AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, Beyaz Tv’de yayınlanan ve sunuculuğunu Pınar Işık Ardor’un yaptığı ‘7.Gün’ programına katıldı. Gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Ünal, Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanı yapılmasıyla beraber Türkiye’de siyaset makasının değiştiğini söyledi. ‘2021 bütçesi saray rejiminin bütçesidir’ dediklerini anlatan Ünal, böyle bir yönetim anlayışının olmadığına vurgu yaptı.
“HAFTALIK SÖYLEM ANALİZLERİ YAPTIRIYORUZ”
Ünal, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi: “Suriye’de oradaki insanlara götürülen yardımları Türkiye Suriye’ye silah yardımı yapıyor diyerek Türkiye’deki mevcut seçilmiş hükümeti Lahey’de yargılatmak için medya ve siyaset eliyle propaganda yürütüyorsanız bu bir şeye yol açmaz. Muhalefet yaptığını zannedenlerin ki biz sürekli olarak söylem analizleri yaptırıyoruz. sizin bu kullandığınız dili Türkiye karşıtı mihraklar kullanıyor. Yani siyasetçilerin haftalık söylemlerinin analizlerini yaptırıyoruz ve kullandıkları siyaset dilinin bağlantılarını neler bunlara bakıyoruz. CHP bir kere FETÖ’nün uluslararası alanda Türkiye karşıtı kullandığı bütün dil ve söylemleri içeride birebir kullanıyor. Kiminle beraber kullanıyor? HDP ile beraber kullanıyor. DHKP-C ile beraber kullanıyor. PKK ile beraber kullanıyor. Bizde doğal olarak diyoruz ki sizin bu kullandığınız dili Türkiye karşıtı mihraklar kullanıyor. Şimdi siyasette de aynı dili siz kullanıyorsunuz.
“2021 BÜTÇESİ SARAY REJİMİNİN BÜTÇESİDİR DEDİLER”
Bütçe görüşmeleri sırasında hiçbir şekilde bakanlığın bütçesi ile ilgili olumlu bir eleştiri getirmediler. Bir öneride bulunmadılar. 2021 bütçesi saray rejiminin bütçesidir dediler. Saray rejimi diye bir şey yok. Mesela saray rejimi ifadesini kim kullanıyor? Bu milletin yüzde 52 oyuyla seçilmiş referandumu yapılmış ama siz milletin kabul ettiği bir şeyi ısrarla gayrimeşru görmeye devam ediyorsunuz.
“GERÇEKLİK SONRASI BİR ÇAĞDA YAŞIYORUZ”
2016’dan sonrası için bir kavram oluşturuldu. Evet, gerçeklik sonrası bir çağda yaşıyoruz. Gerçekle yalan arasındaki bağ koptu. Gerçeklik sonrası çağda oluşturulan sahte gerçeklikleri konuşuyoruz. Nasıl sahte gerçeklik inşa ediliyor? Karşımızda CHP’nin içerisinde taciz ve tecavüz olmadığına CHP’lileri inandırmaya çalışan ama külliyede rakı içildiğine CHP’lileri inandırmaya çalışan bir akılla karşı karşıyayız. Yani sahte gerçeklik dediğimiz şey olmayan bir şeyi sürekli tekrar etmektir.
“KILIÇDAROĞLU İLE BİRLİKTE SİYASETTE MAKAS DEĞİŞTİ”
Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanı yapılmasıyla beraber Türkiye’de siyaset makas değiştirdi. Bunun ilk işareti şudur; ben 2011’de ilk kez milletvekili oldum ve grup başkanvekili oldum. O zaman ilk dikkatimi çeken şey şuydu; Kemal Kılıçdaroğlu’na 2011 seçimleri sürecinde yargılaması devam eden bazı mahkûmları aday gösterdi ve kendisine bir televizyonda, “Bunlar seçildiği takdirde ne yapacaksınız” diye soruldu. Kılıçdaroğlu’da, “Yargının kararına saygı duyacağız” dedi. Fakat bunlar seçildiler. TBMM 1 Ekim’de açıldı ve yemin krizi ile karşılaştık. Şimdi dediler ki biz yemin etmiyoruz. Neden? TBMM ve seçimler meşru değildir dediler.
“HDP PKK’NIN YAZDIĞI KONUŞMA METİNLERİNİ BU MİLLETİN KÜRSÜSÜNDE OKUYOR”
Demokratik siyaset nedir? Demokratik siyasette silah olmaz. Şiddet olmaz. Demokratik siyasette ülke ve millet yararı her zaman gözetilir. Şimdi HDP açısından bakalım. HDP demokratik siyasetin bir parçası mı? Eğer silaha mesafe koyulmuyorsa kusura bakmasın HDP demokratik siyasetin bir parçası değildir. Çünkü HDP 2014’te biz demokratik siyasetten yana tavır koyacağız dedi. Ama bugün HDP aynı şeyi söylemiyor. HDP bugün çıkıp açık bir şekilde Kandil’in ve PKK’nın yazdığı konuşma metinlerini bu milletin kürsüsünde okuyor.”
Haber: Emre Akkış
