Sevgili okurlarım bu köşede yazılarımdan derlediğim aforizmalarımı “Başarı, Doğa ve Sağlık Üzerine Aforizmalar” ve “ Aforizmalar: İnsan, Psikoloji ve Siyaset” başlığı ile yayımlamıştım. Bu aforizmalar oldukça fazla ilgi gördü. Bu nedenle bunların devamı olarak “Aforizmalar (3): Felsefe, Maneviyat ve Din” başlığı ile yenilerini sizlerle paylaşıyorum.

Öncelikle aforizmanın ne olduğunu tekrar bir hatırlatalım. Aforizma (aphorisme ) Fransızca kökenli özdeyiş anlamındadır. Özdeyiş (vecize/kelamıkibar/ motto) bir düşünceyi, bir duyguyu, bir ilkeyi kısa ve kesin bir biçimde anlatan, genellikle kim tarafından söylendiği bilinen özlü söz olarak açıklanmaktadır.

Felsefe, Maneviyat ve Din

-Yanlış sorunun doğru cevabı yoktur.

-Dinin dar bir yorumu ile dinidar biri olunur.

-Her dindar maneviyat bakımından zengin değildir.

-Tezsiz tezi olanlar tezli tezi olanlarla rekabet edemez.

-Varlıkla imtihan yoklukla imtihandan daha zordur.

-Bireyde ve toplumda huzur için manevi zenginlik gerekir.

-Dinlerin sahih hallerinden iyilik, uydurulmuş halleri kötülük çıkar.

-Büyük iyilikler büyük güçler tarafından yapılabilir.

-Allah’a ve Devlete güven ama onlar ile senin aldanmalarına fırsat verme.

-Ritüeller kimliğimizi korumamıza yardım eder; bu yüzden hepsi kötü değildir.

-Felsefesi olmayan felsefesi olanı taklit eder.

-İdeolojik saplantısı olanların çoğu halüsinasyon gören hastalardır.

-En kutsal değerler vicdan, ihlas ve hüsnü niyet olmazsa bezirgânların metaı haline gelir.

Yaşam…

-Karmaşık sorunların basit çözümleri yok, basitleştirilmiş çözüm basamakları vardır.

-Bardağın boş tarafını görmeyen gelecekte, dolu tarafını görmeyen ise hemen susuz kalır.

-Bir şeyin yarısını görenler diğer yarısı görmeyenler ile haklıyım diye kavga eder.

-Önyargılar çoğu zaman doğru çıkmaz.

-Zamanında alınmayan tedbir tedbir değildir.

-Dönüştürmek isteyenler niteliksizse kendileri dönüşür.

-Maya azsa (bozuksa) değişim olmaz.

-Gerçekleri olmayanın ütopyası olur.

-Bozuk tuğlalardan sağlam bina olmaz.

-Esnek olmayan bir nesne esniyorsa üzerine bir kuvvet uygulanıyordur.

-Yarınki hasat için bugünden tohum ekilmelidir.

-Bugünün fidanları geleceğin ağaçlarıdır.

-Değerlendirilen ürünler altın değerlendirilmeyenler ise çöp olur

-Seni taşıyamayan atı sen taşıyamazsın.

-Bağışıklık sistemi zayıf toplumlarda daha sık kriz ortaya çıkar.

-Temeli eğri atılan bina eğri yükselir.

-Binayı(toplumu) oluşturan taşlar (sosyal gruplar) olmazsa binada olmaz.

-İnsanın; ümit ve iyi niyetle geçmişin olumsuzluklarını silmesi mümkündür.

-Hayat uçmak gibidir: Pilot, uçak ve izlenen rota ile hedefe ulaşılır.

-Kudurmuş köpekler sinsice yaklaşır, karanlık ortamları sever.

-Korku verenlerden korkanlar yenilir.

-Cesaret korkmamaktır.

-Kendi sesinin yankısından (aksiseda) korkmayanları başkaları korkutamaz.

-Gücünü akıllı kullanmayanların yenilmesi mukadderdir.

-Sabır gücünü korur.

-Hayal kurmak güzeldir ama gerçekler ile karıştırılmamak şartıyla.

-Temeli eğri atılan bina eğri yükselir.

-Mesleksizlik geçerli meslekse meslek sahibi olunmaz.

-Karanlıkları ışık verme özelliği olanlar aydınlatır.

-Bildikleri yanlış olanlar doğru düşünemez/davranamaz.

-Modern toplum olmanın yolu bilinçli okuma alışkanlığından geçer.

-Kifayetsiz muhterisler bedbaht olmaya namzettir.

-Bazı şeyleri adınız gibi taşımak kader değildir.

-Girdi olmadan çıktı olmaz. Ekmeden biçmek mümkün değildir.

Not: Kahramanmaraş’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 100. Yılının şehrimize ve tüm milletimize hayırlı olmasını dilerim.