Sabahın erken saatlerinde kalkarak 40 yıldır aynı yerde künye, saat, gibi ürünler satarak hayat mücadelesine devam eden Gökduman, çalışmanın önemine vurgu yapıyor. Her sabah kalkıp işe gitmenin kendini daha dinç tuttuğuna değinen Gökduman, rızık kapasının açık tutmak adına sabahın 5’inde kalkarak geç saatlere kadar çalışıyor
İlerlemiş yaşına rağmen çalışan Gökduman: “Eskiden Kartpostallara ilgi çok fazlaydı ve insanlar buraya gelerek kartpostalları kendileri seçer ve sevdiklerine hediye ederlerdi. Hatta nişanlı kızlar asker sevdiklerine mektup yazmak için kartpostalları tercih ettiğini söyleyen Kahramanmaraşlı 73 yaşındaki Yaşar Gökduman “o zamanlar bu uğraşlarla ekmek paramızı kazanırdık” dedi.
“KALE ALTINDA POSTANE YANI BENİM HEP EKMEK KAPIM OLDU”
Maraş olaylarından sonra asıl mesleği bakırcılığı bırakarak şimdilerde ise Künye, saat gibi ürünler satarak geçimini sağlayan Gökduman, “ Bakırcılık mesleğini bıraktım. Burada uzun süredir çalışma hayatım oldu. Postane yanında kartpostal satarken satışlarım çok iyiydi. O zamanlar kartpostallara ilgi çok fazlaydı ve insanlar buraya gelerek özellikle kendileri seçer ve sevdiklerine hediye etmek içinde mekânları burası olurdu. Hatta nişanlı kızlar asker sevdiklerine mektup yazmak için kartpostalları tercih ederdi. Burada çok fazla satış yapan yoktu. Bir kartpostalı satan burada üç ya da beş kişiydik. Ve şuan burada ben kaldım. Tek temsilcisi olarak burada devam ediyorum” ifadesini kullandı.
“AİLEM KİMSEYE MUHTAÇ OLMADI, KİMSEYE EL AÇMADI”
Eşi vefat ettikten sonra tek başına hayat mücadelesine kaldığı yerden devam eden Gökduman, “Eşimden sonra hayata kaldığım yerden devam etmeye çalıştım. Onun yokluğu beni çok üzse de elden gelen hiçbir şey yok ve çocuklarım için devam etmeliydim. Ekmek parasıydı ve onları kimseye muhtaç etmemek için var gücümle gayret ettim. Ben bu zamana kadar çocuklarımı, ailemi kimseye muhtaç etmedim. Onlar hep mutlu olsun, kimseye el açmasın ve en iyi şartlarda olsunlar diye mücadele ettim. Çok şükür de öyle oldu. Ailem kimseye muhtaç olmadı, kimseye el açmadı. En büyük arzum, en büyük hayalim, en büyük isteğim buydu” şeklinde konuştu.
“HAYAT ŞARTLARI ÇOK ZOR”
Emekli aylığıyla geçinmeye çalışan Gökduman o aldığı emekli aylığının yetmediğini ve bu işi de yaparak ucu ucuna denkleştirdiğini söyledi. Gökduman şöyle devam etti, “ İlaç almak için bile bazen çok zorlanıyorum. Hayat şartları çok zor. Çalışmak gerek. Evde boş boş otursam daha çok zorlanacağım ve daha çok sıkıntıya düşeceğim. Bazen çok zorlanıyorum. Hava soğuklarında çalışmak daha zordu ve sabah saatlerinde erkenden gelip o soğuklarda çok hasta olduğumu biliyorum. Ama şimdilerde zorlanmıyorum ve sağlığım el verdiği sürece çalışacağım ve elimden gelen her şeyi yapacağım.”
“İNSAN KİMSEYE EL AÇMAMAK İÇİN ÇALIŞIR”
Gökduman, “Ben 73 yaşındayım bazen birileri geliyor ve burada bu yaşta çalışmanın çok zor değil mi diye soruyor. Tabiki bu yaşta buraya gelip çalışmak zor. Ama yapacak bir şey yok. Eğer ben mücadele etmeyi bırakırsam çok zor duruma düşerim. İnsan ne için çalışır ki. Kimseye el açmamak için, Kimsenin eline bakmamak için. En iyisi emek vererek, çalışarak para kazanmak. Alın terini pek kimse önemsemez oldu bu zamanda. Ama bizler alın teri nedir çok iyi biliriz. Onun değerini, kıymetini çok iyi anlayanlardayız” şeklinde konuştu.
“SAYGIYI ELDEN BIRAKMAYAN GENÇLİK UMUT EDİYORUZ”
Eskiden insanlara hürmetin olduğunu söyleyen Gökduman, “Eskiden insanlarda saygı vardı, sevgi vardı şimdilerde ise bunu bulmak çok zor. İnsan yetiştirmek çok zor, Ailelere çok iş düşüyor. Büyüklerimizin yanında ayak ayaküstüne atmaya utanırdık biz. Büyüklerimizin yanında yüksek sesle konuşamazdık saygısızlık olur diye. Ama şimdilerdeki geçlerde hiç öyle bir düşünce yok ve utanıyoruz artık şimdiki gençlikten. Saygıyı elden bırakmayan gençlik umut ediyoruz ama gördüğümüz kadarıyla çok zor görünüyor” dedi.
“GÖZLERİMDEKİ RAHATSIZLIKTAN DOLAYI KÜNYE YAPMAKTA ZORLANIYORUM”
Gökkaya, “Şimdilerde gözlerimdeki rahatsızlıklardan dolayı künye yapmakta zorlanıyorum. Zaten eskisi kadar satış yapmak mümkün değil. Nerde o eski satışlar, nerde o eski ilgi, alaka. Şimdilerde günde bir ya da iki kişi anca künye yaptırıyor. Kazancımızda ona göre oluyor. Asker künyelerinde siparişlere yetişemezdik. Sevgililer birbirlerine hep burada yaptığımız künyelerden hediye ederlerdi. Şimdilerde pek kıymeti kalmadı. Eskiden o künyelerden 25 tane yapardık. Şimdi 15 lira günlük kazancım belki var ya da yok” ifadesini kullandı.
Haber: Fazilet Çomruk
