylık işçilerimiz. Biz bunları her yıl aldığımız zaman eğitime tabii tutuyoruz. Yangına müdahale ve araç kullanma eğitimi oluyor. Bunların bir kısmı şoför olarak, bir kısmı da yangına müdahale işçisi olarak çalışıyor. Biz bunlara her yıl sezon başında iş başı eğitim veriyoruz. Yangına nasıl müdahale edilir, hangi yangına nereden girilir nereden çıkılır diye. Çünkü her yangına direk müdahale edemezsiniz. Duman zehirlenmesi riskiniz var. dolasıyla arkadaşlara biz her yıl bu konularda mutlaka eğitim veriyoruz.

“YANGIN HAVUZLARI, CAN SİMİTİDİR!”
Yangını söndürmek için bize su lazım. Su da her yerde bulunmuyor. Bizde yangına helikopterlerle ve arazözlerle müdahale edebilmemiz için 5 dakika çapında hemen hemen her yere yangın havuzu yapıyoruz. Şuanda bölge müdürlüğümüzde 64 tane yangın havuzumuz var. Biz bunların etrafını dikenli telle çeviriyor, güvenlik önlemi alıyoruz. Yangın havuzları hangi mahallenin sınırlarındaysa mahalle muhtarına yazı yazıyoruz, kesinlikle girilmemesi hakkında. Bazen vatandaşlar suyumuzu da kullanıyor. Kullanmasın diye içerisine renkli boya katıyoruz. Etrafını kafeslerle çeviriyor, jiletli tel denilen telden çeviriyoruz. Kesinlikle biz güvenlik tedbirlerini alıyoruz. O nokta da vatandaş bizim yaptığımız sistemi bozmadıktan sonra herhangi bir güvenlik açısından sıkıntımız yok.

“ERKEN VE ETKİLİ MÜDAHALE ÖNEMLİ”
Alan olarak da bin 489 hektar alan yanmış. Yangın Türkiye’nin bir gerçeği, mutlaka olacak. Ama burada önemli olan yangın çok olsa bile büyümeden önlemek. Rakamlara baktığımız zaman 169 yangın, bin 489 hektar alan yandı. Buda bizim yangınlara zamanında müdahale ettiğimizi gösteriyor. Yangının çıkmasını biz önlemeye çalışıyoruz ama önleyemiyoruz. Bu yangın kesinlikle çıkıyor. Yangın çıktığı zaman erken ve etkili müdahale bizim için önemli. Biz bunu yapmaya çalışıyor ve yapıyoruz. Bu nokta da Türkiye Akdeniz kuşağı ülkelerle kıyaslandığında çok başarılıdır. Bizim Bölge Müdürlüğümüz de Türkiye ile kıyaslandığında bizde başarılıyız diye düşünüyoruz.

ANIZ YAKMAYIN!
Anız yakmanın cezası var. Her yıl anız yangınları nedeniyle birçok ormanlık alanımız adeta küle dönüyor. Vatandaşlarımızdan ricamız anız yakmamaları. Anız yakanlara gerçekten büyük cezalar var. Vatandaşlarımız anız yakmasın.

YANGINDA EN ÖNEMLİ UNSUR İNSAN!
En önemli unsur orman yangınlarında yapılan tespitlere göre yüzde 95’i insan kaynaklı. Ormanlarımız hem Dünya’nın hem de Türkiye’nin akciğeri. Bu noktada vatandaşlarımızdan özellikle rica ediyoruz Orman yangınlarının çıktığının istatiklerini tutuyoruz. Çıktığı saatler genelde öğleden sonra, çıktığı günler ise Cuma, Cumartesi, Pazar bu da ne demek? Kahramanmaraş’ta da çok yaygın olan mangal kültürü var. Her ağacın altında gölgelik bulan hemen mangal yakıyor. Kahramanmaraş’ta bağ kültürü de çok fazla. Bu yüzden de bağ, bahçe temizliği de yapıyorlar ve buradan yangın kaçırıyorlar. Vatandaşların bu konuda daha duyarlı olmasını istiyoruz. Çünkü ormanlarımız bizim akciğerlerimiz, oksijen depolarımız. Nasıl oksijen alamazsak, akciğerimiz olmaz nasıl yaşayamazsak bu nokta da daha tedbirli, daha dikkatli ve daha özverili olmalarını istiyoruz. Oldu ki herhangi bir orman yangını gördüler ve duydular hemen 177 ve 112’ye telefon açmalarını istiyoruz. İkisi de aynı yere bağlı. Bize hemen ulaşıyorlar, bizde gerekirse havadan helikopterlerle, seyyar ve sabit ekiplerimizle yangını büyümeden önleriz. İnşallah az yangınlı, az kayıplı bir yıl olur diye temenni ediyoruz.

Haber: Emre Akkış

Editör: Mahmut Beyaz