Sınırımızda oluşturmak istenen Terör devletine dur demek için başlatılan Zeytin Dalı harekatı tüm hızıyla sürüyor. 13’üncü gününe giren operasyonda Burseya dağından sonra stratejik öneme sahip Darmık dağıda ÖSO ve TSK tarafından ele geçirildi. Sınırda bu sıcak anlar yaşanırken yurdun birçok noktasından ise Mehmetçiğe destekler gelmeye devam ediyor. Kurtuluş Savaşının fitilini ateşleyerek, yurdu düşman işgali altından kurtarmaya yardımcı olan Sütçü İmam’ın torunları Kilis Gülbaba Sınır Komutanlığına giderek Mehmetçiğe moral desteği verdi. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi tarafından organize edilen ve 110 muhtarın katıldığı ziyarette yarbay (ismini güvenlik gerekçesi ile yazılmıyoruz) heyeti karşılayarak, muhtarlarca getirilen hediyeleri kabul etti. Gülbaba sınır hattında kurbanlıklar kesilerek Mehmetçiklere ikram edildi. Öte yandan Kahramanmaraş’a özgü hediyeler ise Mehmetçiklere hediye edildi.

BU ÇATI ALTINDA OLMAKTAN GURURLUYUZ

Mehmetçiğin moralinin her zaman ki gibi yüksek olurken, savaşın yaşandığı alanlar muhtarlara tek tek gösterildi. Muhtarlar Şube Müdürü Muzaffer Türk ve 110 muhtar ise orada dua ederek, Türk askerinin daima muzaffer olmasını diledi.

Konu hakkında bir açıklama yapan Onikişubat İlçesi Muhtarları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Ramazan Gürbak, “Zeytin Dalı harekatı zaten adıyla müsemma bir harekattır. Zeytin biliyorsunuz barış demektir. Dolayısıyla buna devlet yetkililerimiz bu operasyona zeytin dalı adını vererek, bunun bir barış olduğunu göstermiştir. Biz zeytin dalı adıyla Afrin’e girdiğimizde bizim hedefimiz hiçbir zaman işgal olmamıştır” dedi.

KİMSENİN TOPRAĞINDA GÖZÜMÜZ YOK

2 otobüs ile Kilis’e çıkarma yapan muhtarlar adına açıklama yapan Gürbak şöyle konuştu: “Bizim birilerinin toprağında gözümüz yok. Bizim gözümüz her zaman gönülleri fethetmekte olmuştur. Türk Silahlı Kuvvetlerinin şanlı tarihine baktığınızda hep bunu açık ve net görebiliyorsunuz. Bizim bu harekatı yapmamızdaki esas amacımız, kendi sınır güvenliğimizi koruma altına almaktır. Buda bizim en doğal hakkımızdır. Ayrıca bu evrensel hukuk kurallarına da çok açıktır. Biz kendi sınır güvenliğimizi koruma altına almak için böyle bir harekat başlattık. Yine bununla birlikte burada yuvalanmış terör örgütlerini PKK/PYD/KCK ve DEAŞ gibi akla gelen bu terör örgütlerini, kendi sınır güvenliğimizden atmak ve mevcut olan ülke sınırlarımızı da rahat bir hale getirmektir”

MAZLUMLARIN HER ZAMAN YANINDA OLDUK

Bizim Mehmetçiğimiz mazlumların her zaman yanında olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı Ordusu her zaman mazlumların yanında olmuştur. Bizim bu harekâtı başlatmamızda en temel sebeplerden birside budur. Yine aynı zamanda Cumhurbaşkanımız Erdoğan’da bunu sıklıkla ifade ediyor, maalesef Türkiye’mizin içinde bazıları bunu sıklıkla da söylüyor, Afrin’e hareket durdurulsun diye bazı yerlere bildiri verenler oluyor. Biz bu Buserya dağını geçen gün aldığımız da, orada gördüğümüz siperler, mevziler, bizim Afrin’e ne kadar operasyon yapmamız gerektiğini anlatan bir durumdu. Yani bizim Afrin’e operasyonumuz elzem bir duruma gelmişti. 90 santim uzunlukla Buserya dağına duvar yapmışlar, sen bunu niye yapıyorsun? Neden tepki veriyorsun? Bunu içerideki maşalarına söylüyoruz. Hangi ülke olursa olsun bunun arkasında bunlara sesleniyoruz. Benim sınırıma binlerce kilometreden geleceksin, benim buradaki sınırıma karışacaksın, ben burada kendi sınırıma karışamayacağım

ARTIK ESKİ TÜRKİYE YOK, AYŞECİK, FATMACIK FİLMLERİYLE UYUTAMAYACAKLAR

Artık eski Türkiye yok. Artık eski halkta yok. Biz artık uyandık. Bizi artık Ayşecik, Fatmacık filmleriyle uyutamayacaklar. Bizim Misak-ı Milli sınırlarımız vardır. Biz o Misak-ı Milli sınırlarımız çerçevesinde kırmızıçizgilerimiz neyse biz ona göre hareket ederiz. Bizim kimsenin malında canında, toprağında gözümüz yoktur. Türk Silahlı Kuvvetleri, Şanlı Ordumuz tamamen gittiği yere huzuru ve refahı getirmek için gitmiştir. Akabinde o topraklar kime ait ise o toprakları sahibine teslim etmek için biz oradayız.

ORDUMUZUN ÇOK ŞÜKÜR HERŞEYİ VAR

Bugün biz buraya Kahramanmaraş’tan geldik, bütün muhtar arkadaşlarımızla birlikte. Bizim burada devletimiz zayıf mı? Hayır. Ordumuz zayıf mı? Kesinlikle hayır. Yiyeceği de var, mühimmatı da var. Bizim burada yapmak istediğimiz, vurgulamak istediğimiz; bir farkındalık gibi Mehmetçiğimize moral için buradayız. Buraya gelirken de tabi, bizim Türk Kültüründe, örf ve adetlerimizde bizim her zaman vardır. Biz elimiz boş gidemeyiz. Tamamı muhtar arkadaşlarımıza ait olan, kurbanlık; koyun keçi gibi hediyelerle getirdik. Aynı zamanda da şehrimize ait olan yöresel gıdalarımızla bir paket yaptırdık. Onu da inşallah Mehmetçiğimize vereceğiz. Ağız tadıyla yesinler, güçlensinler, bütün terör odaklarının kafasına vursunlar.

TÜM KAHRAMANMARAŞ ADINA GELDİK

Biz muhtarlar biliyorsunuz her birimiz bir mahalleyi temsil ediyoruz. Gönül isterdi ki biz mahallelerle birlikte burada olalım ama biz onları temsilen buradayız. Bütün mahallelerimizin, Kahramanmaraş halkımızın, valisinden Belediye başkanına, esnafından imamına, öğrencisinden mahalle bakkalına herkesin biz buraya selamını getirdik. Biz Mehmetçiğin yanındayız ve her daimde yanında olmaya devam edeceğiz”

AFRİN ELZEM’Dİ

Dulkadiroğlu İlçesi Muhtarları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Resul Arlsanhan ise şunları söyledi: “Ülkemizin Afrin’e girmesinde ne kadar haklı olduğunu buraya gelince gördük. Çünkü hemen yanı başımızdaki dağlarda onlar aylardır, yıllardır hesap kitap yaparken, bizde kendilerine ülkemizi yöneten Cumhurbaşkanımızın aylar öncesinde söylemesine rağmen hiç geri adım atmadılar. Ama bizim şuandaki buradaki operasyonda ne kadar haklı olduğumuzu herkes gördü. Yanı başımızdaki teröristlerce ülkemize müdahale etmek istiyorsa, bizde bu ülkenin bir vatandaşı olarak çok haklıyız ve üstesinden geleceğiz. Buraya bizden binlerce insan gelmek istedi, biz gizli tutmamıza rağmen tüm halkımız gelmek istemesine rağmen yine de gelemediler ama selamlarının getirdiler.”

Konuşmaların ardından muhtarlar güvenlik sebebiyle bulundukları alanları terk ederek, yol boyunda uygulama yapan Mehmetçik ve polislere çeşitli ikramlarda bulundular.

Haber: Mustafa Kılınç

Editör: Mahmut Beyaz