10 Ocak 1946’da yürekleri meslek ve vatan sevgisi ile dolu gazeteci 7 genç gazetecinin öncülüğünde kurulan Ankara Gazeteciler Cemiyeti, kurulduğu günden bu yana Türkiye’nin ulusal bütünlüğü ve özgürlükçü demokratik rejimin koruyuculuğunu yapmayı milli görev bilerek çalışmalarını sürdürüyor. Basın organlarındaki gazetecileri bir araya toplamak, mesleki ve sosyal haklarını geliştirmek, mesleğin mecbur kıldığı hak ve özgürlükleri savunmak noktasında önemli bir misyon üstlenen Ankara Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye’nin en büyük ve saygın meslek kuruluşlarından ve sivil toplum örgütlerinden biri olma özelliğini taşıyor. Hayata geçirdiği birbirinden önemli projelerle gazetecilerin gelişimine önemli katkı sunan Ankara Gazeteciler Cemiyeti, bir kez daha genç gazetecilerin eğitimine yönelik yeni bir programın başlangıcını yaptı. Türkiye’nin çeşitli illerinden 35 yaş altı 14 gazeteciyi, İrlanda Büyükelçiliği finansal desteği ile yürütmekte olduğu Yeni Medya ve Gazetecilik Etiği Eğitim Programı kapsamında Ankara’daki Gazeteciler Cemiyeti Basın Evi’nde bir araya getiren Ankara Gazeteciler Cemiyeti, alanında uzman birbirinden önemli isimlerin katıldığı eğitim programı düzenledi. 3 gün süren eğitim programına Gazetemiz Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Mahmut Beyaz’da katıldı. 

“YENİ KUŞAKLARA YAPTIKLARININ GAZETECİLİK OLMADIĞINI ANLATABİLİRSEK...”
Yeni Medya ve Gazetecilik Etiği Eğitim Programının açılış konuşmasını yapan Ankara Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, katılımcılara önemli uyarılarda bulundu. Gazeteciliğin kutsal bir meslek olduğuna dikkat çeken Bilgin, doğru ve dürüst gazetecilik yapmanın önemini anlatarak, “Benim bir ızdırabım var. Bizim zamanımızda, daha doğrusu geçmişteki gazeteciliğe özlem duyuyorum. Yeni kuşaklara yaptıklarının gazetecilik olmadığını anlatabilirsek çok mutlu olacağız. Gazetecilik hiçbir zaman yandaş olmak yahut da beğendiğiniz bir fikri savunmak için yapılan meslek değildir. Gazeteciliğin, yandaşı, candaşı, paraleli, yuvarlağı, dikdörtgeni olmaz. Gazeteci, tek doğrusu olandır ancak. Çünkü gazeteciliği Allah ödüllendirmiştir, biz ödüllendirilmiş bir mesleği icra ediyoruz. Neden diye düşünüyorsanız, Allah herkese iki göz, iki de kulak vermiş ve onlarla görüyoruz, dinliyoruz insan olarak. Ama gazeteci olarak değil. Bu mesleğe başladıktan itibaren bizim gözlerimiz artık bize ait değil, biz başkaları için gören insanlar oluyoruz. Aynı zamanda başkaları için duyan insan oluyoruz. 

“EN BÜYÜK ERDEM DOĞRU VE DÜRÜST OLMAKTIR”
Gördüğümüz, duyduğumuz şeyleri de erdemli insan olarak doğru anlatmak mecburiyetindeyiz. İnsanlığın en büyük erdemlerinden biri doğru ve dürüst olmaktır. Dolayısıyla ondan kutsaldır mesleğimiz. Biz başkalarının kulağıyız, başkalarının gözleriyiz ve başkalarının sesiyiz. Yani biz ödüllendirilmiş insanlarız. Buna ihanet etmeye hiçbir hakkımız yok. Bu iki günlük süre içerisinde hocalarımız ve bizler, sizlere tüm bilgi ve birikimlerimizi aktaramayacağız ama biz bu ışığı söndürmemeliyiz. Işık vermeye, dürüst, namuslu gazetecilik yapmak insanların sığınacağı bir liman olmaya çalışıyoruz. Eğer siz de bu ışıktan yararlanmak istiyorsanız Gazeteciler Cemiyeti’nin kapısı her zaman açıktır. 10, 20, 30 arkadaşımız eğer inanırlarsa ki şuan da Türkiye’de yapılan gazetecilik evrensel kurallar içerisinde yapılan gazetecilik değildir. Ve kendilerini biraz olsun gerçek gazetecilik yoluna sokarlarsa yaşantımızın en büyük başarısı olacaktır. Bu mesleğe gireli tam 50 yıl oluyor. Lütfen benim ızdırabımı azaltın” ifadelerini kullandı. 

(Haber: Tuğçe Kayar)

Editör: Mahmut Beyaz