Ramazan ayında vatandaşların bitkisel ürünlere rağbet gösterdiğini ifade eden Aydoğar, çörek otunun vatandaşları hem tok tutmaya yarayacağını hem de susuzluk hissini gidereceğini vurguladı. Aktar Aydoğar, “Açlık hissini gidermek için uygun bir bitki olan çörek otu, Ramazan ayında da şifa kaynağıdır. Midenin şişkinliğini giderir, nefes tıkanıklığını önler, devamlı kullanılırsa birçok faydası görülür. Çörek otu ekmeğe karıştırılırsa şişkinlik yapmaz. Çörek otu, baş ağrısına, felce, yüz ve ağız felçlerine, uyku hastalığına, unutkanlığa ve baş dönmesine karşı faydalıdır. Midenin rutubetini kurutur, ağrı-sızıyı dağıtır, diş ağrısı için faydalıdır. Böbrek ve mesane taşlarına karşı faydalıdır” şeklinde konuştu.
ÇÖREKOTU FAYDALARI NELERDİR?
Çörek otunun vücuda pek çok yararı bulunuyor. Zayıflatıcı yararından mide bulantısına, diş ağrısını geçirmesinden kolesterolü düşürücü etkisine yararı olan Çörek otu kara habbe ismi ile da bilinir, halk arasında her sıkıntıya şifa olarak kabul edilmektedir. Çörek otu mide bulantısına yararı bulunmaktadır. İkinci olarak romatizmaya ve eklem ağrılarına da iyi gelmektedir. Bunun yanı sıra ise yaraları iyileştirir ve kabızlığı giderici etkisi de bulunmaktadır. Çörek otu, yıllar boyunca tıbbın en önemli bitkilerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Pek çok sağlık problemine iyi gelen bu şifalı bitki hala yaygın bir biçimde kullanılmaktadır. Hakkında en çok bilimsel inceleme yapılan bitkilerden biridir. Çörek otunun bulunan tohumundan ve yağından yararlanılabilir. Dolaşım sistemine faydasının yanı sıra doğum yapmış annelerde de süt miktarını artırıcı etkisi bulunmaktadır. Çörek otunun faydaları sıralanmakla bitmemektedir. Faydalarından biri ise şudur; kalp ve damar yollarını korur.
ÇÖREK OTU NELERE İYİ GELİR?
Baş ağrısı sıkıntısı çeken kişilere iyi gelir, bağırsak kurtlarını azaltıcı etkisi bulunmaktadır. Sindirim sistemini gevşetir, gaz giderici etkinliği vardır. Kabızlığı azaltır, dizanteriye karşı yarar sağlar. Hemoroiti iyileştirici etkinliği taşımaktadır. Burun tıkanıklığını azaltır ve giderir, astım alerjik reaksiyon hastalıkların tedavisinde yararlıdır. Bronşit ve öksürüğe faydalı gelir, özel olarak nezle, grip için önemli bir etkisi vardır. Ateş düşürmeye yardımcı olur, amfizem rahatsızlığının etkisini azaltmak için kullanılabilir. Kan basıncı ve yüksek tansiyonu genel anlamda hipertansiyonu düşürür. Kolesterolü düşürücü yararı da vardır ve kolesterolü düzenler. Vücudun bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi bulunmaktadır ve hastalıklara karşı direnç sağlar. Diş ağrısı çeken kişilerin ağrılarını geçirmeye yardımcı olur. Eklem ağrısı çeken kişilere ve romatizmaya problemine iyi gelir. Uyku problemi çeken kişilerde şifayı çörek otunda bulabilir.
ÇÖREK OTU NASIL KULLANILIR?
Uzmanlar, çörek otunun öğütülmüş durumda alınmasını öneri olarak vermektedir. Bunun sebebi öğütülme işlemi sırasında içerisinde çörek otunun içerisinde bulunan yararlı yağlar uçar. Bu sebeple de çörek otunu tohum durumunda almak daha doğrudur. Çörek otu, poğaçada, börekte, kurabiye ve salatada kısacası pek çok yerde kullanılabilir. Bunun yanı sıra çörek otunu düzenli bir biçimde tüketmek amacıyla kahvaltıdan ve yemekten yaklaşık bir ile bir buçuk saat önce, bir tatlı kaşığı çörek otu çiğneyebilirsiniz. Çörek otu tüketimi bilinçli bir biçimde yapılmalıdır. Aşırı olarak yapılan tüketimi insan sağlığına zarar vereceği için kontrollü biçimde tüketmek gerekir. İlk kez çörek otu tüketecek olan kişiler günde 3 defa bir çay kaşığı kadar tüketim yapabilirler.
ÇÖREK OTUNUN ZARARLI OLDUĞU DURUMLAR NELERDİR?
Çörek Otu faydaları saymakla bitmeyecek olan bir bitki olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak bazı durumlarda çörek otu zararlı hale gelmektedir. Bu zararların en çok görüldüğü anlar ise bilinçsiz bir şekilde yapılan tüketimlerdir. Bilinçsiz tüketim içerisine zamansız kullanım ve gereğinden fazla tüketim girmektedir. Gereğinden fazla tüketimin yapıldığı zamanlarda yararının yanı sıra çörek otunun zararı da bulunmaktadır.
ÇÖREK OTU NERELERDE BULUNUR?
Çörek otu ülkemizde yaygın bir biçimde tüketilen bitkilerden birisidir. Özellikle ege ve Trakya bölgesinde sıklıkla tüketilmektedir. Bunun sebebi ise o bölgelerde sıklıkla yetiştiriciliğinin yapılmasıdır. Dünyada ise Hindistan'da ve Afrika'nın belli bir kısmında yetiştiriciliği yapılmaktadır.
Haber: Emre Akkış
